SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Soykan Villası Davası

0
Güncellendi - 2015-12-28 05:42:03
Soykan Villası Davası
A- A+ PAYLAŞ

Malatyaspor’un  “efsane başkanı” olarak bilinen merhum işadamı Nuretin Soykan’ın villası ve bahçesinin ilginç bir şekilde el değiştirildiği iddiasıyla açılan dava Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürüyor.  Dosyadaki iddiaya göre; villa ve bahçesinin emanet olarak verildiği İstanbul’daki avukatın, burayı 950 bin TL’ye başka birilerine sattığı, satın alan şahısların ise burayı ipotek göstererek bankadan 4 milyon TL kredi çektikleri ileri sürüldü. 

FİLM SENARYOSU GİBİ İDDİALAR…

Malatyaspor’un “efsane başkanı”  merhum iş adamı Nurettin Soykan’dan ailesine kalan ev ve arazisinin, kızının avukatları tarafından gizlice satıldığı iddiasıyla Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde davanın ilk duruşmasının gerçekleştirildiği bildirildi. Dava dosyasına göre; merhum Nurettin Soykan’ın 19 yıl önce borcuna karşılık olarak tapuyu arkadaşı Hikmet Şahin’in üzerine yaptırdığı, Hikmet Şahin’in ise Soykan’ın vefatının ardından tapuyu Soykan ailesine vermek istediği, ancak vergi borçları nedeniyle ailenin tapuyu İstanbul’daki avukatları N.A. adına yaptırdığı, avukatın ise söz konusu villa ve bahçeyi Malatya’daki T.K. ve R.K adlı şahıslara sattığı iddia ediliyor 

“TAPUYU SOYKAN AİLESİNİ AVUKATI ÜZERİNE VERDİM, ODA BURAYI SATMIŞ”

Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davanın ilk duruşmasında “müşteki sıfatıyla” dinlenen Hikmet Şahin (70) şu ifadeleri ileri sürdü;   “Bahse konu yer Nurdane Soykan'ın babası olan Nurettin Soykan'a aitti, ben 1994 yılında ona 350 Bin TL borç vermiş tim, o da borcu o dönem ödeyemediği için bahse konu yeri benim üzerime yapacağını, borcu ödediğinde tekrar tapuda ona devredeceğimi söyledi. Tapuda bahse konu yeri maliki olan Nurettin Soykan'dan satın almış olarak gösterdik ve bu şekilde benim üzerime kaydedildi ve 19 yıl boyunca tapuda benim üzerimde göründü, tüm vergilerini ben ödedim. Bu arada Soykan ailesi bahse konu yerde oturmaya devam etti, daha sonra Nurettin Soykan vefat etti. Aradan 1 9 yıl geçtikten sonra bende eğer ölürsem ve tapuda benim üzerime göründüğü için çocuklarım ile sıkıntı olmasın diye Nurdane Soykan ile görüştüm ve benim 350 Bin TL borcumu ödemelerini, tapuyu da yine üzerine almasını söyledim. Ben Nurettin Soykan’dan bahse konu yeri tapuda devralmadan önce kendi aramızda bir protokol sözleşmesi yaptık. Sadece ben ve Nurettin Soykan arasında yapıldı. Bu protokolde Nurettin Soykan'ın bana olan 350 Bin TL borcunu ödemesi halinde mülkiyeti ona iade edeceğini yazdık. Aradan çok uzun zaman geçtiği için bu protokol sözleşmesinin nerede olduğunu dahi hatırlamıyorum. Ben yurt dışına dönmeme yakın Nurdane ile görüşüp tapuyu almasını istediğimde o da İstanbul'dan 2 avukatın yanında olduğunu, bahse konu yeri Avukatın üzerine yaptırabileceğini söyledi. Bunu yapmasının nedeni kendisinin vergi borçlarının olması nedeniyle idi.  Bu şekilde Avukat N.A.  ile tanıştım, Avukat Bey bu şekilde Nurdane Soykan'ın babasından kalan bahse konu yeri kendi üzerine emanet olarak alacağını, daha sonra Nurdane'ye devredeceğini söyledi. bu şekilde Avukat Bey bir protokol hazırladı. Tapudaki işlem için Belediyenin verdiği raiç değer 1 Trilyondu, bu nedenle protokol sözleşmesinde bahse konu taşınmazın satış fiyatı 1 Trilyon olarak gösterildi. Benim aynı zamanda halen 350 Bin TL'lik alacağım da ödenmediği için onunda ödenmesini sağlamak üzere 650 Bin TL'yi ben Avukat Bey'den nakden almışım gibi gösterdik, geriye kalan 350 Bin TL içinde 23 adet senet yaptık, senette alacaklı bendim. Borçlu da Avukat Beydi. bu şekilde tapuda ben taşınmazı Avukat Bey e satış olarak gösterdim ve devrini aldı. Daha sonra Avukat Bey İstanbul'a gitti, Nurdane hamımda bahse konu malik hane de oturmaya devam etti. Sonradan Nurdane bana, Avukatın bu şekilde taşınmazı üzerine aldıktan kısa bir süre sonra yanlış hatırlamıyorsam 950 Bin TL'ye başka bir şahsa sattığını söyledi, Avukat Bey devri aldıktan sonra ve henüz taşınmazı başka birine satmadan önce beni telefon ile aradı, 1 O Bin TL paraya ihtiyacı olduğunu 1 ay sonra bana ödeyeceğini söyledi. Bende banka havalesi yolu ile Avukata 10 Bin TL borç para verdim, ardından yine beni aradı Malatya'ya gelmek için 2 Bin TL paraya ihtiyacı olduğunu söyledi. Bende "sen Avukatsın 2 Bin TL'yi bulamıyor musun’ dedim ve bu sefer parayı göndermedim. Halen de ona ödediğim 1 O Bin TL parayı bana ödememiştir. Daha sonra ben Nurdane ile görüştüğümde bana Avukatın bahse konu yeri başkasına sattığını söyledi, hatta bana  ‘Keşke senin üzerinde kalsaydı ‘ dedi, Avukat Bey, Malatya'ya geldiğinde her türlü masrafını da Nurdane karşılıyordu. Ben daha sonra Avukat ile telefonda görüştüm ve 19 sene o taşınmaza hiçbir helal getirmediğimi söyleyerek, ‘Nurdane'nin yerini 950 Bin TL gibi bir fiyata nasıl sattın’ dedim, ancak bana cevap vermedi, hatta ben 350 Bin TL alacağım karşılığında Avukat Beyden aldığım senetleri de parayı ödeyeceğini söylediği için vermiştim, olay nedeniyle şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum, olay nedeni ile yani bahse konu taşınmazın 3. şahıslara devredilmesi nedeni ile benim doğrudan bir zararın yoktur. Ancak 350 Bin TL'lik senedini Avukat Beye verdiğim için alacağımı alamadığından dolayı zararın vardır, Avukat Beye tapuda devir yaparken tapu masrafın olan 30 Bin TL'yi dahi Nurdane Hanım vermiştir.” 

965 BİN TL’YE ALINDI, 4 MİLYON TL’YE İPOTEK EDİLDİ

Soykan ailesinin avukatı Bayram Özcan ise, “Burayı avukattan satın alan K. ailesi, buranın Soykan ailesinden önceki sahipleridir. Burayı bilmeden almaları mümkün değildir. Burayı 965 Bin TL'yi satın aldıktan hemen sonra bankadan 4 Trilyona yakın kredi çekmişlerdir ve taşınmazı da ipotek etmişlerdir. Her ne kadar Avukat N. A. alınan savunmasında Hikmet Şahin'den bahse konu yeri kendisinin satın aldığını söyleyerek protokol sözleşmesi düzenlendiğini beyan etmiş ve buna ilişkin protokol sözleşmesinin fotokopisini sunmuş ise de, bize göre protokol sözleşmesinin aslı ile Avukat Bey tarafından sunulan fotokopi birbirinden farklıdır, Avukat Bey protokol sözleşmesinin aslında oynamalar yapmıştır. Bu nedenle aslının sanık Avukat'tan istenilmesini talep ediyoruz” ifadelerini kaydetti.

Mahkeme heyeti, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi ve gelmeyen tanıkların dinlenilmesi için duruşmayı 21 Ocak 2016 tarihine erteledi. 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız