SON DAKİKA
SON DEPREMLER

''Sarı Saçlım... Mavi Gözlüm... Nerdesin?...''

A- A+ PAYLAŞ

Atatürk’ün ölümünün 68.Yıldönümü dolayısıyla düzenlenen anma töreninde Anıt Şeref Defterine Vali Halil İbrahim Daşöz,” En büyük eserim dediğiniz Türkiye Cumhuriyeti’nin hür ve saygı bireyleri olmanın mutluluk, onur ve gururu içindeyiz” diye yazdı. Düzenlenen anma töreni kapsamında bir konferans veren İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Serap Taşdemir,” Türkiye'nin hiçbir toplumdan, hiçbir uluslar arası birlik ve kuruluştan ders almasına gerek yoktur. Kendisine akıl hocası bulmasına da gerek yoktur. “dedi.

ATATÜRK’Ü ANDIK
Ölümünün 68.Yıldönümü’nde Mustafa Kemal Atatürk Malatya'da da düzenlenen törenlerle anıldı.

Malatya'daki ilk anma töreni Atatürk Anıtı önünde gerçekleştirildi. Saat 08.45’de Atatürk Anıtı’na çelenklerin sunulmasının ardından saat 09.05’de sirenlerin 2 dakika çalmasıyla saygı duruşunda bulunuldu ve ardından İstiklal Marşı söylendi.

Daha sonra Vali Halil İbrahim Daşöz Anıt şeref Defterini imzaladı. Daşöz, şunları yazdı:

"Ulu Önder Atatürk;

Vefatınızın 68.Yıldönümünde ölümsüz sevginiz ve Cumhuriyeti emanet ettiğiniz Türk Gençliği ile huzurunuzdayız. En büyük eserim dediğiniz Türkiye Cumhuriyeti’nin hür ve saygı bireyleri olmanın mutluk, onur ve gururu içindeyiz.

Türkiye Cumhuriyeti hedef gösterdiğiniz çağdaş uygarlık yolunda sonsuza kadar yaşayacaktır. Bu uğurda en büyük dayanağımız ve rehberimiz sizin ilkelerinizdir. Milletimizin gönlünde sonsuza kadar yaşayacaksınız Aziz Atamız.”

Atatürk’ü anma töreni daha sonra Atatürk Evi’nin ziyaretiyle sürdü.

Anıttaki törene; Vali Daşöz, 2. Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Alaeddin Örsal, Belediye Başkanı Cemal Akın, 7. Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Mehmet Çetin, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Demirdağ, Rektör Prof.Dr. Fatih Hilmioğlu, adli ve idari yargı mensupları, askeri ve mülki erkan, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, vatandaşlar ve öğrenciler katıldılar.

"KENDİMİZE DÖNELİM.."
Halk Eğitim Merkezi’ndeki anma töreni Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi öğrencilerinin 10.Yıl Marşı’nı söylemesiyle başladı.

Daha sonra, İnönü Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Serap Taşdemir ‘ Atatürk’ün Türk Aydınlanması” konulu konferans verdi. Taşdemir, “Türk devrimi, 20. yüzyılı karakterize eden devrimler dizisinin ilklerinden biridir. Bu devrimi yöneten en etkin kişi ise asker ve devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk'tür. “ dedi.

“Cumhuriyetin kurulmasında can alıcı adımı atan ve attıran kişiler içinde en ön sırada Mustafa Kemal'in yer aldığı gerçeği tüm çıplaklığıyla ortadadır.” diyen Yrd.Doç.Dr. Taşdemir konuşmasında daha sonra şunları söyledi :

“Türkiye'de Cumhuriyet döneminin başlangıcından günümüze kadar istisnasız bütün düşünce hayatını etkilemiş yegane kişi, Mustafa Kemal'dir. Bunun değerini bilip gereğini yapmak yerine Türkiye ve Türk insanı, çağdaş uygarlık düzeyi ve üstüne çıkmada ana dayanağından bilinçli bir şekilde uzaklaştırılmaktadır…Türkiye'nin Avrupa Birliği ve Amerika'dan alınan dersler ve direktiflerle ilerleyeceği, refah toplumu olacağı söylenmektedir. Türk aydınlanması ve Atatürkçü düşün sisteminden sapılmıştır ve bu değerler kasıtlı bir biçimde erozyona uğratılmaktadır. Türkiye'nin hiçbir toplumdan, hiçbir uluslar arası birlik ve kuruluştan ders almasına gerek yoktur. Kendisine akıl hocası bulmasına da gerek yoktur. Basit gerçeği görelim artık: Emperyalistlerin gösterdikleri yolda ilerlemek ve bize verdikleri silahlarla onları yenmek mümkün mü? Öyle olsaydı Osmanlı İmparatorluğu kurtulurdu. O halde kendimize dönelim. Kurtuluş reçetelerini kendi içimizde arayalım.”

Taşdemir’in konferansının ardından bir öğrenci tarafından şiir okundu.

"ATATÜRK'ÜN BAŞARISI.."
Ardından 2.Ordu Komutanlığı’ndan Kurmay Albay Zafer Karataş da "Atatürk’ün Askeri Kişiliği" konulu konferans verdi. ” Askerlikte başarı, büyük ölçüde mensuplarının değer yargılarına bağladır.” diyen Karataş daha sonra şunları belirtti:

“Bu değerler diğer sahalardan daha fazla ulusal değerlerle özdeşleşmiştir. Askeri değerler, ulusal değerler topluluğunun uygulamaya yönelik süzülmüş özünü ve askeri gücün en öneli unsurlarından birini oluşturur. Bu sebeple ulusal değer yargıları askerlerin yapılarına, davranışlarına büyük ölçüde yön verir. Atatürk’ün başarısında milletini tanıması ve sevmesi en ağırlıklı etkenlerden biridir. Atatürk’ün başarısında milletini tanıması ve sevmesi en ağırlıklı etkenlerden biridir. Atatürk’ün arzu ettiği gibi bu sevgi karşılıksız değildir. Milleti de Atatürk’ü tanımaya deva edecek ve sevmekten vazgeçmeyecektir”

VALİNİN TÜRKÜ İSTEĞİ..
Halk Eğitim Merkezi’ndeki anma töreni öğrencilerin sunduğu Oratoryo ile tamamlandı. Törenin bitiminde, program sunucusu, "Sayın Valimizin bir isteği var.. Mahsuni Şerif'ten Sarı Saçlım Mavi Gözlüm türküsü.. Öğrencilerimiz onu seslendirecek.." dedi.

Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi öğrencileri tarafından "Sarı Saçlım Mavi Gözlüm Nerdesin?” isimli Aşık Mahsuni Şerif türküsünü seslendirdiler. Türkünün sözleri şöyle:

"Sana Hasret Sana Hayran Gönlümüz
Sarı Saçlım, Mavi Gözlüm Nerdesin
Bu Gemi Bu Kara Deniz
Sarı Saçlım Mavi Gözlüm Nerdesin

Kara Peçe Yakışmıyor Kullara
Kurban Olam Şu Gittiğin Yollara
Hele Uyan Bir Bak Bizim Hallara
Sarı Saçlım Mavi Gözlüm Nerdesin

Bulutlar Terinden Dağlar Korkundan
Sarhoştur Mahzuni Senin Kokudan
Bir Daha Gel Gel Ha Samsun'dan
Sarı Saçlım Mavi Gözlüm Nerdesin"

Anma törenine Vali Halil İbrahim Daşöz, 2.Ordu Kurmay Başkanı ve Garnizon Komutanı Tümgeneral Alaeddin Örsal ve Belediye Başkanı Cemal Akın ile askeri ve mülki erkan, siyasi partilerin temsilcileri, sivil toplum örgütleri mensupları ile vatandaşlar ve öğrenciler katıldı. Rektör, üniversitedeki anma programı nedeniyle, törenin bu bölümüne katılmadı.

ÜNİVERSİTEDE..
Atatürk'ün ölüm yıldönümü dolayısıyla İnönü Üniversitesi'nde de bir anma programı gerçekleştirildi. Kampüsteki Atatürk Anıtı önünde yapılan törenin ardından Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki programa geçildi. Müzik dinletisinin ardından, öğrenci tiyatro topluluğu "Atatürk'ü Anlamak" adlı müzikli oyunu sergiledi.

Daha sonra Basın Konseyi Başkanı, Hürriyet Gazetesi Başyazarı Oktay Ekşi, "Büyük Atatürk ve Türkiye" konulu bir konferans verdi.

Ekşi özetle şöyle dedi:

"O, yabancılar tarafından yönetilmeye alışmış insanlara bağımsızlık yolunu gösterdi. Atatürk, bugün radikal bir modernleşmeci olarak tanımlanıyor. Bu tanımlama doğru ama eksiktir. O batının değerlerini ülkesine taşıdı ama Türkiye'nin batıyla eşit düzeyde olduğunu göstermek için yaptı. Hepsinden önemlisi o modern dünyanın en büyük ulus yaratıcısıdır. Bize bağımsız bir ülke, bağımsız bir ülke, bağımsız bir savunma gücü bıraktı. Bizi bağımsızlaştırmakla kalmadı, bireysel olarak da bağımsızlaşmamızı, öyle düşünmeyi, öyle karar almayı o öğretti. Onun yarattığı her anlamda bağımsız Türkiye'nin bugünkü haline bakalım. Onun bıraktığı Türkiye bağımsızlığını koruyabilir mi? Kabul edelim ki bağımsızlık anlayışı ondan sonra çok ciddi değişime uğradı. Artık karşılıklı bağımlılıktan söz ettiğimiz bir dünyada yaşıyoruz.."

ÜLKÜCÜ YÜRÜYÜŞÜ..
Öte yandan, 10 Kasım nedeniyle bir grup ülkücü, Atatürk Caddesi'ndeki binalarından Atatürk Anıtı'na kadar, bayrak ve Atatürk posterleriyle yürüdü. Yürüyüşte, "Atatürk Ölmedi, Kalbimizde yaşıyor." sloganı atıldı.

Anıt önünde konuşan ocak başkanı Burhan Coşkun, "Üstün vasıflara sahip bir devlet adamı, eşsiz bir deha idin. Kanla, irfanla kurduğun cumhuriyetin düşmanları hiçbir devirde bu kadar mevzi kazanmadı. Dize getirdiğin istilacı güçler, bizi yönetenlerin eğilip bükülmeleri yüzünden şimdi Türkiye Cumhuriyeti'ne müstemleke muamelesi yapıyorlar." dedi.

MESAJLAR..
Atatürk'ün ölüm yıldönümü dolayısıyla Belediye Başkanı Cemal Akın'ın yayınladığı mesaj şöyle:

"Eşine az rastlanır nitelikte bir devlet adamı ve büyük bir lider olan, Kurtuluş Savaşımızın önderi, M. Kemal Atatürk’ü, ölümünün 68. yıldönümünde rahmet ve şükranla anıyoruz.

Yokluklar ve zorluklar içerisinde Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları tarafından kurulan Türkiye Cumhuriyeti, sonsuza kadar yaşayacaktır.

Cumhuriyetimizin kurucusu M. Kemal Atatürk’ü, ebediyete intikalinin 68. yıldönümünde, anarken, Belediye olarak ilke ve hedefleri doğrultusunda çağdaş bir Malatya için çalıştığımızı belirtmek isterim."

MHP İl Başkanı Ömer Ekici'nin yayınladığı mesaj da şöyle:

"10 Kasım’lar Büyük Önderin aramızda ayrılışının yıl dönümleri olması dolayısıyla milletimizin üzüntülü günleridir.

Ancak bu günleri yalnızca anma ve matem günleri olmaktan çıkartarak ülkemizin içerisinde bulunduğu şartları,Atatürk’ün gösterdiği ufuklar ve ilkeler çerçevesinde değerlendirme ve doğru teşhis koymak için Atatürk’ü iyi okumak ve iyi anlamak gerekmektedir.

10 Kasım’lar Atatürk’ün 57 yıllık hayatını,Millet Sevgisini,Mücadelesini,Milletimize kazandırdıkları ve kazandırmak istediklerini doğru anlama bakımından önemlidir.

Atatürk iyi bir asker ve komutan olmasının yanı sıra dönemi çok iyi kavrayan bir dehadır.

Avrupa’nın 19.yüzyılda dünyanın önüne geçme sebeplerini iyi değerlendirerek, yok olmanın eşiğine gelmiş bir büyük milleti uyandırmış; zaferlerle, başarılarla,dünya üzerindeki saygın yerini yeniden almasının yolarını açmıştır.

Milletimizi bu 10 Kasım’da Gazi Mustafa Kemal’in şu veçhiz sözleri ile bir kez daha düşünmeğe davet ediyorum.

“Efendiler,bir Memleketin bir Memleket halkının düşmandan zarar görmesi acıdır.Fakat kendi ırkından büyük tanıdığı ve başlarında taşıdığı insanlardan vefasızlık,felaket görmesi ondan daha da acıdır.Bu kalp ve vicdan için unutulmaz yaradır”.

“Bu dünyada göçerek Türk Milleti’ne veda edeceklerin çocuklarına, kendinden sonra yaşayacaklara son sözü bu olmalıdır.

Benim Türk Milleti’ne,Türk Cumhuriyeti’ne,Türklüğün istikbaline ait ödevlerim bitmemiştir.Siz onları tamamlayacaksınız.Siz de sizden sonrakilere benim sözümü tekrar ediniz.

Bu sözler bir ferdin değil bir Türk ulusu duygusunun ifadesidir.Bunu her Türk bir parola gibi kendinden sonrakilere mütemadiyen tekrar etmekle son nefesini verecektir.

Her Türk ferdinin son nefesi Türk Ulusunun nefesinin sönmeyeceğini,onun ebedi olduğunu göstermelidir.Yüksel Türk,senin için Yüksekliğin hududu yoktur.İşte parola budur”.".

Atatürkçü Düşünce Derneği Malatya Şube Başkanı Ali Ekber Tunçdemir de şu mesajı yayınladı:

"10 Kasımlar, artık O’nun aramızdan ayrılışının anma ve matem günü olmaktan çıkarak, bize bıraktığı eserlerin zenginleştirilmesine ve yeni nesillere daha iyi anlatılmasına aracı olmalıdır. 10 Kasımların Atatürk’ün 57 yıllık hayatını, mücadelesini, ulusumuza kazandırdıkları ve kazandırmak istediklerini doğru anlama bakımından önemi büyüktür.Çünkü yüzyılı çok iyi anlamak ve yeni gelişmelerin doğurduğu imkanları ulusuna taşımak Atatürk’ün önde gelen özelliklerinden birisidir.

Atatürk’ten sonra neler yaptık. Onun öngördüğü kazandırdığı değerler şu anda ne durumda Ona yaraşır düzeyimizi koruyabildik mi?

Günümüzü sorguladığımıza; Eğitimden, ekonomiye tüm kurumlar yabancı güdümüne girdirildi..Kapitülasyonlar geri getirildi. İnanç sömürüleri ön plana çıkartılıyor.Partizan kadrolaşma giderek yoğunlaşıyor.Yargıya,üniversiteye saldırılıyor.Cemaat ve şeriat düzeni özentisi yaygınlaştırılıyor. Yeni azınlıklar üretilmeye çalışılıyor.Türkiye, yabacılaştırılan kurumların işgali altında. Ulusal varlıklar özeleştirme adı altında 80 yıldır dişimiz, tırnağımızla kuruduğumuz değerler elden çıkartılarak çalışanların yaşamı zorlaştırılıyor.Lozan barış anlaşması yabancıların istemi ile geçersiz kılınmak isteniyor. Ulus, ulusallık değerlerimiz, çağdışı gösterilmeye çalışılıyor. Günümüzde Toplumsal barışın, ulusal dayanışmanın siyasal, hukuksal ve ulusal birliğin dayanağı laiklik yok sayılmaya çalışılıyor..

..Kurtarıcımız,kurucumuz için sürdürülen anışları biçimsel olmaktan kurtarıp Atatürk sevgisini, saygısını, özlemi ve Atatürkçü anlayışla dolu Kişiliğine saygımızda,ilkelerine özelikle korunup savunma görevi verilen bağımsızlıkla Cumhuriyete bağımlılığımızla, duyarlılık özenimizde içtenlikli Cumhuriyet bireyi olarak yükümlülüklerimizi yerine getirmeliyiz.

İnsanlık, yurttaşlık, bilinci sorumluluk anlayışı yeterli düzeyde bulunsa, yükümlülükler doyurucu bir şekilde yerine getirilseydi, Cumhuriyet Devrimleri’nden 60 yıldır ödünler verilmeseydi, Laik Atatürk cumhuriyeti karşıtı güçler çoğalıp seslerini çıkarta bilirler miydiler?... Karen fogg, Clauide Roth, Verhuungen, Oostlander, Hans Jörg Krescdhmer, Barzani, Talabani, kanlı terör örgütü pkk, Fransa Parlamentosu, ve Atatürk resmini Resmi Dairelerden indirin diyebilen Atatürk düşmanları gözdağı vermeye kalkışa bilirler miydiler?…"

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız