SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Savcı Öz Şimdi Nerede?!"

0
Güncellendi - 2015-12-28 04:58:58
A- A+ PAYLAŞ

Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesine ilişkin davanın 108. duruşmasında, sanık Varol Bülent Aral'ın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı 5 Ocak 2016'ya erteledi.

Tutuksuz sanık emekli Albay Mehmet Ülger’in avukatı Saim Tuğrul’u dinledi. Avukat Tuğrul, İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve halk arasında 'Polonezköy Davası' olarak bilinen kamu davasının sonunda 2 Aralık 2015 tarihinde tüm sanıklara beraat kararı verildiğini belirterek, bu dava dosyasının bir örneğini mahkemeye sundu. Tuğrul ayıca, “Kamuoyunda 17-25 Aralık davası olarak bilinen soruşturma dosyasının bir örneğinin celp edilmesini talep ediyorum” dedi.

"TÜM VERİLER ÜZERİNDE SAHTECİLİK YAPILMIŞ"

Tutuksuz sanık Ruhi Abat, Zirve Yayınevi dosyasının ilk 16 klasöründe sanıklardan Abuzer Yıldırım'ın üzerinden çıkan flash bellekte ve yayınevindeki dijital verilerde oynamalar yapıldığını savundu. Flash bellekten olaydan 6 gün sonra çıktı alındığı, meta data bilgilerinin gerçeğe uygun olmadığını, manuel olarak üzerinde oynamalar yapıldığını ve tüm veriler üzerinde sahtecilik yapıldığını iddia eden Abat, bunlarla ilgili bilirkişi raporu alınmasını istedi.

"KUMPAS FAALİYETLERİ BİZİM İÇİN 2008 YILINDA BAŞLAMIŞTIR"

Esasa ilişkin savunmasını yapan tutuksuz sanık Mehmet Çolak, davanın gizli tanığı ve sanığı İlker Çınar yüzünden gözaltına aldığını ve 40 ay tutuklu kaldığını iddia etti. 

Eski savcı Zekeriya Öz'ün 2008 yılında ifadesini aldığını kaydeden Çolak, şunları söyledi: "2009 yılında kaçak savcı Zekeriya Öz, şahsıma ‘Kimseye uşaklık etme, ne biliyorsan her şeyi anlat’ demişti. Ben de, ‘Ben Türk askeriyim ve kimseye uşaklık etmedim’ dedim. 2009 yılında kaçak savcı benim tutuklanmamı sağlamıştır. Kumpas faaliyetleri bizler için 2011 yılında değil 2008 yılında başlamıştır. Bu dava Zekeriya Öz, İsmail Aksoy ve Şeref Gürkan'ın kumpaslarıyla oluşturulmuştur. 2008 yılında Diyarbakır’da görev yapıyordum. Kaçak savcı Zekeriya Öz, Ergenekon Davası ile ilgili hakkımda yakalama kararı çıkarmıştır. Bu gibi nedenlerden dolayı, bu davanın bir kumpas ve öç alma davası olduğunu düşünüyorum. ‘Bana uşaklık etme’ diyen kaçak savcı Öz, şimdi nerede? Yok, biz buradayız, adalete güvendik. Eğer oda adalete güveniyorsa buraya gelsin. Kaçak savcı Öz, sana sesleniyorum. Bir gün bu mahkemelerde yargılanacaksın."

"BU ÜLKEDEN BAŞKA GİDECEK YERİMİZ YOK"

Zirve Yayınevi davasının "Balyoz, Ergenekon" gibi davalarla aynı olduğunu öne süren Çolak, "Sanık yapılacaklar, ceza alacaklar önceden oluşturulmuştur. Bu dava jandarma istihbaratının önünü kesmek ve dizayn etmek için yapılmıştır. Şuna inanıyorum ki; Anayasa Mahkemesi Türkiye'de hukukun var olduğunu göstermiştir. Bizim bu ülkeden başka gidecek yerimiz yok. Adil bir yargılanmayla beraat edeceğime inanıyorum çünkü hiçbir suç işlemedim. Jandarma'da yaptığım görevlerimin hiçbirinden pişmanlığım olmamıştır. 1990 yılından bu yana, 25 yıldır milletime sadakatle çalıştım. Kimseye uşaklık yapmadım. Hiçbir silahlı terör örgütüne üye değilim. Üyesi olduğum tek kurum Jandarma Genel Komutanlığıdır. Vatanımı ve milletimi canımı seve seve verecek kadar seviyorum" dedi. 

-ARA KARAR-

Duruşmaya bir süre ara veren mahkeme heyeti, ara kararını açıkladı. 

İddia makamı savcı Necmettin Yıldırım'ın deliller çerçevesinde gerekli görülmesi halinde soruşturmanın genişletilmesi ya da mütalaa hazırlanması için ek süre talebini kabul eden heyet, ayrıca avukatlardan Saim Tuğrul'un Poyrazköy Davasının gerekçeli kararının örneğinin dosyaya eklenmesi ve kamuoyunda 17/25 Aralık dosyası olarak bilinen davaya ilişkin iddianame örneğinin de dosyaya celbi yönündeki taleplerini kabul ederek, ilgili yerlere yazı yazılmasını kararlaştırdı.

Mehmet Çolak'ın esas hakkındaki savunmasını yaptığı için duruşmalardan vareste tutulması kararı alan heyet, tutuklu sanık Varol Bülent Aral'ın tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın 5 Ocak 2016'ya ertelenmesine karar verdi.

Duruşmada, tutuksuz sanıklar emekli Albay Mehmet Ülger, Binbaşı Haydar Yeşil, İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Ruhi Abat, Murat Göktürk, Mehmet Çolak, Abdullah Atılgan, Levent Ercan Gelegen ile adli kontrol kararıyla elektronik kelepçe takılan sanıklar Emre Günaydın, Abuzer Yıldırım ve Salih Gürler hazır bulundu. 

Elektronik kelepçe takılan sanıklardan Hamit Çeker Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesi, Cuma Özdemir ise Darende adliyelerinden video konferans sistemiyle duruşmaya dahil edildi.

Duruşmaya, Zirve Yayınevi'nde öldürülen Alman uyruklu Tilman Geske’nin eşi Suzanna Geske de katıldı.

FOTO: İHA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız