SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Tahrip Gücü Fazla Çünkü.."

0
Güncellendi - 2015-12-27 14:13:42
A- A+ PAYLAŞ
 
Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE) Ulusal Deprem İzleme Merkezi (UDİM) Müdürü Doğan Kalafat, Türkiye'deki depremlerin yüzde 99'unun sığ odaklı olduğundan dolayı tahrip gücünün fazla olduğunu bildirdi. 
     
Kalafat, Malatya Belediyesi ve Meşale Arama ve Kurtarma Derneği'nce belediye konferans salonunda düzenlenen ''Malatya'nın Depremselliği ve Temel Afet Bilinci Oluşturma'' konulu konferansta yaptığı konuşmada, afet bilinci yüksek bir toplum haline gelebilmenin önemine değindi. 
     
Depreme dayanıklı binalarda oturmanın da, en az bilinç kadar önemli olduğuna vurgu yapan Kalafat, Türkiye'de geçen yıl 18 bin deprem meydana geldiğini söyledi. 
     
Dört sene önce 8 bin deprem olduğunu kaydeden Kalafat, geçen yılki artışın rasathanenin alet sayısının artması ile ilgili olduğunu belirtti. 
     
Kalafat, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü'nün (MTA) yeni yaptığı haritada fayların yüzde 50 arttığını ifade ederek, bunun da fayların izlenmesi noktasında teknolojideki ilerlemeden kaynaklandığını söyledi. 
     
Bir kaç senede bir 5,5-6 şiddetinde deprem olduğunu bildiren Kalafat, ''Ülkemizde 8 yılda bir de 7 şiddetinde bir deprem oluyor. Bu depremlerde de ölümlerin yüzde 95'i binalarımızdan kaynaklanıyor'' dedi. 
     
Son MTA haritasına göre Doğanşehir, Sürgü, Doğanyol, Pütürge gibi Malatya'nın Elazığ'a yakın ilçe ve beldelerinin Doğu Anadolu Fayı'na da yakın olmaları münasebetiyle sık aralıklarla orta büyüklükte depremler üretme potansiyeli olan yerler olduğunu kaydeden Kalafat, ''Deprem öncesi Malatya şehrini depreme dayanıklı binalarla yapmışsanız 7 şiddetinde bir depremde çok büyük hasar görmeyeceğiniz için, şiddet değeri otomatik olarak 4'e, 5'e düşer'' diye konuştu. 
     
     -''Depremi önceden tahmin edebilmek mümkün değil''- 
     
Doğan Kalafat, depremin önceden tahmin edilip edilmeyeceğine yönelik çalışmalara değinerek, ''Keşke böyle bir şey olsa da bizim işimiz bu kadar kolay olsa. Depremi önceden bilebilmek, tahmin edebilmek mümkün değil. Depremlerin önceden bilinme çalışmaları bütün dünyada olduğu gibi bizde de araştırma safhasında'' dedi. 
     
Marmara için depremin ne büyüklükte ve nerede olacağının bilindiğini anlatan Kalafat, ''Ortalama 7,1, Batı Marmara'da, denizin içerisinde. 70 kilometre uzunlukta. Fakat ne zaman olacağını söylememiz mümkün değil'' ifadesini kullandı. 
     
Buna karşılık her bölgenin kendine has bir deprem oluş düzeni bulunduğunu bildiren Kalafat, Kuzey Anadolu Fayı'nın sinsi bir fay olduğunu, enerjisini biriktirip büyük bir depremle açığa çıkardığını söyledi. 
     
Van depremine de değinen Kalafat, ''Her fayın topoğrafyada izi olur diye bir şey yok. Fayların bir kısmı yer altındadır, gömülüdür ve yüzeye çıkmaz. Kör faydır. Derinlerde devam eder. Van fayı 50 kilometre uzaklıkta, doğu batı doğrultulu, 18 kilometre derinlikte bir fay. Bunlar çok sık çalışmazlar. Çalışma periyotları geniştir. Van fayı 300 yılda bir çalışan bir fay. Dolayısı ile gözden kaçırılıyor'' diye konuştu. 
     
Kalafat, Türkiye'deki depremlerin yüzde 99'unun sığ odaklı olduğunu, hepsinin 5-10 kilometre derinlikte, yüzeye yakın olduğunu belirterek, ''Bundan dolayı bunların tahrip gücü çok fazla. Japonyada'ki depremler 60-600 kilometre derinlikte'' dedi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız