8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a suikast iddialarına ilişkin hakkında dava açılan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, soruşturmayı yürüten Savcı Kemal Çetin’i Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na görevini kötüye kullandığı iddiasıyla şikayet etti.
Özal’a suikast iddianamesinde sanık olarak yer alan Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’ün avukatı Hüseyin Ersöz, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na dilekçe sundu.
Özal’a suikast soruşturmasını yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin’in şikayet edildiği dilekçede “İddianame incelendiğinde merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a suikast düzenlendiğine ilişkin somut bir veri dosya muhteviyatında bulunmamakla birlikte salt gizli tanık iadelerine dayanılarak illiyet bağı tesis edilme gayreti içerisine girildiği görülmektedir. Ancak iddianameyi hazırlayan Cumhuriyet Savcısı Kemal Çetin, gizli tanık beyanlarının yer aldığı duruşma tutanaklarından alıntı yaparken tahrifat yapmış, Genelkurmay Başkanlığı ve Mit Müsteşarlığı tarafından adli makamlara gönderilen yazılara ise iddianamede yer vermeyerek görevini kötüye kullanmıştır” ifadelerine yer verdi.
İddianamede, Ergenekon davasının gizli tanıklarından Selçuk’un ifadelerine yer verildiğini belirten Avukat Ersöz, gizli tanık Selçuk’un 12 Ekim 2012 tarihli 248’inci duruşmada “Levent Ersöz ‘Biz gerektiğinde bir kişiyi Cumhurbaşkanlığı yapmış bir kişiyi de kendi karısına zehirletebiliriz, öldürtebiliriz’ demiştir” dediğini hatırlattı. Bu ifadenin Özal’a suikast iddianamesinde “Biz gerektiğinde Cumhurbaşkanlığı yapmış bir kişiyi de zehirletiriz, öldürtürüz” şeklinde yer aldığını vurgulayan Avukat Ersöz, “Savcı Kemal Çetin’in duruşma tutanaklarında tahrifat yaptığı açıktır” ifadelerine yer verdi.
Dilekçede Malatya Zirve Yayınevi davasının sanığı İlker Çınar’ın ifadesine karşılık MİT ve Genel Kurmay Başkanlığı’ndan istenilen yazıların iddianamede yer verilmediğini ifade edildi.
ÖZAL’IN MANEVİYATINA SAYGISIZLIK
Avukat Ersöz tarafından HSYK’ya sunulan dilekçede “Cumhuriyet Savcılarının görevleri arasında, gizli tanıkların akıl almaz ve mantık sınırlarını zorlayan iddialarını iddianameye taşımak, duruşma tutanaklarını ve dilekçeleri tahrif etmek, Genelkurmay Başkanlığı ve MİT Müsteşarlığı tarafında gönderilen yazıları göz önüne almaksızın sırf zaman aşımı süresi dolmasın diye iddianame hazırlamak görevi bulunmamaktadır” denilen dilekçede bu haliyle kaleme alınan iddianamenin maddi gerçeğin ortaya konulmasına hizmet etmediği gibi, kamuoyu vicdanı yarılması yanında merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın maneviyatına saygısızlık anlamına gelmektedir” denildi.
Dilekçede gizli tanık Selçuk’un, Özal’ın eşi Semra Özal hakkındaki akıl almaz ve mantık dışı ve iftira içeren sözlerini kasten eksik olarak iddianameye taşıyan Savcı Kemal Çetin hakkında soruşturma başlatılarak cezalandırılması istendi.
