SON DAKİKA
SON DEPREMLER

SKANDAL - Soma Holding: Biz de Bilmiyoruz

0
Güncellendi - 2015-12-27 21:56:53
SKANDAL - Soma Holding: Biz de Bilmiyoruz
A- A+ PAYLAŞ

Soma Holding Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan ve şirket yetkilileri basın toplantısı düzenledi. Şirket yetkililerinin kazayla ilgili skandal ifadeleri gazetecileri şaşırttı. Yaşam odaları olmadığını itiraf eden Alp Gürkan, "Yeni yaşam odası planlaması yapılmıştı" dedi.

Soma Holding Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan, maden ocağındaki faciayla ilgili, Eynez Karanlıkdere mevkisindeki işletme binasında basın toplantısı düzenledi.

Soma Holding yöneticileri tam bir karmaşa içinde geçen basın toplantısında özetle, "Bu kimsenin tahmin edemediği bir olay. Nasıl olduğunu bilmiyoruz." açıklamasında bulundular.. Şirket yetkilileri önce yaşam odası var dediler ama gazetecilerin ısrarlı soruları üzerine "Yaşam odası yoktu" itirafında bulundular. Öte yandan Alp Gürkan'a bir gazeteci,  "Yaşam odasını olmaması maliyeti düşürdü mü" diye bağırdı.

Bir gazetecinin "vicdanınız sızlamıyor mu, kafanızı yastığa koyduğunuzda rahat uyuyor musunuz?" sorusu üzerine Alp Gürkan, "Benim vicdanım son derece kötü durumda. Burada çalışan arkadaşlar yer altında beraber çalışıyordu. Ölümlerin yaratmış olduğu muazzam bir infial var. Yasal olarak bir maden işletmesinde yapılması gereken en üst düzeyde emniyet tedbirlerinin alınması konusunda işletme müdürlerinin yaptıklarının doğru olduğunu söylüyorum." dedi.

Yaşam odaları ile ilgili ısrarlı sorular üzerine Gürkan, "Yaşam odaları maden yasasında mevcut değil." dedi. 

Gürkan, şirketin CEO'su olan oğlunun toplantıda bulunmaması ile ilgili ısrarlı sorular üzerine de, "Oğlumun üzerinde neden bu kadar durduğunuzu bilmiyorum. Ama burada şirketimizin genel müdürü ve patronu olarak ben varım" dedi. 

İşletme müdürü Akın Çelik, "Duman çok hızlı yayıldığından arkadaşlarımızı kaybettik" dedi.

İhmal var mı sorusu üzerine Alp Gürkan, "İhmal var ya da yok dense de benim için geçerli olan bundan sonra yapılacak incelemedir." dedi. 

Şirketin İşletme Müdürü Akın Çelik ise, "Kesinlikle bir ihmalimiz yok" dedi. 

Alp Gürkan en son denetimin Mart ayında olduğunu ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı denetçileri tarafından denetlendiklerini açıkladı.

Şirketin genel müdürü Ramazan Doğru, eşinin AK Parti üyesi olduğunu da kabul etti. 

SOMA HOLDİNG PATRONU ALP GÜRKAN KONUŞUYOR:

Ben şu anda 76 yaşının içinde olan bir jeoloji mühendisiyim. 49 senedir bu mesleğin içinde jeolog olarak başlayıp maden işletmecisi oldum. 1984'ten itibaren SOma bölgesinde Küçükkömür Maden işletmesini alarak madenciliğe başladım. 30 sene zarfında 150 kişinin çalıştığı küçük bir işletmeden 6 bin kişi civarında çalışanı olan büyük bir işletmeler grubuna dönüştük. 

Madencilik hayatım boyunca öncelikle önem verdiğim tek şey elde etmiş olduğum gelirlerin tümünü işletme yapmış olduğum madenlerin geliştirilmesinde çalışanlarımın hayat standartlarının yükselmesinde ve her türlü kazanın ve benzer olayların en asgariye indirilecek düzeyde ileri teknoloji için harcadım. Bu şekilde bugün hayatımın en büyük elemini ve ızdırabını yaşadığım bu kazanın yaşandığı maden işletmesini en ileri düzeydeki emniyetli madenlerden biri olmasının büyük mutluluğunu yaşıyordum. Beraber çalıştığım genç arkadaşlarımın bilgi ve becerisini görerek geçen senenin sonundan itibaren kısmen emekli olmayı düşünüyordum. Arkadaşlarım şu anki kazanın olduğu madenle birlikte diğer maden yatırımlarını da son derece dikkatli şekilde yürütüyordu. 

Buna rağmen salı günü saat 15.00 civarında işletmeden gelen bir habere şahsen inanamadım. Olması imkansız bir şey söylüyorlardı. Nasıl olduğunu da anlamadım. Trafo patlaması deniliyordu. Başka şeyler deniliyordu. 49 senelik bütün hayatını madende geçirmiş çalışmış çalışanlarımın çoğunu kardeşi gibi görmüş bir insan olarak inanamadım. 3 gündür bu arkadaşlarımın yoğun ızdırabını yaşayarak ve sağlığımı bir tarafa bırakarak kurtarılabilecek olanların kurtulmasına ve diğerlerinin de çıkartılmasına hizmet etmek için herşeyi yapmaya çalıştım.

ALP GÜRKAN: CANIM YANIYOR IZDIRAP ÇEKİYORUM

Canım yanıyor.. Izdırap çekiyorum. Beni tanıyanlar bilirler. Bir çoğunun babaları benim yanımda çalışarak emekli oldu. Hiçbir zaman onlardan ayrılmadım. Bu basın toplantısını 2-3 gün sonra yapmayı planlıyordum. Sağlığım ancak ona elvermesine rağmen kamuoyundaki talebi geçiştiremeyeceğimi anladım. Sağlığımı bir tarafa bırakarak karşınıza çıktım. Şunu özellikle rica edeceğim. KOnuşmam ve hafızam ve diğer şeylerde hakikaten bulanıklık içindeyim. Yanımda çok değerli genel müdürümüz olan Ramazan Doğru var. Sağımda Türkiye'nin en önemli maden kazalarında bu kazalara doğrudan müdahale eden çok değerli bir arkadşaım var, Akın bey. Ve diğer arkadaşlarım var. Ben sizin sorularınıza cevap verebileceğim şekilde vermeye çalışacağım. Ama yaşanan olayın nasıl geliştiğini nasıl olduğunu niçin bu kadar büyük bir kaza olduğunu nereden geldiğini kısmen de olsa arkadaşlarımın anlatmasını istiyorum. 

Sayın Genel müdürümüz Ramazan Doğru'ya bu olayın nasıl geliştiğini ve bu madende işletime ne zaman başlandığını anlatmasını rica edeceğim. Daha sonra Akın bey size ayrıntılı bilgi verecek. Bundan sonra da sorularınızı alacağım. Her türlü soruyu sorabilirsiniz. Hiçbir çekincemiz yoktur. Sözü Ramazan beye genel müdürümüze bırakıyorum. Bulunduğumuz bölgede dört ayrı işletme var. Bize ait olan burasıyla beraber 3 işletme var. Bir de özel şirkete ait işletmeler var. Buradaki fiyatlar ihale usulüyle tespit edilmiş fiyatlardır. 

Kazma kürekle işletmecilikle o fiyatların altından kalkmak mümkün değildi. Bugün dünyada artık maden sektöründe o tür işletmeler tamamen kalkmıştır. Bu işletmelerin büyük kısmı full mekanizasyon şeklinde çalışmaktadır. Bizim de yürüyen ayaklı mekanize sistemdir. İşçi sağlığı için de en iyi teknolojidir. Bunu kısmen getirdik. Mevcut alana yedi alan daha açarken bunları mekanize hale getirdik. Bu tip işletmelerde maliyetler düşer. TKİ'nin maliyet fiyatları yüksektir. Ben bu bölgede tamamen kendime ait bir işletme işlettim böyle maliyetlerim yoktu. Tam mekanize değildik. Dolayısıyla devletin yapmış olduğu maliyeti esas alarak kömürün maliyeti budur demek doğru değil. Zaten kar eden bir yer olsaydı kamu kurumu bunu özelleştirmezdi. Yüksek maliyet ve zarar olduğu için özelleştirmeler yapıldı. Bizden önceki Park enerji bu fiyattan almıştı. Bu işletmenin mekanize edilmesi ve yeniden planlanması halinde bu işletmenin karlı hale dönüşebileceğini tespit ettik. Bizim bu işletmelerde yüksek kar marjı yoktur. Buradaki işletmelerde çalışan şirketlerin yıllık kar marjları yüzde 10-15i geçmez. 

TAKDİRİ İLAHİ DEMEK İSTEMİYORUM

Takdiri ilahi deyip o konulara girmek istemiyorum. Ama bu kaza 3-4 ay sonra olsaydı bu kadar kayıp yaşamazdık.

SOMA HOLDİNG GENEL MÜDÜRÜ RAMAZAN DOĞRU KONUŞUYOR:

Öncelikle hepimizin başı sağolsun. 13 Mayıs 2014 günü saat 15.10 sıralarında madenimizde elim bir kaza yaşadık. Ben Soma Kömür İşletmelerinin genel müdürüyüm. Bu havzada 25 yıldır çalışıyorum. Maden mühendisiyim. Bu kaybettiğimiz insanların çoğunu şahsen tanıyorum. Çok büyük bir acı içindeyim. Tüm arkadaşlarımızla beraber. Bu işletme 1990 yılllarında TKİ tarafından kurulan bir işletmeydi. TKİ kamu bu işletmeyi uzun yıllar çalıştırdı. Burayı tam mekanize olacak şekilde dizayn ettiler. Dünyadaki en modern madencilik sistemlerine uygun şekilde dizayn ettiler. Bunun için Çin'den ekip getirdiler. Bu şekilde çalıştılar. Burada özelleştirme kapsamında ihale yapıldı. Bu ihale 2006 yılında Park enerji tarafından alındı. 2 sene çalıştılar. İki sene sonunda ticari olarak Alp beyle anlaşarak biz bu işletmeyi Park enerjiden TKİ'nin rızasıyla satın aldık. 2009 yılından itibaren çalışmaya başladık. Şu anda burada 2941 çalışanımız var. Kazadan önce rakam buydu. Bizim bunun haricinde Soma'da iki büyük madenimiz de var. Birinde 1500 kişi çalışıyor... Diğerinde de 1180 civarında çalışanımız var. Toplamda 5800 civarında çalışanımız var. 

KAZANIN NASIL OLDUĞUNU BİLİRKİŞİLER SÖYLEYECEK

Bu kazanın nasıl olduğunu bilir kişiler bize söyleyecek. Bu kazanın oluş şeklini en doğru şekilde onlar söyleyecek. Bizim görüşümüzü söyleyebilirim ben. Bizim görüşümüz şudur. Burada bu kaza 140 kodunda dördüncü band diye tabir ettiğimiz anayolda meydana gelen bir kaza. Tespit edilmesi mümkün olmayan bir kızışma meydana geldi. Kömür içinde bir kızışma meydana geldi. Aşırı bir hava akımı vardı. Burada meydana gelen kızışmanın göçmesi sırasında alana düşen korlar havanın da etkisiyle şiddetlenmiştir. 

Bana ilk gelen bilgi ocakta trafo patladığı yönündeydi. Göz gözü görmüyor dediler. (Kroki üzerinde göstererek) Bizim tarafomuz şurada. Madene giriş şurası. Yangın olduğu yer 2100-2200 metre civarında. Trafoyla hiç alakası yok. Sağlam trafomuz. 

Yangınla boğuştuğumuz yerde karbonmonoksit değerleri belli bir seviyeye ulaştığı zaman yangın olduğunu anlıyoruz. Herhangi bir yangın çıktığı zaman biz burayı barajlıyoruz. İçerisine suyla beraber kül basıyoruz. Yangınları bu şekilde söndürüyoruz. Suyla beraber külle dolduruyoruz orayı. 

MADENDEKİ İŞÇİ SAYISI 787

İŞLETME MÜDÜRÜ AKIN ÇELİK SÖZÜ DEVRALDI:

İsmim Akın Çelik, Eynez işletmesinin işletme müdürüyüm. Öncelikle çalışan kardeşlerlmin arkadaşlarımın beraber ekmek yediğimiz insanları kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz. Hepsi canımız ciğerimizdi. Her sabah brifing yapıyorduk. Bu işletmede 50 tane maden mühendisi 50 tane maden teknikeri çalışıyor. 20 yıldır maden mühendisiyim 15 yıl işgüvenliğinde çalıştım. Yangınlar madencilikte dünyanın her yerinde karşılaşılacak bir olaydır. Bu teknik bir olaydır. Ocakta çalışan bilfiil yangın söndürmeyi bilen mühendislerimiz var. Bir yangın kömür madeninde çok basit bir şekilde söndürülebilir. Büyükse yan önlemlerle komple kapatılabilir. İçinde kül döküm tesislerimiz var. Yer üstünde hazırladığımız özel karışımlar var. Bir yerde yangın varsa önlem var. 

Yangının metan gazıyla ilgisi yok. Ocağın temiz hava girişi orası. Orada hiçbir zaman metan gazı olmaz. Metan gazıyla ilgili ocağın hava dönüşünde olabilir. Ocağın her noktasına temiz hava gönderiyoruz. Ocakta elliye yakın sensörler var. Metan gazı oksijen sensörleri. Ayrıca çaışanlarımızda portatif cihazlar var. 

Biz de henüz araştırıyoruz. Şimdiye kadar biz de böyle bir şeye rastlamadık. Fakat biz içerde insanların hayatını kurtarmak için uğraşıyoruz. Ocak içinde sensörler var. Sensörlerden gelen değerler var. Böyle bir şey hissedilmedi. Biz de bilmiyoruz.

Biz kendi hayatımızı tehlikeye atarak arkadaşlarımızı kurtarmaya çalıştık. 

Bizde çalışan arkadaşlarımızın atölyesi tamircisi de kart basar. Fiili çalışan 787'dir... Toplam yeraltı yer üstü çalışanlarımız 787'dir. Yer altına giren işçi sayımız 787'dir.

KİMSENİN TAHMİN EDEMEDİĞİ BİR OLAY, NASIL OLDUĞUNU BİLMİYORUZ

Bu kimsenin tahmin edemediği bir olay. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. 

Biz kazanın hala neden gerçekleştiğini bilmiyoruz. Henüz kazanın kaynağına ulaşamadık. Oraya ulaşınca kazanın sebebini öğreneceğiz. 

Bizim hiçbir ihmalimiz yok. Hepimiz canla başla çalıştık. Ben 20 yıldır böyle bir olay görmedim. Biz bir tane insanımızın tırnağına zarar gelmesine izin vermeyiz. 

18 işçiye daha ulaşamadık. İçerde 18 kişi var maksimum. 787 işçinin tamamı yer altındaydı. 363 tanesini bizzat ben bir yerde topladım. Orada isim alarak bunları listeledim. Bunun yaricinde 122 kişi ambulanslarla yakın hastanalere sevkedildiler. Şu an itibariyle 284 arkadaşımız vefat etti. 18 kişi şu anda muhtemelen yer altında. Kimin yer altında kaldığını tespit açısından özellikle liste yaptık.

İÇERDE 18 İŞÇİ VAR

Ulaşılamayan iki galeride bulunması muhtemel 18 işçi kaldığını düşünüyoruz. 

YAŞAM ODAMIZ VARDI AMA YOKTU

Yer altındaki işçilerin yanarak can verme ihtimali yok. Bizim ocak içinde alt bölgede hazırlık galerimiz var. Havalandırmalı basınç odalarımız var. Bizim 500 kişilik yaşam odamız vardı. İki bölgemiz var. Ana merkezde bir tane var. 

İnsanlarımızın en yoğun çalıştığı yere en yakın yerlere yaşam odası koyduk. 500 kişinin 18-24 saat hayatta kalabileceği bir yaşam odasıydı.

Orada iş bitince orayı söküp başka bir yere koyuyorduk. Oradaki iptal ettik. Üretimimi bitmişti. Diğer yere takıyorduk ama henüz takmamıştık. Yani yaşam odası yoktu. 

YAŞAM ODASI OLMAMASI MALİYETİ DÜŞÜRDÜ MÜ?

Bunun üzerine bir gazeteci "Yaşam odasını olmaması maliyeti düşürdü mü" diye bağırdı.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız