Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, şehrin hafızasının korunması adına belediye olarak mahallelerdeki kültür merkezlerine Mahalle Müzesi kuracaklarını söyledi.
Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Yeni Malatya Gazetesi’nin 32. yayın hayatına girmesi nedeniyle gazetemizi ziyaret ederek, gazete yayıncısı Malatya Gazetecilik. Yönetim Kurulu Başkanı Cevdet Barış ve gazete yönetici ve çalışanları ile bir araya geldi.
Yeni Malatya Gazetesi’ne yayın hayatında başarılar dileyen Gürkan, “Burada duayen gazetecilerimiz var. Gazetecilikte 41. yılını aşmış ağabeylerimiz var. Öncelikle gazetecilik mesleğinde biz kendilerinden Malatya’nın hafızası, Malatya’nın tarihi açısında hakikaten güzel şeyler öğrendik. Zaman zamanda arşiv noktasında temel başvuru kaynaklarımızdan birisini oluşturan Yeni Malatya’yı ziyaret ediyoruz. Bu gazetenin daha nice yıllar yayın hayatı geçirmesini diliyorum. Haydar Karaduman, ‘Bizim sorumluluklarımız, sorunlarımızın önünde gelir’ demişti. Bu hakikaten önemli bir cümleydi. Hakikaten sorumluluklarını sorunlarının önüne koyan bir anlayış içerisinde yayın hayatını sürdürmek kolay bir hadise değil. Gazetecilik zor bir görev. Bunu hakikaten başarıyorsunuz, Cevdet Barış ağabeyimizde bunu başaran değerlerimizden bir tanesidir. Daha nice yıllar kendisine başarılar diliyorum” dedi.
“ŞEHRİN HAFIZASI VE BELLİĞİ ÇOK ÖNEMLİ”
Gürkan, “Yerel yöneticiler olarak, gazetecilerimizle, basınımızla, sivil toplum kuruluşlarımızla, şehrimizi ortak akıl olarak tabir ettiğimiz değerlerle yönetmek durumundayız. Aksi takdirde şehrin değerlerinden yoksun bıraktığınız zaman şehri ileriye götürmek, şehri erdemli ve faziletli yapmak noktasında hep geride kalırsınız. Bizim birinci önceliğimiz şehrin hafızasının ve şehrin belleğinin korunmasıdır. Belleğini koruyan şehirler ve kentler oluşturulduğu takdirde o şehirlerin ilerlemesi, modern ve çağdaş anlamda gelenekleri üzerinde yükselmesi daha anlamlı olur, daha verimli olur. Aksi takdirde şehirleri mülteci kentler haline getiririzki, o zaman şehirde yaşamak ve yaşatılması zor olan insanların olduğu ve huzursuz bir toplumu ortaya çıkarırız. Buda hiç kimsenin arzu etmediği bir sonuçtur” diye konuştu.
“MAHALLE MÜZELERİ KURACAĞIZ”
Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, “Şehirlerin belliğinin korunması noktasında öncelikle mahallelik olgusunun oluşması gerektiğine inanıyoruz. Bunun biz tarihi Kentler Birliği’nde sunumda ifade ettik. İnanıyorumki, önümüzdeki günlerde ve yıllarda artık marka şehirler olgusunu tamamen ortadan kalkacağı ve belliğini koruyan şehirlerin artık gün yüzüne çıkacağı muhakkaktır. Çünkü marka kişiye has değildir. Yani bir üretim materyaline hastır, bugün vardır, alınır, satılır. Ama bellek dediğimiz kişilik ve kimlik kalıcıdır ve devamlıdır. Dolayısıyla siz şehrinizin belleğini koruduğunuz zaman, o zaman o şehrin kalıcı olmasına, uzun yıllar hayatını devam ettirmesine, gelenekleri ve görenekleri üzerinden değişim ve dönüşümü de o değerler üzerinde yükseltebilirsiniz. Bunun içinde bizim mahallelik ruhuna önem veriyoruz. İnsanın aidiyet duygusunun oluşturulabilmesi için mahallelik kavramına önemli veren bir yönetim anlayışını benimsiyoruz. Özellikle Mart ayından sonra bizim açtığımız her mahalledeki kültür merkezimizin bir odası mahalle müzesi olacak. Yani minyatür mahalle müzesi olacak. Mahalle müzesinde, o mahalledeki önemli şahsiyetleri hafıza edeceğiz, mahallenin tarihçesini, mahallenin değerlerini, yerel önderlerini, bütün değerlerini sergileyeceğiz. Mahallenin belleğini muhafaza edeceğiz. O mahallenin hafızası ve o mahalleye ait olma olgusunun devamı noktasında aidiyet duygusunun gelişmesine neden olacağı için, daha sonra büyük çapta kuracağımız Kent Müzelerine, müze materyallerinin aktarılması noktasında önemli bir nokta olacaktır. Temelde mahallelik kavramını önemsiyoruz. Aidiyet ruhunun olması ancak mahallelilik kavramının öne çıkması ile olacağına inanıyoruz. Aksi takdirde şehirleri mülteci şehir haline getirirsiniz, bugün var, yarın yok olmak gibi bir durumla karşı karşıya kalabiliriz. Onun için biz şehrimizi seviyoruz, hemşeri hukukunun geliştirilmesi noktasında kent belleğinin ve kent hafızasının oluşturulması için gereken çabayı göstereceğiz” diye konuştu.
“İMARDE VE İSİMLEMEDE ŞEHRİN HAFIZASI KORUNMLI”
Sokak isimlerinin değiştirilmesi ile ilgili tartışmalar konusunda ise Gürkan, “Siz şehirlerde gerekli düzenlemeler, imar düzenlemeleri yapsanız da, isimlemeler yapsanız da o hafızaları koruyacaksınız. Ailerin, bizdeki soy kütüğünde neye bakarsınız; benim oğlumun adı Ahmet Turan’dır, babamın adı da Ahmet Turan’dı. Dedemin ismi İsmail’di, benim kardeşimin adı İsmail. Yani soy kütüğüne dikkat edilir. Mahallelik kavramın da da şehrin hafızasının korunmasında şehirlerin değerlerine dikkat etmeliyiz. Diyelimki, şu şehrin şu parkı veya şu deresi veya şu kanalı, şu dağı, eğer bir şehir için bir çağrışım yapıyorsa, şehrin insanları o çağrışımı muhafaza etmek zorundadır. Aksi takdirde siz o şehre geldiğiniz zaman yabancı bir şehre gelmiş gibi addedersiniz. Ben diplomatik lisanla söylüyorum. Neticede siz şehrin değerlerini kaybettirmeyeceksiniz. Sümerbank, şehrin ilk sanayi tesisiydi. Benim elimde olsaydı ben orayı sanayi müzesi yapardım. İşçi evleri vardı, Ahmet Kaya’nın evini, müze yapardım. Şehrin değerlerini korumak durumundayız. Kernek içinde öyledir, Beydağı içinde öyledir. Kentsel Dönüşümü yaparken de şehrin geleneklerine, kültürüne ve inanç değerlerine bağlı bir kentsel dönüşüm yapacaksınız. Yoksa kentsel dönümü yüksek binalar yaparak kentsel dönüşümü toplumun huzur bulduğu aile evi olarak değerlendiremezsiniz. Nitekim oturanlar huzur bulamamaktadır. Şehirlerin insan değerleri ile örtüşecek bir yapı içerisinde insanın ihtiyaçlarına uygun bir şekilde dizayn edilmesidir. Buda hafıza temel olgudur. Siz şehirlerinizin sokaklarını, temel değerlerini muhafaza etmediğiniz takdirde, şehirler belleğini koruyan şehirler değilde, mülteci şehir olur. Orada siz şehri götüremezsiniz. Şimdi siz bugün Çek Cumhuriyeti’ne Prag’a gittiniz zaman orada 300-400 yıl önce ölmüş adamın evini gidip bulabilirsiniz. Eski Prag’da, Eski Paris’te, Eski Roma’da gibi. Onlar eskiye itibar ederek, geleceğe emin adımlarla yürüyorlar. Buna dikkat etmemiz lazım, Etmediğimiz takdirde geleceğimizi kaybederiz."
