SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Şehrin Geleceği Karartılmış"

0
Güncellendi - 2015-12-28 02:54:15
A- A+ PAYLAŞ

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Battalgazi Meslek Yüksek Okulu’nda davet edildiği “Türkiye’nin Yönetim Yapısı” dersinde, Yerel Yönetimler Programı öğrencilerine “Türkiye’nin Yönetim Yapısı İçinde Büyükşehir Belediyesi Uygulaması” başlıklı bir ders anlattı. 

Büyükşehir uygulamasının Malatya’nın sağlıklı ve bütüncül bir kentleşmeye kavuşabilmesi açısından çok büyük faydalar sağlayacağını belirten Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır,  Kayseri ve Konya gibi şehirlerin gelişmesi ve sağlıklı büyümesinin temelinde sağlıklı ve doğru imar planlamaları olduğunu söyledi. 

Başkan Çakır, bu açıdan bakıldığında Malatya’nın en az 30 yıl önce büyükşehir statüsüne geçmiş olması gerektiğini belirterek, Malatya’da son döneme kadar ‘özel arazilerin özel imarının şehrin geleceğini kararttığını söyledi. Çakır, “Malatya, 30 yıl önce büyükşehir olsaydı, alt yapısı, üst yapısı, imarı, ulaşım planlamasıyla gerçekten çok farklı bir şehir görebilirdiniz. Ama şu anda o mevcut hali dönüştürebilmek, yani geçmişte 5 veya 10 yılda yapacağınız dönüştürme işleminin maliyeti, büyükşehir statüsü ile birlikte olabilecek maliyetin onda biri kadar bile olmayacaktı. Çünkü Malatya’ya baktığınızda son döneme kadar hep özel arazilerin özel imarı yapılarak meclislerden geçirilmiş ve şehrin geleceği de karartılmış” dedi. 

Başkan Ahmet Çakır’a ders sonunda, Battalgazi MYO Yerel Yönetimler Programı öğrencileri, sınavda sorulan bir soruya verdikleri cevaplardan oluşan“ Ben Belediye Başkanı Olsam…” adlı kitap hediye etti. 

Battalgazi MYO’nun daveti ile ders anlattı

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Battalgazi MYO’da, Yerel Yönetimler Programı Öğretim Elemanı Niyazi Doğan tarafından verilen “Türkiye’nin Yönetim Yapısı” dersi kapsamında, bir büyükşehir belediye başkanı olarak, 6 yılı aşkın yerel yönetim tepe yöneticiliğinden kaynaklı deneyim ve yaşanmışlıklar ışığında, “Türkiye’nin Yönetim Yapısı İçinde Büyükşehir Belediyesi Uygulaması” başlıklı bir ders vermesi için davet edildi. 

Daveti kabul eden, üniversite öğrencileri ile buluşmaktan ve sahip olduğu deneyimler ile bilgiyi paylaşmaktan mutlu olacağını ifade eden Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, 4 Mayıs Pazartesi günü Battalgazi MYO Yerel Yönetimler Programı’nda verilen Türkiye’nin Yönetim Yapısı dersine katıldı. 

Okula gelişinde Battalgazi MYO Müdürü Doç. Dr. Hüseyin Karlıdağ, Yönetim ve Organizasyon Bölüm Başkanı Doç. Dr. Orhan Gündüz, Okul Müdür Yardımcısı – Öğretim Görevlisi Cumali Aydoğan ve Okul Genel Sekreteri Sabri Elmas tarafından karşılanan Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, Okul Müdürü Doç. Dr. Hüseyin Karlıdağ’dan Battalgazi MYO hakkında bilgi aldı. Başkan Çakır’a burada Battalgazi MYO seralarında topraksız tarım yöntemiyle yetiştirilen çilek ikram edildi. 

6 yıllık tecrübesini öğrencilerle paylaştı

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı daha sonra ders anlatacağı sınıfa geçti. Yerel Yönetimler Programı Öğretim Elemanı Niyazi Doğan, derse başlanmadan önce yaptığı kısa sunuşunda, yerel yönetimlerin geniş ve sürekli güncellenen bir mevzuata ve literatüre sahip olduğunu belirterek, “Teorik bilgi işin felsefesinin konumlandırılması açısından büyük anlam ve önem taşıyor. Ancak, uygulama ya da pratik de hayatın gerçekliğini ifade etmesi bakımında yaşamsal önem taşıyor. Bugün Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Ahmet Çakır’ı Yerel Yönetimler alanında ön lisans düzeyinde öğrenim gören öğrencilerimizle buluşturarak teorik bilgi ile pratiğin ilişkisine yönelik bir projeksiyon geliştirmeyi amaçladık” dedi ve Başkan Çakır’ın zaman ayırıp öğrencilerle buluşması konusunda gösterdiği hassasiyete teşekkür etti. 

Bu konuşmadan sonra, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, “Türkiye’nin Yönetim Yapısı İçinde Büyükşehir Uygulaması” başlıklı dersine başladı. Konuşmasının başlangıcında bir yerel yönetici olarak Battalgazi MYO Yerel Yönetim Programı öğrencileri ile birlikte olmaktan ve deneyimleri ışığında bilgi paylaşımında bulunmaktan son derece memnun olduğunu ifade eden Başkan Çakır bu imkânın sağlanmasında katkıda bulunanlara teşekkür etti. 

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır’ın ““Türkiye’nin Yönetim Yapısı İçinde Büyükşehir Uygulaması” başlıklı dersinde öne çıkan hususlar şöyle: 

“Büyükşehir uygulaması gecikmiş bir düşünce”

“Yerel ihtiyaçların bölgelere göre değişiklik göstermesi nedeniyle yerinden yönetimin insanların yaşam kalitesini arttırmak anlamında, hizmet çıtasının yükseltilmesi bakımından daha faydalı olduğunu görüyoruz.  Bizde, yerinden yönetimler yeteri kadar güçlenmemiş ama son dönemlerde geliştirilen büyükşehir düşüncesinin çok geç kalmış bir düşünce olduğunu belirtmek istiyorum. Tabi bunun alt başlıkları var. Her zaman bu konuda bir direnç var. Ama ülkemizde son yıllarda başlatılan barış süreci ile birlikte yerel yönetimlere daha fazla yetki ve imkân sağlama fırsatı getireceğini düşünüyoruz. Şu anda bu konuda, yerel yönetimler konusunda çıkartılan yasanın çok doğru bir yasa olduğunu düşünüyoruz. Fakat inanılmaz eksiklikleri de var. İçerisinde bunun daha da güçlendirilmesi ve bir takım yetkilerle, farklı alandaki bazı sorumlulukların da yerel yönetimlere devri şu an itibariyle elzem gibi görünüyor. Bununla ilgili de bizler zaman zaman önerilerimizi yukarı makamlara iletiyoruz.  Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü olsun, bakanlıklar olsun iletiyoruz”.

“Malatya 30 yıl önce büyükşehir olsaydı bugün çok farklı bir şehir olurdu”

 Kısaca büyükşehir daha önceki hali ile bugünkü halini sizlerle paylaşmak isterim. Büyükşehir statüsünden önce Malatya’yı göz önüne getirdiğimizde, Beylerderesi’nden İnönü Üniversitesi’ne gelinceye kadar 12 tane farklı tüzel kişilik vardı ve farklı belediye uygulaması vardı. Bu alanlar inanılmaz bir karmaşa ve birbirinden kopuk bir yönetim tarzı ile belediye hizmeti alıyordu. Gerçekten ileride düzeltilmesi imkânsız hale gelen bir takım uygulamalar yapılmış oluyor. En çok karşılaştığımız zorluk, birbirinden kopuk ve geçmişte oluşmuş bu yapının tekrar sağlıklı bir kente dönüştürülmesi. İmarından tutun da alt yapısına kadar onlarca başlık altında yapılması gereken bir çalışma.  Malatya, 30 yıl önce büyükşehir olsaydı, alt yapısı, üst yapısı, imarı, ulaşım planlamasıyla gerçekten çok farklı bir şehir görebilirdiniz. Ama şu anda o mevcut hale dönüştürebilmek, yanı geçmişte 5 veya 10 yılda yapacağınız dönüştürme işleminin maliyeti, büyükşehir statüsü ile birlikte olabilecek maliyetin onda biri kadar bile olmayacaktı.  Ama şu anda sadece parasal imkânların yetersizliği kadar yetkiler de yeterli değil. Çünkü kazanılmış müktesep haklardan doğan yasal bir takım engellemeler var. Bu şehirde 12 belediye vardı ve hepsinin uygulaması birbirinden farklıydı. İmar uygulaması, alt yapı uygulaması, verilen ruhsatlar, yoğunluklar. Dolayısıyla belediye iken verdiğiniz bu yönetim kararları ile büyükşehre gelindiğinde önceden aldığınız bu kararlarla şehrin geleceğini tıkamış oluyorsunuz. Sağlıklı bir şehir yapısı oluşturmakta zorlanıyorsunuz. Özellikle imarlar ülkemizde çok kısa süreyi kaplamasından dolayı belki iktidar ömürlerinin de kısa olmasından dolayı ki ortalama Türkiye’de iktidar ömrü 1.6 ay kadar dahi olmamış. Dolayısıyla sağlıklı bir hedef ortaya konulamıyor. Ve bir önceki yönetimde ortaya konulan imar planları, daha sonra gelen yönetim tarafından değiştirilebiliyor.  

“Özel arazilerin özel imarı yapılarak meclisten geçirilmiş ve Malatya’nın geleceği karartılmış”

Aslında bu durum, Avrupa’nın veya diğer gelişmiş ülkelerin şehirlerine bakıldığında imar planları adeta birer Anayasa’dır ve kesinlikle değiştirilemez. Değiştirmek imkansızdır. Bir kent ortaya konulmuştur ve gelecekteki bütün projeksiyonlar öngörülmüştür. Ekonomiden, sanayiye, turizmden, alt ve üst yapıya kadar şehrin bütün imarı planlanıyor ve bu planı hiç kimsenin değiştirme yetkisi yok. Bunun üzerinden bütün uygulamalar devam ediyor.  Türkiye’de buna yakın birkaç il var. Kayseri, Konya gibi kentleşmesi daha sağlıklı gelişen. Örneğin Kayseri’nin 1950’lerde planlaması yapılmış ve daha sonra gelen yöneticiler de bunu değiştirmemiş. Netice itibariyle bugün Kayseri’ye baktığınızda daha sağlıklı bir kentleşmenin olduğunu görebiliyoruz. Malatya’ya baktığınızda son döneme kadar hep özel arazilerin özel imarı yapılarak meclislerden geçirilmiş ve şehrin geleceği de karartılmış.  

“Büyükşehir Yasası plansızlığı ortadan kaldırıyor”

Şimdi büyükşehir yasası ne getiriyor? Büyükşehir yasası işte bu plansızlığı ortadan kaldırıyor. Daha sağlıklı projeksiyonlar geliştirilip, daha sağlıklı kadrolar oluşturuluyor ve daha vizyonel bakış açısını ortaya koyuyor. Büyükşehirlerin avantajları başta imar olmak üzere kentin tümünün tek elden planlanmasına müsaade etmesi.  Biz şu anda bir su sistemini yönetmek bile başlı başına önemi bir iş. Büyükşehir olmadan su sistemini yönetmeniz mümkün değil. Şu anda iki kat suyu şehre yetiştiremiyorsunuz. Çünkü iki kat suyu 12 farklı birime veriyorsunuz, 12 farklı birim farklı şebeke ve bağlantılarla; standart dışı uygulamalarla o bölgedeki sucunun mahalleye su bağlamasıyla kontrolsüz denetimsiz, yer altı haritalarının oluşmadı bir yapıda su dağıtımı yapıyor. Dolayısıyla yeni bir süreçtir büyükşehir olmak. Sadece su şebekesinin sağlıklı ve kontrol edilebiliyor olması 100 milyon TL gibi bir rakamı buluyor. Yok saysanız bu kadarı bulmaz. Ama dağınık bir yerleşim içinde şebeke sistemini bir düzene bağlamak geçekten zor. Bütün ulaşımı, Büyükşehir yasası çerçevesinde yeniden planlıyoruz. Her beldeden her ilçeden bir aracın kalkıp rasgele şehirde bir yerde durması gibi bir durum söz konuşu değil.  Yani büyükşehirle birlikte şehri sil baştan planlamanız gerekiyor.  Şehir büyükse yönetmek zorlaşır ama bir sistem kurarsanız, o sistem içinde onlarca km karelik bir alanı yönetirsiniz. Çünkü sisteminiz varsa işinize de hakimsinizdir. Büyükşehirle birlikte kaliteli ve standardı yüksek bir hizmeti her noktaya yayma imkânınız var.

“11 ilçemizin hiçbirinde arıtma tesisi yok. Tamamında kısa sürede olması gerekiyor”

Ama yapılacak çok işimiz var. Köylerde, mahallelerde, ilçelerde ve beldelerde yoldan alt yapıya, imardan kentleşmeye, ulaşımdan kentsel dönüşüme kadar çok işimiz var.  Örneğin bir tane ilçemizde arıtma tesisi yok. 11 ilçede bir tane arıtma tesisi yok. Tamamında çok kısa sürede olması gerekiyor. 11 ilçenin şebekesi sağlıklı olan bir tane ilçe yok. Tamamen 30-40 yıllık. Bunları iki yıl sonra yapacağım deme şansınız yok. Çünkü büyükşehir olmuşsunuz ve herkes sizden hizmet bekliyor. Dolayısıyla sahayı çok sağlıklı planlayıp hedeflerinizi iyi belirlemeniz lazım. 

“Kaldırımları yaparken çok eleştirildik ama…”

5 yıl önce göreve geldiğimizde kaldırımları standartlara uygun hale getirene kadar çok eleştiri aldık. Kaldırım genişliğini caddenin genişliğine göre ayarlamayı, oralara cep otopark yapılması gerektiğine inandırana kadar çok eleştirdik. Bizi eleştirilenler arasında uzmanların olması bizi üzüyor. 3-4 yıl boyunca koro halinde eleştirildik ama emin olun biz yaptığımız işin doğru olduğunu biliyorduk.  İnsanlara tanıyacağınız kaldırım genişliğini sağlamanız gerekiyor. Çünkü mevcut bir şehriniz var, bu şehirde insanlar yaşıyor ve her yıl 10 bin araç artıyor. Biz geldiğimizde 80 bin civarında araç vardı bugün 150 bine yaklaşıyor. Sizi şehri o kadar hızlı dönüştürme imkânınız yok. Orta ve uzun vadeli planlarınız var, mesela şehrin bir merkeze toplanmasını önlemek, alt merkezler yaratmak, kuşak yolları yapmak gibi planlarınız var ama bunları yapmak da zaman alıyor. Dolayısıyla bu projeler devam ederken bir de kısa vadeli çalışmalarınızı yürütmeniz gerekiyor. Türkiye’nin en kaliteli ve en düzenli kaldırım ve yollarına sahibiz. Çünkü şehir plancıları geldiğinde Malatya’daki kaldırım, yol ve kavşak düzenlemeleri hakkında çok olumlu görüş bildiriyorlar. 

“Belediyecilik ekip işidir”

Yerel yönetimlerde kişilerin tek tek başarılı olması çok şey ifade etmiyor. Önemli olan takım çalışması, birlikte çalışma ve aynı hedefe yönelik ortak çalışmadır. Belediyecilik de bir ekip ve stratejik planlama işidir. Stratejik planların sağlıklı bir şekilde yapılması ve birimlerin iyi yönetilmesi gerekir. Biz de bu yolda ilerliyoruz. 

Yerel Yönetim Programı öğrencilerine tavsiyeler

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, dersin sonunda Battalgazi MYO Yerel Yönetimler 1. Ve 2. Sınıf öğrencilerine bazı tavsiyelerde bulundu. Başarının temelinde yapılacak işin sevilmesi, samimiyetle yaklaşılması, araştırılması ve karar verdikten sonra ise kararlılık içeren bir irade ile yapılması olduğunu söyleyen Başkan Ahmet Çakır, öğrencilere farklı düşüncelere saygıyla karşılanması gerektiğini söyledi. Okumanın kendini geliştirme bakımından son derece önemli olduğunu söyleyen Çakır, “Okuyarak, bilgi edinerek yorum yapma, düşüncenizi geliştirme ve vizyon sahibi olma şansını yakalayabilirsiniz. Bir de takım çalışmasına önem vermeniz gerekiyor” dedi. 

Başkan Çakır’a “Ben Belediye Başkanı Olsam…” kitapçığı ve plaket 

Dersin bitiminde, Battalgazi MYO Yerel Yönetimler Programı öğrencileri, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır’a, “Yerel Yönetimler” dersi, 2014-2015 bahar dönemi vize sınavında, dersin öğretim elemanı Niyazi Doğan tarafından kendilerine sorulan “ Ben Belediye Başkanı Olsam…” başlıklı soruya verdikleri cevaplardan oluşturulan “Ben Belediye Başkanı Olsam…” adlı kitabı hediye etti. Başkan Çakır, aldığı bu hediyeden çok mutlu olduğunu belirterek, “Ben bu kitabı okuyacağım. Özellikle yerel Yönetimler dersi sınavında sorulmuş soruların cevaplarından oluşuyor olması ilginçtir. Öğrencilerimizin bu yazılarını okuyacağım ve inanıyorum ki faydalanacağım fikirler olacaktır” dedi.

Öğrenciler, günün anısına Başkan Ahmet Çakır’a bir de plaket sundu. 

Başkan Çakır, Battalgazi MYO seralarını gezdi 

Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır daha sonra, belediyenin mevsimlik çiçek ihtiyacını da karşılayan Battalgazi MYO seralarını da gezerek, Battalgazi MYO Müdürü Doç. Dr. Hüseyin Karlıdağ’dan seralardaki üretim hakkında bilgi aldı. 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız