SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Sorunlarımıza Kulak Verin"

0
Güncellendi - 2015-12-27 16:19:31
A- A+ PAYLAŞ

Eğitim Sen Malatya Şube Başkanı Ali Ekber Baytemur, “Eğitim Sen olarak Milli Eğitim Bakanlığını, norm kadro mağduru öğretmenlerin sesine kulak vermeye, sorunlarımıza kalıcı çözümler üretmeye çağırıyoruz” dedi.

Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapan Eğitim Sen Malatya Şube Başkanı Ali Ekber Baytemur, önce 4+4+4 eğitim sistemini eleştirdi. Baytemur, şunları söyledi:

"Tüm eleştiri ve itirazlarımıza rağmen eğitimde 4+4+4 dayatmasını hayata geçiren Milli Eğitim Bakanlığı, yaşanan okul dönüşümleri sonrasında öğretmenleri, öğrencileri ve velileri çeşitli yönlerden mağdur etmiş, eğitimde yaşanan sorunların daha derinleşmesine neden olmuştur.  

Hiçbir hazırlık ve altyapı yatırımı yapılmadan hayata geçirilmeye çalışılan 4+4+4 kademeli eğitim dayatması, bir taraftan eğitimi tamamen piyasalaştırıp, toplumun geleceğini ipotek altına alırken; diğer taraftan on binlerce öğretmen “norm fazlası” durumuna düşürmüştür. 4+4+4 düzenlemesi daha uygulanmaya başlanmadan 30 bini sınıf öğretmeni olmak üzere 70 bine yakın öğretmenin norm fazlası durumuna düşürülmesi eğitimde yaşanan ve halen devam eden kaosun ilk habercisi olmuştur. 

Milli Eğitim Bakanlığı, norm fazlası öğretmenleri bu süreçte yan alan değişikliği gibi tercihlere zorlamış, ancak bu işi de eline yüzüne bulaştırmıştır. 2012-2013 eğitim öğretim yılının başından bu yana 4+4+4 sisteminin getirdiği sıkıntılarla baş etmeye çalışan öğretmenler ve okullar, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) elinde adeta perişan edilmiştir. 

Her yıl rutin olarak yapılan ve mezun olduğu alan dışında öğretmenlik yapanlara tanınan kendi alanına geçiş yapma hakkı bu sefer norm kadro mağduriyetlerini giderme adına genişletilmiştir. Norm fazlasını eritmek adına, yan alanını tercih etmek isteyenlere, hiçbir belgesi olmadan zihinsel engelliler, teknoloji tasarım gibi alanlara geçiş hakkı tanınmış, eğitimde yaşanan kaos daha da arttırılmıştır. 

Milli Eğitim Bakanlığı, hemen her konuda olduğu gibi, norm fazlası öğretmenlerin durumu ve alan değişikliği mağduriyetlerinin giderilmesi konusunda da büyük bir aymazlık içindedir ve tüm eleştirilere rağmen yanlışta ısrar etmektedir. 

Bakanlığın öğretmenlerin yaşadığı mağduriyeti göz ardı ederek, “benim dediğim olacak” inadının bedelini, norm fazlası ve alan değişikliği mağduru olan öğretmenlere ödetmek istemesi kesinlikle kabul edilemez.  

Son olarak 4+4+4 sisteminin uygulanması sonrasında görüldüğü gibi, bugüne kadar defalarca değiştirilen eğitim sistemi ve dönüştürülen okullar nedeniyle on binlerce öğretmeni mağdur eden norm kadro sisteminin artık resmen çöktüğünü kabul etmek gerekir. 

Milli Eğitim Bakanlığı resmen çöken norm kadro uygulamasının enkazı altında kalan öğretmenlerin sorunlarını derhal çözmek zorundadır. MEB, okulların açılmasının üzerinden aylar geçmesine rağmen, eğitim hizmetlerinin düzenliliği ve sürekliliğini göz ardı ederek, norm fazlası öğretmenlerin yaşadığı sorunlara somut çözümler üretmek zorundadır. 

Eğitim Sen olarak önerimiz, haftalık 15 saat ders yükümlülüğü olan herkesin norm içinde sayılması ve Bakanlığın kendi yanlışının faturasını norm fazlası durumuna düşürdüğü öğretmenlerin sırtına yıkmamasıdır. 

Eğitim Sen olarak, Milli Eğitim Bakanlığını bir kez daha uyarıyor, norm kadro mağduru öğretmenlerin sesine kulak vermeye, sorunlarımıza kalıcı çözümler üretmeye çağırıyoruz. 

Bir Dayatma Olan Aile Öğretmenliği Projesi Geri Çekilsin!

Diğer taraftan bilindiği gibi Malatya Valiliği ve Milli Eğitim Müdürlüğü bu  eğitim öğretim yılında Malatya genelindeki tüm ilkokul, ortaokul ve liselerde uygulanmak üzere “ Aile Öğretmenliği Projesi” denilen bir proje başlamıştır. 

Bu proje ile 10.000’e yakın öğretmen yaklaşık 170.000 öğrencinin evlerine veli ziyareti gerçekleştirecektir. 

Bu proje ile öğrencilerin akademik başarılarının artırılması, öğrenci disiplin ve devamsızlıklarının azalması ve Malatya’nın SBS, LGS, YGS gibi sınavlardaki sıralamasının yükseltilmesi hedeflenmek isteniyor.

Bizler eğitimciler olarak her zaman öğrencilerin sorunlarıyla ilgilenmeyi mesleğimizin doğal bir parçası olarak gördük. Bizlere sorulmadan “ben yaptım, öğretmenler uygulasın” mantığıyla dayatılan bu proje mesleki saygınlığımıza gölge düşürmektedir. Oysa ki bu yaklaşımlar bilimsel dayanaklardan ve gerçeklerden yoksundur. Sadece öğrencilerin sınav başarısına ve okulun başarı sıralamasına bakarak bir değerlendirme yapmak ve eğitim sürecini bu şekilde algılamak yanlış bir yaklaşımdır. Proje ile öğrencilerin başarısını olumsuz etkileyecek  faktörlere bakıldığında “eğitimin asıl yapısal sorunlarının gizlendiğini” görmekteyiz. Eğer çocuklarımızın başarısının arttırılması isteniyorsa, yıllardır söylediğimiz gibi kamusal, parasız ve nitelikli bir eğitim için eğitime yeterli bütçe ve okullara yeterli ödenek ayrılması gerekmektedir. 

Proje ile öğretmenler ders saatleri dışında mesleğimize ve yasalara aykırı olarak birer “anketör” ve birer “aile danışmanı” gibi çalıştırılmak isteniyor. Ailelere ilişkin  doldurulacak formlardaki sorularla “ailelerin özel hayatının gizliliği” ihlal ediliyor.  

Valiliğin başlattığı bu proje ile öğretmenlere meslekleri ile ilgili olmayan angarya görevler yüklenmektedir. Dolayısıyla bu proje ile öğretmenler esnek ve kuralsız bir şekilde çalıştırılmak ve performanslarına göre değerlendirilmek isteniyor. 

Bizler Eğitim Sen olarak dayatma olan bu projeyi doğru bulmuyor ve desteklemiyoruz.  Bu proje nedeniyle yarın bir gün bir meslektaşımızın başına olumsuz bir olay geldiğinde bunun hesabını soracağımızı ve takipçisi olacağımızı belirtiyoruz."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız