Yavuz Donat, Sabah Gazetesi'ndeki "Vitrin" köşesinde ANAP'ın Malatya eski milletvekillerinden Galip Demirel'le yaptığı görüşmede, Demirel'in anlattığı anıları aktardı.
İşte o yazı..
Galip Demirel ya da Atom Karınca
O valilerin "Galip abisidir." İdarecilerin "öğretmenidir." 1970'li yıllarda "İçişleri Bakanlığı Müsteşarı" idi.
1979'da "Zonguldak Valiliği'ne" atandı.
"İhtilal idaresi" ona dokunmadı.
1984'te Turgut Özal aradı:
- İçişleri'ne müsteşar olarak lazımsın.
Ve "ikinci kez" müsteşarlığa geldi.
1987'de Turgut Özal bir kez daha aradı:
- Hemen bugün istifanı ver, siyasete gireceksin, Malatya'dan milletvekili olacaksın.
"Hayır, istemem" dediyse de "aday listesinde kendini buldu."
Galip Demirel'e sorduk:
- Özal'la hukukunuz ne kadar eskiye dayanır?
- Kayınvalidemin amcasının kızı, Turgut Özal'ın ilk eşiydi.
Galip beyden zaman zaman "Özal'lı anılar" dinleriz.
O en çok "iki şey" üzerinde durur.
Birincisi:
- Özal sık sık milletvekillerine şöyle derdi: Memur bizim elimiz ayağımız... Memurla uğraşmayın... Memuru rahat bırakın.
İkincisi:
- Sorardı, şu işi şöyle yapmayı düşünüyorum, ne dersiniz diye... Fikrimizi açık açık söylerdik, dinlerdi.
Adnan Kahveci "evlenme işlemleri azaltılsın" diye Özal'a bir proje üretmiş.
Buna göre 2 kişi "biz evlenmek istiyoruz" diyecek.
Nüfus memuru veya belediye görevlisi de "imzayı basacak."
Hiçbir evrak, hiçbir işlem gerekmeyecek.
Turgut Özal bu projeyi beğenmiş.
Ama Galip Demirel'i de çağırıp "ne diyorsun" demiş.
Demirel "olmaz böyle şey" diye itiraz edip, "gerekçelerini" söyleyince...
Turgut Özal:
- Haklısın, Adnan'ın projesini çöpe atıyorum.
Galip Demirel "Özal'dan sonra siyasetten çekildi."
Şimdi kızı Güldal Akşit siyaset yapıyor.
AK Parti milletvekili.
"Galip abi"ye gelince...
Gece gündüz çalışıyor.
Ne konuda mı?
"Özal konusunda."
Vefaya, vefasızlığa ve "testiye" dair
Onlar "bir avuç" vefalı insan...
Galip Demirel gibi, Özal döneminin PTT Genel Müdürlerinden Emin Başer gibi.
İçlerinde Özal'ın "bazı bakanları, milletvekilleri" de var.
Bazı "bürokratları" da.
Özal döneminde "dünyaya açılan" bazı işadamları da.
"Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği"ni kurdular.
Derneğin 2 "eşbaşkanı" Emin Başer ile Galip Demirel.
"Liseler arası bir kompozisyon yarışması" düzenlediler... Konusu:
"Turgut Özal ve Değişim."
Şimdi yarışmaya katılanların yazılarını "kitap haline getirmeye çalışıyorlar."
"Zaman Gazetesi'nin teknik desteği ile" belgesel hazırladılar.
"480 dakikalık."
Bir "gala" ile bu belgeseli tanıtacaklar.
TV'lerde yayınlanması için çalışacaklar.
İsmet Binark, Başbakanlık Devlet Arşivleri'nin eski genel müdürü.
Onun "liderliğinde" bir ekip kuruldu.
Özal'la ilgili "belgeler, anılar" derlendi.
"Binlerce sayfalık" bir eser ortaya çıktı.
"5 cilt" olarak basılacak.
Orman Bakanlığı ile temas ettiler.
"Orman yapmak istiyoruz" dediler:
- Turgut Özal Sevgi Ormanı.
Bakanlık "iki yer" gösterdi.
Biri Esenboğa Havaalanı yolunda.
Diğeri Çayyolu'nda.
İki yeri de ağaçlandıracaklar.
Ankara'da bir "vakıf üniversitesi" kurmaya çalışıyorlar.
Adı "Turgut Özal Üniversitesi" olacak.
Özal'ın İstanbul'daki mezarının bulunduğu yerde bir "Özal Müzesi" açmaya uğraşıyorlar.
"Hükümetle, belediyeyle" görüşüyorlar.
"Galip abi" ye sorduk:
- Özal'dan size ne kaldı?
"Dostluğu" dedi. Sonra da Özal'ın hediye ettiği "Omega" marka saati gösterdi:
- Yetmez mi?
Vefa ne kadar güzel şey...
Vefasızlık da ne kadar acı.
Galip Demirel gibi "vefalılar" ceplerinden, emekli maaşlarından harcayıp "Özal'ın anısını yaşatıyorlar."
Bugün uzun uzun Galip Demirel'den bahsettik.
Nedenine gelince...
"Çok şey görüp geçirdiği" için.
Ayrıca hem "Özal'ın çok yakınında" olup ve hem de "musluk akarken ben de testiyi doldurmaya bakayım" demediği için.
Özal ile İnönü'nün sakal tıraşı
Galip Demirel "Malatyalı." Turgut Özal'ın "hemşehrisi." Ve Özal döneminin "yüksek bürokratı." Eski ANAP milletvekili. "Hikayeyi" o anlattı.
*
Turgut Özal TBMM'de berbere gitmiş.
"Acele işim var" demiş:
- Sabun sürmene falan gerek yok. Sakalımı sabunsuz tıraş et.
- Sakalınız sert sayın Başbakanım. Canınız yanar.
- Bir şey olmaz, ben Malatyalıyım.
Bu sırada Erdal İnönü, Meclis berberine girmiş. Konuşmalara "kulak misafiri" olmuş.
Berbere "ben de Malatyalıyım" demiş:
- Benim sakalımı da sabunsuz tıraş et.
Turgut bey "sabunsuz tıraş olup", çıkmış.
Erdal İnönü'nün canı çok yanmış.
Ve tıraşın yarısında "berber bey" demiş:
- Turgut bey doğma büyüme Malatyalı... Ben ise yarım Malatyalı sayılırım... Sakalımın öteki yarısını sabunlu tıraş et.
Minarenin kılıfı
Galip Demirel elimizden tuttu:
- Evet Turgut bey "o sözleri" söyledi ama, şimdi sor bana, "neden söyledi?"
- Neden söyledi?
- Özal'la ilgili olarak hazırladığımız kitaplarda hepsine yanıt veriyoruz... Tanıklarıyla.
Bir gün "asgari ücret ne olmalı, memur maaşı ne olmalı" tartışması yapılıyormuş. Sendikacılar "bir hesap yapmışlar." Özal itiraz etmiş:
- Bu hesapta taksi giderleri de var... Benim memurum işini bilir... Taksiye binmez, otobüsle gider gelir.
Galip Demirel "Anayasa bir kere deliniverse.." sözüne de yine "tanıklı bir kılıf" buldu, söyledi.
Ama sonunda biz "kahkahalarla güldük."
"Galip abi" dedik:
- Bunlara kim inanır?
Ama o ısrarcıydı:
- Kitabımız çıksın görürsünüz.
