SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Tarihi Rezalet..'

A- A+ PAYLAŞ

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Malatya Şube Başkanı Ali Ekber Tunçdemir, hükümetçe "tarihi açılım" diye ülkenin bölünme sürecinin başlatılmak istendiğini öne sürdü ve tepki gösterdi.

Tunçdemir, konuya ilişkin şu açıklamayı yaptı:

"Binlerce Türk gencinin işsiz. Üniversiteler gençlerin işsizliğini erteleme yalanına dönüşmüş. İnsanımız aç. İnsanımız gelecek endişesi içinde. Tüm batı Sevr koşullarını kabullendirmek için etrafımızı sarmış. AB yalanı ile devletimizden vazgeçmemizi istenildiği bir ortamda, Birileri tarafından tarihi bir Fırsat olarak sunularak çözüm paketleri işaret fişeği olarak ateşlendirdikten sonra Türkiye adım, adım Kürt sorunun kilitlendi.

Üzerimize ölü toprağı serpildi. Kürt açılımı diye ülkeyi bölünmeye götürecek işler törenler ile açıklanacak. Biz bu ülkeyi kanla kurtarmıştık. Şimdi okyanus ötesinden gelen istekler ile bölünme sürecine törenle sokuyoruz. Önce kim nasıl başlattı, pek belli değil; ama Hükümet ile İmralı arasında bir yarışın başladığı kesin. İktidar, buna çözüm paketi diyor Öcalan yol haritası demiş ve 15 ağustosta açıklayacağını duyurmuş. Paketin ya da haritanın dolaylı ve görünmez bir eşgüdümle birlikte hazırlandığını bile söyleyenler bile var. Önemli olan, hazırlayıcıların ya da onları etkileme güçüne sahip olanların bu paketle ve haritayla hangi yolda nereye varılmak isteyebileceklerini kestirmektir.

Kamuoyunun bütün dikkatini yönelttiği, “Kürt açılımı” veya adına ne derseniz deyin- kalıcı ve uzun vadede çözüm, ancak ardındaki asıl güçlerin tanınması ile mümkündür. Sorunun kalıcı ve bilinçli çözümü için, dağda, şehirde, hatta TBMM’de yer alan teröre bulaşmış üç-beş kişinin değil, bu sorunun kaynağı olan başta İngiltere olmak üzere, “ABD, Yunanistan, İsrail ve Yahudi Kürtlerin rolü çok boyutlu” araştırılmalıdır.

Açıklama tarihinin 15 ağustos olarak seçilmesi bile terörist ele başının ve eli kanlı terör örgütünün son çırpınışına devam etmekten başka bir şey değil. Çünkü terör örgütü 15 Ağustosta Eruh baskını ie başlamıştı akılarınca uyanıklık yapıp bu tarihi ileride mücadelenin başlangıcı olarak kutlamayı planlıyor. Ama bütün bu açıklanış ve açıklanacak olan programlar içinde bölücü terör örgütünün önem verdiği tek bir madde olduğunu söyleyebiliriz.O tek madde de; her hangi bir şekilde Türkiye Cumhuriyeti tarafından muhatap alınmaktır.Muhatap alınmaya neden bu kadar önem verilmektedir Çünkü o zaman Bölücü terör örgütü PKK nın Kürtlerin temsilcisi olduğu devlet tarafından resmen kabul edilmiş olacaktır..Ve böyle bir adım,Türkiye’nin kendi kurulu felsefesini terk etmesidir.İlk adımın atılması, kaçınılmaz olarak ardından diğer adımları da getirecektir.

Ülke üzerine de tehlikeli oyunlar oynanmakta dış güçlerin istediği içerdikti işbirlikçilerinde desteklediği Türkiye’nin etnik farlılıklar temelinde yeniden yapılandırması projesi adım, adım uygulanmak istenmektedir. Üniter yapısın yitirmiş, yabancıların inisiyatifiyle iki ayrı millet olma yoluna girmiş Türkiye, dış müdahaleler karşısına olmadık ölçüde zaaf içine düşürülmüş olacaktır.

Genel olarak emperyalizm,özel olarak da günümüz de ABD ve AB emperyalizmi ezilen dünyadaki bütün farklılıkları derinleştirmek,bütün bu farklılıkları çatışma nedeni haline getirmek için çalışır.Buna emperyalizmin “böl ve yönet” politikası denir..

En doğru olan yerel ve sınırlı hesapların üstüne çıkıp konuya bütün ülkenin ve ulusun geleceği acısından bakmak lazımdır. Dış güçlerin ve işbirlikçilerinin “Ulus-Devlet”lerin başına dert açıp yeni emperyalizmin oyunlarını kolaylaştırmak için sahneye sürülen bu ilkelliği bırakmayı gerektirir. İnsan kişiliğinin eşitliğine ve ırk, renk din, mezhep ayrımcılığının reddine dayanan “insan hakları” kavram,”etnik kimlik” denen bulanıklığa herhangi bir siyasal, yönetsel örgütlenişte asla yer vermez. Ulus, aynı ilkenin ürünüdür ve buna göre “Ulus-Devlet” uyruklarının tek kimliği “vatandaş-insan” olmalıdır. Alt kimlik-üst kimlik diye bir ayrım yapılamaz; yapılırsa üst kişilik-alt kişilik ayrımı akla gelir ki, köleliğin kakışından beri bu da olmaz.

Anadolu bütününde, çağdaş yaşam ve insan haklarına dayalı düzende buluşacak özgür toplumun güvencesi ve baş tacı olacaktır. Kürt sorunu sadece ekonomik, sadece siyasal, sadece kültürel bir sorun değildir. Bunların tümüdür. Bu nedenle bütüncül bir politikayla konuya yaklaşılmalı.

Tarihi fırsatta terörist ela başı sı 15 Ağustosta konuşacakmış işbirlikçiler sabırsızlıkla bekliyormuş. Belli merkezlerin ezberlettirdiği kavramlar, gerçek anlamları ile ifade edilmelidir. Türk toplumu artık karmaşık ve zengin bir zihniyet dünyasına sahiptir. Türk milleti üzerinde bu oyun oynanamaz.

Emperyalizm ve işbirlikçi oligarşi bu tarihi oyunda karşısında; Bir birine yakın bir biriyle kaynaşmış Türk Ulusunu bulacaktır."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız