SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Sihirli Bir Formül Yok"

0
Güncellendi - 2015-12-27 17:43:08
A- A+ PAYLAŞ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la Beyaz Saray’da yaptıkları görüşme sonrasında düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan ABD Başkanı Barack Obama, Suriye’deki durumun çözümü için sihirli bir durumun bulunmadığını ifade etti. 

Gül Bahçesi’nde (Rose Garden) düzenlenen toplantıda Başbakan'ın ziyaretinin ABD için büyük önem taşıdığını ifade eden Obama, Erdoğan’la yaptıkları görüşmenin gündemini iki ülkenin birlikte işbirliği yaptığı, Afganistan, G12 ve İran konularını da içeren geniş bir yelpazenin oluşturduğunu söyledi. Bölgesel barışa duyulan ortak ilgi çerçevesinde, Başbakan Erdoğan’ın İsrail ile ilişkilerin normalleştirilmesi yönündeki çabalarını öven Obama, bu durumun hem İsrail halkında hem de Türk halkına fayda sağlayacağını ve bağımsız bir Filistin devletini de içeren iki devletli bir çözüm bulunması çalışmalarında ilerleme kaydedilmesine katkıda bulunacağını belirtti.

Yaptıkları görüşmede ABD ile Türkiye arasındaki ticaret ve yatırımı genişletme kararı aldıklarını söyleyen, Obama, ABD’nin AB ile ticaret ve yatırım ortaklığı yürütürken, Türkiye ile de olan ekonomik ilişkilerin derinleşmesini istediğini ifade ederek, iki ülke arasındaki ticaret ve yatırımı artırmakla görevli olacak üst düzey bir komite oluşturulacağını bildirdi. Türkiye ekonomisinin son yıllarda olağanüstü bir gelişme kaydettiğine dikkat çeken Obama, Başbakan Erdoğan’ın bu yöndeki çabalarının da takdir edilmesi gerektiğini vurguladı.

“ABD TERÖRE KARŞI DAİMA YANINIZDA OLACAK”

“Her zaman olduğu gibi ABD, ulusunuzun teröre karşı savunulmasında daima yanınızda olacaktır” diyen Obama, Türkiye’deki barış sürecine verdikleri desteği de ifade etti. Obama, “Türkiye’yi uzun zamandır rahatsız eden PKK şiddetine yönelik tarihi ve barışçıl bir çözüm arayışı konusunda sizi ve Türk halkını gösterdiğiniz cesaretten dolayı takdir etmek istiyorum. ABD olarak Türkiye’deki hukuk üstünlüğü, iyi yönetim ve insan haklarının korunmasına yönelik çabalarınızı destekleyeceğiz” şeklinde konuştu. Obama ayrıca, Reyhanlı’da meydana gelen patlamalarda hayatını kaybedenler için de baş sağlığı diledi.

“SURİYE KONUSUNA ÖNEMLİ ZAMAN AYIRDIK”

ABD Başkanı Barack Obama, Erdoğan ile görüşmesinde Suriye konusuna bir hayli zaman ayırdıklarını söyledi. Türk halkının, Başbakanın liderliğinde, Türkiye’ye sığınan Suriyelilere olağanüstü bir cömertlik gösterdiğini ifade eden Obama, “Bunun çok ağır bir yük olduğunu biliyorum” dedi.

Obama, ABD’nin, Suriye’ye hatırı sayılır düzeyde insani yardım yapan bir ülke olarak, Türkiye’de dahil olmak üzere bölgedeki ülkelere bu yükü taşımalarında yardımcı olacağını kaydederek, “Hayatların kurtarılması için ihtiyaç duyulan yemek, sığınak, ve ilaçların tedarik edilmesinde Türk ortaklarımızla çalışmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

“ERDOĞAN BAŞI ÇEKİYOR”

Aynı zamanda Esad rejimi üzerindeki baskıyı sürdüreceklerini ve Suriye muhalefetiyle çalışmaya devam edeceklerini ifade eden Obama, Başbakan Erdoğan’ın, Beşar Esad’sız demokratik bir Suriye’ye dönüşümü destekleyen uluslararası çabaların başında geldiğini belirtti. Gelecek haftalarda Cenevre’de düzenlenecek olan toplantıya işaret eden Obama, “Önümüzdeki haftalarda rejim ve muhalefet temsilcilerini bir araya getirdiğimizde Türkiye önemli bir rol oynayacak” dedi.

“SURİYE’DEKİ DURUMUN ÇÖZÜMÜ İÇİN SİHİRLİ BİR FORMÜL YOK”

Esad’ın gitmesi konusunda Erdoğan ile hemfikir olduklarını dile getiren Obama, krizi çözmenin tek yolunun bu olduğunu belirtti. Obama, Esad’ın ne zaman gitmesini istediklerine yönelik bir soru üzerine, “Esad’ın 2 yıl önce, geçen sene, 6 ay önce, 2 ay önce gitmesini tercih ederdik” diyerek, Esad’ın en kısa sürede gitmesi gerektiğine işaret etti. Obama sözlerine şöyle devam etti:

“Asıl soru bunun nasıl gerçekleştirileceği. Suriye’deki gibi olağanüstü derecede şiddetli ve zorlu bir durumla baş edebilmenin sihirli bir formülü yok. Eğer olsaydı, Sayın Başbakanla birlikte bunu kullanır ve bu duruma bir son verirdik. Bunun yerine yaptığımız şey, uluslararası baskıyı artırmak ve muhalefeti güçlendirmek. Cenevre'deki görüşmelerin, Rusların ve Suriye'deki bütün tarafları içerecek siyasi geçişin temsilcilerinin de katılımıyla, sonuç verebileceğini düşünüyorum. Ancak bu sırada, muhalefete yardım ve insani durumla ilgilenmeye ve bunu bu durumla derinden ilgilenen Türkiye ile yakın istişare içinde yapmaya devam edeceğiz.”

ERDOĞAN'IN SÖZLERİ..

ABD Başkanı Barack Obama ile Beyaz Saray’ın Rose Garden isimli bahçesinde ortak basın toplantısı düzenleyen Başbakan Erdoğan açıklamanın ardından soruları cevaplandırdı. Gazze ziyareti hakkında sorulan bir soruyu yanıtlayan Erdoğan, “Benim şu andaki planlarımda büyük ihtimalle Haziran ayı içerisinde bir Gazze ziyaretimiz söz konusu. Ziyaret sadece Gazze’ye olmayacak aynı zamanda Batı Şeria’ya da bir ziyaret gerçekleşecek. Ortadoğu’nun barışında bu ziyaretimizi çok önemsiyorum ve özelliklede burada tabi bir grubun sahiplenilmesi gibi bir şey olamaz. Bunun Filistin uzlaşı sürecine de katkı getirmesini, katkı getirmesini, katkı vermesin, özellikle çok çok benimsiyorum. Ve temennim odur ki bu ziyaretle bu sürece de katkıda bulunmuş olalım” dedi.

Suriye’de muhaliflerin kimyasal silahlar kullandığı ve elde edilen kanıtların Obama’ya sunulup sunulmadığı hakkındaki soru üzerine Erdoğan, “Öncelikle tabii gerek kimyasal silahlar konusu gerek atılan kullanılan füzeler konusu bütün bunlarla ilgili belge, bilgi bunları birimlerimiz birbirleriyle paylaşıyorlar. Burada sadece ABD ve Türkiye değil aynı şekilde İngiltere onlar da yine bu tür bilgilere, belgelere sahipler ve bu konuları tabi aramızda paylaşıyoruz ve zaten ilgili birimlere de başta BM Güvenlik Konseyi olmak üzere bunları vakti saati geldiğinde aktarmak suretiyle de bu kamuoyunun bilgilendirilmesini de sağlamış olacağız. Süreci bu şekilde ilgili birimlerimizle sürdüreceğiz” dedi.

ABD’nin Suriye’ye müdahale etmemesi durumda bunun savaşı nasıl etkileyeceği hakkında sorulan soruya cevap veren Başbakan Erdoğan, “Şu anda bardağın boş tarafını gösteriyorsunuz. Ben bardağın dolu tarafından olaylara bakmak istiyorum. Ve şu anda bizler uluslararası camianın Suriye konusundaki hassasiyetini görmek istiyoruz ve şuanda uluslararası camianın hassasiyetini göstermesi için Türkiye olarak biz çaba gösterirken inanıyorum ki ABD’de aynı şekilde çaba gösteriyor ve diğer ülkeler gerek BM Güvenlik Konseyi gerek Arap Ligi tüm bunların dışında olduğu halde buna hassasiyet gösteren ülkeler var. Ve bizler bu süreci daha da hızlandırabilmenin gayreti içerisindeyiz. Nitekim bu seyahatten sonra çokta farklı ülkeleri ben de Dışişleri Bakanımda dolaşmak, ziyaret etmek suretiyle bu süreci daha nasıl hızlandıracağız, daha az insan nasıl ölsün ve bir demokratik rejim Suriye’ye süratle nasıl gelsin bizim derdimiz otokratik bir rejimden diktatörlükten Suriye’yi kurtarmaktır. Bu da öyle zannediyorum ki demokrasiye inanmış tüm ülkelerin ortak sorunudur, bunu başarmak için bu yolda gayretimizi ortaya koyacağız” dedi.

Erdoğan, “Ziyaretten nasıl ayrılıyorsunuz” sorusu üzerine ise “Bildiğiniz gibi bu akşam yine bu geniş detaylarına ineceğiz. Zaten düşüncelerimizin örtüştüğünü az önce ifade etmiştim. Akşam yapacağımız görüşmelerle birlikte neler yapabiliriz, Cenevre görüşmelerinin devamı olarak neleri şu anda yol haritası olarak değerlendireceğiz. Tabi burada Rusya Federasyonu’nun bu işin içerisinde olması, Çin’in bu işin içerisinde olması çok çok önemli. Bu BM Güvenlik Konseyi Daimi Üyeleri açısından önemsiyoruz. Ve bunların da bu sürece katılımı bu işi çok daha hızlandıracaktır ama uluslar arası camianın baskısı burada önem ifade ediyor. Ve bizim şu ana kadar BM Güvenlik Konseyi ölçeğinde olayı değerlendirdiğimizde yaptığımız insani yardımlar konusu 1 buçuk milyar dolara ulaşmış vaziyette. Ve bunu bir de biz şu ana kadar açık kapı politikasıyla hala devam ettiriyoruz ve devam ettireceğiz. Çünkü 910 kilometre biz sınırımızın olduğu ülke Suriye. Akrabalık ilişkilerinin olduğu bir ülke Suriye. Ve bunu bölge barışı için çok önemsiyoruz. Çünkü bölge zaten bir İsrail-Filistin birleşme süreci için atılan adımlar var, gayretler var. Yeni yeni başımıza başka sıkıntılar açmamızın bir anlamı yok. Biz biliyorsunuz bir arada Suriye-İsrail arasındaki ilişkilerin barışa yönelmesi noktasında adımlar atmıştık ki 5 bölümde bu çalışmalar yürüdü ama peşinden sonra kesilmişti. Temenni ederim ki bölge barışı için atacağımız bu adımlar neticeyi verir ve ABD ile birlikte bu süreci de kararlı bir şekilde sürdüreceğiz.

Tüm konular görüşülüyor, görüşülecek tabi bu konuda özellikle BM’nin atacağı adım veya Cenevre süreci önem arz ediyor bunları aramızda değerlendireceğiz” dedi.

BAŞKAN YARDIMCISIYLA YEMEK..

ABD temasları kapsamında, ABD Dışişleri Bakanlığında ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden ve Dışişleri Bakanı John Kerry tarafından onuruna verilen öğle yemeğine katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yemek öncesi konuştu. 

ABD Başkanı Barack Obama ile uzun süreli bir toplantı gerçekleştirdiklerini anlatan Başbakan Erdoğan, siyasi anlamda bölgeler arası konuları ve bölgedeki gelişmeleri değerlendirirken, diğer noktada Türkiye ABD arasındaki ekonomik ilişkileri değerlendirme fırsatını bulduklarını söyledi. Erdoğan, istişarelerin detaylarına daha dar kapsamda bu akşam Beyaz Saray’da verilecek yemekte devam edeceklerini belirtti.

Türkiye Amerika ilişkilerinin çoğunlukla siyasi tarih konusu olarak bilindiğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Oysa iki milletin, her geçen gün derinleşen ve güçlenen bağlarının temelinde, kadim semboller ve karşılıklı fedakarlıklar yatıyor. Şu anda bulunduğumuz bu güzel binanın sadece bir mil uzağındaki George Washington Anıtı'nda, üzerinde Sultan Abdülmecit'in tuğrasının bulunduğu bir mermer yer alıyor. Sultan Abdülmecit, dönemin Amerika Birleşik Devletleri hükümetinin ricasını kırmayarak, ABD'nin bağımsızlığını simgeleyen bu anıta bir hediye göndermiştir. Beyaz mermere Osmanlı figürlerinin işlendiği blokta şu ifadeler yer alıyor; ‘İki ülkenin ebedi dostluğunu güçlendirmek için, Abdülmecit Han, Washington'daki dikili taşa adının yazılmasına izin verdi.’ Yaklaşık 170 yıl öncesinden gelen bu hatıra, bizlere iki ülkenin dostluğunun kökenlerini hatırlatıyor. George Washington Anıtı'ndan biraz ileri yürüdüğünüzde, karşınıza Kore Savaş Anıtı çıkar. Kore Savaşı'nda yaşamlarını kaybeden fedakar askerler için yapılan bu anıtta, tıpkı bundan 60 yıl önce Kore'de omuz omuza savaşan askerlerimiz gibi iki ülkenin bayrakları yan yana dalgalanıyor. Kore Anıtı'nı geride bırakıp ABD Kongresi'ne vardığınızda, bu defa sizleri Kanuni Sultan Süleyman'ın portresi selamlar. Hukuk devletinin tesisine katkıda bulunan diğer 22 tarihi liderin resimleriyle birlikte, Temsilciler Meclisi toplantı salonunda asılı duran bu portre, esasen iki milletin sahip olduğu değerlerin de bir nişanesidir. Çoğulcu demokrasi ve hukuk devleti anlayışı, bizleri binlerce mil öteden birbirimize ayrılmaz biçimde bağlıyor.”

"Şunu herkes bilmeli ki Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri'nin kadim ittifakı, en çok da küresel sorunları çözmek hedefine odaklanmıştır” diyen Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin, çok eskiye dayanan tarih, kültür, devlet ve medeniyet birikimiyle küresel meselelere önemli katkılar sunan, daha fazlasını da yapma azminde olan bir ülke olduğunu ifade etti. Erdoğan, Türkiye'nin başta Selçuklu ve Osmanlı cihan devleti olmak üzere, çok sayıda büyük devletin bakiyesi ve birikimi üzerine inşa edildiğini özellikle hatırlatmak istediğini söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye'nin selefleri olan Selçuklu ve Osmanlı devletleri, Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarına yayılan, çok geniş bir coğrafyayı, uzun yıllar barış ve adalet içinde idare etmişlerdir. Türkiye’nin bu birikim ve tecrübesinin günümüzün küresel sorunlarına katkı sağlayacağından hiç şüphe yoktur. Şimdi gün bölgemizde ve dünyamızda barış, hoşgörü, huzur, refah ve istikrar dışında da hiçbir gayenin amacın olmadığı bir dünyayı tesistir. Her ülkenin toprak bütünlüğüne saygı içinde içişlerine karışmadan, egemenlik haklarına müdahale etmeden, barışı ve demokrasiyi en güçlü şekilde tesis etmektir. Türkiye'nin, Suriye meselesine olan yakın ilgisi, bölgesel barışın tesis edilmesi amacına yöneliktir. Bölgede gerek Filistin-İsrail gerek Suriye meselesi bunlar gerçekten Ortadoğu barışının şu anda çözülmesi süreciyle barış noktasında olmazsa olmazıdır. Ve tabi bu bölgede yaşanan dramı hep birlikte çözeceğiz."

Bu noktada, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin üzerinde tarihi bir görevin söz konusu olduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan, “Türkiye'nin dış politikasının ana eksenleri; barıştır, adalettir ve en önemlisi de vicdanla düşünme üzerine inşa edilmiştir. Bizler kısa bir süre önce Boston Maratonu'nda yaşanan olayda nasıl canımız yandıysa, Anneler Günü'nde kadınlar üzerine sıkılan kurşunlarda nasıl canımız yandıysa şu anda Suriye'de olanlar noktasında da canımız o şekilde yanmaktadır" şeklinde konuştu.

Salonda, Türkiye ve Amerika’nın saygın iş adamlarının bulunduğunu ve bu iş adamlarının bugün öğleye kadar ciddi çalışmalar yaptığını, çalışmalarının öğleden sonra da devam edeceğini ifade eden Başbakan Erdoğan, "Bu, Türkiye ile ABD arasındaki 20 milyar dolarlık dış ticaret hacmini çok daha ilerilere taşıyacak bir adım olmalıdır diye inanıyorum, böyle düşünüyorum. Tabi bu rakamı çok komik görüyorum. Türkiye-Amerika arasında 20 milyar dolarlık bir dış ticaret hacmi olacak şey değil. Denge bizim aleyhimize. Bunu da gidermemiz lazım, bunları da aramızda görüştük. Ve bu noktada inanıyorum ki yüksek düzeyli yapılacak olan çalışmalar, gerek ekonomi bakanlarımız gerek dışişleri bakanlarımızın önümüzde yapacakları konuşmalarla bu konuda ciddi adımlar atacağız" ifadelerinde bulundu.

Amerika’ya yaptığı her ziyarette Amerikan hükümetinin ve halkının zarif misafirperverliğine şahit olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan, "Gerçekten Sayın Biden'ın hastalığımda evime kadar gelip ziyaret nezaketini göstermeleri bizleri çok çok mutlu etmiştir" diye konuştu.

ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin ise Türkiye'ye son 1 ay içerisinde geliş ve gidişinin bölge sorunlarıyla ilgili hassasiyetini göstermesi bakımından çok önemli olduğunu ifade ederek, "Tabi gençlikleri inanıyorum ki bizim de dinamizmimizi artırıyor" diyen Erdoğan'ın bu sözleri salonda gülüşmeler ve alkışlarla karşılandı.

Başbakan Erdoğan buradaki yemeğin ardından da ABD Ticaret Odası’nda düzenlenen yuvarlak masa toplantısına katılarak konuştu.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız