Vakıflar Bölge Müdürü Ali Seydi Akduman, “Malatya’mızdaki tarihi eserlerimizin tamamını restore ettik. Eserlerimizin birçoğu yok olmak üzereyken eserlerimizi ayağa kaldırdık” dedi.
Vakıflar Haftası nedeniyle Malatya Vakıflar Bölge Müdürü Ali Seydi Akduman, beraberinde bir heyetle birlikte Belediye Başkanvekili Selim Pilten’i ziyaret etti.
Vakıflar Bölge Müdürü Ali Seydi Akduman, Mayıs ayının ilk haftasını Vakıflar Haftası olarak kutladıklarını belirterek, hafta boyunca vakıfların topluma ne kadar faydalar sağladığını anlatmayı amaçladıklarını söyledi.
Kamuoyunda vakıfların sadece hayır işleriyle uğraştığı bilincinin oluştuğuna değinen Akduman, “Vakıflar hayır işlerinin yanında sosyal, ekonomik, sanayi ve ticaret işleriyle de uğraş vermektedir. Malatya’mızdaki tarihi eserlerimizin tamamını restore ettik. Eserlerimizin birçoğu yok olmak üzereyken eserlerimizi ayağa kaldırdık. Battalgazi’deki Kervansaray, Darende’deki Bedesten bunlara örnektir” dedi.
Vakıfların iştigal alanlarının çok geniş olduğunu belirten Başkanvekili Selim Pilten, “Bir milletin tarihi hafızası çok önemli. Bu tarihi hafızanın yenilenmesi, güncellenmesi adına yaptığınız restorasyon çalışması daha da önemli. Yeni nesillere tarihi anlatacak en güzel örnekler restorasyonu yapılmış eserlerimizdir. Malatya’nın tarihi eserlerinin korunup yaşatılması da bana göre önemli bir icraatdır. Ben bu vesileyle haftanızın hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kaydetti.
OTELDE KUTLAMA..
BU arada, Vakıflar Haftası dolayısıyla Malatya Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından Ramada Plaza Altın Kayısı Otel’de kutlama programı düzenlendi.
Kutlama programında konuşan Malatya Vakıflar Bölge Müdürü Aliseydi Akduman, “Vakıf, tüm insanlığın mutluluğunu amaçlayan bir sistemler bütünüdür” dedi.
Programda daha sonra İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Araştırma Görevlisi Muzaffer Yılmaz, “Vakıf ve şehirler” konulu sunum yaptı.
Yılmaz, şehri meydana getiren insanların mimari ile şehre kimlik verdiklerini kaydederek, “İnsanoğlu şehirleşmeye başladıktan sonra yavaş yavaş inanç, ticaret, üretim, tarım ve devlet gibi kavramları da geliştirmiştir. Bu kavramlarda şehirlere mimari olarak yansımıştır. Şehir, insan hayatında öyle bir yer edinmeye başlamıştır ki, insana kimlik vermeye de başlamıştır. Şehirler insanı böyle etkilerken, şehri meydana getiren insan da, şehirlere kimlik vermeye başlamıştır. Şehirlere verilecek olan kimlik ise mimariydi. İnsanoğlu mimariyi kullanarak, şehirlere bir kimlik vermeye başlamış, kimlik verdiği şehirlere hem etkilemiş hem de onlardan etkilenmiştir. Şehirlere mimari vasıtayla kimlik vermeyi başarabilen en büyük uygarlıkta şüphesiz Osmanlılar idi. Osmanlı’nın mimariyi kullanarak şehre kimlik vermesinde Osmanlı’yı diğer uygarlıklardan ayıran en büyük fark vakıf müessesesi idi” diye konuştu.
Program, Malatya Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nde 20 yıl görev yapan personele plaket takdiminin ardından sona erdi.
