SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Serinletir, İyi Gelir

A- A+ PAYLAŞ

Yaz birdenbire bastırdı... Havalar düzeliyor, ısınıyor derken İstanbul 39'u gördü, 35 rutin derece oldu, Akdeniz ve Güneydoğu kentlerinde ise 39'dan aşağı bir dereceyle karşılaşmak neredeyse imkansız... Henüz haziran ayında yaşanan bu sıcaklık sadece yaşlılarla çocukları değil, yetişkinleri de etkiliyor. Özellikle de çalışmak zorunda kalanların sıkıntıları artıyor. Vücudun su kaybı olağanlaşırken yüksek tansiyon, kalp krizi hatta beyin kanamaları riski de artıyor.

Terleyenler, bunalanlar ise suya sarılıyor. Su, tabii ki insanlığın hayat kaynağı. Ancak sürekli su tüketmek de yetmiyor. Vücudun terlemeyle birlikte kaybettiği kalsiyum, magnezyum ve sodyumun da alınması gerekiyor.

Ülkemizin mineralli su kaynakları yönünde çok zengin olduğuna dikkat çeken uzmanlar, 'Vücut için gerekli olan hem magnezyum ve kalsiyum gibi minerallerin sağlanmasında hem de sindirim ve boşaltım sistemleri ve metabolizma üzerindeki olumlu ve sağlıklı etkileri nedeniyle, maden suları günlük yaşantımızın ayrılmaz bir parçası olmalıdır' önerisinde bulunuyor.

ZEYTİNYAĞLILARI TERCİH EDİN
Tabii ki bunun dışında vücudu rahatlatarak, sıcağın getirdiği damarlardaki daralmayı önleyecek besinleri de ihmal etmemekte fayda var.

Bedeni ve zihni yorgunluğu gideren, vücuda kuvvet veren fındık; A ve C vitaminleri ile sodyum, potasyum, kalsiyum ve fosfor mineralleri açısından zengin, idrar söktürücü, ödemden kurtaran, kanı temizleyen, susuzluğu gideren vişne, kiraz; bağışıklık sistemini güçlendiren, sindirim sistemini mikroplardan temizleyen, stres, alkol, kolalı içeceklerin zararlarıyla savaşan yoğurt ve ayran gibi besinleri de günlük beslenme programınıza dahil etmeyi unutmamalısınız.

Amerikan Hastanesi Beslenme ve Diyet Bölümü'nden Diyetisyen Zuhal Güler Çelik de, sıcakların vücuttan kaybedilen sıvının miktarını artırdığını belirterek, 'Eğer kaybedilen bu sıvı yerine konmazsa vücutta dehidratasyon denen elektrolit ve sıvı kaybı başlar. Bu durum sağlığı önemli derecede bozar' diyor. Diyetisyen Çelik, şu önerilerde bulunuyor:

- Yaz ayların sıvı kaybı çok olur. Bol bol su için.
- Bol miktarda sebze ve meyve tüketin.
- Yazın fazlaca yapılan kızartmalardan uzak durun.
- Az yağlı yapılmış zeytin yağlı sebzeleri tercih edin.
- Et tercihlerinizi de ızgara veya fırında pişirme yöntemleriyle az yağlı olarak tercih edin.
- Dondurmayı dikkatli tüketin.
- Beyaz ekmek yerine kepekli ekmek tercih edin.
- Tuz tüketiminize dikkat edin.
- İşlenmiş gıdalar yerine, yazın bolca bulunan taze sebze ve meyveleri tercih edin.
- Alkollü ve asitli içeceklerden yaz aylarında sakınmak gerekir. Bunun yerine maden suyu, ayran, su tüketin.

İNCE, ISI TUTMAYAN GİYSİ GİYİN
- Yaz aylarında ağır yemekli öğünlerden kaçınmalı. Ağır olmayan yoğurt ve sıvı gıdaların tercih edilmesi sıcakla beraber gelen rehaveti önler.
- Gece geç saatlerde yemek yemeyin. Akşamları metabolizma normalden daha yavaş çalıştığı için besinler zor yakılır.
- Günlerin uzaması avantajını kullanarak fiziksel aktivitenizi artırın.
- Besinlerde bulunan görünmez yağı gözardı etmeyin ve en azından pişirme yönteminizi az yağlı olarak gerçekleştirin.
- Kabuklu yenebilen meyveleri kabuklu olarak tüketmeye çalışın.
- Haftada veya 15 günde 1 kez kurubaklagiller tüketmeye çalışın.
- Yaz sıcağında rehavet oluşumunu önlemek için tatlı tercihlerini daha çok sütlü ve meyveli tatlılar veya meyveden yana kullanmak faydalı olacaktır.
Amerikan Hastanesi Dahiliye Bölümü'nden Dr. Bülent Yardımcı ise, sıcak havalar yüzünden işe gidenlerin sıkıntıya düştüklerine dikkat çekerek şu önerilerde bulunuyor:
- Çalışma ortamı klimatize edilmeli ve klimatize olmayan bölgelerde hava akımı sağlanmalıdır. Çalışılan bölgeye direkt güneş ışınlarının gelmesi, perde vb. yöntemlerle engellenmelidir.
- Çalışma kıyafetleri rahat ince ve ısı tutmayan nitelikte olmalı, sentetik kıyafetler giyilmemelidir.
- Günlük sıvı tüketimi artırılmalı kişiler susama hissi olmadan su içmeye teşvik edilmelidir. Günlük 2 litre ve üzerinde su tüketilmelidir.
- Yaşlı çalışanlar ve hamileler dikkatle izlenmeli ve gerekirse çalışma tempoları düşürülmelidir.
- Hipertansiyon, kalp hastalığı, şeker hastalığı, tiroid bezinin fazla çalışması gibi metabolik hastalığı olanlar, astımlılar ve diğer kronik hastalar doktorlarıyla bağlantı kurarak, kullandıkları ilaçları gözden geçirmelidir.
- Yemek verilen işyerlerinde hafif, sindirimi kolay, mevsime uygun mönüler hazırlanmalıdır.
- Ulaşım hizmeti veren işyerleri klimalı araçlar kullanmalı ve ulaşım saatlerini trafik yoğunluğuna göre ayarlamalıdır.
- Özellikle farenjit, bronşit gibi enfeksiyon hastalıkları durumunda derhal doktora gidilmeli ve yüksek ateşli hastalıklar bir an önce tedavi edilmelidir.
- Dış ortamlarda çalışan personelin daha serin saatlerde çalışması sağlanmalı, ağır işler mümkün olduğunca daha az sıcak günlere kaydırılmalıdır.
- Evi serin olmayan ve aşırı sıcak ulaşım araçları ile işyerine gelen personel, daha yorgun ve sinirli olacaktır. Bu kişilere daha toleranslı davranılması ve önlemler konusunda tekrar uyarılması birçok tatsız olayı önleyecektir.
- İş dışındaki yaşamda yoğun spor aktiviteleri, alkol kullanımı, uzun süre güneş ışınlarına maruz kalınması, ağır yemekler yenilmesinin sakıncaları iyice anlatılmalıdır. Sık duş alınması veya vücudun su ile serinletilmesinin faydaları belirtilmelidir.

HAVADAR BİR YERDE UYUYUN
Amerikan Hastanesi Uyku Kliniği Bölüm Şefi Dr. Sabri Derman, yaz aylarında özellikle sıcak ve rutubetli günlerde uyku uyumanın neredeyse imkansız olduğunu söylüyor. Klimalar iyi temizlendiğinde ve dikkatli kullanıldığında konfor düzeyini önemli ölçüde artırdığını belirten Dr. Derman, yaz sıcaklarında sağlıklı, dinlendirici vücudunuza ve ruhunuza ferahlık verecek uyku stratejilerini şöyle sıralıyor:

- Her şeyden önce mümkün olduğunca havadar yerde uyumamız gereklidir.
- Sıcağa hassas kimselerin yatak odalarında klima kullanmayı değerlendirmeleri yerinde olur. Genel kanının aksine, dikkatli kullanılan klimalar hastalıklara yol açmaz ama konfor düzeyini önemli ölçüde artırabilir.
- Özellikle yaşlıların, kalp, tansiyon, ciğer hastalıkları olanların, kilolu kişilerin vücutlarını tam destekleyen, vücudun ağırlık noktalarına özel destek sağlayan rahat şiltelerde yatması, uyku kalitesini artıracaktır.
- Yastıkları dikkatle seçmek gerekir. Boyunlarımızın doğal eğriliğini destekleyen ama çenemizin öne doğru bükülmesine neden olmayan yastıklarda yatmak yerinde olur.
- Çarşaf, yastık kılıfı ve pikelerin pamuklu olması şarttır. Özellikle yastıkların dolgu maddelerinin hava akımına izin veren doğal veya bu iş için özel üretilmiş sentetik maddelerden olmasına dikkat edilmelidir.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız