SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Satılan Umut, Kaybolan Gelecek

0
Güncellendi - 2015-12-27 23:56:09
Satılan Umut, Kaybolan Gelecek
A- A+ PAYLAŞ

Mustafa Bahadır ALTAŞ

SM.Mali Müşavir 

mba444@mynet.com  

2009 yılında Malatya Kent Müzesi yapılması düşünülen eski belediye binası dönemin Belediye Başkanı Cemal Akın tarafından yapılan bir gece operasyonu ile yıkılırken binaya vuran her kepçe sanki Malatya'nın yüreğine inmiş bir hançer gibi bizleri derinden üzmüştü. Sonra dozerler Kernek Parkına girdi; "Kernek ruhu kayboluyor" dedik. Beydağı betonlaşırken, Tecde yeşilliğe hasret kalacak derken korktuğumuz oldu ve bu yıl susuz kaldık daha neler neler söylendi yazıldı. Bizler bu yozlaşmaya, bu sorumsuzluklara bu aymaz ve rantçı zihniyete karşı çıkarken, o gün siyaseten alkış tutanlar şimdi gerçeği görüyor. Bu zavallılar bilmediler ki, bizim Malatya’yı sahiplenmemiz ve karşı duruşumuz Malatyalılığımızdandır. İtirazımız yönetme ve temsil etme yetersizliğinden, bu şehrin değerlerinin bir bir yıkılmasına ve yok olmasınadır

Malatya'da bugün yaşanan; liberal - kapitalist sistem gereği, ranta yönelik tutum ve davranış içinde tarihten gelen bir geleneğin kucakladığı, bütün tarihleri yok etme çalışmaları modernleşme adına yapılarak, şehrin geçmişten geleceğe tarihsel bağın koparılmasıyla birlikte yaşanmışlıkların izi silinerek, mekânın ruhundan soyutlanarak yapılmasıdır. Türkiye Cumhuriyet tarihinde kapitalizm hiç bir dönem insanların inançlarını bu kadar satın almamıştı. Birileri inatla bu düzene hizmet etse de bizler doğruları ve doğru bildiklerimiz söylemeye devam edeceğiz. Çünkü biz biliyoruz ki;   "Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır." ( Hz Muhammed sav),

"Bir insan için onurlu yaşamak, Hakkını aramaktan çok, Haksızlığa karşı koyabilmesi ile mümkündür. Rabbim bizleri, Hakkı hak bilen kullarından eylesin, Hakkı rant bilen kullarından korusun."(mba) 

Sanki babalarının malı gibi bizim malımızı bize parayla satıyorlar

Bundan yaklaşık sekiz yıl önce gündeme gelmişti Malatya da mevcut devlet ve sigorta hastanelerinin yerlerinin TOKİ'ye devir edilerek yerine TOKİ tarafından şeker fabrikası arazisi içinde yeni bir hastane yapılması. O günden bugüne çok konuşuldu, aklı selim insanlar böyle bir takasın sağlıklı olmadığını, bundan Malatya'nın zararlı çıkacağını söylediler. Birileri de siyaseten bu işe alkış çaldılar. Bugün geldiğimiz nokta  işin yanlışlığı yer yönü ile ortaya çıkınca yanlıştan nasıl döneriz hesapları başladı. 30 Mart yerel seçimleri sonrasında Battalgazi İlçe Belediye Başkanlığına seçilen Selahattin Gürkan, TOKİ devri yapılan İnönü Stadı ve Malatya Devlet Hastanesi yerlerini belediyeye tahsisi edilmesini talep etti, bu istek kamuoyunda olumlu tepkiler aldı ve destek buldu bu konuyla ilgili yetkililer ile görüşüldü, Malatya'ya davet edildi yerinde incelemeler yapıldı ve sonuç, "Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı, Battalgazi Belediyesi’nin eski Malatya Devlet Hastanesi yerinin belediyeye devrine yönelik talebini, ‘bölgede eşdeğer taşınmaz verilmesi ya da bedelinin ödenmesi’ şartlarından birinin yerine getirilmesi halinde karşılayabileceğini bildirdi. TOKİ Başkan Yardımcısı Sami Er, Battalgazi Belediyesi’ne bir yazı gönderdi ve konuya ilişkin talebin hangi koşullarda hayata geçebileceğine dair bilgi verdi." Adam haklı Malatya Özel İdare Genel Sekreterliği döneminde satmaya alışmış. Büyükşehir belediye başkanlığına talip oldu, yetersiz gördük, Malatya BB aday yapmadık, sonra onu Türkiye'nin en büyük kamu kuruluşunun TOKİ'nin başkan yardımcısı yaptık, o da şimdi ne kadar ekmek o kadar köfte diyor belki de.

Başkanların Başkanları.. 

Yeni TTK’ da anonim şirketlerde yönetim kurulu, limited şirketlerde ise şirket müdürü/müdürler kurulunun yapısına, görev ve yetkilerine ilişkin düzenlemeler yer almaktadır. Yeni TTK’nun Yönetimin devri ile Temsil yetkisi ve Devredilemez görev ve yetkiler ana başlıklar halinde düzenlenmiştir. Yasada yer aldığı şekli ile yeni TTK'da yer alan düzenlemelerde özellikle şirketlerin kurumsal yönetim ilkelerinin uygulanmasında “Yetkinin kullanımı”,“Yetkinin devri” ve Yetkinin sınırlandırılması” konuları 3. kişiler yönünden de önem arz etmektedir. Büyükşehir Malatya'mızda Battalgazi ve Yeşilyurt ilçe belediyelerimiz,  belli ki iyi niyetle her işi biz yapalım ucuz yapalım diye edindikleri şirketleri bu işte görevlendirecekler. Bu ilk bakışta bir sorun olmayabilir. Ancak bu şirketlerin öyle bir genel müdürleri var ki; Yeşilyurt'ta Cetvel Ltd. Şti' in de Mehmet KARAMAN, Battalgazi'de Mormaş A.Ş' e de Şaban ALGÜL. Bu genel müdürlerin yetkileri ilce belediye başkanında bile yok. Tek başlarına tek imza ile hiç bir sınırlama olmaksızın şirketi, dolayısıyla belediyeyi her türlü borç ve taahhüt altına sokabileceklerdir. Sıradan bir ticari işletmede bile babanın oğluna vermediği bu yetkilere haiz müdürlerin eğitimi, bilgi birikimi, iş tecrübesi, yetenekleri ve şahsına münhasır meziyetleri gerçekten bizim ilgimizi çekiyor.  

Gezer'in FKA'sı 

2006 yılında 5449 Sayılı kanunla uygulama konulan, Kalkınma Ajanslarının amacı kamu kesimi, özel kesim ve sivil toplum kuruluşları arasındaki işbirliğini geliştirmek, kaynakların yerinde ve etkin kullanımını sağlamak bölgesel gelişmeyi hızlandırmak, bölgeler arası ve bölge içi gelişmişlik farklarını azaltmaktır. İlimizin de içinde yer aldığı TRB-1 bölgesinde Malatya-Elazığ-Bingöl ve Tunceli illerinin  yer aldığı Fırat Kalkınma Ajansı merkezi ilimizde bulunmaktadır  Fırat Kalkınma Ajansı, kalkınma kurulu illerin dengeli şekilde temsilini sağlayacak yapıda, bölgedeki kamu kurum ve kuruluşları, özel kesim, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler temsilcilerinden en fazla yüz üyeden oluşmaktadır.  Başkan ve başkan vekilinin temsil ettiği kurum ile mensubiyeti sona erdiğinde kurul başkanlığı ve başkan vekilliği görevleri de sona erer ve ilk toplantıda yeniden başkan ve başkan vekili seçimi yapılır. 2005 yılında kurulan BİLSAM’ın başkanlığını yürüten İbrahim Gezer’in  bu derneği temsilen görev aldığı FKA kalkınma kurulunda geçtiğimiz yıllarda başkan seçilmişti. Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday adayı olması sonrasında tarafsız ve siyaset dışında kalması gereken İbrahim Gezer’in Fırat Kalkınma Ajansında temsil ettiği BİLSAM Başkanlığından ayrılmış olmasına rağmen halen Fırat Kalkınma Ajansı Kalkınma Kurulu Başkanlığına devam etmesi ne kadar yasal ve etik. (Seçim yasası gereği diğer illerde bu konumda bulunan kalkınma kurulu başkan ve üyeleri istifa etmişlerdir.) FKA Yönetim kurulunda illerimizin valileri, belediye başkanları ve TSO bşk. başta olmak üzere çok üst düzeyde kurum ve kuruluş temsilcilerin yer alırken Kalkınma kurulda bir dernek temsilcisin bu kadar etkin olması izah edilmesi gereken bir durumdur. Yaklaşan genel seçimler öncesinde şimdiden bu kimlikle bir takım ziyaretlerin yapılması ne kadar anlamlıdır.

Kart hamili yakınımdan, Kart hamili partilimize 

Bir şehrin ülke yönetiminde etkinliği bürokrat kadrosu ile anlam bulmaktadır. Doksan yıllık cumhuriyet tarihinde hemşerilerimiz 2.Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ve 8.Cumhurbaşkanımız Turgut Özal dönemlerinde, Malatya olarak bunu belirgin bir şekilde yaşadık. Geride bıraktığımız son yirmi beş yılda ise bu konuda her geçen gün kan kaybetmekteyiz. Ankara devlet kademesinde üst düzeyde görev alamadığımız gibi büyükşehir Malatya il merkezinde bile Malatyalı bürokratların görev alması çok zor olduğu gibi görevde olan daire müdürlerimizde belirgin bir şekilde ya merkez alınmakta ya da çok daha pasif görevlere atanmaktadır. Görevden gidenlerin yerine de belirli merkez ve yörelerden  amaca yönelik atamalar yapılmaktadır.12 yıllık AKP döneminde her seçim de büyük destek verilen iktidar partisinin Malatya ve Malatyalılara karşı tavrı nedendir bilinmez? Birilerini söylediği gibi Sivas'ın ötesi Malatya içinde geçerli mi ? Bu uygulamada bir projenin sonucu mu?  

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız