SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Sigorta İçin Son Günler..

A- A+ PAYLAŞ

Tarım Sigortaları (TARSİM) Malatya Bölge Koordinatörü Sabri Akın, çiftçilerin dona karşı ürünlerini sigortalatmaları için tanınan sürenin 15 Mart'ta dolacağını hatırlatarak, sadece doluya karşı ürünlerini sigortalatmak isteyen çiftçilerinde 10 Nisan'a kadar poliçe kesebileceğini bildirdi.

TARSİM Malatya Bölge Koordinatörü Sabri Akın, "TARSİM'de don riskine karşı son kabul tarihi 15 Mart 2010'dur. Bu süreç için çiftçilerimiz gerekli duyarlılığı gösterdiler. Ciddi anlamda bir poliçe kesildi. Son 5 günlük süre için ciddi anlamda bir yoğunluk söz konusu. Çiftçilerimizden ayın 15'ini beklemeden, hemen işlemlerini yapmalarıdır. Son 3-4 günlük zaman zarfında Tarım Müdürlüklerindeki Çiftçi Kayıt Sistemini güncelleyerek, ürünlerini sigortalatsınlar. İnanıyoruz ki, inşallah 2010 yılı hasarsız olur. Hasarlı durum söz konusu olsa da, her hangi bir hasar olduğunda verimliliği sigortalatmış iseler yaptığımız tespitler sonucunda 2009 yılında olduğu gibi 2010 yılında da onların tazminatlarını öderiz" dedi.

Akın, "15 Mart son tarihli poliçe kabul tarihi, dona karşı yapılan poliçeler içindir. Doluya karşı ürün sigortalatma işlemleri 10 Nisan 2010 tarihine kadar devam ediyor. Ürünlerini sigortalatmış olan çiftçilerimiz, özellikle teminat başladığı dönemler, yani kayısının kürkten çıktığı dönemden itibaren 15 gün içerisinde kendi ağaçlarını verimini kontrol etsinler. Çiftçilerimiz, poliçedeki bilgilerini beyana göre dolduruyorlar. Çiftçiler, ürün veriminde beyanlarına göre değişiklik varsa bunu 15 gün içinde acentalarına bildirmelidir. Aksi takdirde verim düşük olsa bile çiftçimiz, daha önceki beyana göre prim ödeyecektir.

Çiftçilerimiz teminatın başladığı kayısının kürkten çıktığı 15 günlük dönem içinde beyan ettikleri verim söz konusu değilse, bunu acentalarına verim ihbarında bulunsunlar ve bunu kesinlikle ihmal etmesinler. Bu konu hassa bir konudur. Çünkü geçen yıl verim ihbarında bulunmayan çiftçilerimiz mağdur oldular. Çitçilerimiz, verim konusunda olduğu gibi hasar konusunda acentalarına dilekçe ile başvurarak belgelerini almalıdırlar. Geçmiş yıllarda belgesiz başvuru yapan çiftçilerimiz hak talep edemediler. Hasar ve verim ihbarında bulunan çiftçilerimiz mutlaka başvurularını belgelendirmelidirler. Acentalar, çiftçilerimize başvurularında kendilerine belge verecektir. Bu konuda çiftçilerimizin daha çok duyarlı olması gerekiyor. Poliçe kesmekle sorun bitmiyor. Teminat başlangıcından sonra ciddi anlamda takip ederek, hasar ve verim ihbarlarında bulunsunlar" şeklindeki bilgileri verdiler.

TARSİM Bölge Koordinatörü Sabri Akın şunları söyledi:

"TARSİM'de asil risk dolu riskidir. Bu dolu paketinde yangın, heyelan, deprem, fırtına gibi ek teminatlarda söz konusu. Bakanlar Kurulu kararı ile 2010 yılında sel ve su baskınları da ek teminat kapsamına alındı. Dolu yağışı ile her hangi bir ürün kaybı söz konusu olduğunda, veya depremden dolayı her hangi bir ürün kaybı söz konusu olduğunda, çiftçinin tazminat talep etme hakkı doğuyor. Fakat Malatya'da asıl risk don riskidir. Malatya'da geçmiş yıllarda çok önemli don riski oldu. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 7 bin poliçemizde don hasarı söz konusuydu. Yaklaşık 1-2 bin poliçede ise dolu hasarı söz konusuydu. Yapmış olduğumuz hasar tespit çalışmaları sonucunda biz geçen yıl yaklaşık 28 milyon TL tutarında tazminat ödedik. Çiftçilerimiz mutlaka ürünlerini dona karşı sigortalatsınlar. Çiftçilerimiz, dolu ve dona karşı ürünlerini sigortalatmalıdır. Bunu yaparken kalite kaybı riskine karşıda kendi ürünlerini sigortalatmalı."

Akın, "Biz ürün sigortası yapıyoruz. Ürünün ortaya çıkması gerekiyor. Kayısıdaki teminatın başladığı dönem, kayısını kürkten çıktığı dönemdir. Ondan önce don ve dolu hasarı olduğu zaman, her hangi bir ürün söz konusu olmadığı için her hangi bir tazminat ödenmiyor. Kesinlikle biz çiçek dönemindeki hasarı ödemiyoruz. Meyve ortaya çıktığı zaman her hangi bir don ve dolu hasarı olursa çiftçilerimiz tazminatı alıyorlar" şeklinde konuştu.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız