SON DAKİKA
SON DEPREMLER

TBMM'de Kayısı Gündemi..

A- A+ PAYLAŞ

Yaşanan don olayı sonucu kayısı ağaçlarının çiçek döneminde büyük oranda hasar görmesi nedeniyle kayısı üreticilerinin sorunlarının çözümü için girişimler sürüyor.

TBMM Genel Kurulu’nda söz alan CHP Malatya Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, “ Çiftçimizin bir yıllık emeği gitti” dedi. AKP Malatya Milletvekili Ömer Faruk Öz’de konuşmasında, “ Buna sadece çiftçinin geliri olarak bakmamak lazım, ortada ortalama 50-55 bin çiftçiyi kapsıyor ama Malatya'daki bütün kesim, tüm esnaf kesimi bundan etkilenmektedir” dedi.

TBMM Genel Kurulu’nda gündem dışı söz alan CHP Milletvekili Aslanoğlu ile AKP Milletvekili Öz’un tutunaklara geçen konuşmaları şöyle :
“.. Gündem dışı ikinci söz Malatya'da yaşanan tabii afet ve don olayı hakkında söz isteyen Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu'na aittir.
Buyurun Sayın Aslanoğlu. (CHP sıralarından alkışlar)

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Malatya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım;
Değerli arkadaşlarım, ülkemizin neresinde olursa olsun, hangi bölgesinde olursa olsun çocukların ekmeği hangi bölgede gidiyorsa ona sahip çıkmak hepimizin görevidir. Onun için bu konuda bir haftadır duyarlılığınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyorum. İnanın, hakikaten gördüğünüzde sizler de çok üzülüp sizler de hakikaten yaşanan don olayından dolayı, insanların karşı karşıya kaldığı durumdan çok çok üzüleceksiniz arkadaşlar.
Değerli arkadaşlarım, dün Sayın Bakan bahsetti "1.100 rakımın altındaki yerler hep dondu." dedi. Doğrudur, Malatya 800 rakımdadır, 800 rakım ve kayısı üretim bölgelerimizin ağırlığı yani yüzde 95 kayısımızı üreten rakım 1.100'ün altında olduğu için yüzde 95 oranında bir kayısımızı kaybettik ve burada yine dün Sayın Bakan sigorta yaptıranlar ve yaptırmayan…

Değerli arkadaşlarım, artık sigorta yaptıranın ve yaptırmayanın hiçbir farkı kalmadı çünkü TARSİM, baştan beri söyledik, TARSİM çiçek dönemini her nedense kapsam içine almıyor. Mutlaka -dün Sayın Bakan bahsetti ama- dünyanın belli bölgelerinde belli risk oranları, belli fiyatlarla çiçek dönemi de sigorta kapsamı içine alınabiliyor. Sayın Bakanın "Buna bir çözüm bulabiliriz, orta bir nokta bulacağız" demesi bizi biraz ümitlendirdi. Diliyorum ki… Artık bu sene tüm kayısımız öldü, sadece kayısımız değil şu mevsimde çiçek açan her şeyimiz gitti yani çiftçimizin neyi varsa… Bu mevsim Malatya'nın ılıman iklime geçiş sürecidir. Yaşanan don olaylarından çiftçimizin bir yıllık ekmeği gitti arkadaşlar. Bu insanlar bir yıl ne yiyecek? Bu nedenle olayın üzerinde bu kadar hassas duruyoruz. Bizde iki ürün, üç ürün yok, tek ürün var arkadaşlar yani ya kayısımız var ya kirazımız var yani bir bahçede bir ürün oluyor. Yılda iki üç defa ürün veren meyvelerimiz yok bizim ve bu mevsimdir genelde Malatya'daki arazinin, Malatya'daki sebze ve meyvelerin ağırlıklı yeşermesi ve çiçek dönemini kapsadığı için ve bu mevsim hepsini kaybettik. Hakikaten çiftçimiz çok zor durumda. Üzüntümüz şu: Bu çiftçimiz ne yiyecek bir yıl? Onun için sigorta kapsamı, hepsi sigorta yaptırsa dahi sigorta artık bize hiçbir şey vermiyor. Bundan sonra her gün don da olsa varsın olsun, çünkü bir şeyimiz kalmadı arkadaşlar.
Ama yapılacak bir tek şey var arkadaşlar. Bir, ben -dün Sayın Bakan ifade etti, Hükûmetin ilgili müsteşar yardımcısını ve bir heyeti Malatya'ya gönderdiğini ve hasar tespitleri yapılacağını belirtti- teşekkür ediyorum. Ancak, sigorta kapsamı ile sigorta kapsamında -poliçeye- olanlar, olmayanlar ayrımını artık bir kaldırıp atmalıyız. Artık o poliçelerin hiçbir hükmü kalmadı. Çünkü çiçek dönemini kapsamıyor arkadaşlar.
Yapılacak bir tek şey var: Ülkemizin hangi bölgesinde olursa olsun bu kadar büyük bir alandaki bir don olayı bir tabii afettir bu. 2090 sayılı Tabii Afetler Yasası var arkadaşlar. Mutlaka bu Yasa'nın çalıştırılması lazım. Biz 2005 yılında da yine aynı buna benzer, yine yüzde 95 oranında ürünümüzü kaybettiğimizde 2090 sayılı Tabii Afetler Yasası çalıştırılıp yine çiftçinin önemli bir sorunu giderilmişti.
Bizim derdimiz, bizim sorunumuz, hasar tespitinin öncelikle yapılması. Tüm arkadaşlarımın, Malatya'daki tüm milletvekili arkadaşlarımın hepsinin ortak tespitidir. Yani biz… Ekmeğin ve çoluk çocuğun rızkının siyaseti olmaz arkadaşlar. Yani bunu hepimiz idrak etmeliyiz ve yine söylüyorum: Ülkemizin hangi bölgesinde olursa olsun aynı duyarlılıkta kalkıp, aynı duyarlılıkta bu sorunları nerede olursa olsun ifade ederim. Çünkü mesele hepimizin meselesi. Bu nedenle ben geçen haftadan beri… Belki geçen hafta söylediğimde sorun çok yeniydi, bazı arkadaşlarım bu kadar büyük bir olay olduğunu bilmiyordu. Ama olay çok geniş bir alanda, hatta Elâzığ'ın Baskil ilçesi dâhil çok büyük bir alanda bu olmuştur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Aslanoğlu, lütfen tamamlayınız.

FERİT MEVLÜT ASLANOĞLU (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkan.
1.100 rakım doğru bir rakımdır. 1.100 rakımın üstünde kalanlar çiçek açmadığı için… Ama o da kayısı üretiminin yüzde 10'u değildir. Yani 1.100 rakımın üstünde olan ağaçlar donmamıştır, doğrudur ama rekoltenin yüzde 10'u donmamıştır.
Bu nedenle konumuz çok ciddidir, tüm Malatya'nın sorunudur. Ben, bir kez daha Hükûmete bu konuda… Çiftçilerimizin, sadece çiftçimizin değil oradaki berberin, oradaki çaycının, Malatya'daki terzinin, Malatya'daki benzincinin, herkesin ekmeği olduğu için bir kez daha bu konuyu dikkatlerine sunuyor, yardım eden herkese şimdiden teşekkür etmek istiyorum.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Aslanoğlu.
Sayın Öz, söz talebiniz var, Malatya'daki olayla ilgili mi?

ÖMER FARUK ÖZ (Malatya) - Evet.
BAŞKAN - Buyurun.
İç Tüzük'ün 60'ncı maddesine göre kısa bir süre…

ÖMER FARUK ÖZ (Malatya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; az önce Sayın Aslanoğlu'nun de belirttiği gibi, hakikaten "Mal canın yongasıdır." düsturundan baktığımızda, Malatya'nın tek gelir kaynağı olan, Malatya'nın demeyelim aslında, Türkiye'nin millî ürünü olan… Çünkü dünya kuru kayısı tüketiminin yüzde 80'ini Malatya'da yetiştirilen kayısılar karşılıyordu, ayrı bir özelliği var. Bu sene ne yazık ki ağaçların erken çiçek açması dolayısıyla, sonra da meydana gelen don vasıtasıyla yüzde 80 hatta yüzde 90'a yakın bir oranda yanmış bulunmaktadır. Ne yazık ki çiçek dönemi teminat kapsamında olmadığından, TARSİM aracılığıyla bir şey yapma imkânımız pek görünmüyor. Belki belirli noktalarda TARSİM'in ödeyeceği miktar çıkabilir. Bununla ilgili Sayın Bakanımız ve Sayın Başbakanımız konuya hassasiyetle eğilmişlerdir. Bununla ilgili olarak Tarım Bakanlığı yetkilileri ve TARSİM yetkilileri bugün Malatya'da -az önce de görüştüm- tespitler yapmaya başlamışlardır. Burada yapılması gereken, aynen 2008'de kuraklık olduğunda hububat ilgili özellikle bir Bakanlar Kurulu kararı çıkarılarak zarar gören çiftçilerimizin sıkıntıları giderilmiştir. Ben inanıyorum ki Sayın Başbakanımızın talimatları doğrultusunda tespitler yapıldıktan sonra çiftçimizin bu maruzatı giderilecektir. Buna sadece çiftçinin geliri olarak bakmamak lazım, ortada ortalama 50-55 bin çiftçiyi kapsıyor ama Malatya'daki bütün kesim, tüm esnaf kesimi bundan etkilenmektedir. Dolayısıyla bu mağduriyetin giderileceği konusunda Hükûmetimize güvenimiz tamdır. Bu konuda siyasi ayrım yapmaksınız bu konuyu sahiplenen tüm siyasi partilerin vekillerine de teşekkür ediyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Öz.
Sayın Şandır, sizin talebiniz var.
Buyurun.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Yine, Malatya'da yaşanan don felaketiyle ilgili Milliyetçi Hareket Partisi Grubu olarak…

BAŞKAN - Sayın Şandır, dün grup olarak ifade ettiniz. Dün tüm gruplara söz verdik Sayın Şandır. Yani, sizin grubunuz da ifade etti düşüncelerini, her gruba söz verdik.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Yani eğer müsaade ederseniz konuşacağım yoksa konuşmam.
BAŞKAN - Buyurun Şandır.
Bir dakika süre veriyorum.

MEHMET ŞANDIR (Mersin) - Çok teşekkür ederim.
Gerçekten Malatya'da yaşanan Malatya kayısıcılarının, çiftçilerinin yaşadığı felaketi Milliyetçi Hareket Partisi İl Teşkilatı olarak, Genel Merkezi olarak yakından takip ediyoruz. Bu konuda Hükûmetin gereken tedbirleri acilen, geciktirmeden almasını biz de talep ediyoruz. Ümit ediyoruz ki bir daha ülkemiz bu türlü felaketleri yaşamaz, insanımız mağdur duruma düşmez. Hükûmeti tekrar uyarıyoruz ve bu konuda gereken gayreti göstermesini beklediğimizi ifade ediyor, teşekkür ediyorum.
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Şandır.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız