SON DAKİKA
SON DEPREMLER

SP'de 3'lü Kutlama

0
Güncellendi - 2015-12-27 14:25:44
SP'de 3'lü Kutlama
A- A+ PAYLAŞ

Saadet Partisi 20 Temmuz'da 3'lü kutlama yapıyor. Malatya İl Başkanı Mehmet Asiltürk, partinin kuruluşunun yanı sıra Kıbrıs Barış Harekatı'nın ve bu yıl Ramazan'ın başlama tarihinin de 20 Temmuz'a rastladığını belirtti.

Asiltürk, yaptığı açıklamada şöyle dedi:

"Bugün 20 Temmuz. Bu tarih hem milletimiz hem de camiamız için çok özel bir gündür. Cenab-ı Allah’a şükürler olsun ki: bugün üç büyük sevinci bir arada yaşıyoruz.
 
Bunlardan birincisi 20 Temmuz 1974 tarihinde gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekâtı’dır. Bu tarihi zaferin 38’inci yıldönümünü kutluyoruz.
 
Kıbrıs barış harekâtı tarihi bir dönüm noktasıdır. Kıbrıs, 1699 Karlofça anlaşmasıyla toprak kaybetmeye başlayan ve giderek küçülen İslam dünyasının, son 300 yılda Batılılılara karşı kazandığı tek toprak parçasıdır.
 
KKTC’nin bugün sahip olduğu istikrar ve güvenlik ortamı bu harekât sayesinde kazanılmıştır. 1960 yılından itibaren soydaşlarımıza karşı giderek artan baskı, taciz ve katliamlara karşın Türkiye 1974 yılına kadar gerekli siyasi irade ve kararlılığı gösterememiş, uluslararası dayatmalara boyun eğmiştir. Gemilerimiz birçok kez Amerika’nın talimatı ve hatta bir mektubuyla geri dönmek zorunda bırakılmıştır.
 
Ancak 1974 yılına gelindiğinde ise önemli bir fark vardır. O’da Milli Görüş farkıdır, Erbakan farkıdır. CHP-MSP koalisyonunda Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın dik duruşu ve kararlı tutumu ile Kıbrıs Barış Harekâtı gerçekleştirilmiş, Kıbrıs’ta huzur ve güvenlik ortamını kurmak mümkün olmuştur. 
 
Emperyalist ülkelerin, her türlü tehdit, şantaj ve ambargosuna rağmen, Milli Görüş’ün kararlılığı ve Mehmetçiğin fedakârlığı ile Kıbrıs Zaferi kazanılmıştır.
 
Bu zafer binlerce Mehmetçiğimizin şehadeti üzerine inşa edilmiştir.
 
Bu gerçekler ışığında tarihi bir uyarıyı görev biliyor ve Avrupa Birliği hayali uğruna Kıbrıs’ı pazarlık konusu yapmak isteyenlere çağrıda bulunuyoruz.
 
Türkiye’nin Kıbrıs diye bir sorunu yoktur. Sadece Haçlı seferlerinden bu yana Kıbrıs üzerindeki emellerinden vazgeçmeyen emperyalist ülkelerin karanlık hesapları vardır. Kıbrıs’ı rum toprağı yaparak, Akdeniz’deki hakimiyeti ele geçirmek isteyen haçlıların oyunları vardır.
 
Unutmayınız ki; KKTC Türkiye’nin milli davasıdır, kırmızıçizgisidir. Batı’ya şirin görünmek için Kıbrıs’ı pazarlık konusu yaparsanız tarih önünde de, millet önünde de hesap veremezsiniz.
 
Barış harekâtının 38’inci yıldönümünde, bu harekâta emeği geçen herkesi şükranla anıyor ve şehit olan Mehmetçiklerimize bir kez daha Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyoruz.
 
SAADET PARTİSİ 20 TEMMUZ’DA KURULMUŞTUR
İkinci sevincimiz ise, 20 Temmuz’un Saadet Partimizin kuruluş yıldönümü olmasıdır. Saadet Partimiz Kıbrıs Zaferi gibi anlamlı bir günde kurulmuş ve Hakkın hâkimiyeti için mücadelesine başlamıştır.
 
Saadet Partisi 1969 yılında siyaset sahnesine çıkan Millî Görüş hareketinin son temsilcisidir. Bugün11’inci kuruluş yıl dönümünü kutlayan Saadet Partisi, mazisi itibariyle köklü ve tecrübeli, yaşı itibariyle ise genç ve dinamik bir partidir.
 
Saadet Partisi Türkiye’nin sigortası, birlik ve beraberliğimizin teminatıdır.
 
Bugün Saadet partisi çatısı altında temsil edilen Milli Görüş hareketi, hiçbir zaman rüzgâra göre yön değiştirmemiş, temel ilke ve prensiplerinden hiç bir zaman taviz vermemiştir. Saadet partisi, makam ve mevki için eğilenlerin değil, hak için direnenlerin partisi olmuştur.
 
Hangi şart altında olursa olsun, Yaşanabilir Bir Türkiye, Yeniden Büyük Türkiye ve Yeni Bir Dünya kurma kararlılığından vazgeçmemiştir.
 
Bu yüzden saadet Partisi farklıdır. Fark Vardır; Çünkü Saadet Partisi taklitçi değil, milli ve yerli bir partidir. Küresel Egemenlere Teslim olmayan, boyun eğmeyen gerçek anlamda sivil bir partidir.
 
Hiç kimsenin şüphesi olmasın ki; bundan önce olduğu gibi bundan sonrada, yalpalamadan, çizgisinden sapmadan, milletimizin hizmetinde olmaya devam edecektir. Çünkü Saadet Partisi hesabını, seçimleri kazanmak için değil, nesilleri kazanmak üzerine yapmaktadır.
 
Er ya da geç bu kararlılık milletin ortak iradesine dönüşecek ve yeniden Büyük Türkiye mutlaka kurulacaktır.
 
Bu vesile ile başta Milli Görüş Hareketi’nin Merhum Lideri Necmettin Erbakan ve Saadet Partimizin Kurucu Genel Başkanı Recai Kutan olmak üzere bu davaya emeği geçen herkesi yürekten kutluyor, ilk günkü şevk ve heyecanla yolumuza devam ettiğimizi bir kez daha ilan ediyorum.
 
ÜÇÜNCÜ SEVİNCİMİZ İSE MÜBAREK RAMAZAN AYINA KAVUŞMAMIZDIR.
Ne mutlu bir tevafuktur ki; bu yıl mübarek Ramazan ayı 20 Temmuz gibi anlamlı bir tarihe denk gelmiştir. Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu kurtuluş olan bu mübarek aya kavuşmanın bahtiyarlığı içindeyiz.
 
Ramazan, yardımlaşmanın, paylaşmanın, bizi biz yapan ortak değerlerde buluşmanın adıdır. Bu manevi iklimi en iyi şekilde değerlendirmeli, birlik ve beraberliğimizi daha da güçlendirmeliyiz.
 
Bu mübarek ayda yapacağımız ibadet ve çalışmaların, bir an evvel İslam birliğinin kurulmasına vesile olsun. Çünkü gerçekten İslam âlemi tarihin en önemli süreçlerinden birini yaşamaktadır. İslam ülkeleri acımasız işgallerin hedefi halindedir. Emperyalist güçler, son dönemde yaşanan İslami uyanışın önünü kesmek, İslam ülkeleri arasında yeni ihtilaflar oluşturmak için karanlık ve sinsi planlarını uygulamaya çalışmaktadır. Bu sinsi planlara karşı uyanık olmak ve daha fazla kenetlenmek zorundayız.   
 
Cenab-ı Hak'tan bizlere; gücün değil hakkın hâkim olduğu yeni bir dünyanın kurulması için şuurlanma ve çalışma gücü vermesini diliyorum. Bu mübarek ayın İslam âleminin kurtuluşuna vesile olmasını Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyorum. Bu vesileyle aziz milletimizin mübarek Ramazan Bayramı'nı bir kez daha en içten dileklerimle kutluyorum. "

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız