SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Sene 1947.. 'Müstahsil Perişan!'

0
Güncellendi - 2015-12-27 22:07:14
Sene 1947.. 'Müstahsil Perişan!'
A- A+ PAYLAŞ

Malatya’da bu yıl yaşanan don felaketi nedeniyle meydana gelen zarar oranı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’nün resim açıklaması ile yüzde 90-95 oranında olduğu belirtildi. Malatya’da son yüzyılda yaşanan en büyük don felaketi olarak nitelendirilen don olayı nedeniyle Hükümet, çiftçilere destek amacıyla Bakanlar Kurulu Kararı ile çiftçilerin Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan tarımsal kredi borçlarının 1 yıl süreyle ertelenmesi yaptı. Ancak 67 yıl önce 1947 yılında ise dönemin hükümetince özellikle, dondan zarar gören kayısıların bir yıl sonraki dönemde daha iyi yetişmesi için ilaç yardımı yapıldığı da görülüyor. Malatya’da son günlerde konuşulan ve destek taleplerinin en önemli kısmını oluşturan konuyu ise hükümetin önümüzdeki yıl kayısıların daha iyi yetişmesi için çiftçilere alan bazlı destek vermesi oluşturuyor. 

TBMM’nin 9 Mayıs 1947 tarihli oturum tutanaklarına göre; Malatya Milletvekili Dr. Cafer Özelçi’nin, soğuk yüzünden zarar gören kayısı müstahsillerine ne gibi yardım, yapılacağı hakkındaki yazılı sorusuna Tarım Bakanı Faik Kurdoğlu'nun verdiği cevap, 67 yıl önce dondan zarar gören kayısı üreticilerine özellikle bir yıl sonraki hasat dönemi de düşünülüyor.

MALATYA MİLLETVEKİLİ: MÜSTAHSİLLER PERİŞAN  

1947’de Dönemin Malatya Milletvekili Dr. Cafer Özelçi’nin  Dönemin Tarım Bakanı Faik Kurdoğlu’nun sözlü olarak cevaplandırması talebi ile vermiş olduğu soru önergesindeki sorular şu şekilde; “Bu yıl kayısı ağaçlarının erken uyanması yüzünden herhangi bir fırtınanın tesiriyle yanmıştır. müstahsillerin perişan olduğunu gördüm. Bu yüzden halk milyonlarca zarar görmüştür. Zarar gören kayısı müstahsillere ve bağcılarımıza Hükümetin ne gibi yardımda bulunacağını ve kayısı ağaçları üzerinde Tarım Bakanlığının lüzumlu, fennî tetkikler yaptırıp yaptırmadığını ve gereken tedbirlerin alınıp alınmadığının yazı ile cevaplandırılmasını saygılarımla istiyorum.”

Bu yıl kaysı ağaçlarının erken uyanması yüzünden herhangi bir fırtınam tesiriyle yandığı;  Zarar gören kaysı ve bağcılara Hükümetin ne gibi yardımda bulunacağı;  Kaysı ağaçları üzerinde Tarım Bakanlığının lüzumlu fennî tetkikler yaptırıp yaptırmadığı ve gereken tedbirlerin alınıp alınmadığı…” 

TARIM BAKANI: KREDİLER ERTELENDİ, İLAÇ DESTEĞİ VERİLECEK

Dönemin Tarım Bakanı Faik Kurdoğlu’nun soru önergesine vermiş olduğu cevabın ilk bölümü şu şekilde;

“Malatya Sayın Milletvekili Cafer Özelçi tarafından sunulmuş olan yazı ile cevap sorusunu havi önergeyi İçtüzük'ün 152 nci maddesi hükmüne tevfikan berveçhı âti arzı cevap eylerim: Maalesef son günlerde sık sık kış donlarından zarar görmüş olan Malatya kaysı ağaçları da zarar görmüş ve dut ve cevizler uçlarından kısmen, münhat yerlerdeki bağlar % 30 diğer meyvelerde ve bu arada kaysılarda % 25 ve yalnız bir bucak bağlarında % 100 don tahribatı olduğu ilk raporlarda bildirilmiştir.

Bakanlık bütün teşkilâtını sureti mahsusa da seferber etmek suretiyle bir taraftan don tesirlerinin inkişafını ve hakiki tahribat rakamlarını tespite, diğer taraftan gerek bu yıl, gerek gelecek yıllar mahsullerine tesiri bakımından mümkün olan her türlü tedbirleri almaya fiilen germi vermiş ve bu arada :

a) Malatya meyveciliğinin belli başlı ıstırabı olan meyve ağaçlarındaki İponomot ve Karpokapsa mücadelesi için 958 700 ağaca yetecek ilâç ve teçhizatı tamamlayarak faaliyetini tesri etmiştir.

b) Türkiye Ziraat Bankası ile derhal temasa geçerek, sözlü soruda arz ettiğim veçhile: Krediye devam ve vâdesi gelmiş borçların işarı âhire kadar mütalebesinin tehiri; Dondan muzdarip sahada peyderpey yaptırmakta olduğumuz ilmî teknik tetkikat sonuçlarına göre bu yıla kalan mahsulü âzami nispette korumak ve gerek gelecek yıllar mahsulü üzerindeki avakibini önlemek için gerçek kredileri işarımız dâhilinde açmakla müstahsile amade tutmak hususlarında müşterek karar ve mutabakata varılmıştır.”

BAKAN: BİZİ DERİN ISTIRAP İÇİNDE BIRAKTI

Bakan Kurdoğlu’nun verdiği cevabın ikinci bölümü ise şu şekilde:

“Ziraat Bankası statüsünün 102 -105 nci maddeleri hükümleri ve 3585 sayılı Kanunun Arazi Vergisi hakkındaki hükümleri ile 3242 sayılı kanun hükümleri her vatandaşın hususi veya mıntakavi durumuna göre istifadesine açıktır.

Bir taraftan da bütün ilmî-teknik teşkilâtımız dona mukavim neviler ve şartlar üzerinde, bu don neticeleri üzerindeki müşahedeleri de kıymetlendirmek suretiyle daha mukavim neviler ve şartlar üzerinde çalışmalara sureti mahsusa da memur edilmişlerdir.

Netice : İşaret ettiğim sözlü maruzatım arasında da arz ettiğim veçhile memleketimizin sık sık karşılaştığı şu veya bu tarzda iklim ve hava şartlarında maddi - mânevi mücadele imkânlarını mümkün olan en yüksek hadlere ve çeşitlere çıkartarak  C. H. Partisi Hükümetlerinin arasız çalışma konusudur.

Fransa istikametinden gelerek bütün geçtiği memleketlerde olduğu gibi bizde ve bizden sonra uğradığı memleketlerde yaptığı gibi yurdumuzun mühim kısmında da tahribat yapmış ve bizleri ıstırap içinde bırakmış olan bu hâdise yukarıda arzettiğim istikameti erdeki çalışmalarımızı kat kat artırmıştır.

Büyük Meclis peyderpey bunların delillerini yakında görecektir.

Maruzatım bundan ibarettir.

Derin saygılarımla arz ederim.”

SON MALÜMAT ŞUDUR; 

Bu arada, 2 Nisan 1947 tarihli TBMM genel kurulundaki oturumda konuşan dönemin Tarım Bakanı Faik Kurtdoğlu, yaşanan don felaketi nedeniyle yaptığı değerlendirme de Malatya ile ilgili olarak şu bilgileri veriyor, “Malatya’da kayısı mahsulü 1938 de 992 tondan 1939 da 260 ton, 1940 da 1 930 ton iken, 1941’de 45 tona düşmüştür. Niğde ve Malatya'ya ait elimizdeki son malûmat şudur:  Donu takip eden günden yapılmış tahmine göre Niğde'de elma ve kaysı ağaçlarında ziyan  yerine göre % 80 -100, bağlarda % 80 - 90 dır. Malatya'da dut ve cevizler uçlarından kısmen, münhat yerlerindeki bağlar % 30, diğer meyvelerde % 25 ve yalnız bir nahiye bağlamında da % 100 don tahribatı olmuştur. Kayısılarda büyük nispette zarar vardır. Her tarafta olduğu gibi gerek Niğde ve gerek Malatya’da vaziyetin aynı tarzda, mahallerinde tetkik ve tespitine devam olunacağı tabiîdir.”

HABER: Burhan KARADUMAN, Yeni Malatya Gazetesi

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız