SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Tarhan: "Mutlu musunuz?"

0
Güncellendi - 2015-12-27 23:24:40
Tarhan:
A- A+ PAYLAŞ

CHP Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan, “Sayın Genel Başkan ve ekibi demokrasilerde yeri olmayan, sadece seçmeni suçlamaktan vazgeçip makamdan çekilme ve kurultaya gitme erdemini göstermelidir” dedi. 

Cumhurbaşkanlığı seçiminde CHP ve MHP’nin çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Başbakan Erdoğan karşısında seçimi kaybetmesinden sonra CHP’de ilk tepki Grup Başkanvekili Muharrem İnce’den gelmişti. Twitter'da cumhurbaşkanlığı seçiminde yaşanan yenilgiden bahseden Muharrem İnce, “Solu yok sayıp çareyi sağda arayanlar CHP’de başarılı olamaz” ifadeleriyle isim vermeden Kılıçdaroğlu’nu eleştirirken, CHP’de muhalif olarak bilinen Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum, Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, Mersin Milletvekili İsa Gök, İstanbul Milletvekili Nur Serter, İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, Ankara Milletvekili Emine Ülker Tarhan Mecliste düzenledikleri basın toplantısında Kılıçdaroğlu ve ekibini makamdan çekilmeye ve kurultaya gitmeye çağırdı.

Cumhurbaşkanlığı’nın Recep Tayyip Erdoğan’a armağan edildiğini söyleyen Emine Ülker Tarhan, muhalefetin çatı aday tespitinin de sonuca doğrudan etkili olduğunu ifade ederek, “Türkiye’de ilk kez halkoyu ile gerçekleşen cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yönetimler aksini söylese de muhalefet ağır bir yenilgi almıştır” ifadelerini kullandı.

CHP’nin asla tıpış tıpış bir parti olmaması gerektiğinin altını çizen Emine Ülker Tarhan, “Bu dönem kimlerin parti direncini kırdığı inanılmaz bir tez süreci olmuştur. Söylemiştik, halkın seçeceği ilk adayımız için partililerimiz adaletsizlikleri kenardan izleyen birini değil, bunlarla savaşan birini görmek isterlerdi, bunu söylemiştik. Onun için heyecanlanmak, sandığa koşmak isterlerdi, bunu söylemiştik. Çatı, kölelik düzeni ile kadının aşağılanmasıyla, baskılarla, hırsızlıklarla mücadelenin çatısı olsun, bunu isterdik. Her seferinde bir umut ile sandığa koşanlar yine bir seçim akşamı başlarını öne eğmesinler istemiştik. İlk turda herkes kendini temsil eden adaya bir oy verseydi, katılım güçlendirilecek ve taktik ile ilk turda rakibin kazanma ihtimali yok edilecekti. Sonuç ortada ikinci tura taşıyacağımız bir seçimi biz ilk turda kaybettik. Dünyada herhangi bir siyasal parti yoktur ki, daha seçime girmeden kendi değer ve önermelerinden vazgeçsin ve havlu atsın, üstelik artı 1 oy için ilkelerinden ödün verip milyonlarcasını kaybetsin” diye konuştu.

“Biz yıllardır bütün birikimimizle Recep Tayyip Erdoğan ve onun zihniyeti ile mücadele ediyoruz. Onun gibi olmak, ona benzeyerek oy almak istemiyoruz. Biz başka bir ruhu temsil ediyoruz, dün de öyleydik, yarın da öyle olacağız” açıklamasında bulunan Tarhan, daha ilk günden bu formülün yanlış olduğunu söylediğini hatırlatarak, “Bize oy veren insanlar yüreklerinde şu soruyu sormadılar mı, ‘bu tercih ile siz bu ülkede artık bize ihtiyaç yok mu demek istiyorsunuz?’ 14 siyasi partinin adayı olarak bir adayın onların toplam oyunda yüzde 9 düşük oy almasını bir başarı olarak değerlendirmek CHP tabanı ile alay etmektir. Türkiye’yi ve sorunlarını bilen, Recep Tayyip Erdoğan’ın yolsuzluklarını yüzüne vuracak bir aday beklerken, aksine onun icraatlarını beğendiğini açıklayan bir aday çıkartılması tam bir fiyaskodur. Cumhuriyet mağdur edilmiştir, sol şerit tamamen boş bırakılmıştır. Siyaset boşluk kaldırmaz. Sayın Demirtaş’ın oy artışının sorumlusu, solun evrensel değerlerini, çoğulculuk, eşitlik, adalet, kadın hakları ve ezilenlerle ilgili bir kelam etmeyi unutan, muhafazakar elitizme teslim olan bu anlayıştır. Nasıl bir halkçılıktır bu bana söyleyin. Bir CHP’li için önüne çekilen engeller bize göre aşılacak engellerdi ama bize aşılacak şeyler olduğu söylendi bunların” şeklinde konuştu.

CHP’yi çaresiz hale düşürenlere “Mutlu musunuz” diye soran Tarhan, “Erdoğan’ın kaybetse bile kendi anlayışını muhalefete dayatabildiğine göre baştan bu yarışın galibi sayılırdı. Çok üzgünüz, olacakları gördük, uyardık ama tehditlerle karşılaştık. Özellikle bu şekilde kaybetmekten çok üzgünüz. CHP seçmeni incinmiştir, yine de mücadelesini başarı umuduyla sürdürmüştür. Suçlamak yerine sergilediği tavırdan alınacak mesajlar vardır. Umarım bu mesaj işe yarar ve bu bizim kaybettiğimiz son seçim olur. Böyle giderse sözde Başkanlık, özde ise babadan kıza postmodern hanedanlık sistemine engel olunamayacağı çok açıktır. Recep Tayyip Erdoğan statükosunun değişmesini istemediğinden bu muhalefet zihniyetinin de değişmemesinden yanadır. Toplumun dinamizmi her şeyden güçlüdür, tüm statükoları da param parça edecektir. Yapılması gereken çok hızlı bir şekilde yeni bir modele dayalı, kitlesel, ilkeli, kapsayıcı bir toplumsal muhalefet dinamiği oluşturmaktır. Hayalini kurmanın dahi unutturulmuş olduğu iktidarı demokratik yollarla elde etmektir. Son 12 yılın kırıp döktüğü, bozup yozlaştırdığı tüm alanlarda bir restorasyon faaliyetine girerek geleceğin Türkiye’sini inşa etmektir. Zor şartlar güçlü kadroları bulur çıkartır” açıklamasında bulundu.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve ekibini makamdan çekilmeye davet eden Tarhan, “CHP’nin programından sürekli ödün verilerek sürdürülen bu muhalefet anlayışında artık sona gelinmiştir. Şu kesindir, CHP başkası gibi olmaya çalıştı ve kaybetti. Artık ya kendini kandırmaya devam edecek ya da yeni bir yol seçecektir. Sayın Genel Başkan ve ekibi demokrasilerde yeri olmayan, sadece seçmeni suçlamaktan vazgeçip makamdan çekilme ve kurultaya gitme erdemini göstermelidir. Bu umutsuzluk ve kaybetme döngüsü artık kırılmalıdır. Biz içimizdeki mücadele ruhunu yatıştıracak bir sakinleştirici istemiyoruz, itiraz yeteneğimiz körelsin istemiyoruz. Bu seçim sonucu partimizin varlık yokluk sürecine girdiğini, önümüzdeki seçimlerde ana muhalefet özelliğini yitirme riski ile karşı karşıya kaldığını göstermektedir. Bu açık ve yakın tehlike karşısında gerçek sorumluluk sahipleri olan kurultay delegelerini, partimizin ve ülkemizin geleceğine sahip çıkmaya çağırıyoruz” dedi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız