SON DAKİKA
SON DEPREMLER

''Sözüm Ona Milletin Vekilleri..''

A- A+ PAYLAŞ

MHP İl Başkanı Ömer Ekici, bir yolculukta karşılaştığı milletvekilinin tezkere oylaması öncesi kendisine söylediğini iddia ettiği sözleri aktarırken, eleştirilerde bulundu. Bu arada, Atatürkçü Düşünce Derneği Şube Başkanı Ali Ekber Tunçdemir de, Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye raporuna tepki gösterdi..

"SÖZÜM ONA MİLLETİN VEKİLLERİ.."
MHP İl Başkanı, yaptığı yazılı açıklamada özetle şöyle dedi:

"Türk Mlleti’nin büyük tepkilerine ve haklı endişelerine rağmen iktidarlarının teminatı olarak gördükleri ABD ve İSRAİL menfaatleri doğrultusunda “Sözüm Ona” Milletin Vekilleri olduklarını söyleyen fakat icrada Başbakan’ın gözlerine bakarak Millet Vekilliği yapanlar tarafından teslimiyet tezkeresi geçirilmiştir.

Türk Milletine rağmen Cumhurbaşkanı’na rağmen Siyasi Partilere rağmen ABD’nin İSRAİL’i BOP senaryoları doğrultusunda hareket edenleri bu büyük Millet asla affetmeyecektir.
Yukarıda “Sözüm Ona” Millet’in Vekilleri dedim oylamadan bir gün önce karşılaştığım bir hadise bana bu sözü kullanmayı gerektirdi.

Yolculuk sırasında bizim komşu ilin Milletvekili ile yanyana oturuyorduk. Sohbet sırasında ülkenin içerisinde bulunduğu ve bir Türk Milliyetçisi olarak yapılanlardan, olacaklardan dolayı gördüğümüz zaafiyetleri ve endişeleri söyledim. Hemen hemen hepsine katıldığını ifade etti. Neticede dedim, 'yarın mecliste Tezkere Oylaması var. Oylamada nasıl bir tercih yapacaksınız?'. Sayın Vekilim bana aynen beni hayrete düşüren, bir kaç kişinin duyduğu 'Ben Başbakanımla İstanbul Belediyesi’nden bu yana tanışırım. Benim vekilliğimi de o sağladı.Bugün Ankara’ya gidiyorum. Grupta konuşacak.O ne derse ben onu hiç tartışamam. Doğrusuna yanlışına bakmam, dediğini yaparım.' dedi.

Ben Milletin bir vekili olduğu için üzüntümü Borsa Başkanımız yanımdaydı,ona dönerek Malatya‘da sık söylenen bir atasözünü söyledim.

Birkaç kişi yolda giderken namazı kılınmak üzere bir tabut görüyorlar. Bir tanesi arkadaşlarına diyor 5 dakika beni bekleyin şu tabutun yanına gidip geleyim. Ve tabutun yanına gidip eğilip birşeyler söyleyip geliyor , arkadaşları diyor yahu sen eğilip tabuta birşeyler söyledin ne söyledin? O da diyor dedim ki;sen biraz sonra öbür dünyaya gideceksin ,orada sana dünyada ne var ne yok diye sorarlar onlara deki “Mekir Mısto Söğütlü Camiye İmam oldu” de yeter onlar dünyanın ne olduğunu ve ne hale geldiğini anlarlar”.

Bizde böyle mimiklere ve gözlere bakarak tavır belirleyen milletvekillerini görünce oylamayı yadırgamadık.Yüce Meclisimizin’de ne hale geldiğini üzülerek anladık."

Ekici, açıklamasının son bölümünde Başbakana ağır eleştirilerde bulundu.

ADD'NİN TEPKİSİ..
Öte yandan ADD Başkanı Tunçdemir de, Avrupa Parlamentosu'nun son Türkiye kararına tepki gösterdi ve özetle şunları söyledi:

"Son olarak Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu tarafından hazırlanan ve açıklanan , Türkiye ile müzakerelerin başlaması yönünde bir yığın onur kırıcı koşullar içeren raporun, kabul edilmesi , Türkiye için tam bir utanç belgesi olacaktır.Türkiye ile husumeti olan, Türkiye ile eskiden kalma görülecek hesabı ve kuyruk acısı bulunan, Türkiye ile hesaplaşmak isteyip de bunca zamandır kendine güveni olmadığı için sinen, Türkiye'yi, Yugoslavya gibi bölüp parçalamak ve ufalamak isteyen tüm dış ve iç güçlerle işbirlikçileri, hatta cüce Rum yönetimi bile, AB' i bir sopa gibi kullanarak istediklerini elde etmek için sıraya girmişlerdir...

Avrupa Parlamentosu'nun, AB' ın diğer organlarının Türkiye ile ilgili olarak aldığı ve gerçekte Atatürk Türkiye’si için utanç belgesi olan kararlar, bazı kesimlerce adeta birer zafer olarak sunulmaya çalışılırken , içteki işbirlikçiler tarafından koşullar gizlenerek kamuoyunu uyutmayı amaçlayan büyük bir karartma uygulanmaktadır. AP bu tür raporlarla Türk Halkının nabzının ölçmekte, toplum tarafından nasıl karşılanacağını görüp, eğer çiddi bir tepki ile karşılanmasa kararlarını usul, usul yerleştirmeye başlamaktadırlar. Halkın kafasını "AB' ne giriyoruz" safsatası ile bulandırılıp, dayatılan SEVR koşullarını görmesini ve direnişe gecmesini önlenmek için yerli işbirlikçileri aracılığı ile her türlü yönteme başvurmaktadırlar..

Öncelikle sözde Ermeni soykırımını, AB kriterleri olarak, dayatan AB, şimdide sözde Süryanileri ve Pontus Rumlarını soykırıma uğrattığınızı, kabul edin diyor. Kapısı önünde devamlı olarak aşağılandığımız , her gün Türkiye hakkında olumsuz beyanatlar veren, olumsuz raporlar hazırlayan AB ülkelerinin amaçları son derece acıktır. AB uyum paketi adı ıle Türkiye’ye Sevr’in yaptırımları dikte edilmektedir.

Güneydoğu’da ve Doğu Anadolu' da kukla bir Kürt devleti kurdurmayı görev edinen AB-D ve İsrail, BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) çerçevesinde diğer taleplerini de masaya yatırmasıyla Türkiye de bir ihanet sureci yaşanacaktır.

AB sureci, parçalanma sureci olarak Türkiye’ye dayatılmak istenmektedir. Kalkınma Ajansları yasası ile önce eyalet sistemi sonra da bağımsız küçük devletler planlanmaktadır.

Kıbrıs Rumlara teslim edilecek. Ermenilere toprak verilecek, Ermenistan genişletilecek. Pontus Devleti tekrar hayata geçirilecek. Iran, Türkiye ve Iraktan alınacak toprakla kukla Kurdistan kurulacak. Suriye’den ve Türkiye’den toprak alınarak bir Süryani devleti kurulacak.İstanbul uluslararası bağımsız yapıya dönüştürülme süreci yaşanmaktadır. Türkiye AB surecinde kaybettiklerini kazanç olarak algılayacak, sınırlarına razı olacak.Bu filmi çok önceden belirtiyoruz. Senaryolar belli. Artık bu görüntü komplo teorisi değil.

Yapılan onur kırıcı aşağılamalar, Atatürk Türkiye’sine dayatılan aşağılık şartlar perdelenmektedir... Türk ulusu, şu anda işbirlikçiler tarafından perdelenen gerçeklerle elbette yüzleşecektir. Batı emperyalizmine karşı büyük bir kurtuluş savaşı vermiş olan Atatürk liderliğindeki Türk ulusunu bu hallere düşürenlerden tarih elbette şaşmaz yargısı ile hesap soracaktır..."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız