SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Sesimi Biliyor Ama Tanımıyorlardı"

0
Güncellendi - 2017-11-17 03:23:49
A- A+ PAYLAŞ

7. Malatya Uluslararası Film Festivali'nden Onur Ödülü alan Belkıs Özener, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 50 yıl önce Yeşilçam'ın ünlü kadınlarının seslendirmesini yapmaya başladığını belirterek, "Türkan Şoray ile başladım 1968 yılında ama daha evvel genç kızlığımda Neriman Köksal'ı seslendirdim. 25-26 yaşında Türkan Şoray'ı seslendirmeye başladım. Sesimi halk biliyor. 50 senedir bu sesi, Zeki Müren'in tınısı gibi sinemanın Belkıs ablanın tınısını halk biliyor fakat beni tanımıyordu." diye konuştu.

Özener, 40 yıldır sessiz kaldığının altını çizerek, "Şimdi artık televizyon, kasaplarda, manavlarda her yerde var. Alışverişimi yaparken kendi sesimi duyunca ayakta takılıp kalıyordum." ifadelerini kullandı.

Yeşilçam'dan sevdiği isimlerin hayatını kaybetmesinin ardından içine bir sızı düştüğünü dile getiren sanatçı, "Halkımla karşılaşmak istedim. Yine dünyaya gelsem yine seslendirme yaparım ama ismim altta yazmadığı için bu sızı bende devam etti gitti." değerlendirmesinde bulundu.

"Türk sinemasının Belkıs ablasıyım"

Belkıs Özener, kendi sesinin Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Filiz Akın ve Fatma Girik gibi isimlerin sesi olduğunun sanıldığına dikkati çekerek, Perihan Savaş'tan Müjde Ar, Hale Soygazi, Feri Cansel, Zeynep Aksu, Mine Mutlu'ya kadar 20'ye yakın kişinin şarkılarını okuduğunun altını çizdi.

Sinemada açık saçık filmler başladıktan sonra seslendirmeyi noktaladığını aktaran sanatçı, "Gözüm açık değil. Bugün bir şey olsa gözüm kapalı olur. Güzel duruşuyla, haysiyetli, kimseye avuç açmayan, kimseden bir şey talep etmeyen, asgari ücret maaşıyla yetinen bir ablanızım ben. Belkıs ablanızım. Bunu herkese söyledim. Devlet büyükleri köşklere davet ettiğinde orada da beyan ettim. Türk sinemasının Belkıs ablasıyım." dedi.

Malatya, AA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız