SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Şehir Hepimizin En Önemli Ortak Paydası"

0
Güncellendi - 2016-04-06 01:03:38
A- A+ PAYLAŞ

Malatya Kent Konseyi Tarih Kültür ve Çalışma Grubu tarafından Şehir ve Uzlaşı Çalıştayı düzenlendi. 'İrfan Sofrası' başlığı altında uzlaşma kültürü, farklı kesimler arasında güven duygusunun güçlendirilmesi, Malatya sosyolojisi ve risk faktörlerinin ele alındığı bir çalıştayın sonunda, 11 maddelik bir ortak bildirge yayınlandı.

Düzenlenen çalıştayla ilgili olarak Kent Konseyi Tarih Kültür ve Sanat Çalışma Grubu tarafından bu bilgi verildi:

"Malatya Kent Konseyi Tarih Kültür ve Sanat Çalışma Grubu tarafından “İrfan Sofrası” ana başlığında ‘’Şehirde uzlaşı kültürünün sağlanması, farklı kesimler arasında güven duygusunun güçlendirilmesi, Malatya sosyolojisi ve risk faktörleri’’ konularının ele alındığı bir çalıştay düzenlendi.

Kent Konseyi Toplantı Salonu’nda düzenlenen çalıştaya Kent Konseyi Genel Sekreteri Abdullah PEKTAŞ, Tarih Kültür Sanat Çalışma Grubu Temsilcisi Orhan TUĞRULCA, Avukat-Tarihçi Abdulkadir ARTAN, Eğitimci-Yazar Adil AKKOYUNLU, Ensar Vakfı Malatya Şubesi Başkanı Ahmet KÜÇÜK, Cem Vakfı Malatya Şube Başkanı Eşref DOĞAN, Eğitimci-Yazar Ferman SALMIŞ, Yazar Asım DEMİRKÖK, Malatya Araştırmaları Derneği Başkanı Kemal DENİZ, Nida Dergisi yazarı Necla BULUT, Yazar Nihal İLİMEN ve Eğitimsen Malatya Şube Başkanı Tarık KAYA katıldı.

Tarih boyunca yaşanan sıkıntıların uzlaşı ile çözüldüğünü ve bugün yaşanan sıkıntılarında uzlaşı ile çözülebileceğine değinen Pektaş, “2016 yılı içerisinde yapmak istediğimiz, Malatya’nın demografik yapısının her motifini barından sivil toplum örgütlerinin ve kanaat önderlerinin bir araya gelmesi, dertlerini konuşmaları ve Malatya’da sivil bir barışın gittikçe daralan sivil alana katkısını sağlamaktır. Yaptığımız çalıştay buna destek olacaktır. Kent Konseyi olarak ‘’Sivil Toplumu Anlamak’’ konulu paneller düzenliyoruz. Amacımız 6 konu başlığı altında sivil toplumu anlamayı, insanların gündemine sunmak ve sonunda bir ortak bildiri yayımlayarak bölgeye örneklik teşkil etmektir. Katılımlarınızdan dolayı teşekkür ediyorum” dedi.

Tarih Kültür Sanat Çalışma Grubu Temsilcisi Orhan Tuğrulca, Bundan önce yapılan ve bundan sonrada yapılacak olan çalıştayların ana temasının sosyal barışa dönük konuların ele alınacağını dile getirerek, “Ülkemizde aynı dini, ırkı ve coğrafyayı paylaşan insanlar arasında ciddi sorunlar yaşanıyor ve bu sorunlar maalesef şehirlerde yaşanıyor. Şehirlerde sadece binlerce yıllık tarihi envanterler yok olmuyor bunların yanında şehirlerin sosyolojisini ciddi bir şekilde tehdit eden, ayrıştıran ve sonraki yüzyıllara taşınacak kin tohumlarını da beraberinde getirmektedir. Bu nedenle şehirlerin mukavemetinin güçlendirilmesi amacıyla bir aradayız. Katkılarından dolayı Kent Konseyi Başkanı Sayın Ahmet Çakır’a, Kent Konseyi Genel Sekreteri Abdullah Pektaş’a ve katılımlarınızdan dolayı sizlere teşekkür ediyorum.” dedi.

Avukat- Tarihçi Abdulkadir Artan, Günümüzdeki sorunları veya sıkıntıları geçmişte atalarımızın uyguladığı uzlaşı yöntemlerini örnek alarak çözebileceğimizi dile getirdi.

Yazar Adil Akkoyunlu, Şehirlerde uzlaşının güven, danışma, dayanışma ve adaletli ile olabileceğini dile getirdi. Şehirlerde karşılıklı hoşgörü ve güvenin önemine değinen Akkoyunlu Malatya’nın buna iyi bir örnek olduğunu söyleyerek, “Malatya küçük bir Türkiye’dir. Türkiye’yi tanımak isteyenler Malatya’yı pilot bölge olarak seçiyorlar. Çünkü Malatya Türkiye gibi birçok farklı dini, mezhebi veya görüşü bir arada barındıran bir il.” dedi.

Şehirlerin güvenlik ve huzurun üzerine oturulması gerekliliğinden bahseden Ensar Vakfı Malatya Şubesi Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ahmet Küçük, “Şehirlerde uzlaşmayı sağlamamız için özgürlük ve güvenliğe çok önem vermeliyiz.” dedi.

Yazar Asım Demirkök, Kenti ve kent yaşamanı iyi okuyabilmemiz ve kente uzlaşıyı sağlayabilmemiz için Malatya’nın demografik yapısını ve sosyolojik analizini iyi yapmamız gerektiğini dile getirdi. Demirkök, “Bizler Türkiye’de farklı din, kimlik ve inanç sahipleri ile birlikte bir toplu sözleşme imzalarsak eğer şehirlere uzlaşıyı getirebiliriz.”dedi.

Cem Vakfı Malatya Şubesi Başkanı Eşref Doğan, Şehirlerde uzlaşının sağlanabilmesi için karşılıklı özgürlüklerin önemine değinerek, 1071 Malazgirt Savaşından sonra insanların özgürlüklerinin serbest bırakıldığına, kimseye dini veya görüşsel olarak bir baskı uygulanmadığına toplumun tamamen gönüllü olarak Müslümanlığı seçtiğine değinerek bugün de aynı düşünceleri uygulamamız gerektiğini vurguladı.

Eğitimci Yazar Ferman Salmış, “Ülkemiz de 2. Dünya savaşından sonra sağ ve sol kavramları ortaya çıkarıldı, fakat bu terimler İslam’a uygun şeyler değildi. Bizler buna inandık ve toplumsal olarak etkilendik. 1990’lı yıllardan sonra da daha çok kimlik ve kültür çeşitliliği ortaya çıktı ve çatışmalar sağ ve soldan çıkıp kimlik ve kültür çatışmasına döndü. Bu olaylar toplumsal huzur ve uzlaşıyı her zaman engelledi eğer bizler şehirlerde uzlaşıyı sağlamak istiyorsak bunları engellemeliyiz” dedi.

Malatya Araştırmaları Derneği Başkanı Kemal Deniz, Bu tür çalışmaların daha önce de çok yapıldığını ve bu çalıştayların uzlaşı için çok önemli olduğuna değinen Deniz, “İnsanların uzlaşması için birbirine tahammül etmesi gerekir. Karşılıklı tahammül olmazsa eğer uzlaşma zor olacaktır.” dedi.

Yazar Necla Bulut, uzlaşmanın önündeki en büyük engelin çatışmacılık olduğu ve bu çatışmacılığı engellemenin adalet, merhamet ve samimiyet yollarından geçtiği, bunlar yapılırsa çatışmacılığın ortadan kalkarak uzlaşının sağlanabileceğine değindi.

Yazar Nihal İlimen, uzlaşıyı haklarımızdan veya düşüncelerimizden vazgeçerek farklı kültürden, kimlikten, düşünceden ve inançtan olan birileri ile ortak bir zeminde buluşma gayreti olarak tanımladı. İlimen, “Karşımızdaki insanın kimliğini tanımalı ve kabul etmeliyiz ki istişare veya muhabbet edebilelim ve bunun sonunda uzlaşıya varabilelim.” dedi.

Eğitim Sen Malatya Şube Başkanı Tarık Kaya, Kentlerde bugün yaşanan çelişkilerin veya gerginliklerin özünde sistemin olduğunu ve bunun adının da kapitalizm olduğunu dile getirerek, kapitalizmin şehir kültürünü de kent kültürünü de oluştururken sorunların kapitalizm bağlamından koparılarak değerlendirilmemesi gerektiğini vurguladı. Kaya şehirdeki uzlaşı sorunun bunlardan kaynaklandığını söyleyerek, “Kentin bütün kaynaklarını eşit olarak paylaşırsak bu uzlaşmazlığı ortadan kaldırabiliriz.” dedi.

“Sosyal Barış” ana teması ile düzenlenen ve gün boyu süren çalıştayın sonunda katılımcılar ortak bildirgeye imza attılar.

İrfan Sofrası “Şehir ve Uzlaşı” Ortak Bildirge

1) Farklı sosyal çevrelerden ve farklı dünya görüşlerine sahip olsak dahi yaşadığımız şehir hepimizin en önemli ortak paydasıdır.

2) Malatya sosyolojisi dikkate alındığında ortak platformların ve ara mekanizmaların kentin sosyal barışına katkı sağlayacağı gerekmektedir.

3) Son yıllarda toplumda yaşanan ötekileşmelere rağmen Malatya sosyolojisini temsil eden aktörlerin sağduyulu tavır ve tutumları kentin sosyal barışının muhafaza edilmesinde önemli olduğu görülmektedir.

4) İlimizde yaşanan sosyal barışın nedeni Malatya halkının farklılıkları bir zenginlik olarak gördüğü ve geliştirmesi gerekmektedir.

5) Malatya sosyolojisinde kadimden beri gelen etnik gruplar arasındaki evliliklerin kentteki toplumsal birlikteliğin en önemli güvencesidir. Ancak mezhebi unsurlar arasındaki güven duygusunun güçlendirilmesi gerekmektedir.

6) Yakın coğrafyamızda yaşanan çatışmalar dikkate alındığında kentte, farklı etnik, dini ve mezhebi unsurların şehrin karar mekanizmalarının içine çekilmesinin ötekileşmenin ve ayrışmanın önüne geçeceğine inanmaktayız.

7) Kentte haksızlığa uğrayan her kim olursa olsun zulme karşı ortak bir tutum geliştirilmesi gerekmektedir.

8) “İnsan bilmediğinin düşmanıdır” sözünden hareketle şehir paydaşlarının birbirlerini daha yakından tanımaları ve ön yargıları en aza indirmek için çeşitli etkinliklerin geliştirilmesi gerekmektedir.

9) Yerel ölçekte kamu hizmetlerinin adalet, özgürlük, güvenlik, liyakat ve istişare gibi temel evrensel değerler üzerinden yürütülmesi gerekmektedir.

10)Şehirde yaşayan etnik, dini, mezhebi ve siyasi unsurların manevi yapılarını ve kadimden gelen geleneklerini korumaları ve geliştirmeleri için fırsat tanınması gerekmektedir.

11)Şehirlerimizin yeniden bir selam yurdu haline gelmesi için tüm paydaşların barışın ve erdemin dilini kullanması gerektiği konusunda hemfikiriz. Kamuoyuna saygıyla deklare ederiz."

Bülten

b2

b1

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

4 yorum yapılmış

  • Süleyman Özerol (7 yıl önce)
    Ne yazık ki bu kent benim için pek de ortak bir payda özelliği taşımıyor. Birileri kendi kendilerine ortak payda çiziyor ve sürdürmeye çalışıyorlar, bunu yaparken de kentin tarihsel dokusunu, doğallığını bozuyorlar. Malatya, artık "yaşadığım" kent değil...
    0
    0
    Yanıtla
  • Mustafa (7 yıl önce)
    HAYRET !!!!!!!!! 1.Malatya da etnik ve dinsel bir savaş çıktıda bizim haberimiz olmadı mı? 2.Malatya Türk yurdu değil mi? Hiç Türklük vurgusu yoktur. 3.Bildiri metni tamamen ayrılıkçı ve bölücü örgüt ve derneklerin söylevleri ile örtüşüyor. 4.Malatya yaşayan insanları kategorize etmek hakkını bu insanlar nereden alıyor. 5.Malatya şehrinin aslı unsuru Malatyalılardır.Şehrin paydaşları diyerek kimler kast ediliyor. 6.Yazıda 7 kez barış, 3 kez etnik,10 kez din,4 kez mezhep,17 kez uzlaşı,4 kez Türkiye kelimesi yer almaktadır.Bundan amaç nedir. 7.Ensar vakfı ile Cem vakfı ve Eğitim-sen'ni bu bildirgede buluşturan ortak nokta nedir.
    0
    0
    Yanıtla
  • Süleyman Özerol (7 yıl önce)Mustafa isimli kullanıcı yorumuna
    1. Haberiniz olmamıştır 1978 yılındaki katliamlardan 2. Malatya; Türlerin, Ermenilerin, Kürtlerin yaşadığı bir kenttir. 4. Halka eşit uzaklıkta olmazsanız ayrıştırırsınız. 5. "Asıl unsur" şu anda yaşayandır. 6. Bu sözcüklerin bu kadar çok kullanılması, bu konulardaki sorunların çözümsüzlüğünden kaynaklanmaktadır. 7. Her ikisi de dinsel temelde hareket etmektedir. Bunlarda çok da şaşılacak bir durum yok. Demokrasi özümsenmediğinden göstermelik davranışlar hep öne çıkarılır.
    0
    0
    Yanıtla
  • yavuzca (7 yıl önce)
    Kent kültürüne yaptığı hizmetler ve çıkardığı kitaplar ile katkı sağlayan sayın Nezir Kızılkaya ,bu çalıştay da neden yok? Bu çalıştayda yer alan katılımcıların , malatya kent kültürü adına bugüne kadar yaptıkları somut araştırmalar var mıdır? Katılımcıların isimleri ile beraber kent kültürüne sundukları hizmetlerde bu haberde yer almalıydı..
    0
    0
    Yanıtla