SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Şengöz'e Tahliye Karşılaması

0
Güncellendi - 2015-12-27 22:04:02
Şengöz'e Tahliye Karşılaması
A- A+ PAYLAŞ

Türkiye İslami Hareket – Malatyalılar Grubu Davası’nda yargılanıp önce beraat eden, daha sonra tekrar yargılanıp 19 yıl hapis cezasına çarptırılan ve 2007 yılından bu yana Malatya E Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan Zekeriya (Zeki) Şengöz, Salı günü öğlen saatlerinde tahliye edildi. Şengöz, 2013 yılında Çözüm Süreci’ne hız kazandırmak amacıyla çıkarılan ve KCK’lıların serbest bırakılması için zemin oluşturan Ceza Muhakemesi Kanunu ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’a göre, 27 Mayıs 2014 tarihi itibariyle kalan cezası 1 yıldan daha az süreye karşılık geldiği için tahliye olma hakkı kazanmıştı.  Şengöz’le birlikte aynı davada hüküm giyen Fahri Memur ise, Kasım ayında tahliye olma hakkına sahip olacak. 

Cezevi kapısında karşılama töreni 

Zekeriya Şengöz’ün tahliyesi nedeniyle Şengöz’ün yakınları ve yaklaşık 300 kişilik bir grup Malatya E Tipi Cezaevi önüne toplanarak, Şengöz’ü cezaevi çıkışında karşıladı. 

Zekeriya Şengöz cezaevinden öğle saatlerinde dışarıya çıktı. İlk olarak aile yakınları ile hasret gideren Şengöz, kendisini karşılamaya gelenlerle toklaştı ve teşekkür etti. Karşılamaya AKP Malatya Milletvekili Mustafa Şahin, Öznur Çalık ve Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır da katıldı.  

AKP Malatya Milletvekili Mustafa Şahin’in hafta sonu yaptığı bir açıklamada “Meclisteki yoğun çalışma programından dolayı Zekeriya Şengöz’ü cezaevinden çıkışı sırasında karşılayamayacağım. Ancak arkadaşlarımız bir karşılama düzenleyecek” demiş ve 27 Mayıs günü Malatya’da olmayacağını vurgulamışken, karşılamada hazır bulundu. 

Mazlum-Der Genel Başkan Yardımcısı Cüneyt Sarıyaşar: ‘28 Şubat Süreci devam ediyor, çünkü…’ 

Zekeriya Şengöz’ün cezaevinden çıkmasından önce basın mensuplarına açıklamalarda bulunan  Mazlum-Der Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Şube Başkanı Cüneyt Sarıyaşar, 28 Şubat sürecinin devam ettiğine işaret ederek “28 Şubat döneminin yargı kararları devam ettikçe ve bu kararlar iptal edilmedikçe 28 Şubat süreci devam ediyor demektir” dedi. 

Daha sonra 7 yıldan bu yana Malatya E Tipi Cezaevi’nde bulunan Zekeriya Şengöz cezaevi kapısından çıkarak, kendisini bekleyen medya mensuplarına kısa bir açıklama yaptı.Karşılama törenine gelenlere ve basın mensuplarına teşekkür eden Zekeriya Şengöz, ‘Tam 15 yıl oldu, üzerimizden dozer gibi geçtiler. Ama direncimizi kıramadılar. Mücadeleye devam edeceğiz’ dedi. 

Zekeriya Şengöz dikkat çekici bir cümlesinde ise “28 Şubat’ta maşa olarak kullanılanlar kenara çekildi, şu gün ise, bizatihi o oyunun kurucuları o pis oyunlarına kirli emelleriyle bizatihi kendileri soyunmaya başladı” dedi. 

Şengöz konuşmasında, kendisiyle birlikte aynı davada yargılanan ve 19 yıl hüküm giyen Fahri Memur’un cezaevinden çıkamamış olmasına da gönderme yaparak ‘Yarı parçamız içerde kaldı. İçeride kardeşlerimiz var. Yığınlarca insan var. Arkadaşlar, şartlar düzelmezse içeride insanların mahpus edilmesinin hiçbir anlamı kalmıyor. İlla ki şartların düzelmesi lazım” ifadelerini kullandı. Şengöz yaşadıkları nedeniyle de hiç kimseye düşmanlık ve kin beslemediğini de vurguladı. 

Zekeriya Şengöz’ün 2007 yılında girip 2014 yılında çıktığı Malatya E Tipi Kapalı Cezevi önündeki konuşmasının ana hatları şöyle: 

“Buna özgürlük denebilir mi, bilmiyorum”

“Değerli basın mensupları, hasretten beni unutmayıp şu an burada özgürlüğüme kavuşmanın sevincini yaşama durumunda olan bütün kardeşlerime hoş geldiniz diyorum.  Artık özgürlük denebilir mi bilmiyorum. Tam 15 yıl oldu. Üzerimizden dozer gibi geçtiler. 28 Şubat sürecinin oyuncuları çeşitli hile ve desiselerle bize yapmış oldukları bu oyundan bu tezgâhtan direnerek, gücümüzü ve maneviyatımızı koruyarak, aklımızı muhafaza ederek, özellikle kalbimize ve vicdanımıza danışarak kimseye husumet beslemedik. Yanlışlık da yapmadık arkadaşlar. Yanlışlık yapmadığımız gibi kimseye düşmanlık etmek gibi bir durumumuz da şu anda yoktur. Buna özgürlük denebilir mi bilmiyorum ama benim iki tane torunum içerde benimle birlikte büyüdü sayılırlar. Görüş günlerinde yanıma gelerek büyüdüler. Benim yaşlı bir amcam var. 80 yaşın üzerinde. Benim peşimi bırakmadı. Şu cezaevinin içerisine girip çıkmaktan, beni ziyaret ettiklerinde hep böyle bir burukluk ve eziklik içerisinde kaldım. Şu anda bu özgürlüğü yaşamak durumundayız”

“Şu gün 28 Şubat oyununun bizatihi kurucuları o pis oyunlarına soyunmaya başladı”

“28 Şubat süreci öyle bir süreç ki fakat ne olursa olsun hayat devam ediyor. Biz içeride de dışarıda da olsak bir imtihan sürecini geçirmek zorundayız. İşte şu an o imtihan süreci ile karşı karşıyayız. Ben de aynı imtihanı içeride kısmen verdim. Rabbim nasip etti, hep direnmeye çalıştım. Gücümü korumaya çalıştım ve hiçbir zaman çözülme, direncimi yitirme gibi bir pozisyona düşmemeye gayret sarf ettim. Arkadaşlar yarı parçamız içeride kaldı. Benim özellikle,  içeride kardeşlerimiz var. Yığınlarca insan var Eğer arkadaşlar şartlar düzelmezse içeride insanların mahpus edilmesinin hiçbir anlamı kalmıyor. İlla ki şartların düzelmesi lazım. 28 Şubat süreci öyle bir süreç ki bu süreçte bizi itibarsızlaştırmak için, inançlarımızdan, özellikle de değerlerimizden irtibatımızın kopartılması için öyle korkunç desiselerle karşı karşıya bırakıldık ki, evet bunları Allah’a hamdolsun şu gün o maşa olarak kullanılanlar kenara çekildi bizatihi oyunun kurucuları o pis oyunlarına kirli emelleriyle bizatihi kendileri soyunmaya başladılar. Şu an onu görüyorum.”

“Değerlerimizi korumak için mücadeleye devam edeceğiz”

“Halk olarak millet olarak ülke olarak, ülkenin temiz vatandaşları olarak bu kirli oyunları biz insanlara bu şekilde reva görenlere mücadelemizi devam ettirmemiz gerekiyor. Halkın kurtulması için, toplumun rahat bir nefes alabilmesi için değerlerimizi koruyup muhafaza etmesi için bu mücadele kaçınılmaz. Yoksa bizim gibi insanların içeride nöbet tutması bitmez arkadaşlar. Değerlerimize sahip çıkma mücadelesi vermezsek, bu nöbet bitmez. Şunu da bilmek lazım ki değeri ve hassasiyetleri olan inançlı bir insanın eğer mücadele veriyorsa, eğer kenarda kıyıda köşede bucakta olmaktan uzak bir hedefi varsa, şu arkadaki cezaevine uğramak her an mümkündür. Hepinize teşekkür ediyorum. Size minnettarım. İyi ki varsınız”.

Mazlum-Der Genel Başkan Yardımcısı Cüneyt Sarıyaşar:‘28 Şubat Süreci devam ediyor’

Karşılama töreni öncesi cezaevi önündeki basın mensuplarına kısa bir açıklama yapan  Mazlum-Der Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Şube Başkanı Cüneyt Sarıyaşar, 28 Şubat sürecinin devam ettiğine işaret ederek “28 Şubat döneminin yargı kararları devam ettikçe ve bu kararlar iptal edilmedikçe 28 Şubat süreci devam ediyor demektir” dedi.

Zekeriya Şengöz’ün denetimli serbestlik yasasının bir sonucu olarak dışarıya çıktığını hatırlatan Sarıyaşar, şöyle konuştu: “Türkiye’de kendisine zulmeden zalim yargı kararlarının verdiği bütün hükmü cezaevinde yaşadı ve sadece denetimli serbestlik yasasının sonucu olarak birkaç gün erken çıkıyor. Zekeriya abimiz bir direnişin sembolü olarak onurlu bir şekilde ama alacaklı olarak çıkıyor. Biz diyoruz ki 28 Şubat yargı kararları iptal edilsin içeride halen var olan mazlum ve mağdur insanlar özgür bırakılsın. Ama dışarı çıkanlar kendilerine yapılanları, bu yıllarını unutacaklar mı? Onlar haklarını istemeye devam edecekler. Tazminat derseniz tazminat ve özür en başta. Çünkü 28 Şubat yargı kararları iptal edilmediği sürece, bu halktan özür dilenmediği sürece 28 şubat sürüyor demektir. Onun için biz devletin özür dilemesini istiyoruz. Bizim itibarlı kardeşlerimize karşı devletin cürmü var. Onlar cürümleri sebebiyle özür dileyecekler biz de bu özrü o zaman kabul edebiliriz. Bir kişi hapiste iken sadece o hapiste olmuyor. Onun sevenleri yakınları hepsi hapiste yaşıyor”. 

Bu konuşmalardan sonra karşılama töreni sona erdi. Zekeriya Şengöz törenden sonra babasının mezarına giderek mezar başında dua etti. 

HABER-FOTO: Güler HAZAR, yenimalatya.com.tr- malatyahaber.com- iha

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız