SON DAKİKA
SON DEPREMLER

SMMMO Genel Kurulu

A- A+ PAYLAŞ

Malatya Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası'nın genel kurulu yapılıyor.

Malatya Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası binasında yapılan genel kurula, Vali Halil İbrahim Daşöz, CHP Malatya Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, Belediye Başkanı Cemal Akın, Vergi Dairesi Başkanı Niyazi Özkök, TÜRMOB Genel Sekreteri Nail Sanlı ile kamu kurum ve kuruluş temsilcileri ile muhasebeciler katıldılar.

Genel kurula katılan CHP Malatya Milletvekili Mevlet Aslanoğlu, Malatya Muhasebeciler Odası'nın sürekli sıkıntıları takip ederek çözüm bulmaya çalıştığın belirterek, yapılan çalışmalar için teşekkür etti.

ALTAŞ'IN KONUŞMASI..
SMMMO Başkanı Mustafa Bahadır Altaş, genel kurulda yaptığı konuşmasında şunları söyledi:

"Vergi gelirlerinden sorumlu olan gelir idaresinin doğal müttefiki olan biz serbest muhasebeci mali müşavirlerin çalışma yaşamını düzenleyen uygulamalarda mesleki açıdan haksız rekabet, tahsilât, yetki karmaşası, mesleğe dışardan girişler gibi mesleki sorunlarımız ne yazık ki çözüme kavuşmadığı gibi iş yükümüz ve sorumluluklarımız her geçen gün daha da artmıştır.

Bu iş yüküne rağmen bizler her türlü özveri göstererek işlemlerimizi zamanında gerçekleştirerek vergi gelirlerinin toplanmasında etkin rol alarak devletin devamlılığındaki her süreçte hiçbir kesimce inkârı söz konusu olamayacak emek sarf etmiş bulunmaktayız. Bu emeğimizin maddi olarak karşılığını almasak da toplumda bunun manevi olarak bizlere sunulması en büyük dileğimizdir

Değerli meslektaşlarım; TÜRMOB çatısı altında tüm SMMM odaları olarak şunu belirtmek isteriz ki özerk meslek kuruluşları demokrasinin temel taşıdır. Sosyal ekonomik ve demokratik açılıma katkı sağlayacak bütün düzenlemelerde bizde varız. Yeni mağdurlar yaratmayacak, kayıt dışıyla mücadelenin alt yapısını sağlayacak ve birkaç yıl sonra yeniden değiştirilme ihtiyacı doğurmayacak düzenlemelerin yapılmasında özellikle yeniden ele alınması hazırlık sürecinde TÜRMOB ve ona bağlı odalar olarak görüş ve önerilerimizin dikkate alınması en büyük dileğimizdir.

Değerli konuklar, değerli meslektaşlarım ülkemiz zor bir dönemdedir. 2008 yılında gerek ekonomik gerekse siyasi olarak birçok sorun çözüm beklemektedir. Özellikle yapısal değişim geçiren ekonomik ve sosyal sorunlarımız vardır sorunlarımızın temel nedeni ise toplumsal demokrasi anlayışımızdan kaynaklanmaktadır. Biz Türkiye olarak yönetim şekli ile demokratik ülke olmamıza rağmen toplumsal olarak demokratikleşmeyi henüz daha özümseyemedik toplumsal sorunlarda demokratik tepkilerimiz gereği gibi koyamamaktayız. Toplumumuz yıllardan beri tepkilerini siyasi düşüncelerine göre koymaktadır devlet ve devleti yöneten siyasi iktidara tepkilerimizi de ayırt edememekteyiz.

Çok partili demokrasi hayatımızın başlangıcından günümüze politika ve demokrasideki yetersizlikler karşılıklı olarak karşı tarafı suçlu olarak göstermektedir bunu sonucunda da toplumsal yapının daha bilinçli ve bilimsel olarak yönlendirilmesi gelişmesi sağlanamamıştır bu nedenle Türkiye’de iktidarlar, toplumu yönetme aracı olmaktan çıkmakta güç ve iradenin sahiplenmesi olarak algılanmaktadır.

Oysa ülkemizde gerçek bir demokratikleşmenin yaygınlaşması için aile içi demokratikleşmeden başlamak üzere, parti içi demokratikleşme ve sivil toplum örgütlerinde demokratikleşme olarak örgütsel ve kurumsal düzeyde demokrasi kültürü ve geleneğinin geliştirilmemiz gerekmektedir.

Özellikle sosyal ve ticari hayatımızı düzenleyen kanunların büyük bir çoğunluğunda ab uyum çerçevesi içerisinde yeni düzenlemeler yapılmaktadır. Yapılan değişikliklerin toplum tarafından çok iyi bir şekilde algılanması ve ulusal çerçevede kabul görmesi gerekmektedir buda özellikle sivil toplum örgütlerinin siyasi endişelerden uzak bir şekilde temel görevi olmalıdır. Aksi takdirde yapılan bu değişiklikler toplum tarafından benimsenmediği takdirde kurumlarda ve sosyal yaşamda yapısal bozukluklara yol açabilir.

Bugün için çözüm bekleyen en önemli sorunlarımız kayıt dışı ekonomi, sosyal güvenlik uygulamaları ve işsizliktir. Demokratik toplum olmanın gereği bireylerin bu sorunların çözümünde alacağı sorumluluğu ön plana çıkmaktadır. Bu konuda fert olarak yapmamız gereken siyasi endişelerden ve kaygılardan uzak alınan ve uygulanmak istenen kanunlara ülkenin geleceği adına katılımda bulunmak ve bunları sorgulamak demokrasi adına vatandaş olmanın temel gerekliliğidir.

Bu nedenle işsizliği, sadece ekonomik bir sorun değil toplumsal ve kişisel konuları da kapsayan bir sorun olarak kabullenmeli ve bunu hem siyasi irade hem de toplum olarak bir an önce çözmeliyiz.

“Kayıt dışılık ekonomik olduğu kadar bir ülkenin sosyal ve hukuksal gelişimdeki en büyük engel.” olarak kabul edilmelidir.

Sorunlarımızın çözümü “kanun devleti olmamız yanında hukukun üstünlüğünün hâkim kılındığı hukuk devleti olmamızdan” geçmektedir.

Meslek mensupları olarak mücadelemiz ve hedefimiz 100 kuruluş yılında yani 2023 yılında dünyanın lider ülkesi Türkiye için olmalıdır.

Özellikle 2001 yılında ülkemizde yaşanan ekonomik kriz sonrası beş yıl süre ile uygulanan sıkı para politikası ve mali disiplin sonucunda gelinen noktada gerekli olan ekonomik dönüşüm ve değişimin sağlanamamış olması ekonomik anlamada yeni politikalarının belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. Üzülerek söylemek isterim ki ülke gündeminde ekonomik ve sosyal birçok sorunumuz göz ardı edilerek siyasi sorunlar ön planda tutulmak istenmektedir.

Bu nedenle ülkemizin bir an önce sağlıklı bir ekonomiye kavuşması için aşağıda belirtilen konularda önlem alınması gerekmektedir.

• İhracat teşvik edilmeli kalitesiz ürünlerin ithalatına izin verilmemelidir.
• İstihdam üzerindeki vergi ve sosyal güvenlik yükümlülükleri düşülmelidir.
• İşsizliğin önlenmesi için tarımda yeni iş imkânı yaratan yatırımlar teşvik edilmeli.
• İç piyasadaki yaşanan talep yetersizliği önlenmeli, buna bağlı olarak üretim artışı ve piyasalar da canlılık sağlanmalı.
• Kayıt dışı ekonomi ile mücadeleye etkin bir şekilde devam edilmeli.
• Kayıtlı mükellefin vergi yükü düşürülmeli.
• Vergi gelirleri içerisinde yer alan dolaylı vergilerin oranı %74 ‘ten aşağı çekilmeli.
• Özellikle kaynak yaratmakta yaşanan problemler nedeni ile geçici vergiler konulmamalı.
• YTL yabancı paralar karşısında reel değerine ulaştırılmalı,
• Gecikme zammı ve faiz oranları düşürülmeli.
• Özelleştirilmede mevcut ekonomik kaynakların satışı yerine dışardan yeni kaynak yaratan yabancı sermeye girişi sağlanmalı
• Ekonomik verilerin değerlendirilmesinde doğru ve güvenilir bilgilerin kamuoyuna sunulması gerekmektedir.

Meslek mensupları olarak şuna inanmaktayız ki ülkemiz kaynakları ve yarattığı ekonomik değerler bakımından dünyanın ilk yirmi, Avrupa’nın ise ilk altı ekonomik büyüklüğüne sahip bir ülkedir. Geçmişte olduğu gibi bugünde her türlü zorluğun üstesinden gelecek güçtedir. Yeter ki bu konuda gerekli olan kararlığı gösterelim.

Değerli meslektaşlarım bugün sizlerle birlikte bir yılında daha bilânçosunu çıkaracağız yönetim olarak inanıyoruz ki sizlerin bizlere duymuş olduğu güvenle sizlere hizmetin en iyisini sunmaya çalıştık. Genel kurullar mesleki teşekküllerin sorunlarını tartıştığı ve çözüme kavuşturdukları platformlardır. Tüm meslektaşlarımızın duygu ve düşüncelerinin bu toplantılarda diğer meslektaşlarımızla paylaşması yapıcı ve olumlu eleştirilerde bulunması mesleğimizin geleceği için katkı sunması en doğal hakkıdır. Sizlerin genel kurulumuzda aktif bir şekilde duygu ve düşüncelerinizi ifade etmeniz yönetimimizin bir arzusudur."

"SORUNLARI TAKİP EDİYORLAR.."
Genel kurulda söz alan CHP Malatya Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, odanın Malatya'nın ekonomik sorunları başta olmak üzere konularını yakından takip ettiğini, kendilerine çözüm için yol gösterdiğini, etkili bir faaliyeti olduğunu ifade etti.

Vali Halil İbrahim Daşöz ve Belediye Başkanı Cemal Akın da, muhasebecilerin ekonomik yaşamdaki işlevlerinin öneminden sözettiler.

Malatya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hasan Hüseyin Erkoç ise, "Ekonomi birinci öncelikli olmalıdır. Ancak siyaset birinci öncelikli olmuştur. Eğer bu ülke insanının refahını istiyorsak, boş işlerden vazgeçmeliyiz. Biz rakiplerimizle rekabet etmek yerine, suni gündemlerle uğraşıyoruz" diye konuştu.

Geçtiğimiz hafta yapılması gerekiyorken çoğunluk sağlanamadığı için bu haftaya ertelenen 2 gün süreli genel kurulun ikinci günü olan Pazar günü oda yönetimi için seçim yapılacak.

Mevcut başkan Mustafa Bahadır Altaş dışında aday olmadığı bildirildi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız