SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Sünnet İçin En Doğru Zaman

A- A+ PAYLAŞ

Sünnet erkek sağlığı açısından önemli dönüm noktalarının başında geliyor. Peki sünnet ne zaman ve kime yaptırılmalı?

Yaz mevsiminin gelmesi ile birlikte neredeyse her gün etrafta bir sünnet çocuğu görmek mümkün. Erkek çocuklar bir yandan “erkek olacaksın” sözleri ile bu işleme hazırlanırken; rengarenk küçük prens kıyafetleri ile de duruma alışmaya çalışıyor. Sünnetin düğünü, duası, konvoyu derken atlanmaması gereken en önemli nokta bazen dikkatlerden kaçıyor.

Çocuğun ileriki yıllardaki yaşantısını doğrudan etkileyecek olan bu operasyon kimi zaman sokak aralarında mahalle berberinde, kimi zaman da toplu sünnet şölenlerinde steril olmayan şartlar altında yapılabiliyor. Yani zaman zaman sünnetin erkek sağlığı açısından önemli dönüm noktalarının başında geldiği unutuluyor.

Memorial Hastanesi Çocuk Cerrahisi Bölümü’nden Doç. Dr. Turan Kanmaz, "Çocuğunuzun sünnetini ne zaman yaptıracağınıza karar vermek için doktorların uyarısını dikkate almanız gerekiyor“ diyor ve sünnet için en uygun dönem ve dikkat edilmesi gerekenler hakkında şu bilgileri veriyor:

"Sünnet zamanı seçimi pek çok aile için kafa karıştıran çok önemli bir konudur. Ebeveynler sünnet için çocukların yaşı ve mevsim seçiminde titiz davranır. Yaz tatili hem sağlık açısından hem de sosyal yönden sünnet için en uygun dönemlerden biridir. İşlem konforu ve çocuk için iyileşme süresi açısından yaz aylarının tercih edilmesi uygun olacaktır. Sünnetin yararlılığı konusunda sayısız çalışma olmakla beraber, sünnet zamanlaması konusunda görüş birliği yoktur. Konusunda uzman kişilerce, hastanelerde, yenidoğan döneminde gerçekleştirilen sünnet; bebek, aile ve doktor açısından en az soruna yol açmaktadır. Genel olarak 3 ile 6 yaş arası çocuklarda sünnetin sakıncalı olduğu söylenir ama bu durumun bilimselliği kanıtlanmamıştır. Bilinçli çocukta sadece bölgesel uyuşturucu kullanılarak sünnet yapılması yüksek derecede psikolojik hasar verme riski taşır, ama çocuğun uyutulması şartıyla, ağrısız ve rahat bir sünnet işlemi gerçekleştirilirse yaşın çok büyük bir önemi kalmamaktadır.

KALICI SAKATLIKLARI ÖNLEMEK İÇİN...

Sünnet sırasında derinin fazla kesilmesi, kötü nedbe dokusu kalması, kanama, şekil bozuklukları, idrar yolunun zarar görmesi gibi kalıcı sakatlıklar ve enfeksiyon karşılaşılabilecek problemlerdir. Konuda deneyimli kişilere yaptırılması ile bu tür komplikasyonlar en aza indirilebilmektedir.

GENEL ANESTEZİ İYİLEŞME SÜRECİNİ KISALTIR

Cerrahi işlemin hastane koşullarında ve hatta ameliyathanede yapılması en doğru seçim olacaktır. Halen pek çok sağlık kurumunda lokal (sadece penisin uyuşturulması) ve genel anestezi (hastanın narkozla uyutulması) ile sünnet yapılmaktadır. Ancak son yıllarda 3 ayını geçmiş çocuklarda kullanılacak anestezi şeklinin genel anestezi olması gerektiği konusunda artık bir fikir birliği oluşmuştur. Genel anestezi hem çocuğu ruhsal bakımdan koruyacak hem de iyileşme sürecini kısaltacaktır. Şüphesiz bu konforlu ve daha insancıl bir yaklaşım olmaktadır. Ayrıca günümüzde uygun ortamda, çocuklara özel, ileri teknoloji kullanılarak verilen genel anestezi eski yıllara göre çok daha güvenli hale gelmiştir.

Lokal anestezide ise; hangi koşullarda ve yaşta yapılırsa yapılsın çocuk penisine yapılacak olan iğne yüzünden büyük korku ve panik yaşamaktadır. Bu anlar çocuk tarafından yaşamı boyunca korkuyla hatırlanmaktadır. Bu nedenle lokal anestezi sadece 3 aydan küçük bebekler için önerilmektedir.

BUNLARA DİKKAT EDİN

Ailede kan hastalığı ya da kanama hastalığı varsa çocuk hiç bir yakınması olmasa bile bir doktora başvurulmadan sünnet ettirilmemelidir. Düşme ya da diş çekimi sonrası uzun süre kanama öyküsü olan, iğne yapıldıktan sonra veya bir darbe sonrası büyük şişlik ve çürükleri oluşan çocuklar ile zaman zaman kendiliğinden diş eti ya da burun kanaması olan çocukların mutlaka kan testleri yapıldıktan sonra sünnet edilmeleri gerekir. Ailede bulunan kronik (müzmin) hastalıklar, önceden geçirilmiş önemli rahatsızlıklar (Örneğin hastanede yatmayı gerektiren) ve ameliyatlar da girişimi yapacak olan hekim tarafından bilinmelidir. Sorunları olan hastalarda sünnetten önce gerekli önlemler alınarak tehlikeli durumlar oluşmasının önüne geçilebilmektedir."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız