SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Skorun Kurtardığı Gün!..

A- A+ PAYLAŞ

1.5 ay önce, aynı ülkenin, aralarında “ezeli” çekişme bulunan iki komşu kenti arasında, “dostluk, kardeşlik, işbirliği” protokolu imzalamakla, bunu sağladıklarını düşünen Malatya yöneticilerinin, çok ders çıkarması gereken bir gün geçirdi bu kent.. Türkiye’nin bir gerçeği olan futbol fanatizminin boyutunu hesaplayamayan, hele iki takım taraftarları arasında çok değil 5 ay önce Elazığ’da oynanan maçta ortaya çıkan manzaraları yorumlayamadıkları anlaşılan yetkili makamlar, aylardır bağıra çağıra gelen “futbol fanatizmi”nin sesini duyamadıkları için, Pazar günü oynanan Malatyaspor- Elazığspor maçı öncesinde, konuk takımın Malatya’ya taraftar getirmemesini bir güvenlik önlemi olarak düşünmemişlerdi. İmzalanan protokola, bazı değerlendirmelere göre fiziki yaşı büyük, bilinç yaşı düşük tribün fanatizmi mensuplarının da uyacağını zannediyorlardı.

İki kent arasında; siyasi, ekonomik nedenlerle, hizmetlerin adil dağılımı, paylaşımı, yer değiştirmesi orijinli olarak süregelen çekişmeyi, geçmişi bilmeden, gerginliği bilmeden, birkaç aylık görev süresi gözlemiyle, her nasıl olacaksa, bir protokolla gidereceklerini düşünenlerce organize edilen “işbirliği” toplantılarına, futbol kulüplerinin yetkilileri de çağırılmıştı. Doğal olarak, tribün fanatizmiyle ilgisi olmayacak yaş ve olgunluktaki her iki kulübün yöneticileri de, bu protokola imza koymuşlardı. Kaldı ki, 6-2’lik maçtan sonra Elazığspor Başkanı ile Malatyaspor yöneticisi Mehmet Orhan dostça vedalaşıyorlardı. (fotoğraflarda var).

Ama, futbol fanatizmi, fanatikliği başka birşeydi..

Ligin ilk yarısında Elazığ’da oynanan ve ev sahibi takımın 3-2 galibiyetiyle biten karşılaşma sırasında, hiç istenmeyen olaylar çıkmış, Malatya tarafından 15 dolayında kişi yaralanmıştı.. Oysa bu maç öncesi, iki kulübün başkanları tribünlere çiçekler atarak dostluk gösterisi yapmışlardı. Ama hemen sonraki dakikalarda ve maç bitiminde yaşananların, başlangıçtaki görüntülerle ilgisi yoktu. Sonraki günlerde, Malatyaspor Başkanının tepkisi, Elazığspor Başkanının karşı tepkisi vardı. Malatyaspor, bu maç nedeniyle “seyircisiz” oynama cezası almış, ilginç bir tesadüf olarak, bu ceza da Malatya’da oynanan Malatyaspor-Elazığspor kupa maçına denk gelmişti. Seyircisiz oynanan bu maçı Malatyaspor 2-1 kaybedince, 28 Ocak Pazar günü Malatya’da oynanacak Malatyaspor- Elazığspor lig maçına, her iki tarafın da fanatiklerinin özel hazırlandıklarına (!) ilişkin bilgiler her yerden gelmeye başlamıştı.

İnönü Stadı’nda bu maçta yaşanabilecek olayların önüne geçmenin en kestirme yolu, iki kulüp arasında, fanatizmden kaynaklanan gerginliğin ortadan kalkacağı süre –artık kaç yıl geçecekse-, karşılıklı olarak iki kulübün birbirlerinin maçlarına taraftar götürmemesinin sağlanmasıydı. 28 Ocak’taki bu maç öncesi, böyle bir önlemin gündeme gelmesi beklenirken, kamuoyuna Elazığspor Kulübü’nün taraftarları için bilet talep ettiği ve Malatyaspor’un da yönetmelik gereği vermek zorunda olduğu 508 kişilik bilet kontenjanını konuk kulübe vereceği şeklindeydi. Anlaşılan, Malatya’yı yönetenler, 13 Aralık 2006 günü Malatya Öğretmenevi’nde imzalanan “dostluk ve kardeşlik” protokolunun romantik etkisindeydiler.

Cumartesi günü görüştüğümüz Malatya’dan bir yerel televizyon muhabiri arkadaşımız, Elazığ tribünlerinden Malatya’ya yönelik atılacak bir sloganı, hatta açılacak bir pankartı dahi söylemişti, kendi istihbaratına dayanarak (Atıldı ve açıldı).. Elazığ taraftarına bilet dağıtımı konusunda bir sorun vardı, anlaşılan.. Maç sırasında bu bilet sorunu polis telsizinden de geçti ve gelen taraftar grubunu "stada alın" talimatı çıktı.. Bu kritik maçta açılan bazı pankartlar fotoğraflarda var. Bunlarla girmişti, kimi fanatikler!.. Malatya’da bazı fanatik grupların, ilk maçın etkisiyle hazırlandıkları biliniyordu. Bu, malatyahaber.com'un hafta içerisindeki bazı haberlerinde de, "ima" edilmişti.. Bunu bir tek yetkililer duymamış, görememişlerdi..

Elazığ’dan taraftarların maç için gelmeye başladıktan sonra, Kömürhan Köprüsü civarında stada toplu giriş için birarada toplanmalarına ilişkin emniyet uygulamasında yaşanan gerginlikler, stadda işlerin kolay olmayacağını gösteriyordu.

Daha ilk saniyelerde gelen konuk takım golü, skordan çok olacaklar konusunda birçok kişiye “eyvah” dedirtirken, Allah’tan Malatyaspor’un açık farka giden golleri geldi de, bu goller Malatyaspor’dan çok, bu ili yönetmekle görevli olanları kurtardı.

Malatyaspor’un fanatiklerinin, “açık fark” nedeniyle sahneye çıkmamaları, Malatya’yı yönetenlerin büyük şansıydı. Eğer bir mağlubiyet ya da bir beraberlik olsaydı, olabilecekleri düşünmek bile istemiyoruz.

Maç sırasında; Elazığ tribünlerinden sahaya inen koltuklar, bazı taraftarlar, açılan “çirkin” pankartlar, atılan çirkin sloganlar, maç sonrası tahliye sırasında yaşananlar, konuk takım taraftarlarının maçın bitiminden sonra da, tribün aralığından yaptıkları işaretler ve açılan pankartlar, konuk takım taraftarları için ayrılan tribün ve hizmet birimlerindeki tahribat, konuk takım taraftarlarının tahliyesi gerekçesiyle, Malatyaspor’un otobüsünün stada getirilmemesine sinirlenen Malatyaspor yetkilileri.. İnönü Stadı’na Malatyaspor otobüsünün gelmesine izin verilmediği için, taksilerle tesise giden Malatyasporlu futbolcular..

Bunları, Allah’tan farklı galibiyetin keyfiyle staddan kısa sürede ayrılan ve bu fark yüzünden gerginliğe dahil olmayan Malatyaspor taraftarları görmediği için bir şans oldu herkes için.

Malatya'yı yönetme kadrosundakiler, bu günü şanslı günleri olarak kaydetmeli, açık farkın tesiriyle, birçok şeyi sineye çeken Malatyaspor taraftarlarına da "çok çok" teşekkür etmeliler..

NOT: Fotoğraflar içerisinde Diyarbakırspor'a ait flamaları da görüyorsunuz. "Ne alaka?" diye sorarsanız.. Anlayamadık.. Elazığ Belediye otobüsleriyle gelenlerden bazılarında bu flamalar, kaşkollar vardı, niyeyse!.. Malatyaspor'u küme düşürdüğü için maç boyunca Gaziantep'e sempati gönderen konuk takım taraftarlarına, Diyarbakır'dan da kimileri destek vermişti, anlaşılan..

DERLEYEN: İsmet YALVAÇ
FOTOĞRAFLAR: Selahattin GÖKATALAY- Mehmet GÖRESİYE

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız