SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Sıkıntılı Toplantı!..

A- A+ PAYLAŞ

Tarım Sigortaları Havuzu (Tarsim)’nun tanıtım toplantısında AKP Milletvekili Ali Osman Başkurt’un konuşmasına üretici tepkisi damgasını vurdu. Ayrıca, AKP Milletvekili Başkurt ile CHP Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu arasındaki soğukluk dikkatlerden kaçmadı. Toplantının sonunda tansiyon sorunu yaşayan Başkurt hastanelik olurken, ziyaretine ilk gidenlerden biri Aslanoğlu oldu.

SOĞUK İKİLİ..
Tarım Sigortaları ile ilgili düzenlenen tanıtım toplantısında; bir süre önce bir dergideki röportajında CHP Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu’nu “şovmenlikle” suçlayıp “Yeşilçam’a gitsin..” dediği öne sürülen AKP Milletvekili Başkurt ile CHP Milletvekili Aslanoğlu, bu gerginliğin ardından ilk kez biraraya geldiler.

Daha önce aralarında “sıcak” diyaloğlar bulunduğu bilinen iki milletvekilinden Aslanoğlu salona önceden gelip kendisine ayrılan yerde otururken, bir süre sonra Başkurt, AKP MKYK Üyesi Öznur Çalık ve İl Başkanı İhsan Koca’yla birlikte salona geldi. Aslanoğlu’nun yanına yaklaşan Öznur Çalık’ın, “Ne o?.. Selam vermiyor musunuz?” diye esprili yaklaşımı üzerine, Aslanoğlu’nun Çalık ve Başkurt’un bulunduğu tarafa dönüp, “merhaba” dediği izlendi.

Ancak, bu “ısıtma” girişimi pek sonuç vermedi. Aslanoğlu ile Başkurt’un arasına, Öznur Çalık oturdu ve bu durum toplantı boyunca sürerken, iki milletvekili hiç konuşmadılar..

Toplantının sonrasında salonun önünde üreticilerle Başkurt arasındaki ateşli tartışmalar devam etti. Bu sırada tansiyon sorunu yaşamaya başlayan Başkurt, Devlet Hastanesi'ne giderek bir süre müşahade altında tutulurken, ziyaretine ilk gidenlerden biri de yine Aslanoğlu oldu.

TOPLANTI…
Belediye Konferans Salonu’nda düzenlenen tanıtım toplantısına; Vali Halil İbrahim Daşöz, Milletvekilleri Ali Osman Başkurt ve Mevlüt Aslanoğlu, Tarım Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Ramazan Kadak, Belediye Başkan Yardımcısı Yusuf İzzettin Cengiz, İnönü Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Aslan Aksoy, AKP MKYK Üyesi Öznur Çalık, AKP İl Başkanı İhsan Koca, bazı sivil toplum örgütü temsilcileri, sigortacılar ve kalabalık bir üretici topluluğu katıldı.

Tarım İl Müdürü Ahmet Güldal’ın açılış konuşmasının ardından Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Ramazan Kadak ile TARSİM Genel Müdürü Bülent Bora, sigorta hakkında bilgi verdiler.

Müsteşar Yardımcısı Kadak, tarımda dönüşüm ve değişim sağlayacak toplam 8 yasanın 58. ve 59. hükümetler döneminde yasalaştırıldığını, Tarım Sigortası’nın 2005 Haziran’ında yürürlüge ğirdiğini, 2006 yılının Haziran ayında ilk poliçenin kesildiğini, 2007 başında da tüm ürünlerin bu kapsama alındığını bildirdi. “Tarım Sigortası Havuzu, özel ve kamu kuruluşlarının katılımıyla oluşturulan bir havuzdur. Şimdiye kadar don olayı sigorta kapsamında değildi. Don ile ilgili olarak İspanya sistemini örnek aldık. İspanya bile don afetini 8 yıl sonra kapsama alırken, biz 8 ayda kapsama dahil ettik.”dedi.

“ÇİÇEK DÖNEMİNİ DE KAPSAMALI..”
Belediye Başkan Yardımcısı Yusuf İzzettin Cengiz’in sigortanın üreticiyi rahatlatacağı şeklindeki değerlendirmeler içeren konuşmasından sonra sözalan CHP Malatya Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, “Malatyamız özellikle son yıllarda kayısıyla ilgili don olaylarından son derece sıkıntı çekti. Bu nedenle bugün buraya gelen Malatya çiftçisi ve üreticisi konuya çok önem verdiğini gösterdi. Ancak mevcut sistem, çiçek dökülmesinden sonraki dönemi kapsıyor. Çiçek dönemini kapsamayan sigorta sorunu çözmeyecektir. Çiçek dönemini de kapsaması için önlem alınması gerekir.”dedi.

BAŞKURT’UN KONUŞMASINDA ÜRETİCİ TEPKİLERİ..
AKP Milletvekili Ali Osman Başkurt da konuşmasına, AKP iktidarı döneminde yapılan çalışmaları anlatarak başladığı konuşmasında, kayısıda yaşanan ve üreticinin zararına neden olan doğal afetlerden bahsederken, bir üretici “Don olduğunda ürün kaldıramıyoruz. Ürün olduğunda da para etmiyor. 4 milyondan 1-1.5 milyona düştü. Bununla ilgili konuşun..” diye bağırdı. “Tamam sesinizi duydum” diyen Başkurt, “Bu yasa sanki Malatya düşünülerek çıkartılmış yasadır. Bu yasa Malatya’nın başına konan talih kuşudur. Herkesin zararı karşılanacak.” sözleriyle devam ederken, bir başka üreticiden “Hangi zararı verdiniz? Kime verdiniz. Bizim köy 350 hane, sadece 10 kişiye verdiniz..” tepkisi geldi. Bir başka üretici “Kayısı tuttuğu zaman fiyatı 500 bin liraya kadar düştü. Bunun cevabını verin..” diye tepkisini dile getirirken, Başkurt “Hepinize teşekkür ediyorum. Eleştiri yapanlara da teşekkür ediyorum. Bu yasayı hazırlayan teknik kadroya da teşekkür ediyorum” diyerek kürsüden indi.

AKP Milletvekili Ali Osman Başkurt; AKP İktidarı döneminde yapılan çalışmaları anlatarak başladığı konuşmasında Kayısı da yaşanan ve üreticinin zararına neden olan doğal afetten bahsederken bir üretici “Don olduğu zaman ürün kaldıramıyoruz, olmadığı zamanda 1-1.yüz liraya düşüyor. Bununla ilgili konuşun diye bağırdı. Başkurt Devamla “Bu yasa sanki Malatya düşünülerek çıkartılmış yasadır. Bu yasa Malatya’nın başına konan talih kuşudur, herkesin zararı karşılanacak” diye konuşurken, bir üretici “Hangi zararı verdiniz? Kime verdiniz, biz köy 350 hane, sadece 15 kişiye verdiniz? Diğer bir üretici ise “Kayısı tuttuğu zaman 500 liraya kadar düştü bunun cevabını verin” derken Başkurt “bu yasayı çıkartan hükümetimize, Bakanlığımıza, Bütün teknik elemanlara” diye konuşunca “Hangi zarar ödendi?” “Kimlere ödendi diye salonun değişik yerlerinden üreticiler oturduğu yerden müdahale etmeye başlayınca Milletvekili Başkurt; “ Hepinize teşekkür ediyorum, eleştiri yapanlara da teşekkür ediyorum, Bu yasayı hazırlayan teknik kadroya da teşekkür ediyorum” diyerek kürsüden indi.

Bazı üreticiler, Başbakan Tayip Erdoğan’ın Malatya’da yaptığı konuşmada dondan etkilenen kayısı üreticilerine 35 milyon YTL ödeneceği sözü vermesine rağmen, bunun yarısının bile ödenmediğini, yapılan ödemelerde ise adil olunmadığı yolundaki tepkilerini sürdürdüler.

“İKİ ÇÖZÜM VAR..”
Vali Daşöz de konuşmasında, kendisinin bir çiftçi çocuğu olduğunu belirterek, “Sorunları en az sizler kadar biliyorum. Geldiğim günden beri halkımızın en çok konuştuğu konuların başında gelen kayısı ekonomide yarattığı yüzde 13’lük değer ile görülmemeli. Her ne kadar sanayi, sağlık gibi sektörler gelişmeye başlasa bile Malatya’nın en önemli ekonomik motoru kayısıdır. Yarattığı enerji ve yan sanayisi ile kayısı ve tarım ürünleri ilimizin en büyük ekonomik değerleridir. Yalnız, yetiştiriciliğin teknikleri konusunda yeterince yararlanamıyoruz. Yurtdışında ve yurt içinde başarı kazanan işletmelerde ki modelleri hiç görmüyoruz. Kurtuluş için iki çözüm var.. Güçlü ve zengin işletmeler veya küçük işletmelerin örgütlenmesi. Ayrıca da alternatif ürünlere de örneğin kiraz, üzüm, kesme çiçek, nar gibi ürünlere de yönelmeliyiz. Çünkü kayısı az da tutsa çok da tutsa ortalama girdisi yıllık 200 milyon dolar civarında. Yine, ilimiz kayısısı ya İzmir’den ya da Güneydoğu İhracatçıları Birliği’nden ihraç ediliyor. Malatya Kayısı İhracatçıları Birliği’nin muhakkak kurulması gerekir. Çünkü bu birlik başta kayısının tanıtımı ve pazarlanması olmak üzere bir çok sorunu da çözecektir. Kendimden örnek vereyim, Ramazan ayları hariç pazara gidip de kayısı almıyorum. Sanıyorum salondakilerin yüzde 95’i de almıyordur. Tanıtım çok önemli.” dedi.

Toplantının son bölümünde ilgililer, sigorta konusunda üreticilerden gelen soruları yanıtladılar.

MALATYA İLK SIRADA..
Bu arada, başvuru süresi 20 Mart'ta sona erecek olan Tarım Sigortası ile ilgili Türkiye genelinde en çok başvurunun Malatya'da yapıldığı, Malatya'daki başvuru sayısının bugün itibarıyla 2 bin'i aştığı, bu rakamın tüm Türkiye'de yapılan başvurunun 6'da 1'ini oluşturduğu ifade edildi.

HABER: Selahattin GÖKATALAY- Yaşar KARAASLAN
FOTO: Yaşar KARAASLAN- İHA

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız