Yeşilyurt ilçesinin Gündüzbey Kasabası'nda yaşanan, sonunda jandarmanın da müdahalesine yolaçan sulama suyu sorunu, bir grup vatandaş tarafından, BİMER aracılığıyla Başbakan R.Tayyip Erdoğan'a da iletildi.
Vatandaşlar, mesajında yaşadıkları sorunu anlatırken, bazı iddialarda da bulundu ve şöyle dediler:
"..Ben güzel yurdumun, güzel şehirlerinden Malatyanın Gündüzbey Kasabasında yaşayan insanlardan biriyim. Cennet misali yöremin bir sorunu var. Eminim bu sorun sizlere yanlı ve yanlış olarak iletilmiştir. Biz biliyoruz ki dünyada bir kuraklık var, biliyoruz ki yurdumuzda ve dolayısıyla yöremizde de bu kuraklık hissedilecektir. Bunun bilincindeyiz. Ama basiretsiz ve beceriksiz bazı yöneticiler bu olumsuzlukları daha da olumsuz hale getirip halkı yönetenlere karşı güvenlerini sarsmakta ve onları birer düşman haline getirmekteler.
Şu bir gerçektir ki ; yurdumuzun her yerine ve her olayına insancıl bir yaklaşım ve adil bir çözümle ulaşmanız imkânsızdır. Ama seçtiğiniz ve atadığınız insanların eliyle bu hizmetlerin yürütüldüğünü biliyoruz. Onun için seçerken ve atarken ne olur Hz.Ömer gibi seçmeye çalışın. Şunun bunun hatırı ile yapmayın. Bunlara önem verdiğini yine halk yapılan atama ve seçilme sonucu olanlardan biride ilimizde olduğu için yazıyorum.
Bölgemizde D.S.İ.nin kontrolünde olan sulama işleri 2005 yılında düzenlenen yasalarla sulama birlikleri adı altında mahalli idare birliklerince yapılmaktadır. Gerçi bazı yerlerde o birliklerin oluşmasında topraktan ve sudan anlamayan kişilerce doldurulmuş dost, ahbap ve yandaş ilişkileri ön planda tutulmuştur. Bu da ayrı bir sorun. Konumuza dönersek, halkın büyük bir çoğunluğu size oy verdiği için seçilen varlığı ile yokluğu belli olmayan, yanlış bilgilendirme neticesinde aday olarak belirlediğiniz belediye başkanı olan kişi. Belediye başkanının ..olduğu herkes tarafından bilinen ve nedeni belli olmayan .. birini Derme Sulama Birliği başkanlığına seçtirmiştir.
Bu sulama birliği başkanı 7 Eylül 2008 tarihinde Çat barajından sulama amaçlı yaptırılan Çerkez yazısı sulama kanalına verilen su defalarca nedensiz yere kesilip verilmesi neticesinde muammaya dönüştürülmüştür.
Sulama için görevlendirilen kişiler başkanın emri ile olacak ki görevlinin biri suyu sulamaya veriyor, bir diğeri kesiyor. Bu olaylar sırasında su kaybı, zaman kaybı ve meyve ağaçları kuruyan çiftçileri çileden çıkarıyor. Olan yine halka oluyor. Halkın çoğunluğunun geçim kaynağı olan bu meyve ağaçları artık kurumakta olduğu, onları kurtarmakta imkânsızlaşmakta.
Durumu yakından bilen kasabamızın belediye başkanı Malatya milletvekillerini haberdar ederek çare ararken; gözlerinin önünde kurumakta olan bu meyve ağaçlarını kurtarabilme gayesiyle 50-60 kişilik bir grup dere yatağında akmakta olan suyun bir kısmını akşam 22:00 sularında Çerkez yazısı sulama kanalına vermiştir. Tansiyon nispeten düşmüş halk yatışmışken, bundan nemalanmak isteyen ve bu telaşeden neyin üzerini örtmeye çalıştığı belli olmayan, haksız yere ve Derme Sulama Birliği meclis üyelerince belirlenmesi gereken maaş tutarı; meclis üyelerini yanıltarak Malatya Belediye Başkanının katkısıyla okunmadan onaylanan meclis kararıyla brüt yaklaşık 6.940,00-YTL maaş alan Derme Sulama Birliği başkanı Malatya Valiliğine yalan yanlış bilgi vererek , jandarmadan yardım istemiş ve bazı heyecanlı komutanlarında ne olup bittiğini tam olarak öğrenmeden 12 Eylül 1980 döneminde dahi yaşanmamış bir tutum ile 15-20 araçlık bir konvoy halinde bir o kadar da tam teçhizatlı asker ile gece saat 00:10 sularında olay yerine gelerek kanalda akmakta olan suyu tekrar dere yatağına vererek kanal kapaklarını da kapatmışlardır. Kapakların başına da jandarma ve köy koruyucularını da nöbetçi dikmişlerdir. Bu sert tutumlu ve abartılı yaklaşımdan halk incinmiştir.
Devlet ile halkı karşı karşıya getirmeye çalışan bu tip insanlara idarecilik yaptırılmasına karşıyız.
Bu tatsız olayların tekrarlanmaması için bir an önce konunun üzerine gidilerek gerekli önlemlerin alınacağına, halkın bu hususta yardımına koşulacağına tüm kalbimizle inanmaktayız.."