SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Tepki Müvekkilimin Acısını Hafifletti'

A- A+ PAYLAŞ

Yayınevindeki vahşette öldürülen Alman vatandaşı Tilmann Ekkhart Geske'nin ailesinin avukatlığını üstlenen İbrahim Kalı (fotoğraftaki), zanlılardan Emre G.'nin bir süre çalıştığı yerel gazetenin sahibi Zeki Dağ ile MHP İl Başkanı Ömer Ekici birer basın toplantısı düzenlediler.

AVUKATIN AÇIKLAMASI..
Ankara Barosu'na kayıtlı olan Malatyalı avukat İbrahim Kalı, Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlediği basın toplantısında, Geske ailesinin avukatlığını üstlendiğini bildirdi ve şunları söyledi:

"18 Nisan 2007 Günü Malatya'mızda meydana gelen ve boğazlanarak öldürülen Tilmann Ekkehart GESKE' nin eşi Susanne GESKE kendi ve çocukları adına tarafıma Avukatlık vekaleti vermiştir.

Müvekkil, henüz soruşturma aşamasında olan olayla ilgili olarak davaya müdahil olmak istemekte ve olayı gerçekleştiren, azmettiren kişi ve kişilerin bulunarak en ağır şekilde Türk Yargısınca cezalandırılmasını istemektedir. Müvekkil yaşları 19-20 olan bu zanlı gençlerin mutlaka bir "Ağabeyleri" olduğuna inanmaktadır.

Müvekilim Malatya'yı çok sevmekte ve bu kişilerin Malatyalı olduğuna dair şüphe duymaktadır.
Müvekilim bu olayı yaklaşık 10 yıl önce Almanya'nın Solingen Kasabasında Dazlaklar tarafından yakılarak yok edilen Türk ailesinin olayına benzetmektedir. Almanya'da yaşayan Türk ve Almanları ayağa kaldıran bu olay gibi, Malatya'da cereyan eden olay için de Türkiye ve Malatyalıların göstermiş olduğu hassasiyet, müvekilimin acısını birazcık olsun hafifletmiştir.

Bu olay Türk ve İslam tarihine bir kara leke olarak geçmiş olup, din adına yapıldığı iddia edilen bu olay, hoşgörüyü esas alan dinimize yapılan en büyük kötülüktür.

Müvekilim Ceza davasına müdahil olarak katıldığı gibi koşullar oluştuğu takdirde, "Devletin Hizmet Kusuru" nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebiyle yasal başvurularını da yapacaktır. Olayın vehameti nedeniyle manevi tazminat sınır yok. Büyük bir rakam olacağını tahmin ediyorum."

Kalı, Malatya Altın Kayısı Oteli'nde 8 Nisan'da paskalya töreni düzenlendiğini, buraya, öldürülen Alman'ın eşinin tanımadıkları bir şahsın toplantıya geldiğini söylediğini belirtip, " Bu konuyu da adliyeye bildireceğiz. Fakat Altın Kayısı Oteli'nin kamera sistemi o gün arızalı olduğu için, o yabancı, yani kimin katıldığı tesbit edilemedi" dedi.

GAZETENİN AÇIKLAMASI..
Bu arada, Yeni Şafak Gazetesi'nde zanlılardan Emre G.'nin bir süre çalıştığı belirtilen yerel Malatya Birlik Gazetesi'nin imtiyaz sahibi ve sorumlu yazı işleri müdürü Zeki Dağ da, yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Söz konusu gazete haberinde adı geçen kişilerden ve halen Malatya İnönü Üniversitesi Araştırma Hastanesinde tedavi gören yayınevi cinayetinin şüpheli zanlı Emre G. Malatya Birlik Gazetesi'nde dağıtıcı olarak çalışmıştır.

Emre G., 2006 yılı yaz tatilinde iki, iki buçuk ay süreli olarak Malatya Birlik Gazetesi dağıtım bölümünde görev yapmıştır. Çalıştığı süre zarfında işini dürüstlükle yerine getirmiş olup içine kapanık, konuşmayı sevmeyen kişilik olarak tanıdık. Bizimle çalıştığı süre içerisinde herhangi bir şüpheli hal ve hareketi olmamıştır.

Söz konusu gazetede yayınlandığı gibi söz konusu isimler ne gazetemizde çalışmış ne de bu isimlerle bizim bir ilgimiz olmuştur. Adı geçen şahısları tanımıyor ve bilmiyoruz."

İşten ayrılırken, 'Ben Konya'da üniversiteyi kazandım. Oraya gidiyorum' diyerek çıktığını söyleyen Dağ, E.G.'nin gazetenin satışına göre haftalık olarak gazete başına para aldığını belirtti.

MHP İL BAŞKANI..
MHP İl Başkanı Ekici de, düzenlediği basın toplantısında özetle şöyle konuştu:

"Dayatmalara karşı uygulanan teslimiyetçi politikalar neticesinde toplumsal patlama yaşanan ülkemizde kendi iç huzurumuzu kaybettiğimiz gibi, ilimizde yaşanan cinayetle birlikte uluslar arası arenada Malatya’lıların,inanç ve değerleri aşağılanarak suçlu gösterilmeye çalışılmıştır.

Bazı güç odakları ve onların içerideki maşaları,Trabzon’da, İstanbul’da ve son olarak Malatya’da işlenen cinayetleri bahane ederek,inançlı ve milliyetçi kesimler üzerinde baskı kurmaya çalışmaktadırlar.

Her olayda milliyetçilere-ülkücülere suç havale etmeyi marifet sananlar,bu cinayet sonrası da,yine aynı görevlerini yerine getirmeye çalışmışlardır.

Suçluların kaç kişi olduğu, isimlerinin dahi ne olduğu öğrenilmeden “Ülkücüler Geçtiğimiz Yıllarda Malatya’da Misyonerliği Protesto Etmişti”,diye haberler yayınlamışlardır.

Olaylarla ülkücülerin bir bağı kurulamayıp,olayların Amerikan menşeyli bazı yapılanmalara dayanması görüldüğünde,bütün medya ve sözde aydınlıkla ahkam kesenler bir anda sus pus,gündemde bıçak keser gibi kesilip kapatılıyor.Mesela,olayda adı geçen vakıftan hiç söz edilmemesi dikkat çekicidir.

Eğer bir suçlu aranacaksa,Sayın Başbakan’ında Eş Başkanı olduğu BOP çerçevesinde hedeflenen yapılanmada aranmalıdır.Bundan önceki Trabzon ve İstanbul’da görüldüğü gibi olayların arka planı açıklanamamıştır.

Bu mesnetsiz ve planlı suçlamaların tek amacı, Türk Milleti’ni milli ve dini açıdan dirençsiz bırakmaya yöneliktir.

Sayın Başbakan dahi bu cinayetleri yapanları şovenlikle suçlayacak kadar tahlil ve analizden yoksun olduğunu göstermiştir.

Olay daha yargı aşamasındadır ;Çarşambadan bu güne kadar ki olayların gelişen seyri,iddiaların dışında başka yöne doğru gelişmekte olduğu yönündedir.

Her cinayetin arkasındaki süreç Türk Milleti Ve Türk Milliyetçiliği hakkında bastırılmış fikirlerin açığa çıktığı; önüne gelenin milli değerlerimize saldırdığı bir ihanet kampanyasına dönüşmeye başlamıştır.

Hiçbir vicdan sahibinin bu menfur cinayeti hoş görmesi mümkün değildir. Ancak bilinmelidir ki,olayın cinayetle sonuçlanmış olmasının üzüntüsü,geri planda yer alan misyonerlik faaliyetlerini masum hale getirmeyecektir.

Her şeyden önce bilinmelidir ki; misyonerlik yalnızca bir dinin bazı insanlara tanıtılması ve kazanılması gibi algılanacak,masum bir dini rekabet ve telkin hareketi değildir.

Türkiye’nin üniter yapısına,milli birlik ve beraberliğine,tarih ve ülkü birliğine yönelik çok ciddi,vahim bir bölücü tehdit ve risk faktörüdür.Geri planda Türkiye’yi bölme ve parçalamaya yönelik,kökeni yüzyıllara dayalı senaryolar bulunmaktadır.

Milliyetçi Hareket Partisi ilkeli ve milli duruşu ile ne inançları istismar üzerine bir siyaset yapacaktır, nede inançlarımızın istismarı ve tahribatına izin verecektir.

Milliyetçilik Türk Milleti var olduğundan beri vardır,kıyamete kadar da var olacaktır.

Malatya’da Milliyetçilerin Kalesidir.Ne provakasyon yaparsanız yapın,bunu değiştiremeyeceksiniz."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız