SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Siyaset ve İş Alanında Daha Çok Yer Almalılar"

0
Güncellendi - 2016-03-06 21:51:34
A- A+ PAYLAŞ

Malatya İş Kadınları Derneği, HİMYAÇ-DER ve Malatya TSO Kadın Girişimciler Komisyonu tarafından yürütülen ‘Kadınları Toplumsal Alanda Güçlendiren Etmenler’ konulu atölye çalışmasının sonuçları açıklandı. Araştırmaya katılan kadınların yüzde 99.12’nin cinsiyet eşitsizliğini azaltmak için öncelikle erkeklerin bilinçlendirilmesi gerektiğini ifade ettikleri kaydedildi.

Çalışmanın sonuçlarının açıklanması amacıyla Dede Korkut Restaurantta düzenlenen basın toplantısına Malatya İş Kadınları Derneği Başkanı Prof.Dr. Göknur Aktay, Himayeye Muhtaç Yaşlılar, Çocuklar ve Kadınlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ( HİMYAÇ-DER) Genel Başkanı Ece Budan, TSO Kadın Girişimciler Komisyonu Başkanı Yasemin Coşkun’unun yanı sıra Aile ve Sosyal Politikalar Malatya İl Müdürü Oktay Taş, Yeşilyurt Belediye Başkan Yardımcısı Meltem Kavuk, Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan’ın eşi Hafize Gürkan ile STK temsilcileri katıldı.

TSO Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Yasemin Coşkun konuşmasında, “İnşallah 2017’de kadınların sorunlarını değil, o sorunları nasıl çözdüğümüzü konuşuruz. Tüm kadınların Dünya Kadınlar Günü'nü kutluyorum” ifadelerini kullandı.

HİMYAÇ-DER Genel Başkanı Ayşe Ece Budan ise yapılan çalışmalarının sonuçlarını kamuoyu ile paylaşmak için bir araya geldiklerini belirterek, “Sakarya Üniversitesi ve KADEM’in ortaklaşa yapmış olduğu uluslararası bir kongrede sunum yapıldı. Ama ilimizde yapılan bir etkinliğimiz ve derneklerimizin ortak çalışmasını bugün sizlerle paylaşmak istedik. Ben bu vesileyle 8 Mart Dünya Kadınlar gününü kutluyorum" dedi.

Malatya İş Kadınları Derneği Başkanı ve İnönü Üniversitesi Eczacılık Fakültesi eski Dekanı Farmakoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Göknur Aktay ise yaptığı konuşmada öncelikli olarak, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün nasıl ortaya çıktığını anlattı.

Dünya Kadınlar Günü’nün her yıl 8 Mart'ta Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanmış uluslararası bir gün olduğunu belirten Prof.Dr. Aktay şunları ifade etti:

“Tarihte kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olma yolunda verdikleri ilk ve en önemli mücadele 'Dünya Kadınlar Günü' olarak kabul ettiğimiz 8 Mart 1857 yılına kadar uzanmaktadır. 8 Mart 1857 ‘de, kadın işçiler daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başlamış, ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can kaybetmişti. 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın Dünya Kadınlar Günü olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oy birliğiyle kabul edildi. 8 Mart, sadece bir kadın-erkek eşitliği hareketi değildir, toplumsal bir hareketin parçasıdır. Kadına özgü sorunların ortak kadın sorunu olarak görülüp toplumsal düzeyde çözümler araştırılıp önerilerin geliştirildiği bir harekettir. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, kadını toplumun geleneksel baskılarından kurtarıp İnsanî yönden değerlendirilmesini öngörür. Birleşmiş Milletler tarafından 2000 yılından 2015 yılına kadar gerçekleşmesi hedeflenen Bin yıl Kalkınma Hedefleri yoksulluk, eğitim, cinsiyet eşitliği, çocuk ölümleri, anne sağlığı, hastalıklar, çevresel sürdürülebilirlik ve küresel işbirliği konularını kapsamaktadır. Söz konusu hedefler arasında toplumsal cinsiyet eşitliğinin teşvik edilmesi ve kadınların güçlenmesinin sağlanması ilkesi de yer almaktadır.2023 yılında dünyanın ilk 10 büyük ekonomisi arasına girmeyi hedeflemiş olan Ülkemizin, kadın iş gücünün ekonomik değer oluşturma gücünden en iyi şekilde yararlanması gerekiyor"

‘Kadınları Toplumsal Alanda Güçlendiren Etmenler’ konulu atölye çalışmasının sonuçlarını İnönü Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Halk Sağlığı Hemşireliği üyesi Doç.Dr. Rukuye Aylaz yaptı. Aylaz yürütülen çalışmanın amacının kadınların toplumsal alanda güçlendirilmesindeki etkili olan faktörleri belirlemek olduğunu belirtti. Doç. Dr. Aylaz çalışmanın yöntemine ilişkin şu bilgileri verdi:

“Yürütülen çalışma 1-28 Mart 2015 tarihleri arasında yapılmıştır. Araştırmanın evrenini Malatya İl Merkezi’nde yer alan MalatyaPark AVM’de 18 yaş ve üzeri kadınlar oluşturmuştur. Kadınlar esas alınarak yüz yüze anket uygulaması hedeflenmiş olup, araştırma kapsamında 1300 kadına ulaşılmıştır. Anket formu araştırmaya katılan kadınların sosyo- demogratif özelliklerine ilişkin, yaş medeni durumu, eğitim durumu, iş durumu, aile yapısı, eşinin eğitim durumu gibi sorular ile kadınların toplumda daha güçlü olmalarına etki eden etmenleri belirlemeye yönelik toplam 20 sorudan oluşmaktadır.”

Doç. Dr. Rukuye Aylaz anket çalışmasının bulgularına ilişkin olarak şunları ifade etti:

"Araştırmaya Katılan Kadınların Eğitim Düzeyi: Yüzde 59.20’si Üniversite, yüzde 23.30’u lise, yüzde 13.30’i ise İlköğretim

Kadınların Güçlenmeleri Konusunda Engel Olan Kişiler: Yüzde 28,20’si yakın akrabalar, yüzde 24.80’i çevresindeki kadınlar, yüzde 15.40’ı ise eşleri.

Kadınların En Çok Destek Aldığı Kaynaklar: Yüzde 19.00’u anneleri, yüzde 41.30’u kendiler, yüzde 39.79’i eşleri.

Araştırmaya Katılanların Toplumda Daha Güçlü Kadınlar Olması İçin Görüşleri: Yüzde 99.6’sı kadınların kendilerini geliştirmek için fırsatlar yaratılmalıdır. Yüzde 99.1’i cinsiyet eşitsizliğini azaltmak için öncelikle erkeklerin bilinçlendirilmesi gerekir. Yüzde 91.4’ü kadınların siyasette daha çok aktif rol almaları gerekir.

Sonuç: Bu araştırmada kadınların güçlendirilmesi için öncelikle erkeklerin bilinçlendirilmesi, kadınların daha çok siyaset ve iş hayatında yer almaları gerektiği belirlenmiştir.

Ayrıca eğitim düzeyi yüksek ve bekar olan kadınların, kadının güçlü olması konusunda farkındalık düzenlerinin daha yüksek olduğu saptanmıştır. Kadınların toplumda güçlenmesi için eğitim seviyelerinin yükseltilmesi, iş hayatında ve politikada daha çok yer almalarını sağlayacak politikaların oluşturması önerilmektedir."

Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız