SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Tahterevalli Siyaseti..'

A- A+ PAYLAŞ

Büyük Birlik Partisi (BBP) eski Genel Başkanı ve Sivas bağımsız milletvekili adayı Muhsin Yazıcıoğlu, Türkiye'de 2 kutup oluşturulmak istendiği yönündeki iddiasını "tahterevalli" benzetmesiyle vurguladı.

Malatya Gazeteciler Cemiyeti'nde, Malatya bağımsız milletvekili adayı Kazım Ayayadın, Büyük Birlik Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) üyesi Necati Karabay ve il başkanı Namık Gören'le birlikte basın toplantısı düzenleyen Muhsin Yazıcıoğlu, Türkiye'nin cumhurbaşkanlığı seçimiyle 2 kutup haline getirildiğini söyledi. Yazıcıoğlu, "Buradan yine bir tahterevalli oluşturulmak isteniyor. Milletimizi denge taşı yaparak tahterevalliye biniyorlar. Biri inecek, diğeri çıkacak. Biri düşecek, diğeri çıkacak" dedi.

Yazıcıoğlu, "237'nin 360'tan daha büyük olduğunu ispat ettiler. Türkiye'de azınlık çoğunluğa tahakküm ediyor. Ben sayın Baykal'a soruyorum, 'Siz cumhurbaşkanını meclisin mi seçmesini istiyorsunuz?' diye. 'Hayır' diyor. 'Pekiyi, halk seçsin ne diyorsun?' diye soruyorum, 'Halk diktatör seçer, olmaz' diyor. Meclise seçtirme, halka seçtirme. Pekiyi ne diyorsun? 'Ben istemiyorsam olmaz' diyor. Neye güveniyor? Sistemin kurguladığı her yerde yerleştirilmiş mayınlara güveniyor" şeklinde konuştu.

Anayasa Mahkemesi'nin cumhurbaşkanlığı seçiminin referandumla yapılmasına ilişkin kararını doğru bulduğunu dile getiren Muhsin Yazıcıoğlu, "Aslında yaka paça olmadan, çoğunluk kendilerinde iken yapılacak bir değişiklikle bu kararı almalıydı. Ancak yaka paça olduktan sonra bu duruma gelindi. Genel seçimden sonra TBMM'deki yeni yapı cumhurbaşkanını doğrudan seçebilirse, belki de bu gündemden düşürülecektir. Yoksa Türkiye, sorunu milletle çözecektir" şeklinde konuşmasını tamamladı.

Yazıcıoğlu, "Cumhurbaşkanlığı konusunda ne düşünüyorsunuz?" sorusuna “Cumhurbaşkanını halk seçmelidir diyoruz. Ama seçilecek cumhurbaşkanı tarafsız olmalı, meclis dışından olmalı diye düşünüyoruz. Yasama- yönetme birbirinden bağımsız olmalı. Meclis yasama-denetleme organıdır. Yolsuzlukları kim yapar iktidar. İktidar içinden çıkan bir cumhurbaşkanı tarafsız olabilir mi? Bunun tek bir örneği vardır, o da Özdağlar olayı, onun da farklı boyutları var.” diye yanıtladı.

“Seçimlerin 5 yılda bir yapılması yasal bir zorunluluk olduğu halde hep erken seçim yapıldı, bu da yerel örgütlerin sağlıklı aday çıkarmalarını engelliyor. Siz de 25-30 yıldır bu meclisin içindesiniz. Neden böyle oluyor, bir değerlendirme yapabilir misiniz?" sorusu üzerine de Yazıcıoğlu “biraz önce de söyledim, sistem tıkanmıştır. AKP eğer gerçekten demokrat olsaydı 360 milletvekili ile tek başına iktidar gücü vardı isteseydi en önce Siyasi Partiler Yasasını değiştirebilirlerdi, değiştirmediler çünkü demokrat değiller. Cumhurbaşkanını seçemediler diye şimdi en büyük demokrat kesildiler” değerlendirmesini yaptı.

Muhsin Yazıcıoğlu, daha sonra beraberindekilerle birlikte Malatya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (ESOB) Başkanı Şevket Keskin'i ziyaret etti.

Esnaf ve sanatkarın mili omurgayı teşkil eden kesim olduğunu belirten Yazıcıoğlu, "Aldığı belli, sattığı belli olan, defteri açık olan insanlardır esnaf ve sanatkarlar. Bu nedenle biz desteği onlardan istiyoruz. Çünkü esnaf ve sanatkardan gelecek destek helaldir. Sürekli esnafımızın yanında olduk, bundan sonra da böyle yapacağız" diye konuştu.

ESOB Başkanı Şevket Keskin ise Muhsin Yazıcıoğlu'nu dürüst bir siyasetçi olarak gördüklerini belirtti. Keskin, esnaf ve sanatkarın sıkıntılı bir dönem geçirdiğini belirterek, önümüzdeki dönemde yaşanan sıkıntıların çözülmesini ümit ettiklerini ifade etti.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız