SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Stratejik Plan Kopya mı?

A- A+ PAYLAŞ

Malatya Belediyesi’nin “Stratejik Planı” hazırlandı ama, “Misyon ve İlkeler” bölümündeki bir maddeye göre "deniz ve su ulaşım araçları" ile "yat limanı kurma" ilgili de görev üstlenmesi, planın “kopya” olduğu izlenimine yolaçtı. Ayrıca planın bütünü incelendiğinde, özenli bir çalışma olmadığı ve "baştan savma" bir şekilde hazırlandığı değerlendirmesi de ağır basıyor.

İl Özel İdaresi’nce geçtiğimiz aylarda hazırlanan, kapsamlı bir Malatya analizi olarak değerlendirilen “Stratejik Plan”dan sonra, Malatya Belediyesi de Ağustos 2006 tarihli “Stratejik Planı”nı hazırlayarak Belediye Meclisi’nin Ağustos ayı ilk toplantısında meclis üyelerine dağıttı.

13 sayfalık plan; Kentin Sosyal Yapısı, Mevcut Durum ve Birimler, Hizmet Sınırı, Durum Analizi (Swot), Misyon ve İlkeler, Vizyon ile Stratejik Amaç ve Hedefler olmak üzere 7 ana başlıktan oluşuyor.

Raporun “Misyon ve İlkeler” bölümünde, (f) maddesi olarak belirtilen “Toplu taşıma yapmak; bu amaçla otobüs, deniz ve su ulaşım araçları, tünel, raylı sistem dahil her türlü toplu taşıma sistemlerini kurmak, kurdurmak, işletmek ve işlettirmek..” şeklindeki ifadede yer alan “deniz ve su ulaşım araçları" bölümü, Malatya'nın deniz ya da göl kıyısındaki bir kent olmaması nedeniyle, raporun ana çatısının, bir başka raporun kopya edilmesiyle kurulduğu yorumlarına neden oldu.

Aynı bölümün (j) maddesinde ise, "Toptancı ve perakendeci halleri, otobüs terminali, fuar alanı, yat limanı ve mezbaha kurmak, kurdurmak, işletmek, işlettirmek veya bu yerlerin gerçek ve tüzel kişilerce açılmasına izin vermek.." maddesindeki "yat limanı" da raporun kopya olduğuna ilişkin kanaati güçlendirdi.

Planın Kent Sosyal Yapısı bölümünde; Malatya’nın Türkiye yüzölçümünün yüzde 1.6’sını oluşturan bir alanda kurulu ve Türkiye’nin en geniş 22. ili olduğu, nüfusu açısından ise 14. sırada yeraldığı, doğu anadoludaki en kalabalık iki kentten biri olduğu belirtildi. İl nüfusunun yüzde 47.5’inin Malatya kent merkezinde yaşadığı da raporda yeraldı.

1927’de il nüfusu 305 bin 708 olan Malatya’nın 1997’deki nüfusunun 817 bin olduğu belirtilen raporda; 1994’ten itibaren terör ve ekonomik nedenlerle özellikle Güneydoğu’dan çok sayıda insanın Malatya’ya göçtüğü, Malatya’ya ilin bütün ilçeleri ile Adıyaman’ın Gölbaşı ve Çelikhan, Elazığ’ın Ağın, Baskil, Palu ve Keban, Erzincan’ın Kemaliye, Kahramanmaraş’ın Afşin ve Elbistan ilçelerinden gelenler olduğu iddiası yeraldı.

Göç gelen noktalarla ilgili bu saptamalar da, gerçek durumu yansıtmadığı, Ağrı’dan Bitlis’e, Bingöl’den Muş’a, Şanlıurfa’dan Diyarbakır’a kadar birçok ilden son dönemde çok daha büyük göçün alınmasına rağmen bunun raporda belirtilmemiş olması da dikkat çekti. Bu bölümde, Malatya kent merkezi ile ilgili saptamalardan daha çok “il” saptaması yapılması da dikkat çeken bir başka konu.

Mevcut Durum ve Birimler başlığı altında belediyenin gerçekte olmayan bazı kadroları (örneğin Özel Kalem Müdürlüğü) kadro şemasında yeralırken, bu bölümde belediyenin kendi bünyesinde verimli çalışmasıyla ilgili öneriler arasında; Birimlerarası iletişim ve koordinasyon eksikliğinin giderilmesi halinde hizmetin daha çabuk ve doğru verilebileceği, Çalışan personelin ekonomik rahatlığının artması halinde işgücü veriminin artacağı, İdari ve teknik personelik eğitim eksikliğinin giderilmesi halinde hizmet kalitesinin artabileceği, Ekonomik ve Sosyal eksikler giderildiği takdirde, halkın bakış açısı ve hizmet alma konusunda bilinçli hareket sağlanabileceği ve bunun kurum üzerindeki baskıyı azaltacağı, Yerel Medyanın kullanılarak halkın eğitimlerle bilinçlendirilebileceği, Hızlı nüfus artışı ve göç engellenebilirse kişi başına düşen hizmet oranı ve şehir yaşamına olumsuz etkilerinin azaltılabileceği, Yeni bir hizmet binasının faaliyete geçmesiyle birimler arası kopukluğun giderilebileceği vs . yeraldı.

Belediyenin hizmetinde güçlü yönler olarak; Büyük yetkilere sahip olmazı, Seçilmiş olmanın kazandırdığı güç, iktidar- yerel yönetim uyumu, Çalışan genç işgücü potansiyeli, Çalışan personelin bölge insanı olması belirtildi. Zayıf yönler olarak ise; birimler arasındaki koordinasyon eksikliği, teknolojik gelişmeye uyum sağlayacak personel azlığı, idari ve teknik personelin kurum içi eğitim eksikliği, Tehditler olarak; Eğitim ve diğer kamu kuruluşları arasındaki işbirliği eksikliği, siyasi istikrarsızlık, yazılı ve görsel basın etkisi, İklim, yeraltı su kaynakları ve doğal afet tehdidi, önlenemeyen aşırı göç gösterildi.

Belediyenin hizmet sunduğu kitlenin özellikleri bölümünde Güçlü yönler olarak Aynı kültüre sahip olması, genç potansiyel çokluğu, aynı yerde yaşama ve sunulan hizmeti birlikte paylaşma, girişimcilik ruhu belirtilirken, Zayıf yönler olarak eğitim eksikliği, sosyal iletişim eksikliği, ekonomik yetersizlik, teknolojik eksiklik ve hemşehrilik bilinci gösterildi. Bu bölümde tehditler olarak beklentilerin sınırsızlığı, işsizlik, göçler ve hızlı nüfus artışı belirtildi.

Belediyenin sunduğu hizmetlerle ilgili Güçlü yönleri Yapılan hizmette tek yetkili olması, sunulan hizmette yeterli tecrübeye sahip olması şeklinde belirtilirken, Zayıf yönler ekonomik yetersizlik, teknolojik yetersizlik, kendini ifade eksikliği ve hizmeti tanıtamama, 9 ayrı binada hizmet verilmesi olarak gösterildi. Bu bölümün tehditler maddesinde ekonomik istikrarsızlık, fırsatlar maddesinde ise yurt dışı kaynaklı anlaşmalar, protokoller, yeni belediye hizmet binası, yerel basın ve medya gösterildi.

Raporun “Vizyon” başlığının altında ise, sloganın “sorunsuz ve yaşam standartları yüksek bir kent” olduğu belirtildi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız