SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Şimdi Bu Doğru Yaklaşım mı?'

A- A+ PAYLAŞ

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Malatya'da "Küreselleşme Sürecinde Türkiye" konulu bir konferans verdi. Bakan Çelik, konferansta, "Dışımızda olup bitenler karşısında, milliyetçilik ve ulusalcılık kaygıları ile eğer içe kapanırsak, ipek böceğinin yaptığını yapmış oluruz. İpek böceği biliyorsunuz, etrafını koza gibi örer, örer ve sonunda içinde haşlanıp ölür" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, çeşitli açılış ve toplantılar için geldiği Malatya'da "Küreselleşme Sürecinde Türkiye" konulu bir konferans verdi. Belediye Konferans Salonu'nda gerçekleşen konferansta konuşan Bakan Çelik, "Türkiye, küreselleşme sürecinde sürüklenen, yönetilen, yönlendirilen, pasif bir nesnesi mi olacak, yoksa biz yöneten ve yönlendiren iradenin bir parçası mı olacağız? Bu soruyu kendimize sormamız lazım" dedi.

Türkiye'nin milliyetçilik ve ulusalcılık kaygıları ile içe kapanmaması gerektiğine işaret eden Bakan Çelik, "Dışımızda olup bitenler karşısında, milliyetçilik ve ulusalcılık kaygıları ile eğer içe kapanırsak, ipek böceğinin yaptığını yapmış oluruz. İpek böceği biliyorsunuz, etrafını koza gibi örer, örer ve sonunda içinde haşlanıp ölür. Biz eğer kozamızın içerisinde ölmeye talipsek sözüm yoktur" diye konuştu.

Bakan Çelik, Avrupa Birliği ile ilgili eleştirilere de tepki göstererek, "Efendim 'Biz Avrupa Birliği'ni reddediyoruz. Biz Avrupa Birliği'ne girersek, biz milli benliğimizi yitiririz.' Ben şimdi bunu çok garipsiyorum. Avrupa Birliği'nin şuanda 27 üyesi var. Avrupa Birliği'ne girip de milli benliğini yitiren bir devlet var mı? Hayır. 27 ülkeden bir tanesi de milli benliğini yitirmemiştir, böyle bir zorlama da söz konusu değildir. Peki, 'Biz Avrupa Birliği'ne girersek, bizim dinimiz elden gider. Avrupa Birliği'ne gireceğiz diye burada kiliselere müsaade ediyoruz. Geliyorlar, kilise açıyorlar, kiliselerini tamir ediyorlar. Bunlar bizim için felakettir' diyenler var. Bakın bu tip meselelerde, eğer empati yapmazsanız, yanlış sonuçlara varırsınız. Nedir empati? Siz Avrupa'da 5 bin adet cami olduğunu biliyor musunuz? Bu 5 bin adet caminin de 4 bin 800'ünün de neredeyse Türkler tarafından açıldığını biliyormusunuz?" ifadelerini kaydetti.

Misyonerlik faaliyetleri ile ilgili de konuşan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, şunları söyledi:

"Bir insanın çaresizliğinden, maddi sefaletinden yararlanarak, bunu fırsat bilerek, maddi menfaat karşılığında onu din değiştirmeye zorlarsanız veya teşvik ederseniz bu tek kelime ile iğrençtir. Hepimizin buna karşı çıkması lazım. Ama ben gideceğim, Almanya'da dinimi anlatacağım. Türkiye'deki bütün İslami cemaatler gidecekler, Almanya'da, Avrupa ülkelerinde kendilerine mekanlar oluşturacaklar. Hem kendi mensuplarına hem de Avrupa'daki insanlara dinlerini anlatacaklar, ya da kendi düşüncelerini, ideolojilerini anlatacaklar ama Avrupa'dan gelip burada 2 tane İncil dağıtınca, o zaman din elden gidecek, misyonerler başını almış yürümüş olacaklar. Şimdi bu sizce doğru bir yaklaşım mı? İşte empati yapmamız lazım."

Dış dünya ile yozlaşmadan uzlaşılabileceğini söyleyen Bakan Çelik, "Kendimizi dış dünyaya kaptırıp, milli benliğimizden vazgeçmek, yozlaşmaktır. Yozlaşmadan uzlaşmak zorundayız. Yabancı kültürlerle, dünya ile yozlaşmadan uzlaşmak zorundayız" dedi.

LÖSEÇ PROGRAMINA DA KATILDI..
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Malatya'da ayrıca , Lösemili Çocuklarla Dayanışma Derneği'nin (LÖSEÇ) programına katıldı.

Lösemili Çocuklar Haftası nedeniyle, Malatya Şelale Lokantası'nda düzenlenen Lösemili Çocuklarla Dayanışma Derneği'nin organize ettiği programda konuşan Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, iyi ve kötü günde insanların yanında olmasın insanlık gereği olduğunu belirtip, "İnsan kaygısız olmamalı. Eğer kaygısız ise, gönülden engellidir. Gönülden engelli olanın da rehabilitasyonu yoktur. Sosyal sorumluluk ve insan olmanın gereği, programımda olmamasına rağmen bu programa katıldım ve birlikte olduk"dedi.

Malatya'da 280 lösemili çocuk bulunduğunu öğrendiğini dile getiren Bakan Çelik, bu çocuklara Allah'dan şiflar diledi.

Daha sonra söz alan Lösemili Çocuklarla Dayanışma Derneği Başkanı Cihan Öksüz ise, lösemili çocukların tedavilerinin ardından hayata tutunabilmeleri için Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden çıkarılacak kararla yardım ve ilgi beklediklerini ifade etti. Çocuğunu lösemi hastalığından kaybetmiş olan Cihan Öksüz, kan kanseri olarak bilinen lösemi hastalığı ile mücadelenin pahalı olduğuna dikkat çekip, hastalık hakkında bilgi de verdi.

Daha sonra lösemili çocuklarla ilgili sinevizyon gösterisi ve İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi'nden Doç. Dr. Ünsal Özgen'in lösemi hastalığıyla ilgili sunumundan sonra program sona erdi.

Bakan Perşembe gecesi uçakla Malatya'dan İstanbul'a gitti.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız