Tek bir kimyasal madde, yüzyıllardır bazı insanların neden diğerlerinden daha sosyal olduğunu açıklamaya yeter mi?
Yapılan yeni bir araştırmaya göre, sevgi hormonu diye bilinen oksitosin arkadaşlık ilişkilerinin altında yatan nedenlerden biri olabilir. Oksitosin hormonu, emzirme döneminde süt salgılanmasını sağlayan ve doğum esnasında rahmin genişlemesini tetikleyen hormondur.
Ancak bu hormonun canlılar arasındaki ilişkileri etkileme özelliği şüphesiz en ilgi çekici olanı. Laboratuar ortamında yapılan deneylerde, bazı fare ve koyunlara oksitosin hormonunun salgılanmasını engelleyen bir madde verildi. Sonuçlar şaşırtıcıydı. Oksitosin hormonu salgılanmadığında, anneler yavrularını reddettiler. Henüz çiftleşmemiş farelere bu hormon enjekte edildiğinde ise diğer farelerin yavrularını kendi yavruları gibi benimsedikleri ortaya çıkmıştır.
Oksitosin çiftler arasındaki ilişkileri kurmada da oldukça etkili. İnsanlarda bu hormonun salgılanması cinsellik ya da beğendiğiniz biri ile fiziksel bağ kurma çabanız tarafından tetiklenebilir. Denek fareler üzerinde yapılan incelemede oksitosin salgılanması engellendiğinde tek eşli ilişki kurmaktan kaçındıkları gözlemlenmiştir.
Oksitosin hormonu, erkekler ve en yakın dostları arasındaki bağı açıklamada da kullanılabilir. Köpekleriyle daha yakın bağ kurmuş erkeklerdeki oksitosin miktarının, diğerlerinden daha fazla olduğu açıkça görülmüştür.
Başka bir araştırma, oksitosin hormonunun güven duygusuyla alakalı olduğunu ileri sürmektedir. Burun spreyi şeklinde oksitosin verilen deneklerin, geri alamayacaklarını bilmelerine rağmen yabancılara, paralarını hiç düşünmeden teslim ettiklerine şahit olundu.
Bazı araştırmacılar oksitosin hormonunun insanlar arasındaki ilişkileri geliştirmekte fayda sağlayabileceği yönünde incelemelere devam ediyor. Bu yılın başlarında, Zürih Üniversitesinden bir grup bilim adamının sunduğu bir rapora göre, oksitosin verilen çiftlerin karşılarındaki ile daha pozitif bir şekilde konuştukları, göz teması kurdukları ve vücut dilini kullanmaya açık oldukları gözlemlendi. Bu çiftlerdeki stres hormonu kortizol ün de az seviyede olması dikkati çekti.
Oksitosin hormonunun sosyal ilişkileri düzenlediği yönündeki bulgular, bu hormonun otizmin tedavisinde kullanılabileceği yönündeki düşünceleri de beraberinde getirdi.
Ancak diğer bir araştırma ise bu konuda fazla umuda kapılmamamız gerektiğini öne sürüyor. İsraildeki Haifa Üniversitesinde yürütülen bir araştırmada, çekişmeli bir müsabaka öncesinde oksitosin verilen gönüllülerin, yarışma sırasında daha kıskanç ve kazandıklarında daha kibirli oldukları dikkatleri çekti.
Araştırmaların sonuçları gösteriyor ki, oksitosin hormonunun cezbedici yanları olduğu doğru. Ancak unutmamamız gereken bir şey var. Sevgi hormonu her zaman mutlu bir ilişkinin garantisini veremiyor.
