SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Seçilmişlere Hakaret.."

0
Güncellendi - 2015-12-27 15:16:01
A- A+ PAYLAŞ

Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ,Büyükşehir yasa tasarısının görüşüldüğü  TBMM  İçişleri Komisyonu’nda yaptığı konuşmada “Çarmuzu, Hoca Ahmet Yesevi ,  Kaynarca,  Melekbaba mahallelerinin Yeşilyurt’a  bağlanmasının akıl mantıkla bağdaşır bir yanı yok.” Dedi.

“SEÇİLMİŞLERE HAKARETTİR”

Ağbaba konuşmasında  şu görüşlere yer verdi; “Malatya’nın büyükşehir olmasını savunduğumuzu belirtiyorum ancak bütün şehri, Malatya’yı yok edeceğini, Malatya’nın gelişmesine engel olacağını düşünüyoruz. Bu kanun, gizli hazırlanmıştır. Bu kanunu seçilmişler değil, atanmışlar hazırlamıştır.  AKP milletvekillerinin, Sayın Bakanın ve yetkililerin söylediği “millî irade”, “seçilmişler” kavramı burada yok edilmiştir. Hiçbir seçilmişin bu kanunla ilgili ne fikri alınmıştır ne de tartışmaya açılmıştır. Buradaki birçok AKP’li  komisyon üyesinin de haberi yok, bir grup bürokrat hazırlayarak önümüze getirmiştir. Bu, seçilmişlere hakarettir. Sadece buradaki milletvekillerine değil, bu kanunla yok edilmek istenen muhtarlara, il genel meclis üyelerine, kapatılmak istenen belde belediye başkanlarına da hakarettir”

“VALİLER KRAL OLUYOR”

CHP Milletvekili Ağbaba ; “Malatya’da 39 tane belde kapatılıyor. 39 tane beldenin birçoğunun tarihi ilçe belediyelerimizden daha eski. Niye kapatıldığını anlamak mümkün değil. Onlara soruldu mu? Sorulmadı. Muhtarlara soruldu mu? Sorulmadı. İl genel meclis üyelerine soruldu mu? Sorulmadı. Şimdi “Merkezî hizmeti yerleştireceğiz, hizmet yerelden başlayacak.” diyoruz ama bu tasarıyla beraber, valiler illerde kral oluyor. İl genel meclisi kaldırılarak, il genel meclisinin yetkileri ilgili bakanlıklara devrediliyor. Oysa Malatya’da İl Genel Meclisi için yeni bina yapılıyor. Yapılan bir israftır. Malatya, bir İstanbul, bir Kocaeli değil. Malatya hâlâ tarımda Türkiye’ye çok önemli girdiler sağlayan, üretmiş olduğu kayısısıyla, ceviziyle, üzümüyle, kirazıyla, kavunuyla, buğdayıyla Türkiye’de çok önemli bir tarım kenti. Şimdi siz, bütün şehir modeline geçtiğiniz zaman tarım ve hayvancılık nasıl olacak?    ”ifadelerini kullandı.

“AKIL MANTIKLA BAĞDAŞIR YANI YOK”

Veli Ağbaba “Malatya’ya yapılan bir haksızlığı da dile getirmek istiyorum. Kurulan yeni belediyelerin birçoğunda, yeni merkez belediyeler oluşturuluyor. Malatya’da merkez belediyesi yok. Yeşilyurt ve Battalgazi, var olan belediyelerimize mahalle ve köyler bağlanıyor. Yeşilyurt belediyesine bağlanan köylere baktığımız zaman, bu, bağlanan köylere resmen işkence. Tasarı o kadar gelişigüzel hazırlanmış ki, Yeşilyurt ilçesine Bindal köyü, Duranlar köyü bağlanıyor. Burada yaşayanların  Yeşilyurt’a gelip gitmeleri başlı başına bir olay. Çarmuzu,, Hoca Ahmet Yesevi ,  Kaynarca,  Melekbaba mahallelerinin Yeşilyurt’a  bağlanmasının akıl mantıkla bağdaşır bir yanı yok. Yine, Ataköy, Başharık, Kernek, Paşaköşkü mahallelerinin Battalgazi ilçesine bağlanması anlaşılır değildir. Taslak hazırlanırken mahalle ve köyler ile bağlanacakları ilçelerin arasındaki mesafeler hiç hesaplanmamış. Mutlaka Malatya’ya merkez bir belediye kurulması gerekiyor. Battalgazi ve Yeşilyurt ilçelerinin ortasında  olacak şekilde bir belediyenin mutlaka kurulması gerekiyor. Bunun ciddiyetle değerlendirilmesini sizden hakikaten rica ediyorum “ dedi.

“ATANMIŞLARIN YANINDA YER ALDI, DARBE YAPTI”

Ağbaba konuşmasının devamında şöyle dedi “Değerli arkadaşlar, büyükşehir olmayı Malatya kendi hak etti. Başbakan, 17 Mayıs 2010’da Malatya’ya geldi, dedi ki: “Malatya büyükşehir olmayı hak etmiyor.” dedi ama –aynen mitingde söylediği cümleleri söylüyorum- “Ey kadınlar hazır mısınız? Ey erkekler hazır mısınız? Çocuk yapın sizi büyükşehir yapacağım.” dedi, bu benim sözüm değil, Başbakanın sözü. Yani Malatyalılar haklarıyla büyükşehir oldu. Sayın Bakan, bir genelge yayınladı, belde belediye başkanlarına  “Kaymakamdan, validen izin almadan hiçbir şey yapamazsınız.” dedi. Her zaman, seçilmişler, atanmışlar meselesinde yine Sayın Bakan atanmışların yanında yer aldı ve darbe yaptı. Malatya’da kapanan beldelerden biri  Sivas sınırında Hasançelebi beldesi, biri Adıyaman sınırında Erkenek beldesi. Hizmet alma konusunda zaten sıkıntı yaşayan bu belde belediyelerinin kapatılması ancak o bölgeye, o şehre zarar verir. Bizim 39 tane beldemiz var, bizim önerimiz şu: Bir pergel modeliyle Malatya merkeze yakın beldelerin kapatılması , diğer beldelerin kapatılmaması”

“KÖY MUHTARLARI – KÖY KORUCULARI NE OLACAK?”

Konuşmasına , “Bu kanun tasarısı hazırlanırken köy muhtarlıkları, köylerin tüzel kişiliği yok ediliyor” şeklinde devam eden Ağbaba; “ Buna şiddetle karşı olduğumuzu bir kez daha belirtmek istiyorum. Taslakta muhtarlarla ilgili hiçbir olumlu düzenleme yok. Muhtarlarımız Demokrasimizin en yalın yoluyla, hiç kimseden icazet almadan, halkın oyuyla seçiliyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi gibi değil. Muhtarlar, köylerin sorunlarıyla, mahallenin sorunlarıyla ilgileniyor, jandarma ona gidiyor, siyasetçi ona gidiyor, kız kaçıran ona gidiyor, kız isteyen ona gidiyor ama muhtara hiçbir şey verilmiyor. Birçok muhtar aldığı maaşla Bağ-Kur primlerini ödemek zorunda kalıyor. Muhtarların haklarının ciddiyetle değerlendirilmesi gerekiyor. Ayrıca köy koruyucularının haklarının da korunması gerekiyor. Birçoğu, güvenlik amacıyla değil, köylerin arazisini korumakla görevli, ama köy korucularıyla ilgili hiçbir düzenleme yok . Ben, bizim birçok ilçemizde kapatılan, kapatılmaya çalışılan köylerin, beldelerin haklarının korunması için mücadele edeceğimizi bir kez daha söylemek istiyorum” şeklinde konuştu.

“HİÇ OLMAZSA BURADA GEREKEN HAKLAR VERİLSİN”

Ağbaba konuşmasının sonunda Cemevleri ile ilgili görüşlere yer vererek “Sayın Bakana söyledim, “mabetler” diye bir madde var. Bu mabetlerde cemevi var mı yok mu tekrar soruyorum. Devlet mutlaka herkesin inancını yerine getirdiği inanç merkezlerine hizmet vermelidir. Bu, kilise olur, cami olur, cemevi olur. Sayın Bakanın bu konuda da dikkatlerini çekmek istiyorum. Sizden ricam, cemevleri konusunda, hiç olmazsa, burada gereken hakların verilmesini rica ediyorum.” şeklinde konuştu.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız