SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Sıvı Desteği Şart"

A- A+ PAYLAŞ

 

Malatya İl Sağlık Müdürü Dr. Hacı Bayram Zengin, ishalli hastalıkların anne ve babalar tarafından ciddiye alınması, özellikle çocukların vakit kaybedilmeden bir sağlık kuruluşuna götürülmesi gerektiğini söyledi.

Zengin, Sağlık Bakanlığı'nın Temmuz ayının ilk haftasını ishalli hastalıklarda Ağızdan Sıvı Tedavisi Haftası olarak ele alması nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı. Yaptığı yazılı açıklamada, ishal hastalığının önemini bildiren Malatya İl Sağlık Müdürü Hacı Bayram Zengin, "Ülkemizde 0-5 yaş grubu bebek ve çocuk ölümlerinin önemli bir bölümü ishal hastalığı sonucunda gerçekleşmekte ve özellikle yaz aylarında ishalli hastalıklar sık görülmektedir" dedi.

İshalin, günlük dışkılama sayısının kişiden kişiye ve beslenme düzenine göre değişmekle beraber dışkının normalden daha sulu ve günde üç defadan sık yapılması haline dendiğini anlatan Zengin, şöyle konuştu: "Fakat, anne sütüyle beslenen bebekler normalden daha sık dışkı yapabilir. Bunu ishal vakası olarak değerlendirmemek gerekir.

İshalin iki önemli tehlikesi ölüm ve beslenme yetersizliğidir. Ölüm öncelikle vücuttan büyük miktarda su ve tuz kaybı sonucu meydana gelir."

İshalin, beslenme hataları, doğuştan metabolizma hastalıkları, antibiyotik kullanımı gibi sebeplerle de görülebileceğini anlatan Zengin, şunları söyledi: "Özellikle ishal yeni doğan ve süt çocuklarında, daha kolay oluşur ve daha ağır bir seyir izler. Bu nedenle; bebeklerde ishal riskine karşı Anne Sütü en önemli korunma faktörüdür. Anneler bebeklerini doğar doğmaz emzirmeye başlamalı ve bebeklerine ilk 6 ay sadece anne sütü vermelidir. 6. aydan sonra uygun ek besinlerle beraber emzirmeyi iki yaşına kadar sürdürmelidir. Bu sayede bebeklerde ishale bağlı ölümler en aza indirebilinmektedir."

İshal hastalığında, su ve tuzun kaybı yanında vücuttan besin maddelerinin de kaybedildiğine dikkat çeken Zengin, daha sonra şunları belirtti: "Eğer anneler yanlış uygulama olarak ishalli çocuğu beslemezlerse çocukta beslenme bozukluğu gelişebilir. Bu nedenle her ishalli hastayı mutlaka bir sağlık personeli görüp değerlendirmelidir. Başta ishali önleyici ilaçlar olmak üzere hiç bir ilaç hekim tavsiyesi olmadan kullanılmamalıdır."

İshalli hastalıkların çoğunun basit önlemler ve hastaneye yatırılmaya gerek kalmaksızın evde tedavi edilebileceğini anlatan Zengin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Tedavinin ana amacı; vücuttan kaybedilen sıvının yerine konmasıdır. Bu amaçla, bebek ve çocukların bakım ve beslenmesinde sanılanın aksine ishalli çocuğa her zamankinden daha çok su ve sulu gıdalar verilmeli, çocuk emziriliyorsa emzirmeye devam edilmeli, 6. aydan sonra anne sütüne ek olarak ek gıda alan bebekler için kullanılan araç-gereçler temiz tutulmalı, el temizliğine özen gösterilmeli ve bebeklerin besinleri hazırlanırken kaynatılıp soğutulmuş içme suyu kullanılması gerekmektedir."

Eğer hekim tarafından çocuğa ağızdan şeker tuz karışım paketi verilmişse tarif edildiği şekilde günlük olarak hazırlanması gerektiğini anlatan Zengin, sözlerine devam etti: "Ağzı kapalı kapta saklanarak hazırlanan toz karışım aynı gün içerisinde tüketilmelidir. Eğer çocuğunuz verilen sıvıyı alamıyorsa, kanlı ishal, kusma, ateş yükselmesi ve gözlerinde çökme durumlarında hastanede yatırılarak tedavi gerekeceğinden vakit kaybedilmeden hemen bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır."
Zengin, ishalden korunma yollarını şöyle anlattı: "İshal, önlenebilir bir hastalıktır. Bebeklere ilk altı ay sadece anne sütü verilmelidir ve sık emzirilmeli, Çocuklar yaşına uygun yeterli ve dengeli beslenmeli, Temiz içme suyu kullanılmalıdır. Meyve, sebzeler tüketilmeden önce iyice yıkanmalı, pirinç, patates, ekmek, yağsız et, yoğurt, sebze-meyveleri, muz, elma ve havuç suyu tercih edilmelidir. Eller yemekten önce ve tuvaletten sonra mutlaka sabunla yıkanmalıdır. Sonuç olarak, ishalli hastalıkların,
anne ve babalar tarafından ciddiye alınması, özellikle çocukların vakit kaybedilmeden bir sağlık kuruluşuna götürülmesi, verilen tedavi ve önerilenlerin dikkatli bir şekilde uygulanması gerekmektedir."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız