SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Tam Anlamıyla Çöküntü Var'

A- A+ PAYLAŞ

Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Recai Kutan, Anayasa Mahkemesi’nde açılan AKP’nin kapatılmasına ilişkin davayla ilgili olarak “ Kapatılma ihtimali yüzde 50’nin üzerindedir. Temennimiz katiyen kapatılmamasıdır” dedi.

Partisinin Cumartesi günü yapılacak olan il kongresi öncesi Perşembe günü Malatya'ya gelen Kutan, düzenlediği basın toplantısına, "Dün nasip oldu memleketim Malatya’ya geldim. Epeyi ara vermiştim Malatya’ya ziyarette. Dolayısıyla bu ziyaretten çok mutlu olduğumu ifade etmeliyim.

Diğer bir mutluluğum, zannediyorum meteoroloji yayınlarını en yakın takip edenlerden birisi benim. Dolayısıyla uzun aylardan beri Malatya’ya yeteri kadar yağış oldu olacak hep merakla takip ediyordum. Ciddi anlamda kuraklık olduğunu bu bölgenin olduğunu düşünüyordum. Allaha şükür uçaktan indiğimizde gerçek anlamda iyi bir yağış vardı. Bundan da mutluluk duydum." sözleriyle başladı.

Kutan, Akkoza Otel’de düzenlediği basın toplantısında daha sonra gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kutan ülke ekonomisinin iyi yönetilmediğini büyük sıkıntılar yaşandığını gerçek enflasyonun yüzde 20-25’ler dolayında olduğunu ve işsizliğinde yüzde 17’lerde bulunduğunu ifade etti.

SP Genel Başkanı Kutan, basın toplantısında AKP’nin siyasi ve ekonomik politikalarına sert eleştirilerde bulunurken kapatılma davasıyla ilgili olarakta siyasi partilerin halk tarafından iktidara getirildiğini, yine halk tarafından iktidardan alınabileceğini hatta hiç destek verilmeyerek millet tarafından kapatılabileceğini belirtti. Kutan, kapatmanın Türkiye demokratikleşmesine sadece zarar vereceğini de öne sürdü.

Bir basın mensubunun AKP’nin kapatılıp kapatılmayacağı ile ilgili sorusuna ise SP lideri Kutan, “ Anayasa Mahkemesinin bugüne kadar ki kararları göz önüne alındığında bizim kanaatimiz , AKP'nin kapatılma ihtimali yüzde 50'nin üzerindedir. Temennimiz katiyen kapatılmamasıdır. Çünkü AKP'nin kapatılması Türkiye'de gerçek anlamda bir kaosa sebebiyet verecektir. En başta bir siyasi boşluk olacak ve bıçak sırtında duran ekonomi çok daha kötü durumlara gelecektir.” dedi.

SP Lideri Kutan iktidara yönelik eleştirilerini şöyle sürdürdü:

“AKP 6 yıldır iktidarda. Türkiye'nin her alanda çok ciddi ve tehlikeli problemleri oldu. AKP'nin bizim ölçülerimize göre milli ve şahsiyetli bir dış politikası olmadığı için özellikle İsrail'in bu zulümleri, ABD'nin zulümleri karşı herhangi bir tavır ortaya koymuyor. Mesela beni ve bizim arkadaşlarımızı en çok kahreden meselelerden biri şu: Bir süre önce eli kanlı katil terörist Şimon Peres Türkiye'ye davet edildi. Devletlerarası ilişkilerde bir Devlet Başkanı, hatta bir eski terörist olsa davet edilemez mi? Edilebilir, buna hiçbir itirazımız yok. Ancak bu katili bir de TBMM'ye götürdüler. Orada konuşma da yaptırdılar. Televizyon ekranlarında kahroldum, AKP'si, CHP'siyle, MHP'siyle milletvekilleri ayakta alkışladı bu adamı. İçimden şu geçti. Dedim ki yani misket bombasıyla 5 yaşında tanışmış olan bizim Müslüman evlatlarımız için, İsrail füzesi ile katledilen tekerlekli sandalyedeki Şeyh Yasin için, Irak'ta öldürülen, Filistin öldürülen, Lübnan'da katledilen Müslümanlar için bir erkek çıksa şu meclisten ortayı çıkıp bağırsa dese ki ' biz hepimiz Filistiniz' diye. Bir hemşehrimiz, bir Ermeni. Hrant Dink katledildi. Levhalar çıkarıldı ' Hepimiz Ermeniyiz ' diye . Arzu ettik ki Mecliste biri çıksın, ' Hepimiz Filistiniz' desin. Tersine adamı alkışladılar. Bu neyi gösteriyor? Dış politikadaki şahsiyetli olmayan milli olmayan bir dış politika.Kıbrıs adım adım elden gidiyor. Türkiye üzerinde eski Sevr hortlatılmak isteniyor. Ancak bu konular Türkiye'nin gündeminin başında yer almıyor.

Ekonomide tam anlamıyla çöküntü var. Biz sürekli söylüyoruz. IMF'ye endeksli ekonomi politikalarıyla Türkiye ekonomisi, batıyor, batıyor, batıyor. Geçen sene ihracat 106 Milyar dolara çıktı. Hiç nedense ithalattan bahsedilmiyor. 170 milyar dolara çıktı. 64 milyar dolar dış ticaret açığı var. Nereden karşılanıyor bu borçlanarak. Borç kaça çıktı. Şimdi 500 milyar dolar limitine yaklaşmış durumda. Enflasyon düştü diyorlar. Sizin bu tutumunuz ile sürekli olara düşmeyecek yükselecek. Şimdi Merkez Bankasının sayın başkanı ne dedi? 2008 yılı sonu itibariyle enflasyon yüzde 9.3 olacak dedi. Biz de cevap verdik. Yüzde 9.3 enflasyonu vatandaşı ilgilendirmez. Ne yapıyorsunuz. 440 maddenin fiyatlarındaki artışlarını bir araya getiriyorsunuz. Halbuki vatandaşı ilgilendiren 40 maddedir. Onlar gıda maddeleridir, giyimdi vs.'di . Bunlardaki enflasyonlar filen yüzde 20-25'ler civarındadır. Bunların işaretlerini gördünüz. Pirinç'in de, bakliyatında yüzde 170'lere varan zam gördü. Bir bakan da 'pirinç bulamıyorsalar bulgur yesinler' diyor. Eee bulgurda yüzde 100 zamlandı. Vatandaş hakikaten gıda temini bakımından sıkıntı içindi.

2008 yılının 4 ayında 16 bin şirket kapanmış durumdadır. Kapanan şirket sayısında yüzde 22' artış var. Yeni kurulan şirket sayısında yüzde 2.5 artış var. Demek ki müesseseler kapanır hale geldi. Bunların neticesinde en ciddi meselelerden biride işsizlik. İşsizlik büyük boyutlarda. TÜİK'in açıklamalarına göre yüzde 10.1 vardı. Şimdi yüzde 9'ler mertebesine düştü diyorlar. Katiyen doğru değil. Yanlış. İşsizlik korkunç boyutlardadır. Güvenilir ekonomik gruplarının araştırmalarına göre Türkiye'de gerçek işsizlik yüzde 17. Dünya rekorudur. En tehlikeli olanı da okumuş gençlerdeki işsizlik. 5 gencimizden biri işsizdir. Dolayısıyla bu gidişle Türkiye ekonomisin ayağa kalkması mümkün değildir. Mutlaka ve mutlaka IMF politikaları terk edilmesi lazım.“

HABER-FOTO: Selahattin GÖKATALAY

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız