TFF 2. Lig 4. Grup takımlarından Malatyaspor'un tecrübeli futbolcusu Celil Sağır, Türkiye'deki birçok kulübün maddi ve manevi sıkıntı çekmesinin en büyük sorumlusunun futbol bilgisi olmayan yöneticilerden kaynaklandığını ileri sürdü.
Tecrübeli futbolcu, gördüğü yanlışlıkları dobra dobra söylediği için yöneticilerle problemler yaşadığını ifade ederek, "Yaklaşık 18 senedir profesyonel futbol oynuyorum. Ben dobra dobra konuşan bir insanım. Gördüğüm hataları yönetici, teknik heyet ya da futbolcu olsun direk yüzüne vururum. Bunu etrafa başka türlü lanse eden yöneticiler olduğu zaman da problem çıkıyor. Bundan dolayı da yönetici bazında pek sevilmem ama her ne hikmetse 3 senedir Malatyaspor'dayım ben futbolculuğumla bir şey vermemiş olsaydım kimse beni buraya çağırmazdı. Demek ki ben hatalı olsa Malatyasporlu seyirciler bazında da bu kadar sevilmezdim. Ben bunu düşünüyorum. Gerçekten Malatyaspor taraftarı vefakar. Ben yıllardır Samsunspor'da da futbol oynadım. Orada da doğru bildiğimi konuştum ve yöneticilerle problemler yaşadım. Ondan dolayıdır ki, yıllarca hizmet edip, para kazandırdığım, Celil'i Celil yapan Samsunspor'a çok şeyler verdiğim gibi yöneticilerden bir şey alamadım. Hep yöneticilerle kavga ettim. Yine orada da taraftar ile aramda bir sorun yoktu. Futbolcular ve teknik heyet ile aramda sorun yoktu. Ne olduysa yöneticilerle oldu. Daha sonra Malatyaspor'a geldim.
Burada da bazı yöneticilerle aramda problemler oldu. Taraftarlar, hocalarımız ve futbolcularımız gördü ki Celil doğru bildiğini söylüyor, hiçbir zaman art niyeti yok. Konuşurken futbolunu da oynuyor. Yönetici ağabeylerime bilgi vermeye çalıştım ama bu yanlış anlaşıldı. Bu saatten sonrada kendimi değiştirecek halim yok. Malatyaspor'a Allah sakatlık vermezse hizmet etmek istiyorum. 2-3 sene daha futbol oynamak istiyorum, bu gücü ve kuvveti de kendimde görüyorum. Daha sonrada önümüzdeki yıllar ne gösterir onu da Allah bilir" dedi.
"FUTBOL BİLGİSİ OLMAYAN YÖNETİCİLER KULÜBÜ ALT SEVİYEYE DÜŞÜRÜYOR"
Kulüp yöneticilerine de lisans çıkartılması gerektiğini savunan Celil, "Bu işler nasip işi. Süper Lig'de benim yaşıtımda top oynayanlar var. Benden çok mu yetenekliler? Bu tartışılır. Yöneticilerle ilişkiler çok önemli Türkiye'de çok amatör yönetici var. Aslında bu futbolculardan değil, yöneticilerden kaynaklanıyor. Takımı öyle bir hale getiriyorlar ki, küme düşme pozisyonuna geliyor. Maddi ve manevi inanılmaz yanlışlar yapıyorlar. Bunu her zaman savunuyorum ki, nasıl futbolculara ve hocalara lisans çıkartıyorlarsa, yöneticilere de lisans çıkartmaları gerekiyor. Takımın başında durmuyorlarsa, yöneticilere de lisans çıkartılması lazım. Futbol bilgisini ona aşılamaları gerekiyor. Adam futbol şube sorumluluğu yapıyor ama futboldan anlamıyor. Geliyor futbol şube sorumlusu oluyor, çocuklardan biri hata yaptığında hemen kadro dışı bırakıyor. Futbolcuyu kaybetmek çok kolay önemli olan kazanmaktır. Bunları düşünmüyorlar, çünkü futbolun içerisinde değiller. Ne oluyor o zaman alt yapıdan futbolcu yetişmiyor. Yetişen yetenekli futbolcu da hemen kaybolup, gidiyor. Son yıllarda bakarsanız futbolumuzdaki en önemli sıkıntı yönetici sıkıntısıdır. Ben bunu her zaman söylüyorum. Yönetici de ya para olacak ya da bilgi olacak. Yönetici de para olursa, yanında bilgili insanların da olması gerekiyor. Bu ikisi bir olmayınca kulüp en alt seviyelere düşüyor. Malatyaspor'da bunu yaşadı. Burada bu sıkıntıyı yaşadık ve hala da yaşanıyor. Bütün Anadolu takımlarında da bu sıkıntı yaşanıyor ve inanılmaz derecede borç batağına giriyorlar. Bunları futbolcular yapmıyorlar. Bunları yapan idareciler. Art niyetli yapıyorlar demiyorum ama futbolu bilmiyorlar. Ticaretten geliyorlar, ticareti de futbolla eşleştiriyorlar. Buradaki insanları işçileri gibi görüyorlar.
Buradaki futbolcu duygusaldır ve yaklaşımın çok farklı olacak. Yetenekli futbolcuları koruyacaksın ve kimseyi ayırt etmeyeceksin. Ama burada öyle bir zihniyet yok. Amatör de demeyelim amatörde bilgi var.
Futbolu bilmeyen insanların takımların başına gelmesi inanılmaz derecede kulübü etkiliyor. Anadolu takımlarını etkiliyor. Büyük takımlarda bu yok. Paranın olduğu yerde en kaliteli oyuncuları alırsın, alt yapıdan yetiştirmene gerek yok. Zaten alt yapıdan da fazla yetiştirmiyorlar. Hazır futbolcuyu alıp, getiriyorlar. Ama Anadolu takımlarında sıkıntı bundan dolayı geliyor. Yöneticilerin tamamen işi bilmememsinden kaynaklanıyor.
Bakın şuandaki yönetimimize bakın, gazetecilik yapan ve taraftarın içerisinden gelen ağabeylerimiz var. Hepside futbolu biliyorlar. Futbolu bilmek çok farklı bir şeydir. Ben daima bunun savunucusuyum. Yöneticilere de bir an önce futbol bilgisinin verilmesi gerekiyor. Çünkü olmuyor. Git gide daha da kötüye gidiyor. Çok inanılmaz derecede amatör insanlar var. Karşına alıyorsun hiçbir şey konuşmuyorsun adamla hiçbir futbol bilgisi yok ama öyle bir konuşuyor ki, senden daha bilgili gibi görünüyor. Bu sefer sen anlatmaya çalışınca da aranızda sorunlar çıkıyor. Benim asıl sorunlarım bunlardı.
Hep yöneticilerle kavga ettim. Yoksa inanılmaz derecede seviliyorum. Çünkü ben de alt yapıdan gelmişim. O varoş kesim dediğiniz ortamdan gelmişim. Kendime göre yanlışı görüp de, söylemiyorsam kendime göre yanlış yapıyormuşum gibime geliyor. Bu yanlışı da söyleyince bir şekilde senin zaafından yaralanıp, kadro dışı bırakıyorlar. Seni basına ve taraftara başka türlü lanse ediyorlar. Taraftara yem atıyorlar. Devre aralarında futbolcular paraları ödenmiyor diye Türkiye Futbol Federasyonu'na (TFF) şikayet ediyorlar. Bu futbolcunun hakkıdır. Ama öyle oluyor ki, özellikle Bank Asaya 1. Lig'inde oldu, başkanlar taraftarlara yem atıyorlar. 'Biz bunun parasını ödedik. Böyle futbolcu olmaz' diyorlar. Futbolcuyu neredeyse bitime noktasına geliyorlar.
Bu kadar amatörce başkanlık ve yöneticilik yapılmaz. Şunu da iddia ediyorum, bakıyoruz etrafımızda Bakanlarımız, Milletvekillerimiz ve Başkanlarımız kulüplere inanılmaz derecede yarım ediyorlar. Yardım etsinler. Ama futbolculara da birileri yardım etsin. Bir futbolcu vakfımız var, kusura bakmayın ama evlere şenlik. Yani böyle bir şey olmaz. Çoğu kişide futbolcu vakfı var mı onu bile bilmiyor. Kulüpleri asıl yürüten futbolcular ama futbolculara kimse yardım etmiyor, Allah ile baş başalar.
Bir sorun oluyor TFF'ye veriyorsunuz 6 ayda cevap alıyorsunuz. Bir şekilde federasyon ile bu işler halloluyor, futbolcu piyasada yine zor durumda kalıyor. Futbolcuları da destekleyen ciddi bir kurumun olması gerekiyor. Futbolcular da kendini yurt dışındaki gibi futbolcu hissetmesi gerekiyor. Biz de bu eksikli var. Çok sorunlar var ama bunların aşılacağını düşünüyorum. TFF Başkanımız son derece özverili. Herkese eşit düzeyde davranıyor. Biz ileriki yıllarda futbolu bırakacağız ama ben bunların düzeleceğini umuyorum" diye konuştu.
Celil Sağır, tam anlamıyla lige hazır olmadığını ve kondisyon açığının bulunduğunu söyleyerek, "Kendi açımdan 3 aydır antrenman yapmıyorum. Bu profesyonellikle bağdaşmaz ama bazı sorunlarımdan dolayı idman yapamadım. Burada dördüncü idmanım ve Belediye Vanspor maçında ilk 11'de görev verilse bile oynayabileceğimi düşünmüyorum. Çünkü inanılmaz derecede kondisyon açığım var. Maçın ikinci yarısında görev verilirse elimden geleni yapmaya çalışırım. Benim kendimi toparlamam için birkaç maç geçmesi gerekiyor.
Diyarbakır DİSKİSpor maçından puanla dönmek çok önemliydi. Takımda genç arkadaşlarımız var, moral açısından çok iyi oldu. Kadro geçen senelere göre çok değişti. Birçok futbolcu gitti. 25-30 kişilik futbolcu var, yarısından çoğu genç. Gençler için bu bulunmaz bir fırsat. Kendilerini gösterdikleri takdirde Malatyaspor kulübüne faydalı olacaklar ve kulübü belirli bir yere getirecekler. Tamamen şuanda kaderleri kendi ellerinde bulunuyor. Türkiye'de bu şans hiçbir takımda ellerine geçmez. Bu formayı çok kolay kaptılar, kolay kolayda bırakmamaları gerekiyor. Onun için idmanlarda zorluyorlar. Bu forma senin. Kendilerine gelip, yeteneklerini gösterdikleri zaman öncelikli hedef bu gençlerin kazanılması olmalıdır. Bu gençler kazanılırsa, Malatyaspor iyi yerlere gelecektir. Malatyaspor'da da çok önemli ekonomik sıkıntılar var. Ağabeylerimiz iyi niyetle çalışıyorlar. Futbolcular da destek verirlerse, herkes el ele verip başarılı oluruz. Malatyaspor bu lige yakışmıyor. Bir an önce Malatyaspor'un bir üst lige çıkması gerekiyor. Sıradan bir takım olmamalıyız. Bir takım alt lige düştüğü zaman 1-2 senede çıkamazsa sıradan takım olur. Bir an önce Malatyaspor'un bir üst lige çıkması gerekiyor. Bunun içinde el birliğiyle savaş vermemiz lazım. İnşallah ben Malatyaspor'un önünü hayırlı görüyorum. Benim görüşüm Malatyaspor içerdeki maçlarının hepsini kazanır, deplasmanlarda da en az bir puan alırsa 'play-off'lara katılabilir. Bunu başarabilecek güç de var biz de ama inşallah Belediye Vanspor maçıyla bir başlangıç yaparız"
şeklinde konuştu.
Anadolu takımlarının maddi kriz içerisinde bulunduklarını da dikkat çeken tecrübeli futbolcu, "Sadece Malatyaspor ile endeksli değil, çoğu Süper Lig takımında dahil ekonomik kriz var. Bu ekonomik krizi minime eden kulüpler ayakta kalıyor. Malatyaspor'da çoğu takım gibi ekonomik kriz yaşıyor. En az asgari şekilde bu krizi atlatırsa, eski yerine geri döner" dedi.
