SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Arıtmazlarsa Ceza Uygulanacak

0
Güncellendi - 2017-08-24 01:50:05
Arıtmazlarsa Ceza Uygulanacak
A- A+ PAYLAŞ

  • OSB’lerin atık sularında kimyasal araştırması yapılacağını kaydeden Prof. Dr. Kınacı, “Kimyasalları kontrol altına almaları veya arıtmaları istenecek. Bunlar yapılmazsa ceza uygulanacak” diye konuştu.

Orman ve Su İşleri Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürü Prof. Dr. Cumali Kınacı, Türkiye’de yer altı ve yer üstü sularını kirleten kimyasalların tespit edildiğini belirterek “Oldukça tehlikeli,  kanserojen ve zehirleyici etkiye sahip, birikme özelliği olan 250 tane kimyasal tespit edildi. Bunlar yayınlanıp kullanımına kontrol getirilecek” dedi.  OSB’lerin atık sularında kimyasal araştırması da yapılacağını kaydeden Prof. Dr. Kınacı, “Kimyasalları kontrol altına almaları veya arıtmaları istenecek. Bunlar yapılmazsa ceza uygulanacak” diye konuştu.

“Sürgü ve Tohma hassas alanlar”

MASKİ’nin organize ettiği ‘Su Yönetimi’ konulu panele katılan Su Yönetim Genel Müdürü Prof. Dr. Cumali Kınacı, zaten sınırlı olan su kaynaklarının gübre, zirai ilaç ve zehirli kimyasallarla kirletildiğini belirterek, Bakanlık olarak bir dizi tedbirlerin planlandığını söyledi.

Şu anda suları kirleten kimyasallar üzerinde çalışma yapıldığını vurgulayan Prof. Dr. Kınacı, Malatya’da Tohma Çayı üzerindeki iki su kütlesinin yanı sıra Sürgü Barajı’nın risk altında olduğunu söyledi. Kınacı, “Mevcut kaynakları koruyamazsak, kirlenip kullanılamaz hale geliyor. Bununla ilgili de Türkiye’deki su kaynaklarının ne durumda olduğunu tespit ediyoruz. Hassas kirletici durumunda olan kaynaklarımız var ve bunlar ortaya konuyor. Tohma çayı üzerinde iki tane ayrı su kütlesi hassas alan, sürgü barajı hassas alan. Alınacak tedbirler evsel atıkların arıtılmasının yanında gübre kullanımı ve zirai ilaç kullanımının sınırlandırılmasını gerektiriyor. Bunlarla ilgili alınacak tedbirler Resmi  Gazetede yayınlandı. Kullanılacak ilaçların Tarım İl Müdürlüğü ile mutabakat  sonucu yapılması lazım. Maalesef ilimizde bu konuda bir hassasiyet olmadığını görüyorum.  ‘Ne kadar çok gübre atarsam o kadar çok verim alırım’ düşüncesi var. Bunlar çok yanlış. Tarım il ve ilçe müdürlüklerinin görüşlerinin alınmadan gübreleme ve ilaçlama yapılması çok yanlış. Özellikle yer altı sularının nitrat kirliliğine karşı korunması gerekiyor. Nitrat azotlu gübre kullanımından geliyor ve bunu temizlemek mümkün değil” diye konuştu.

“Tespit edilen 250 tane zehirli kimyasal var”

Türkiye’de tespit edilen 250 tane zehirli kimyasal bulunduğunu belirten Prof. Dr. Kınacı şunları söyledi:

“Türkiye’de özellikle Fırat Havzası ve her bir havzada tek tek sanayi envanteri yapılıyor ve burada kullanılan kimyasallar tek tek belirleniyor. Bunların su kaynaklarına ulaşıp ulaşmadığı deneysel çalışmalarla tespit ediliyor. Şu anda Türkiye’de tespit edilen 250 tane kimyasal var. Kimyasal için kalite standartları geliştirildi ve bunların kontrolü gerekiyor. Çok sayıda kimyasallarla ilgili kontrol tedbirleri belirlendi.  Bunlar kanserojen etkiye sahip zehirleyici, birikme özelliğine sahip, tehlikeli kimyasallar. Şu anda onların üzerinde çalışıyoruz. İlave kimyasallar varsa onlar da tespit edilip yayınlanacak ve kullanımına kontrol getirilecek.

Organize sanayi bölgesine önemli görevler düşüyor. Gelecekte bu kimyasalları organize çıkışlarında kontrol edeceğiz ve kontrol sonucunda gerekirse ilave tedbirler almalarını, kullandıkları kimyasalları değiştirmelerini veya arıtmalarını talep edeceğiz. Bu konuya sanayimizin hazır olmazı gerekiyor. 2019’da kadar kendilerine bir süre tanındı. Bu sürede kendilerini geliştirmeleri ve bunu kontrol altına almaları bekleniyor.  Sonrasında bu tedbirlere uyulmazsa cezai müeyyide uygulanacak.”

Malatya OSB’nin atıklarında ağır metaller tespit edilmişti

Prof. Dr. Kınacı’nın bu açıklamalarına karşın Malatya Organize Sanayi Bölgelerinin petrol görünümündeki atıkları yıllardır çevre felaketine neden oluyor.

OSB içinde bir dönem faaliyet gösteren cevher tesisi nedeniyle atık sularında kurşun, kadmiyum, cıva gibi ağır metallerin yanı sıra, yönetmeliklerde belirlenen değerlerin çok çok üzerinde azot, fosfor, potasyum, nitrat gibi maddeler tespit edilmiş ve bunların tarım arazilerinin yanı sıra biyolojik yaşamı yok ettiği İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Murat Özmen ile Doç. Dr. Didem Gökçe tarafından farklı zamanlarda hazırlanan araştırma ve bilimsel raporlarla belgelenmişti.

Organize Sanayi Bölgelerinin yıllardır yarattığı kirlilik kamuoyunun gündemine taşınmasına rağmen bugüne kadar herhangi bir önlem alınmazken, petrol görünümündeki atık sular, tarımsal sulamada kullanıldığı için kayısı bahçelerini kurutmasının yanı sıra bir zamanlar Tohma ve Karakaya’da bolca yaşayan midyenin yanı sıra birçok canlıyı da yok etti. Sulama suyunda ciddi sorunların yaşandığı şu günlerde organizenin atık suları tarımsal sulamada kullanılırken,  uzmanlar, Prof. Dr. Kınacı’nın sözünü ettiği tedbirlerin alınmasında geç kalındığı, zirai mücadelenin yanı sıra organize atıklarıyla Malatya’nın ekolojik çevresinin önemli ölçüde kirletildiği değerlendirmesinde bulundular.

Güler HAZAR, Yeni Malatya Gazetesi- malatyahaber.com

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız

5 yorum yapılmış

  • ekrem (6 yıl önce)
    Onun Bunun Ekmeğine yağ sürenler utansın yıllardır bu su böyle akıyor canlı ölümleri pis kokular çevre kirliliğinin Zengin fabrika sahiplerinin ve utanmaz destekçilerinin yanında hiç önemi yok hele bir gelin tohma çayına dökülen yerde rezaleti görün, görün ki buna temiz raporu verdiren utanmazlara ne denmeli...
    0
    0
    Yanıtla
  • Hüsamettin (6 yıl önce)
    Sayın prof Malatyada mı bilmiyorum sağolsun bize bu platformu açan malatya haberi de takip eder mi onu da bilmiyorum ancak buradan açık bir çağrı yapiyorum..bu yetkili bilim adamının ifade ettiği çok tehlikeli kanserojen madde barindiran bu suyu oraya akıtan osb ye malatyada ceza kesecek "baba yiğit" ben goremiyorum...çünkü bahsi geçen arıtma tesisi yapımı cok masraflı bu bir, ikincisi de hadi diyelim tesis kuruldu o tesisin başta enerji olmak üzere maliyetleri çok ağır. .bu iki neden bile osb den yaklaşık on yıldır akan zehirli suyun kesilmemesi için osb de yer alan " ensesi kalınlar" için kabul edilemez..o yüzden en pratik yol malatyayi zehirlemek çünkü maliyeti yok :-) son nokta acaba bu osb yönetimi kimlerden oluşuyor meraktan sordum. Malum "ağır cezayı" kesecek olanlar kimler. .
    0
    0
    Yanıtla
  • Yazıklar olsun bu il yöneticilerine. Vali, belediye başkanı...bunlar OSB yönetiminde. Ceza yı da kendilerine kesmeliler, tabi keserlerse. Ceza kesmiyorlar ama yönetim kurulunda olduklarından huzur hakkı diye bir sürü para alıyorlar. Hem toprakları zehirle hem para al. Bu kadar basit. Sonra da gider oy isterler, bin bir övgü sözcükleri ile vatan millet sakarya nutukları atarlar. Bizimkiler de yer. Şimdi onlar mı suçlu yoksa yöneticiler mi ?
    0
    0
    Yanıtla
  • malatyali (6 yıl önce)
    UYUTUN BAKALIM Zehirli suları arıtmazlar ceza kesilecek miş. Yıllardır zehirli su emanet doğayı kirletiyor, o su ile yetişen sebze, meyve ve balıkları yiyoruz. Bundan sonraki nesilllerde kanser dahil her türlü amansız hastalıklarda artış görülecek. Bu bir sır değil Sayın Kınacı. Uzun yıllardır gözüdoymaz, etikten bi haber, dinimizde bile yeri olmayan bir eylemi herkesin gözü önünde gerçeleştiriyorlar. Bir başka deyişle büyük suç işliyorlar. Yetkililer de bunlara göz yumdu ve yummaya devam ediyor. Kapatın zehirli atık salan firmaları bakın nasıl hizaya geliyorlar.
    0
    0
    Yanıtla
  • Vatansever (6 yıl önce)
    Bu su 15 yıldan fazla zaten arıtılmıyor. Sulama kullanılıyor ve baraja akıtılıyor. Sayın hoca bilmiyormuymuş.Kahkaha
    0
    0
    Yanıtla