SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Tasavvufi Kültür Kompleksi'

A- A+ PAYLAŞ

Malatya Valiliği’nin öncülüğünde Türk –İslam Dünyası’nın düşünce ve kültür hayatına önemli katkılarıyla bilinen Malatyalı Sadreddin Konevi ve Niyazi Mısri ile yaklaşık 10 yıl boyunca Malatya’da yaşayan, Sadreddin Konevi’nin üvey babası Endülüslü (İber Yarımadası-İspanya) Muhyiddin İbn Arabî adına Battalgazi ilçesinde Kültür Merkezi kurulması planlandığı açıklandı.

İslam dünyasındaki düşünce hareketlerine önemli etki ve katkıları olan tasavvuf ve düşünce önderlerinin Malatya’da yürüttükleri çalışmaların mekana yansıtılmasının hedeflendiği Kültür Merkezi Projesi, dönemin, tasavvuf, edebiyat, düşünce alanındaki çalışmalarının günümüze aktarılacağı şekilde geleneksel mimari ile iç içe bir yapı topluluğu şeklinde planlanıyor.

Proje hakkında bilgi vermek üzere, İnönü Üniversitesi, Malatya Belediyesi, Battalgazi Kaymakamlığı ve Belediyesi yetkilileriyle Dede Korkut Restaurant’ta bir araya gelen Vali Ulvi Saran, artan nüfus ve gelişen teknoloji ile birlikte ucuz ve süratli konutlaşma sonucu şehirlerin kimliklerinin birbirine benzediğini belirterek, ‘Oysa Malatya 81 ilden biri değildir. Malatya, tarihi dinamikleri, kültürel kökleri, düşünce ve duygu dünyasına kattıkları ile diğer illerden farklıdır. İşte bizi diğer illerden ayıran tarihi dinamiklerimizi ortaya koyup Malatya’yı kendi kimliği ile ayrıcalıklı kılacak bu tür zenginlikleri çıkarmamız gerekiyor’ dedi.

Malatya’nın bu birikimlerinin büyük bölümünün kaybolduğunu ancak kalanları korumak amacıyla geldikleri andan itibaren Koruma Uygulama Denetim Bürosu’na (KUDEP) işlerlik kazandırdıklarını söyleyen Vali Saran, “Mimarimize, mahalle dokusuna, kültür kökenlerimize sahip çıkma çerçevesinde başlattığımız, sokak sağlıklaştırılması projeleri tüm hızıyla sürüyor. Battalgazi bitti. Yeşilyurt, Gündüzbey, Darende, Balaban projeleri son aşamasında.. Sırada diğer ilçelerde var. Ayrıca, Arapgir, Battalgazi, merkez ilçe de dahil olmak üzere bir çok bölge de konaklarımıza, surlarımıza yönelik kurtarma çalışmalarımız devam ediyor. Battalgazi’deki surlar başta olmak üzere diğer ilçelerimizde ki surlar,  Sevserek Han, Kırklar Mezarlığı’nı ayağa kaldırma çalışmaları sürüyor” diye konuştu.

Bütün bu çalışmaların, Malatya’nın yetiştirdiği düşünce ve tasavvuf önderleri adına yapmayı planladıkları kültür merkezi projesine de ilham kaynağı olduğunu kaydeden Vali Saran, proje ile ilgili şu bilgileri verdi. “Bugüne kadar yürüttüğümüz kültürel projeler dışında Malatya’ya kimlik kazandıracak proje arayışlarımız sürüyor. Gerçekleştirdiğimiz bu toplantıda, Niyazi Mısri,  Sadettin Konevi ve Muhyiddin İbn Arabî gibi tasavvuf ve düşün dünyasının değerlerini simgeleştirmek ve kalıcılığını sağlamak için mekanlar yaratmak projesini tartışacağız. Malatya’nın yetiştirdiği bu değerler için oluşturacağımız mekân, bilinen anlamda kültür merkezi formatından uzak, dönemin geleneksel mimari ve yaşam kültürünün de sergileneceği bir mekan olacak. Battalgazi Ulu Cami karşısındaki boş arsaya yapılacak olan mekanda, dönemin tasavvufu, eğitimi, ekolleri, bilim ve sanat alanında kazandırdıkları materyaller sergilenecek. Bu proje ile Battalgazi ölçeğinde Malatya’yı tanıtmış olacağız.”

Dede Korkut Restaurant’da gerçekleştirilen toplantıya Vali Saran’ın yanı sıra Battalgazi Kaymakamı Abdulmuttalip Aksoy, Malatya Belediye başkan Yardımcısı Ertan Mumcu, Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, İnönü Üniversitesi Rektörü danışmanlarından Prof. Dr. Mehmet Karagöz, Prof. Dr. Hasan Kavruk, Vakıflar Bölge Müdürü Yakup Aktürk, Kültür ve Turizm İl Müdürü Bahaeddin Kabahasanoğlu ile davetliler katıldı.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız