SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Soğan Erkeği.. Etek Giyin!'

A- A+ PAYLAŞ

Malatya'da, Zirve Yayınevi davasının 7. duruşması yoğun güvenlik önlemleri altında başladı.

"HEM DE ÇOK ŞİKAYETÇİYİM.."
Cinayet zanlıları Emre G., Salih G., Cuma O., Abuzer Y. ve Hamit C., Malatya E Tipi Kapalı Cezaevi'nden alınarak yoğun güvenlik önlemleri altında adliyeye getirildi. Polis adliye binasında geniş güvenlik önlemleri aldı. Sanıkların yerini almasının ardından 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 7. duruşmaya başlandı.

Bugün görülen duruşmaya, öldürülen Alman Tilman Geske'nin eşi Suzanna Geske (alttaki fotoğrafta), Emre Günaydın'ın babası Mustafa Günaydın, Uğur Yüksel'in annesi Hatice Yüksel, Alman basınından temsilciler ve avukatlar
katıldı.

3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasında mahkeme başkanı, Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, "terör amaçlı olarak kişi hürriyetinden yoksun bırakmak ve yağmaya teşebbüs" iddiasıyla mahkemeye ek iddianame sunduğunu belirterek sanıklardan savunma yapıp yapmayacaklarını sordu. Sanıklar ve avukatları, ek iddianameyi inceleyemediklerinden savunma için ek süre istedi.

Olayda öldürülen Tilman Geske'nin eşi Suzanna Geske, ek iddianameden dolayı sanıklardan şikayetçi olduğunu, davaya katılmak istediğini söyledi.

Öldürülenler arasında bulunan Uğur Yüksel'in annesi Hatice Yüksel ise mahkeme başkanının, "Şikayetçi misiniz?" sorusuna, "Hem de çok şikayetçiyim" cevabını verdi. Mağdur avukatları ise Tilman Geske ve Necati Aydın'ın çocuklarının davaya katılmalarını istedi.

Zirve Yayınevi avukatları da ek iddianamede geçen suçlamalardan dolayı mağdur olma ihtimalleri bulunduğunu ve bu nedenle davaya katılmak istediklerini belirtti.
Talepleri kabul eden mahkeme heyeti, ayrı ayrı alınan savunmalardaki çelişkilerden dolayı sanıklara soru sorulmasına geçti.

"BENİM ÜZERİME ATIYOR"
Sanıklardan Emre G., ifadesinde, "Kimse yaptığı suçu kabul etmiyor. Benim üzerime atıyor. Ben savunmalarımın doğru olduğu inancındayım" dedi.

Mağdur avukatları, mahkemeye itirazda bulunarak verilen ifadelerin tek tek okunarak öyle sorulmasını talep etti.
Bunun üzerine mahkeme, daha önce alınan ifadelerin tek tek okunmasına geçti.

Olayda tutuksuz yargılanan K.K.'nin ifadesinin okunmasından sonra Emre G., "K.K.'nin aleyhimde konuşmasının nedeni, emniyette, nezarette yan yana konulmuş olmaları. Tahminim korktuğundan dolayı aleyhimde ifade vermiştir" dedi.

Emre G., olaydan önce evinden K.K.'nin aldığı kuru sıkı tabancayı K.K'ye verdiğini hatırlamadığını söyledi. Emre G., mahkeme başkanına, avukatlardan gelecek sorulara cevap vermeyeceğini belirtti. Bunun üzerine mağdur avukatları, mahkeme heyetinin duruşmaya hazırlıksız geldiğini ve mahkemenin bu gibi çelişkileri ortaya çıkarması gerektiğini söyledi.

GESKE'NİN ÇOCUKLARININ PSİKOLOJİK RAPORU
Ayrıca öldürülen Alman Tilman Geske'nin 2 çocuğunun olaydan sonra yaşadıkları ve psikolojik durumları, hazırlanan bir raporla mahkemeye sunuldu.

Öldürülen Alman Tilman Geske'nin çocukları Michael Janina Geske ile Lukas Geske'nin Malatya'da eğitim gördükleri Özel Türkiye Eğitim Derneği (TED) Malatya Koleji'nin psikolojik danışmanı Duygu Geçgel'in raporu, Geske'nin avukatları tarafından 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunuldu.

TED Malatya Koleji Psikolojik Danışmanı Duygu Geçgel'in, Michael Janina Geske için yazdığı raporda özetle şunlar belirtildi:

"Michael Geske, o dönemde bulunduğu psikolojik durumdan dolayı babasının ölümünü yok saymaktadır. Bu aşamada kişi acısını ifade etmez, duygularını bastırır. Babasının vefatından iki gün sonra okuldaki birkaç öğretmenle taziye vermeye gitmiştik. Michael orada bulunan bir branş öğretmenine dönüp şu soruyu yöneltti: 'Öğretmenim yarınki ödevlerim ne?' Bunun dışında bu travmaların yansımaları Michael Geske'de kimi zaman derslerde, kimi zaman lavaboda bir türlü dinmek bilmeyen ağlamalar şeklinde ortaya
çıkmıştır."

Geçgel, Lukas Geske ile ilgili raporunda da, "Yas süresince zaman zaman duygularını dışarı vuruyor. Kimi zaman bir ders anında, kimi zaman babasının mahkemesinin görüldüğü günlerde şiddetli bir ağlama krizi ile tepkisini gösteriyor. Babanın kaybı ve bu kayıp ile birlikte evde ortaya çıkan yoksunluk ve değişiklikler, Lukas'ın mücadele verdiği ve alışmaya çalıştığı bir başka sorun başlığıydı. Yaşananlar, ayrıca derslerdeki başarısızlık, benlik algısında zayıflamalara ve özgüven kaybına sebep olmuştur.

Hiperaktivite ve dikkat bozukluğu rahatsızlığı da tedavi süresince iyileşme göstermediği için ilaç kullanmaya başlamıştır. Babanın kaybı, Lukas Geske'yi duygusal, bilişsel, sosyal alanlarda ve kişilik gelişimi açısından fazlasıyla olumsuz etkilemiştir" ifadelerini kullandı.

"HATIRLAMIYORUM.."
Duruşmada, tutuksuz sanıklardan K.K.'nin "Dershane hocaları vasıtasıyla ders gördükleri, dini kitap okuyup sohbet ettikleri ve Emre G.'nin de 34 kez buraya geldiği" iddiası ile ilgili olarak Emre G., "Evde her türlü kitap vardı. Dini sohbetler olmuyordu. 'Şu günah mı, sevap mı?' soruları oluyordu. Bu evde şiddete ve misyonerlik faaliyetlerine ilişkin konuşma olmadı" dedi.

K.K.'nin "Yüz yüze görüştük. Bana gözcülük yapmamı teklif etti, reddettim" iddiasını ise Emre G. kabul etmedi.
Duruşmada tutuksuz yargılanan bilgisayarcı M.G.'nin mahkemede verdiği savunması okundu. Diğer sanıkların M.G.'yi tanımadığını söylemelerine karşın çok sayıda telefon görüşmelerinin olduğu iddiasının sorulduğu tutuklu sanıklardan H.Ç., C.Ö., S.G. ve A.Y. mahkemeye M.G. ile bir görüşmelerinin olmadığını söyledi.

Olay günü olayın kilit ismi Emre G., M.G. ile cep telefonunda Zirve Yayınevi'ne getirilecek olan bilgisayarların mesajda elma olarak şifrelendirilmesi ile ilgili soruya, Emre G., "Ben olaydan 1 gün önce öyle mesaj geçeceğimi söyledim" şeklinde cevap verdi. Emre G., bilgisayarların kopyalanması parasını da vereceklerini söylediğini belirtti.

Emre G. duruşmada mağdur avukatlarından gelen sorulara cevap vermeyince mahkeme üyeleri soruyu değiştirerek yöneltip cevap almaya çalıştı. Emre G., bazı sorular karşısında "Hatırlamıyorum" cevabını verdi.

"BİZİ TEHDİTLE ZORLADI"
Duruşmada, sanık C.Ö.'nün savunması okundu. Sanık C.Ö.'nün, "E.G bizi tehdit edip zorladı" ifadesine sanık E.G., "Doğru değil" diye cevap verdi.

E.G., "Olaydan önce 2 kez bıçaklı olaylara katıldığım doğru değil. Olay öncesi planlamaya ilişkin süreci hatırlamıyorum. Ben V.B.A. ile ilgili olarak sadece çok bilgili olduğuna ilişkin hususu konuştum arkadaşlarla. Olay anında kimseyi bıçaklamadım. Bağlamadım. Ölen kişiyi C.Ö. ile H.Ç. bağladı. C.Ö., domuz bağı yaptı" ifadelerini iddia etti.

Zirve Yayınevi'nde çalışan H.Y.'nin olayla ilgisi olmadığını söyleyen sanık E.G, "H.Y.'yi olay yerinde çalışan olarak tanırım. Olaydan 3 hafta önce olay yerinde bu şahısla görüştüm. Olayın 16 Nisan'dan 18 Nisan'a ertelenmesinin H.Y.'nin İstanbul'da olup 18 Nisan'da Malatya'ya dönmesiyle bir bağı yoktur. H.Y.'nin sakat olması nedeniyle istediğimiz bilgileri alabileceğimizi aramızda konuşup düşündük" iddialarını ileri sürdü.

V.B.A.'nın evine gitmediğini belirten sanık E.G., "V.B.A gazeteden çıkartıldığında 'Benimle birlikte devlet desteği sağlarım' dedi. Desteğin ne olduğunu ve nasıl olacağını sormadım. Bunu gazete yönetimine söyledim. Bana inşaatlarda yatan biri olduğunu söylediler. Devlet desteğindeki kastının misyonerlikle ilgisi olmadığını düşünüyordum. Babama ait spor salonunda olaydan 6 ay ya da 1 yıl önce saçı dökülmüş bir şahıs, önce Alevilikten sonra Malatya'daki kilise evlerden bahsetti. O şahsı tanımıyorum. Ancak görürsem tanırım" dedi. E.G., "Olayler benim tarafımdan tasarlanmadı" ifadelerini kullandı.

Mağdur avukatları sanık C.Ö.'ye, cezaevine sokulan sim kartın özel olarak ceketin astarına dikilmiş olduğu iddiasını sordu. C.Ö, "Kasıtlı olarak dikilmiş değil" derken avukatı ise olayla ilgili olarak 3. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki davanın beraatla sonuçlandığını söyledi.

H.Ç ise "Ben hiç kimsenin yapmadığı bir şey söylemedim. Ben içeride kimseyi bıçaklamadım. Kimseyi bağlamadım" iddiasında bulundu.

Sanıklardan S.G. de, "Ben hiçbir bağlama ve yere yatırma hadiselerine katılmadım. Benim öldürme kastım olsaydı Necati'nin boynuna ip geçirirdim, isteseydim boğarak öldürebilirdim" dedi.

Bunun üzerine söz alan sanık E.G., "S.G, Necati'nin boynunu iple sıktı ama öldüremedi" iddiasında bulundu.
Sanıklardan H.Ç. ise söz alarak, "S.G. ben yapamadım diye Necati'yi bıraktı" dedi.

Sanıklardan A.Y. ise "Ben kimseyi bıçaklamadım" şeklinde konuştu.

"SOĞAN ERKEĞİ.."
Zirve Yayınevi davasının duruşması devam ederken, olayın kilit ismi E.G. diğer 4 sanık için, "Soğan erkeği yetiştirip göndermişler" dedi.

3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada ifade veren E.G., "Beni korkunç biri olarak göstermek istiyorlar. İlk başta misyonerleri döverim diye fikirler çıktı. Diğer 4 sanık benden korktuğunu söylüyor. Bu doğru değil. Kimse korkarak gelmedi. Herkes kendi isteğiyle geldi" iddialarında bulundu.

Sanık E.G., tuvalet ihtiyacı için salondan çıkarken diğer 4 sanığa dönerek, "Soğan erkeği yetiştirip göndermişler" dedi. E.G., "Eğer 4 sanık benden korkarak gelmişse babaları etek giydirip göndersin" şeklinde konuştu. E.G'nin bu ifadesi tutanağa geçti.

Sanıklardan A.Y., "Herkesin gönüllü geldiğini sanıyordum. Tehdit ile geldiklerini bilmiyordum. Sadece kendimin tehdit edildiğini biliyordum" diye konuştu.

Sanık E.G.'nin avukatının bir sorusu üzerine sanık A.Y., "Kolumda cam kesiğinden dolayı iz vardı. Askerlik imtihanına girmek için koluma estetik yaptırdım" dedi.

4 TEMMUZ'A ERTELENDİ..
1'i Alman uyruklu 3 kişiyi öldürmek suçundan, "silahlı terör örgütü kurmak, örgüt yöneticisi olmak, terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde birden fazla adam öldürmek, iş yeri dokunulmazlığını bozmak" iddiasıyla tutuklu yargılanan Emre G., Salih G., Cuma O., Abuzer Y. ve Hamit C. ile "terör örgütüne yardım ve yataklık" suçundan tutuksuz yargılanan Kürşat K. ve Mehmet G.'nin, 7. kez mahkeme önüne çıktıkları duruşma saat 20.00 sıralarında sona erdi.

Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 7. duruşmasının sonucunda mahkeme heyeti, verdiği ara kararında, mağdur avukatlarından İbrahim Kali'nin soruşturmanın genişletilmesi istemi ile verdiği dilekçenin takdiri için Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine, önümüzdeki duruşma dinlenmesine karar verilen tanıkların hazır edilmesi için Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı yazılmasına, sanıklara ek iddianameden dolayı savunma yapabilmeleri için ek süre verilmesine, tutuklu sanıklar hakkındaki cezaevinde uygulanan güvenlik tedbirlerinin sonlandırılmasına, emanetteki eşyalar üzerinde avukatların inceleme yapabilmesine izin verilmesine ve tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.

Mahkeme heyeti duruşmayı 4 Temmuz 2008 tarihine erteledi.

Mağdur avukatlarından Özkan Yüce, duruşmada hızlı sorgulama yapamadıklarını belirtti.

FOTOĞRAF: Duruşmadan sonra mağdur avukatları tarafından basına verilen, olayın tutuklu sanıklarının cezaevinde birarada çekilmiş olan fotoğrafları. (Sağ baştaki Emre G.)

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız