SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Sayın Bakan Kusura Bakma da..'

A- A+ PAYLAŞ

Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesi TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda görüşülürken, CHP Malatya Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu ile Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay arasında ilginç diyaloğlar yaşandı.

Aslanoğlu'nun bu bakanlık ile ilgili gündeme getirdiği Malatya konuları ve bakanın kısa yanıtları tutanaklara şöyle geçti:

"FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) – Sayın Bakan, Nemrut tüm dünyanın malı, hepimizin malı, Türkiye'nin malı; ne Malatya’nın ne Adıyaman’ının, hiç kimsenin malı değil.
1) Burada, birazcık Adıyaman ve Malatya arasındaki sorunlardan biraz çekindiniz. Hayır, biz size sorun çıkarmayız, yine söylüyorum. Ama biraz taraf oldunuz. Malatya’ya gelmediniz, Adıyaman’a gittiniz. Malatya yanlış anladı. Açıklamalarınız yanlış anlaşıldı.
Siz gittiniz Sayın Müsteşarım, biliyorum.
Şimdi, Nemrut hepimizin ama Nemrut’a da Malatya’dan gidildiğinin bilinmesi lazım dünyada Sayın Müsteşarım. Gittiniz mi o yolu? Çok kolay ulaşıyorsunuz. Biz Nemrut bizim olsun demiyoruz, asla. Nemrut dünyanın, herkesin malı. Adıyaman’dan da gitsin, onlar bizim kardeşlerimiz. Ama yaklaşık sekiz yıldır Sayın Bakanım, sizden önce de geçen dönem de maalesef, 20 kilometrelik bu yol, Tepehan-Nemrut, 20 kilometre, bu yolun bir kere turizm haritalarının olması lazım. Pötürge’ye kadar var, Pötürge’den o 20 kilometrelik yol yok, hâlbuki, orada gerçekte bir yol var.
2) Bugüne kadar hiçbir ödenek vermediniz. Geçen 500 bin lira…
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ERTUĞRUL GÜNAY (İstanbul) – Genel olarak böyle ayırım yapılmaz.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) – Hayır efendim, ezbere biliyorum.
Lütfettiniz, ilk defa bir 500 bin lira verdiniz. Yetmez. Bunun, bu yolun kara yolları ağına alınması lazım. Nemrut yolu değil, bizi Adıyaman’a götüren yolu, şehirlerarası bir yol. Ben bu konuda hassaten bir kez daha duyarlılık istiyorum. Yani o yolun bitmesi lazım Sayın Müsteşarım. Gittiniz gördünüz, yani mutlaka standartta bir yol olması lazım. Ben bunu bir kez daha dikkatlerinize sunuyorum ve turizm haritalarında da orada bir yol olduğunun bilinmesi lazım.
Demin çok güzel konuştu Muzaffer Bey, her yere gidiyor, tüm muhalefet belediyelerine… “Muhalefet” kelimesini sevmiyorum. Muhalefet karşı çıkan diye baktım, hayır biz karşı çıkmıyoruz, biz destek veriyoruz. İyi iş yapın, her türlü desteği verelim.
Sayın Bakanım, kusura bakmayın, özellikle festivaller her ilçede, her beldede sosyal kaynaşmanın, birlikte olmanın bir sevgisidir, birlikte olmanın bir hazzıdır. Maalesef… Maalesef… Tabii diyeceksiniz, Türkiye’de 800 ilçe var, şu kadar belediye var, ben hepsine birden bütçe ayırsam… Ama burada muhalefet belediyelerine çok sıcak bakmadınız. Ben size ispat ederim.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ERTUĞRUL GÜNAY (İstanbul) – Yok, yok.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) – Ben ispat ederim Sayın Bakanım. Ben ispat ederim, tek tek getiririm. Hangi belediyeye ne verdiğinizi çok iyi biliyorum. İspat ederim.
İki, yine parke taşı, şehir düzenlemeleri, şehir güzelleştirmeler, lavabolar, tuvaletler, bunları yapmayla ilgili belediyeler yardım ediyorsunuz. Ama şunu söyleyeyim: Geçen dönem de bu dönem de çok böyle sevgiyle bakmadınız. Defalarca proje yapılmasına rağmen, proje gönderilmesine rağmen, vermediniz. Alacaklarım var. Sayın Müsteşarım Doğanşehir’e geldiğinde söz verdi, ama…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Aslanoğlu, ilave süre verdim.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) – O kadar çok dert var ki.
Sayın Bakanım, o belediyede herkes yaşıyor, o belediyede bir MHP’li belediye başkanı seçilmiş olabilir, bir CHP’li olabilir, ama orada her türlü insan yaşıyor. Her türlü insana, bu ülkede kim varsa bu şekilde… Bu mantığı değiştirmeniz lazım. Yani, belediye başkanı X partinin, Y partinin diye o belediyeye yardım mantığınız yoksa… Kusura bakmayın, ben sizin döneminizde de geçen dönemde de yeterince muhalefet belediyelerine destek vermediniz Sayın Bakanım. Ben size hangi belediyelere ne verdiğinizi söyleyelim ezbere. Vermediniz.
Doğanşehir’in alacağını Sayın Müsteşarım siz söz vermiştiniz. Proje yapılıp geldi. Geleli altı ay oldu. Hiçbir festivalde kimse telefonlarımıza çıkmadı, festivaller için. Yazın, arıyoruz festivaller için o ilgili birimi, maalesef…
Kültür merkezleri dediniz Sayın Bakan. Burada Akçadağ’ın 2011’de tamamlanacağını söylediniz. Bunun sözünü alabilir miyim?
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ERTUĞRUL GÜNAY (İstanbul) – Yazıyor.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) – Yazıyor, yani var. Tamamlanacak değil mi efendim? Sayın Bakanım, tamamlanacak değil mi efendim? Siz demin söylediniz konuşmanızda. Akçadağ’ı demin söylediniz.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ERTUĞRUL GÜNAY (İstanbul) – Ben söylediysem tamamdır.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) – Söylediniz demin.
İki, bir de benim bölgem falan değil de Taşköprü’de böyle bir şey varmış. Yıllar yılı bekliyormuş, Kastamonu-Taşköprü, sarımsak… O da var mı efendim?
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ERTUĞRUL GÜNAY (İstanbul) – Tosya var, orası yok.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) – Bir de Taşköprü’ye bir baktırabilirseniz…
Belediyeler proje yapsın, yüzde 50… Bir yerde şekil değiştirelim, bir yerde. Ben dolandırıldım. Nasıl? Arguvan’da bir kültür merkezi inşaatına başladık.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN – Sayın Aslanoğlu, tamamlayalım efendim.
Buyurun.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) – Bazı kişiler ve biriler, onların isimlerini vermek istemiyorum “Vur kazmayı arkandayım, kabayı bitireceğiz, inceyi Sayın Bakanım yapacak.” dedim. Sizinle konuştum ya efendim. İnceye geldiği zaman, Bakanım yardım edecek. Fakat, temeli vurduk, kefil oldum çimentocuya, demirciye, 100 bin lira para gitti, nerede arkadaş? Arkadaşlar meydanda yok. Bir dakika…Yaptık o kadar, 100 milyarlık yaptık.
Şimdi, gelin şöyle bir şey yapalım Sayın Bakanım: Yarısı senden, yarısı benden. Yarısı senden, yarısı benden. Bayındırlık diyecek ki “Ben yaptım. 100 liralık yaptım. 100 lira sen ver, 100 lira ben yapayım, 100 lira siz verin.” Yani bu şekilde, Bayındırlığın tespitiyle. Gelin, bir şekil değiştirelim.
KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI ERTUĞRUL GÜNAY (İstanbul) – Onu konuşmak lazım. Ben babamın parasını harcamıyorum.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) Evet, devletin parasını ama yani…
MUSTAFA ÖZYÜREK (İstanbul) – O insanlar vergi veriyor Sayın Bakan.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Ama yani; hayır yani…
HALİL AYDOĞAN (Afyonkarahisar) – Onu burada çözemezsiniz.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Nerede çözeceğiz efendim?
HALİL AYDOĞAN (Afyonkarahisar) – Ben söylerim sonra size.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Peki, size geleceğim, yardımcı olacaksınız; peki.
İki; şimdi Arguvan, bir kültürdür Sayın Bakanım. Sayın Bakanım, Arguvan bir kültürdür ve siz de bunu çok iyi biliyorsunuz.
Şimdi, 1993 yılında bir Türk Sanat Müziği korosu kurulmuş Malatya’da ve bir tane de müdür atanmış, yok daha… Onun için, Arguvan bir kültürdür. Arguvan, Türkiye’de Türk folklorunun Türkiye’deki türkünün, halk müziğinin büyük bir olgusudur. Bu nedenle biz, özellikle Malatya’da bu konuda Kültür Bakanlığının bir çalışma yapmasını hakikaten istiyoruz. Bu nedenle…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) – Toparlıyorum efendim.
BAŞKAN – Buyurun.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) – Şimdi, bugüne kadar vermediğiniz şu parkeler markeler var ya, işte o borcunuzu ödeyeceksiniz. O borcu ödeyeceksiniz. Borç borçtur Sayın Bakan. Siz haksızlığı sevmezsiniz onu biliyorum. Ama haksızlık yapıldı ama telafi etmesini seversiniz.
HALİL AYDOĞAN (Afyonkarahisar) – Üstat, sizin borçlu olduğunuz bakanlık var mı?
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Bak, ben söylüyorum şimdi, yapmadığım bir şeyi yapmadım diyorum bak.
HALİL AYDOĞAN (Afyonkarahisar) – Mevlüt Üstat, sizin borçlu olduğunuz bakanlık var mı hiç? Hepsinden alacaklısınız öyle görünüyor.
FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) – Var, var; var.
Bu nedenle Sayın Bakanım, bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum, size ve arkadaşlarınıza başarılar diliyorum.
Teşekkür ediyorum."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız