SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Serada Kayısı Salkım Saçak

0
Güncellendi - 2015-12-27 22:10:06
Serada Kayısı Salkım Saçak
A- A+ PAYLAŞ

Malatya’da kayısının serada yetiştirilmesi için başlatılan projede ilk aşamada başarı sağlandı ve ilk sera kayısısı hasadı yapıldı. Malatya’da kayısının bu yıl dondan yüzde 95 oranında dondan zarar görürken, seradaki kayısı ağaçlarının meyvelerinden dolayı dallarının kırıldığı görüldü.

İnönü Üniversitesi’nin Taçan Kampusundaki Ziraat Fakültesine ait kayısı serasında bu yıl ilk hasat yapıldı.  Düzenlenen hasat törenine İnönü Üniversitesi Rektör Yardımcıları Prof.Dr. Yusuf Türköz ve Prof.Dr. Asım Künkül, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Murat Asma, Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Ali Selvi, Fırat Kalkınma Ajansı Genel Sekreter  Vekili Mesut Öztop ile üniversite yöneticileri katıldılar.

Projeyle ilgili olarak bilgi veren İnönü Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bayram Murat Asma, “Biz 2011 yılında Malatya’da sera koşullarında turfanda kayısı üretiminin olup olmadığını araştırmak için bir proje hazırladık. Projemizi Fırat Kalkınma Ajansına takdim ettik. İnönü üniversitesi Rektörlüğü ve Fırat Kalkınma Ajansı’nın verdiği destek ile bu serayı 2011 yılında kurup, fidanlarımızı diktik. Şuanda seramızda erkenci kayısı çeşidi olarak bizim ıslah ettiğimiz, yani İnönü Üniversitesi’nin ıslah ettiği Dilbay Kayısıyı yetiştirdik.  Bu sera yaklaşık 600 metrekarelik bir alana sahip ve seramızın içerisinde 150 adet erkenci olgunlaşan Dilbay kayısı çeşidi mevcut. Don olmaması için biz seramızı ısıttık, ağaçlarımız 28 Şubat’ta tam çiçeklenme dönemine girdi ve 26 Mayıs’ta ilk hasadımızı yaptık. Şuanda hasadımız devam ediyor” dedi.

Prof. Dr. Asma, “Biliyorsunuz, Malatya bu yıl büyük bir don afeti yaşadı ve kayısı ağaçları hemen hemen yüzde 9 5 oranında zarar gördü. Ama bizim seramızda ağaçlarımız dondan zarar görmedi. Dünyada bir iklim değişikliği, bir küresel ısınma var, özellikle bu iklim değişikliği ile birlikte küresel ısınmanın da beraberinde Malatya’da seracılık sektörü düşünülebilir.  Malatya’da rakımı 700-750 metre olan Karakaya Baraj Gölü sahil kenarına yakın olan bölgeler de ve Baskil’in baraja yakın alanlarında kayısı serası veya sebze serası düşünülebilir. İnönü Üniversitesi’nde Seracılık ve Süs Bitkileri Programı var.  Şu anda bu programının da seraları ve çiçek üretimi alanları var. Eğer üreticilerimiz, bu konuya ilgi duyan işadamlarımız bizden teknik yardım talep ederlerse, hem kayısı serası ve hem de sebze serası ile ilgili olarak biz kendilerine destek oluruz. Baraj sahilindeki alanlarda çiftçilerimize örtü altı sebzeciliğini özendirmek için bir proje hazırladık” şeklinde bilgi verdi.

Prof. Dr. Asma, “Biz kayısı serasının Malatya’da olup olamayacağını insanlara göstermek istedik. Normalde 15 gün önceden hasadımızı yaptık. Ekonomik olup olmayacağına önümüzdeki yıllarda karar vereceğiz.  Çünkü ağaçlarımız henüz fidan. Şuanda ilk sonuçlar 15 gün önceden turfanda hasat kayısı yapılıyor. Bu seraların yaygınlaşıp yaygınlaşmayacağını, ekonomik olup olmayacağını gelecek yıl yada daha sonraki yıllarda daha doğru ve daha gerçekçi verilere ulaşacağız” diye konuştu.

Prof. Dr. Asma şu bilgileri verdi, “ Seradaki ağaçların büyük bölümünü oluşturan Dilbay kayısı çeşidi Fakültemizde yapılan ıslah çalışmaları sonucu geliştirilmiş ve fakülte adına Tarım Bakanlığına tescil edilmiştir. Meyvesi turuncu, 55-60 gram ağırlığında, şeker miktarı yüzde  14-16, meyve gelişim süresi 80-85 gün arasında değişmektedir.  ilk sonuçlara göre kayısı serasında hasat 15 gün önceye alınabilmektedir.”

HABER-FOTO: Burhan KARADUMAN, Güler HAZAR, yenimalatya.com.tr- iha

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız