SON DAKİKA
SON DEPREMLER

SP'de Kamalak:656, Erbakan:212

0
Güncellendi - 2015-12-27 21:48:03
SP'de Kamalak:656, Erbakan:212
A- A+ PAYLAŞ

Saadet Partisi (SP) 5. Olağan Kongre Toplantısı sonuçlandı. Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, yeniden SP Genel Başkanı seçildi. 

Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen Saadet Partisi 5. Olağan Kongresi sonuçlandı. Mevcut Genel Başkan olan Mustafa Kamalak 868 geçerli oyun 656'sını alarak yeniden genel başkanlığa seçildi. Diğer aday merhum Necmettin Erbakan'ın oğlu Fatih Erbakan ise 212 oy aldı.

GERGİN ANLAR..

Saadet Partisi 5. Olağan Büyük Kongresi Atatürk Kapalı Spor Salonun’da gergin anlar yaşandı. 

Saadet Partisi 5. Olağan Büyük Kongresi Atatürk Kapalı Spor Salonun da yapılan kongere’de Genel Başkan Mustafa Kamalak ve Merhum Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan arasında yapılacak genel başkan seçimi için partililer arasında gergin anlar yaşandı. Partiler Fatih Erbakan’ı kürsüye çıkıp konuşması için sloganlar attı. Kongrede zaman zaman partililer arasında gergin anlar yaşandı. Kürsüye çıkan Kamalak'ın konuşması partililer tarafından sloganlar atılarak sürekli kesildi.  

KAMALAK'IN KONUŞMASI..

 Saadet Partisi 5. Olağan Büyük Kongresi’nde konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, ““Saadet Partisi hem aldığı oy oranı bakımından, hem de hitap ettiği kitle yönünden, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin anahtar partisi haline gelmiştir” dedi. 

İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından konuşmasına dua ederek başlayan Kamalak, “Bağımsızlar hareketinde hangi inançla yola çıktıysak, MNP’yi, MSP’yi, Refah’ı, Fazilet’i kurarken hangi ruh ve heyecana sahip idiysek, bugün de, aynı coşku ve aynı heyecanla hedefe doğru yürüyoruz. Bundan tam 45 yıl önce, Konya’da bağımsızlar hareketiyle attığımız ilk adım, nasıl güçlü ve bağımsız bir Türkiye’nin ilk kıvılcımı olduysa, bugün de yaptığımız bu muhteşem Kongre Yeniden Büyük Türkiye’nin ve Yeni Bir Dünyanın işaret fişeği olacaktır inşallah. Darbeciler tarafından idama mahkum edilen 529 Mısırlı masum’un gözü bugün burada. Cumhurbaşkanı Mursi’nin gözü bugün burada.Mehdi Akif’in, Muhammed Bedii’nin gözü bugün burada. Seyyid Kutub’un, Hasan El Benna’nın, gözü burada. Filistin’li Muhammed Durra’nın, Irak’lı Zeynep Fatma’nın, Esma’nın gözü burada. Halep’in, Gazze’nin, Felluce’nin, Arakan’ın, Mali’nin, Somali’nin gözü burada. Çünkü bu salonda, güce teslim olmayanlar, esaret ve dayatmaya boyun eğmeyenler var. Emanete sahip çıkanlar, sözünden dönmeyenler var. ‘Kudüs işgal altındeyken, ben nasıl olur da rahat uyuyabilirim’ diyen Selahattin Eyyubi’ler var. ‘Kanla alınan topraklar, parayla satılamaz’ diyen Abdulhamit Hanlar var” diye konuştu.

‘Türkiye’nin önü tıkanmıştır’ diyen Kamalak şunları söyledi:

“Siyaseten tıkanmıştır. Ahlaken tıkanmıştır. Ekonomide tıkanmıştır. Türkiye kısır kavgaların, içi boş polemiklerin, seviyesiz tartışmaların esiri edilmiştir. Dış Politikada ise tam bir facia yaşanmaktadır. Gerçekten Türkiye tarihinin hiçbir döneminde bu kadar yalnız ve bu kadar etkisiz duruma düşmemiştir. Bu yüzden Türkiye’nin yeni bir sese, yeni bir söze, eskimez pörsümez yeni bir siyasete ihtiyacı vardır. Bu siyasetin adresi Saadet Partisidir. Saadet Partisi, kökünü maziden alan bir atidir. Kadim gelenekleriyle, kerim geleceğe yürüyen partidir. Karanlıktan aydınlığa, zulümden adalete çıkıştır. Makamın ve servetin değil, hakkın ve hakikatin peşinden gitmenin adıdır. Hangi renkten, hangi ırktan, hangi inançtan olursa olsun her insanın hak ve hukukunu korumanın adıdır. Saadet Partisi, sömürü değil adalet, zillet değil izzet için çalışmanın adıdır. Cenab-ı Allah bizleri bu istikametten ayırmasın. Ayağımızı, bu kutlu mücadeleden kaydırmasın.”

KAMALAK, “BÜTÜN BU OLUMSUZLUKLARA RAĞMEN PARTİMİZ, SEÇİMLERDE, 27 YERDE BELEDİYE BAŞKANLIĞI’NI KAZANARAK VARLIĞINI HİSSETTİRMİŞTİR.

30 Mart seçimleri kutuplaştırma siyaseti nedeniyle bir genel seçim havasında geçtiğini kaydeden Kamalak, “Bütün bu olumsuzluklara rağmen Partimiz, seçimlerde, 27 yerde belediye başkanlığı’nı kazanarak varlığını hissettirmiştir. Belediye meclisi ve il genel meclisi üyelikleri dikkate alındığında Partimiz bu seçimlerden yüzde 2.8 oy ile çıkmıştır. Bu oran, son yapılan 2011 genel seçimleri dikkate alındığında önemli bir yükselişin habercisidir. Elbette bu, yeterli gördüğümüz bir sonuç değildir ama Milli Görüşe tavır koyanların arzuladığı gibi bir hezimet de değildir. Çünkü her olay kendi şartları içerisinde değerlendirilmelidir” ifadelerini kullandı.

Kamalak konuşmasına şöyle devam etti:

“2010 yılında, “biz daha iyisini yaparız” diyerek Saadet Partisi’ni bölenler, bugün siyasi hayatımızdan silinip gitmişlerdir. Saadet Partisi ise istikrarlı bir yükselişle varlığını sürdürmeye devam etmektedir. Zerre kadar şüpheniz olmasın ki, önümüzdeki süreçte de siyasal hayatımızın en önemli aktörü Saadet Partisi olacaktır. Bunun en açık delili de, maruz kaldığı ağır darbe, ambargo ve operasyonlara rağmen bu seçimlerde elde ettiği sonuçtur. Elbette bu durum bazı gerçekleri görmeyeceğimiz anlamı da gelmez. Nitekim seçimin hemen ardından, alınan sonuçları kendi iç bünyemizde bütün yönleriyle ele alıp değerlendirdik. Artılarımızı, eksilerimizi, doğrularımızı yanlışlarımızı objektif değerlendirmelere tabi tuttuk. Genel İdare Kurulu üyelerimizle, il başkanlarımızla, İl belediye başkan adaylarımızla bire bir görüştük. Kendi payımıza en iyi değerlendirmeleri yaparak milletimizle çok daha hızlı ve çok daha geniş bir şekilde kucaklaşacak adımların yollarını aradık. Aramaya da devam edeceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. İnanıyoruz ki, hiçbir çaba, hiçbir gayret karşılıksız kalmaz. 30 Mart seçimlerinde yaptığımız çalışmalar yeni bir ‘ekim dönemi’ olmuştur.”

KAMALAK: “SAADET PARTİSİ, CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNİN ANAHTAR PARTİSİ HALİNE GELMİŞTİR.

Ağustos ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin siyasal hayatın önemli dönüm noktalarından birisi olacağını vurgulayan Kamalak, “Saadet Partisi hem aldığı oy oranı bakımından, hem de hitap ettiği kitle yönünden, cumhurbaşkanlığı seçimlerinin anahtar partisi haline gelmiştir. Saadet Partisi son seçimlerde, Türkiye geneline hitap eden oy dağılımı ile dikkat çekmiştir. Saadet Partisi Karadeniz’de olduğu kadar Akdeniz’de de vardır. Doğu Anadolu’da olduğu kadar Batı’da da vardır. Bayburt’da olduğu kadar Konya’da, Malatya’da olduğu kadar Bursa’da vardır. Bu, Saadet Partisi açısından Türkiye’nin tümünü kucaklayabilecek bir potansiyelin göstergesidir” şeklinde konuştu.

KAMALAK: " ‘KİM CUMHURBAŞKANI OLACAK?’ SORUSU DEĞİL, ‘NASIL BİR CUMHURBAŞKANI?’ SORUSUDUR”

Milli Görüş camiası olarak, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de adayların isimlere göre değil, savundukları ilke ve değerlere göre karar vereceklerini açıklayan Kamalak, şunları kaydetti:

“Bu tarihi seçimdeki temel soru; ‘Kim Cumhurbaşkanı olacak?’ sorusu değil, ‘Nasıl bir cumhurbaşkanı?’ Sorusudur. Kurulu düzenden yana olacaksa, sömürgeci ekonomiden yana duracaksa, beylerden, zadeganlardan, küresel baronlardan yana olacaksa, AB’nin ABD’nin talimatına pür dikkat kesilip, milletin feryadını duymazdan gelecekse, adı Ahmet olmuş, Mehmet olmuş ne fark eder.” 

Kamalak, “Son 12 yılda yapılan bütün seçimler hep suni gerginliklerle,kısır kavgalarla, içi boş polemiklerle yürütülmüştür. İktidar ve Anamuhalefet arasında hep aynı horoz döğüşü sahneye konmuştur. En büyük haksızlıklar, en büyük kumpaslar ise Milli Görüş’e, Saadet Partisine karşı kurulmuştur. Sadece birkaç örnek vermek istiyorum. Hepiniz hatırlıyorsunuz. Bir dönem Ergenekon operasyonları modaydı. Tuttuklarını içeri alıyorlardı. Biz dedik ki, “elbette cuntacılarla hesaplaşılsın. Elbette Millete tezgah kuranların yakasına yapışılsın. Elbette darbeciler en ağır cezalara çarptırılsın. Ama bu, Ordumuzu yıpratma hareketine dönüşmesin. Bunu dedik diye döndüler bize; “vay efendim siz ergekoncu musunuz!” dediler. “Suriye’de Müslüman kanı akmasın” dedik. “Bir islam ülkesi daha Irak gibi kana bulanmasın” dedik. “Bölünmesin parçalanmasın” dedik “5-6 yaşında ki Suriyeli çocuklar Ankara sokaklarında yalınayak dolaşıp ciğerlerimizi parçalamasın” istedik. Allah şahidimizdir, bir Müslüman olarak gereken uyarılarımızı yaptık” şeklinde konuştu.

KAMALAK: "MİLLİ GÖRÜŞ ZİHNİYETİNDE EKONOMİ BİR AMAÇ DEĞİL ARAÇTIR"

Ekonomik konulardaki görüşlerini de paylaşan Kamalak, “Milli Görüş zihniyetinde ekonomi bir amaç değil araçtır. Ekonomi politikalarının hedefi, insanlarımızı mutlu etmek olmalıdır. İnsanlar işi ve aşı varsa, insanlık onuruna yaraşır bir hayat seviyesine sahipse, mutlu olurlar. Eğer ekonomik uygulamalar üretime dönük yatırımları harekete geçiremiyorsa, cari açık giderek büyüyorsa, işsizlik azalmıyor, artıyorsa, bölgeler arası kalkınmışlık giderilemiyor ve iç göç önlenemiyorsa, ülkenin borç yükü artıyor ve gelir dağılımında adaletsizlik kötüleşiyorsa o ekonomi politikalarında bir yanlışlık var demektir. Biz Saadet Partisi olarak, rahmetli Hocamızın tabiriyle “müstemleke tipi kalkınma” istemiyoruz. Biz, sanayi ve tarım yatırımlarına önem veren, yaygın ve hızlı kalkınmayı hedefliyoruz. Biz, milli gelirin adil dağılımını, olmazsa olmaz bir prensip olarak benimsiyoruz” diye konuştu.

‘Milli Görüş politikalarına dönülmedikçe, ne ekonomi düzelir ne de halkımız huzur ve refaha kavuşur’ diye ifade eden Kamalak, “İşte bu bilinç ve şuurla kongremizi yapıyoruz. Bunca tahribata, bunca ihanete, bunca ambargoya rağmen Milli görüşçüler dimdik ayaktadır. Ve dün olduğu gibi bugün de aziz Milletimize hizmet edebilmenin heyecanı içindedir. Bu salondaki muhteşem coşku bunun göstergesidir. Bu yüzden 45 yıldır yürüdüğümüz bu hak yoldan zerre kadar sapmadık, sapmayacağız. Güç ve kuvvet karşısında asla eğilmedik, eğilmeyeceğiz. Yaldızlı koltuklara asla kanmadık, kanmayacağız” ifadelerini kullandı.

ERBAKAN'IN KONUŞMASI..

Saadet Partisi Genel Başkan adayı Dr. Fatih Erbakan, yaptığı konuşmada, Milli Görüş’ün temel prensiplerine vurgu yaptı. 

Saadet Partisi 5.Olağan Kongre’sinde konuşan Merhum Necmettin Erbakan’ın oğlu Fatih Erbakan, “Cenab-ı Allah bizleri bu davayla müşerref kıldı ve bu davanın hizmetkarı eyledi. Bu davayı bizlere öğreten bizi milli görüşçü yapan merhum liderimiz rahmet babam Necmettin Erbakan başta olmak üzere bütün dava erlerine Cenab-ı Allah'tan gani gani rahmet diliyorum, ruhları şad olsun inşallah. Herkesten önce 45 beş yıl merhum liderimizin yanında dimdik ve onurlu bir duruş sergileyen ve şuanda halen bu davaya hizmet etmekte olan başta YİK üyelerimiz olmak üzere büyüklerimizi de selamlıyorum. Hiçbir kul, sizler de bendeniz de dahil olmak üzere kusursuz ve hatasız olamaz. Fakat o büyüklerimiz istisnasız olarak her biri milli görüş davasının bu günlere ulaşmasında ve bizlere kadar getirilmesinde en büyük hizmeti yapmıştır ve istisnasız olarak her birinin başımızın üstünde yeri vardır. Selam olsun milli görüşün büyüklerine, selam olsun milli görüşün ak saçlılarına. Cenab-ı Allah onlardan razı olsun. Kim ne derse desin, davamızın hareketimizin en zor günlerinde canla başla bu partiye sahip çıkmak için gayret sarf etmiş bütün Anadolu’yu karış karış gezmiş sayın genel başkanımız Mustafa Kamalak’ı da hürmetle selamlıyorum. Herhangi bir yanlış anlaşılmaya mahal vermemek için şunu ifade ediyorum. Genel başkanımızın konuşması bölünebilir endişesiyle içerideki odadan takip ettik. Başta genel başkanımız olmak üzere bütün katılımcılar hakkını helal etsin. Cenab-ı Allah kendisinden ve bu davaya hizmet etmişlerden binlerce kez razı olsun” diye konuştu.

Erbakan, “Çok iyi biliyorsunuz ki, ‘milli görüş demek Erbakan demektir’ sloganı bu kongremizin sloganıdır. Büyük kumandan, büyük mücahit Şeyh Şamil hazretleri hesaba katılmadan, bir Çeçen davası düşünülebilir mi. O büyük şehit, Şeyh Ahmet Yasin’siz bir Filisin davası düşünülebilir mi. O yüzden Erbakansız bir milli görüş düşünülemez. Bu sloganı dile getirdiğimiz zaman milli görüş dediğimiz zaman, Erbakan dediğimiz zaman aklımıza ne geliyor. Aklımıza Ayasofya, Kudüs, Gazze, İslam alemi, Kıbrıs ve aklımıza bütün ezilenler geliyor. Kudüs, ‘beni Erbakan hocanın öğrencileri kurtaracak’ diyorsun. Ey Kıbrıs, yıllardır seni masa başında Rumlara peşkeş çekmek isteyenlerle mücadele ediyorsun. ‘Erbakan’ın öğrencileri beni mutlaka kurtaracaktır’ diyorsun” diye ifade etti.

GÜN BİRLİK VE BERABERLİK GÜNÜDÜR

Salondan bütün mazlumlara seslendiğini ifade eden Erbakan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Evet kurtulacaksınız. Çünkü milli görüş var, Saadet Partisi var. Bu çatının altında yüz binlerce Erbakan var. Bütün bu dertlerin çaresi Türkiye’nin öncülüğünde İslam birliğini kurulmasında ve hakkın üstün tutuldu yeni bir dünyanın kurulmasındadır. Bunun kurulması için milli görüşün iktidarı gerekir. Milli görüşün iktidarı Saadet Partimizin yeniden ayağa kaldırılmasına bağlıdır. Saadet Partimizin yeniden ayağa kaldırılması layik olduğu yere taşınması ve bizlerin hayattaki en büyük görevi ve sorumluluğudur. Milli görüşün parlak geleceği için Erbakan manevi mirasına yaraşır bir Saadet Partisi için yeni bir yürüyüşü, yeni bir anlayışı hayata geçirmek çok büyük önem arz etmektedir ve bunun için gün bu gündür. Burada verilecek karla yeni bir dinamizm, aslından kopmadan yeni bir Saadet Partisi için daha etkin çalışmaların önünü açmalıyız. ‘Biz davamızın gereklilikleri karşısında imanın önündeki meyit gibiyiz’ diyen Erbakan’ın sözü kulaklarımızdadır. ‘Davamız için bir şey yapmamız gerekiyorsa onu yaparız’ diyen Erbakan hocamızın sözleri kulaklarımızdadır. Böyle bir insanın evladı olarak hiçbir göreve ve mevkiye kendiliğimizden talip olmayız ve olmadık da. ‘Evladım bu dava içinde kendi nefsiniz kendi geleceğiniz ve isminiz için bir dahi aklınızdan bir şey geçirirseniz size annelik hakkını helal etmem. Bu dava uğruna görevden kaçarsanız ahrette iki elim yakanızda olur’ diyen Hatice Nermin Erbakan’ın evlatlarıyız. Bizde görev istenmez verilir. Davamız uğrunda bize verilen görevi yerine getirmek, tercih meselesi değil mecburiyettir. Kişilerle çatışmak için değil, Türkiye’nin kronik problemleri için hareket ederiz, hiç kimseye kinimiz yoktur. Kimseden intikam almak için gelmiyoruz. Bu gün birlik ve beraberlik, dayanışma ve kardeşlik günüdür. Ayrıştırıcı değil birleştirici olacağız, ötekileştirici değil uzlaştırıcı olacağız, uzaklaştırıcı değil kucaklayıcı olacağız. Zorlaştırıcı değil, kolaylaştırıcı olacağız. Sadece geçmişteki başarıları ile övünen değil, gelecek ile ilgili de konuşacağız. Erbakan hocamızın baba şefkati ile herkesi kucaklayacağız. Milli Görüş’te herkese yer vardır Allah’ın izniyle. Bu çıkışımız sadece yaşımıza ve gençliğimize bakılarak, bir takım diğer çıkışlarla asla ve asla karıştırılmasın. Biz o zaman da temel prensiplerin yanındaydık, bu günde yanındayız. Yapılan yanlışları düzeltmek için çıkıyoruz. Hayatı boyunca keskin feraset sahibi Erbakan hocanın yetiştirdiği evlatlarız”. 

Davaya zarar verecek bir hareketin içinde olmadığını vurgulayan Erbakan şöyle devam etti:

“Bundan sonra da duruşumuz, davamız ve prensiplerimiz içindir. Bu gün itibariyle herkes bilsin ki, Türkiye’nin başkentinde Milli Görüş’ün ikinci 40 yıl harekatını başlatıyoruz. Milli Görüşçüler olarak yeniden kıyama duruyoruz. 1969’un heyecanını yeniden haykırıyoruz. 1987 kongresinin heyecanın yeniden yaşıyoruz. Yeniden top yekün sefere çıkıyoruz. İslam aleminin kurtuluşu için elimizi değil yüreğimizi taşın altına koyuyoruz. Hodri meydan. Bu kongre ile birlikte Türkiye’yi yeniden büyük devlet yapmak olan mili görüş dinamiği yeniden harekete geçireceğiz. Erbakan ruhu yeniden canlanacaktır. Milli Görüş tarihinin en büyük atılım dönemi başlatılmış olacaktır. Gücümüze, gençliğimize ve genetik mirasımıza ve saadet partisi teşkilatlarına güvenimiz tamdır. İkinci dönemde aslımızdan kopmadan, büyük bir yenilik ve değişim programı uygulamaya hazırız. Ey sömürgeciler, ey emperyalistler bundan böyle korkun bizden, yeniden diriliyoruz, yeniden şahlanıyoruz. Kongreden sonra başlatacağımız yeni hamle ile genel merkezimizin ışıkları 24 saat sönmeyecek. İlk genel seçimde Saadet Partimiz meclise taşınacak ve ardından da iktidara gelecek Allah’ın izniyle.” 

KAMALAK'IN TEŞEKKÜR KONUŞMASI..

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak yeniden genel başkan seçilmesinin ardından, “Sünger çekiyorum geçmişe bütünüyle. Fatih Bey kardeşimi sevgiyle bağrıma basıyorum. Bir kısım arkadaşlarımızın GİK listesinin dışında olduğunu biliyoruz. Onları inşallah danışman olarak değerlendireceğiz” dedi. 

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak yeniden genel başkan seçilmesinin ardından konuşma yaparak, yola çıkıp gelen bütün partililere gönülden teşekkür ettiğini belirtti. Kamalak, “Allah hepinizden razı olsun. Hiç şüphe yok ki, davamız, Milli Görüş davasıdır, yolumuz merhum Erbakan Hocamızın yoludur. Merhum Erbakan Hocamı 1969 yılında Kahramanmaraşımıza teşrif ettiğinde kendisini karşılayan gençler arasında yer almıştım. 69’dan bu yana Mustafa Kamalak’ın Milli Görüş'e ters düştüğünü Allah’ın bir tek kulu söyleyemez. Sivas’ta kurucu dekan iken, binlerce öğrencim vardı ama merhum Hocamız çağırınca çoluk çocuk hepsini bırakarak geldim. Ben demekten Allah’a sığınırım ama Mesut Yılmaz hükümetini düşürerek, Hocamıza Başbakanlık yolunu açan dilekçeyi ben yazmıştım. Bugün bana ömrümün en büyük şerefini bahşettiniz. Bu kutlu yolda ömrümüzün sonuna kadar ne pahasına olursa olsun, ardımıza bakmadan sonuna kadar yürüyeceğiz inşallah” diye konuştu.

Kamalak, "Bugün itibariyle bana oy vermiş olanlar ve oy vermemiş olanlardan Allah razı olsun" diyerek şöyle devam etti:

“Sünger çekiyorum geçmişe bütünüyle. Fatih Bey kardeşimi sevgiyle bağrıma basıyorum. Bir kısım arkadaşlarımızın GİK listesinin dışında olduğunu biliyoruz. Onları inşallah danışman olarak değerlendireceğiz. YİK Başkanımız Asiltürk, dışarıda değil gönlümüzdedir, başımızın tacıdır. Günün birinde aramıza ihtilaf düşür derseniz bu büyüklerimizin ardına düşün. Bundan sonra daha çok çalışacağız, daha çok gayret edeceğiz, elimizi değil gövdemizi taşın altına koyacağız. Çünkü mazlum milletler hepsi sizi bekliyor. Nerede Osmanlı’nın torunları diyorlar. Durmak yok, gece gündüze katacağız inşallah.”

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız