SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Taşeronlaşmaya Hayır"

0
Güncellendi - 2015-12-27 16:26:56
A- A+ PAYLAŞ

Malatya'nın da bağlı bulunduğu Karayolları 8. Bölge Müdürlüğü'nden de 600 dolayında işçinin aralarında olduğu toplam 7 bin 500 işçisi, "taşeronlaşmaya ve özelleştirmeye hayır" demek üzere Ankara'da gösteri yaptılar.

Karayolları Genel Müdürlüğü önündeki gösteride konuşan Türkiye Yol İş Sendikası başkanı Ramazan Ağar, karayolları işyerlerinde taşeron olarak çalıştırılan işçilerin karayolları işçisi olduğuna dair Yargıtay'ca verilen kararın uygulanması gerektiğini belirtti ve daha sonra diğer sorunlara değinerek şöyle dedi:

"Geçici işçilerin elde ettiği hakların gereğini yapmayan kurum, kadrolu işçilerin 2013 yılı işlerini de tüm şubelerde “ANAHTAR TESLİMİ” olarak ihaleye açtılar.

Öfke; Devlete ve Devlet Adamlarına yakışmaz. Karayolları Genel Müdürlüğüne de yakışmadı. Bakanlığa da, Hükümete de öfke yakışmadı.

Şeyh Edebali’nin; “insanı yaşat ki devlet yaşasın”  sözünün gereği haklı olan vatandaşa öfke, hakkın gasp edilmesi veya karşı saldırıya geçmek olabilir mi?

Sergilenen bu öfkeli tutumun sonucunda;

-Yaklaşık 10 bin kadrolu işçinin pasif hale getirilmesi,

-Onca yılın deneyimi, ustalığı ve kuruma bağlılığı tıpkı 11 555 iş makinesi gibi heba edilmesi kaçınılmazdır. 

-Bir yandan da, ihaleleri alanlara ödemeler yapılacaktır.

Bu nasıl bir hesaptır?

İkinci skalada bulunan işçilerin özlük haklarının iyileştirilmesi için yıllardır bizlere kuruş hesapları ile maliyet hesapları yaparak cevap verenlerin bugün tanık olduğumuz uygulamalarının gerekçesi nedir acaba? 

-Bu tutumun memleket ve millet yararına olduğunu kim söyleyebilir?

Bu yolda ısrar edilmesi halinde kurum bünyesinde memur olarak çalışmakta olan 6 bin insanın işi, aşı ve geleceği de tehlikeye girmektedir.

Bütün bunlar olurken, tarihi Cumhuriyet kadar köklü bir kamu kurumunun daha adım adım yok oluş yoluna sokulduğunu görüyor ve yetkilileri uyarıyoruz. Kendi alanında bir okul işlevi de üstlenen Karayolları; kurumsal yapısıyla,  kaliteli üretimi ile toplumda en çok güvenilen kurumlar arasında olmasına rağmen adım adım yok edilmektedir.

Biz bu gidişin memleket ve millet için hayırlı bir yol olmadığını belirtmek zorundayız. İşte bu kaygımızın bir işareti de Otoyollar ve Köprülerin sadece 5 yıllık geliri karşılığında 25 yıllığına özel sermayeye devridir. Karayolları Genel Müdürlüğünün, işçi, teknik ve idari kadrosuyla birlikte gerçekleştirilen Otoyollar ve Köprüler altın tepsi içinde özel sermayeye sunuldu. Bu açıkça kaynak aktarmak değil midir?

Türkiye YOL-İŞ Sendikası olarak, bu kapsamda üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu fakat Karayolları Genel Müdürlüğünün ve Hükümetin hukuka saygılı bir tutum içine girmesini beklediğimizi belirtmek isterim.

Kısaca değinmek istediğim son konu ise, 6360 sayılı Büyükşehir Belediyeleri Yasası’dır. 12 Kasım 2012 tarihinde kabul edilen Kanun ile 13 il daha büyükşehir belediyesi haline getirildi. Ancak bizim çok önemli kaygılarımız vardır. Bu kaygılarımızı, gerek Bakanlığa gerekse parlamentoda bulunan partilerin yerel yöneticilerine ileterek paylaşmaya gayret ediyoruz.

1-Kısaca Yerel Yönetimlerin genel bütçeden aldıkları payların düşürüleceği, 

2-Köy ve beldelerin mahalleye dönüştürülmesi ile birlikte buralarda yaşayan yurttaşlarımıza yeni vergi, harç ve harcamalara katılım yükleri getirileceği,

3-Hizmetin merkezileşeceği,

4-Yaklaşık 12 milyon köylü yurttaşımız için; yol, gölet, kar mücadelesi gibi hayati ihtiyaçların giderilmesinde aksaklıklar yaşanabileceğini öngörüyoruz.  

Öte yandan bunca köklü değişikliği gerçekleştirirken halkın istek ve arzusunun dikkate alınmaması biçimindeki bir tavrın demokratik olduğu söylenemez. 

Sendikamız; Büyükşehir statüsündeki illerde alt yapı hizmetleri, kar mücadelesi gibi deneyim ve maharet isteyen işlerin ayrı bir tüzel kişilik olarak yeniden oluşturulacak bir birim tarafından yapılmasını önermektedir.

Böylece İl Özel İdareleri işleri ile belediyelerin alt yapı işleri birleşecek, İl Özel İdarelerinin deneyimli kadroları, makine ve teçhizatı ile hizmette bir kesinti yaratmadan faaliyetlerini sürdüreceklerdir. Bu ülkenin ve özellikle nüfusun beşte birini oluşturan köylerde yaşayan halkın da mağduriyeti önlenmiş olacaktır."

 

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız