SON DAKİKA
SON DEPREMLER

Teröre Karşı 'Devlet' Mitingi

0
Güncellendi - 2015-12-28 04:36:27
Teröre Karşı 'Devlet' Mitingi
A- A+ PAYLAŞ

İstanbul- Yenikapı’da ‘Milyonlarca Nefes Teröre Karşı Tek Ses’ mitingi gerçekleştirildi. Mitingde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmet Yılmaz ve Başbakan Ahmet Davutoğlu birer konuşma yaparak, terörü kınadılar.

BAŞBAKANIN KONUŞMASI..

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin her yerinde terör örgütleri ile mücadele ettiklerini belirterek, “Dağlarımız bu çetelerden temizlenene kadar, şehirlerimizin etrafı zalimlerden, teröristlerden temizleninceye kadar bu mücadele gece gündüz devam edecek. 1 Kasım’a giderken seçim güvenliğini de alacağız, huzur operasyonuna devam edeceğiz” dedi. 

Yenikapı’da düzenlenen ‘Milyonlarca Nefes Teröre Karşı Tek Ses’ mitinginde konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Bir kısmınız Fırat kenarında Kürtçe ninnilerle büyüdünüz, bir kısmınız Meriç’te Rumeli lehçesi ile büyüdünüz, bir kısmınız Aras kenarında Karadeniz lehçesi ile büyüdünüz. Bugün Kafkas çocukları, Mezopotamya çocukları, Rumeli çocukları ve bütünüyle Anadolu çocukları tek bir nefes. Burada sadece kardeşlik nefesi var. Sadece Yenikapı meydanındaki milyonlarca nefes değil Türkiye’de 78 milyon nefes aynı ritimle çarpıyor. Birlik ve kardeşlik. Sanmayın ki burada sadece Yenikapı’da buluşanlar var. Burada ilahi kelamın ölmez dediği şehitlerin nefesi var. Burada hakka yürüyen Mehmetçiğin son nefesi var” diye konuştu.

“MİLLETİ BÖLMEK İSTEYEN HERKES KAHROLSUN”

Konuşmasında terör olaylarına da değinen Davutoğlu, “Bu milleti bölmek isteyen herkes kahrolsun, kahrolacak inşallah. Söz veriyoruz size onların hakkettiği cezayı vermek için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. Buradan Diyarbakır’a, Hakkari’ye bir kardeşlik selamı göndermeye hazır mısınız? ‘Türk’ü Kürt’ten kimse ayıramaz’ demeye hazır mısınız” şeklinde konuştu.

“YASAKLARIN HEPSİNİ KALDIRDIK”

Türkiye’de iki farklı yaklaşım olduğunu vurgulayan Davutoğlu, “Bir yürekleri, nefesleri birleştiren bir anlayış. Bir de yürekleri parçalayan bir anlayış. Biz 13 yıldır tek bir şey hedefledik yürekleri birleştirmek. Neler yaptık. 2002’de Cumhurbaşkanımızın liderliği ile AK Parti iktidara geldiğinde olağanüstü hal vardı kaldırdık. Bütün yasakları kaldırdık. Yaylalar mezralar Anadolu insanına kapatılmıştı, açtık. Kürtçe yayın yapan TRT Şeş’i kurduk. Bizim inancımıza göre ırkçılığın her türü ayaklarımızın altındadır. Önce demokratikleşme dedik. Cumhurbaşkanımız Başbakan olarak 2005’de tarihi bir konuşma yaptı. O konuşmadan bu güne kadar biz vatandaşlarımıza ne söz verdiysek yaptık. Yasakların hepsini kaldırdık. Sonra milli birlik kardeşlik projesi, arkasından çözüm süreciyle tek bir şeyi hedefledik Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı onurunu taşıyan herkes eşittir. Biz vatandaşımızı gördük mü kökün kökenin nedir diye sormayız. Biz herkesi Allah için sevdik” ifadelerini kullandı.

“NEVRUZ MESAJINA RAĞMEN SİLAHLI GRUPLAR ÇEKİLMEDİ”

Çözüm sürecinin nasıl durdurulduğunu anlatan Başbakan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Çözüm sürecinde dedik ki ‘Türkiye’de herkes fikrini açıkça söyleyebiliyor gelin bu silahları terk edin.’ Çözüm sürecinin tohumu böyle atıldı. ‘Artık silahları gömün’ dedik. Ama Nevruz mesajına rağmen çekilmesi gereken silahlı gruplar Türkiye’yi terk etmedi. Çözüm süreci yürürken dış odaklar Gezi provokasyonlarını başlattı. Çekilmeye başlayan gruplar çekilmeyi bıraktı. Daha sonra 17-25 Aralık kumpası kuruldu. Hedef milletin birliğini yok etmekti. Buna rağmen biz her türlü adımı attık. Kamu düzenini tesis için her türlü çalışmayı yürüttük. 7 Haziran seçimlerine geldik. Burada size hitap ettiğimizde çözüm süreci üzerinden kardeşlik perspektifi verdik. Onlar 7 Haziran’dan hemen sonra silahlanma, ayaklanma çağrıları yaptılar. Bunu diyenler onlar değildi, onlar piyon. Bunu diyenler bu piyonları kullanan bazı dış odaklar. Bu dış odaklara karşı bu piyonlarla mücadele etmeye var mısınız?”

“MÜCADELEYİ SİLAHLAR BIRAKILANA KADAR SÜRDÜRMEYE KARARLIYIZ”

Terör operasyonları ile ilgili kendilerine yöneltilen eleştirilere de yanıt veren Davutoğlu, şunları söyledi:

“Görev bize verildikten hemen sonra ayaklanma çağrısı yaptılar. Eş başkanlar ‘terör örgütüne sırtımızı dayıyoruz gerekirse ayaklanırız’ dediler. Onlar terör örgütüne dayanabilirler ama biz milletimize sırtımızı vermişiz. 20 Temmuz’da bir başka piyon DEAŞ 32 vatandaşımızı katletti. PKK aynı gün Adıyaman’da askerimizi şehit etti. DHKP-C İstanbul sokaklarında şov yapmaya kalktı. 22 Temmuz günü Ceylanpınar’da iki aziz polisimiz şehit edildiğinde kararımızı verdik. Madem bize savaş ilan edilmiştir, madem bir düğmeye basılmışçasına terör örgütleri harekete geçirilmiştir hak ettikleri cevabı alacaklar dedik. 23 Temmuz günü huzur ve demokrasi operasyonunu başlattık. Bizi suçlayanlar 22 Temmuz sabahında o iki masum polisimiz uyurken şehit eden hainlere cevap vereceğimizi bir kez daha bilsinler. Zannettiler ki Türkiye’de yönetim boşluğu var. ‘İşte şimdi darbe vakti’ dediler. 23 Temmuz sabahından bu güne kadar önce Suriye’de DEAŞ mevzilerini yerle bir ettik. Sonra Ceylanpınar’da polisimizi şehit etme talimatı veren Kandil’i ve çevresindeki bütün kampları yerle bir ettik ve etmeye kararlıyız. Kimse bizim rehavete kapılacağımızı, yavaşlayacağımızı düşünmesin. Bu mücadeleyi sonuna kadar silahlar bırakana kadar sürdürmeye kararlıyız. Silahları betona gömecekler sonra her türlü şartta tartışmaya hazırız. Ama millete silah çekenler karşısında başımızı eğmedik eğilmeyeceğiz.”

“SEÇİM GÜVENLİĞİNİ DE ALACAĞIZ, OPERASYONLARA DA DEVAM EDECEĞİZ”

Türkiye’nin her yerinde terör örgütleri ile mücadele ettiklerini hatırlatan Davutoğlu, “Dağlarımız bu çetelerden temizlenene kadar, şehirlerimizin etrafı zalimlerden teröristlerden temizleninceye kadar bu mücadele gece gündüz devam edecek. 1 Kasım’a giderken seçim güvenliğini de alacağız, huzur operasyonuna devam edeceğiz. Operasyonlarda teröristeler dışında hiçbir vatandaşımızın zarar görmemesi için bütün güvenlik birimlerimiz çalışıyor. Vatandaşımızın tek bir saç teline karşı dünyayı feda ederiz” dedi.

Vatandaşlara çağrıda da bulunan Davutoğlu, “Kim ne yaparsa yapsın ne olur kardeşliğimizin pekiştirelim, kimse bir diğer kardeşine ‘sen Türk müsün, Kürt müsün’ diye sormasın. Allah’ın sormadığı soruyu siz sormayın. Bazı çeteler oradaki Kürt kardeşlerimize zulmederken ne olur Batı’da Kürt kardeşlerinizi potansiyel bir suçlu görmeyin. Aksine bağrınıza basın. Kürt kardeşlerim hiçbir yerde kendilerini ayrımcılığa tabi tutulmayacaklarını bilsinler. Türk Kürt kardeştir, ayrım yapan kalleştir. Türkiye üzerinde operasyon yapmak isteyenler bilsinler. Biz buradayken nefes alırken, Türkiye’nin bir santimetrekaresini bile böldürmeyiz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şu andaki birliğiniz, beraberliğiniz daim olsun diyorum. İnanıyorum ki bu birliğinizi bozmayacaksınız ve bu yolda kararlı bir şekilde inşallah geleceğe yürüyeceğiz. Teröre karşı tepkisini elinde bayrağı ile çakmak çakmak gözleriyle, gümbür gümbür atan yüreği ile dudaklarından eksik etmediği duasıyla, aklıyla, metanetiyle ortaya koyan tüm vatandaşlarıma buradan şükranlarımı iletiyorum" dedi.

TBMM BAŞKANI DA KONUŞTU..

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun ardından kürsüye davet edilen TBMM Başkanı İsmet Yılmaz, “Tarihimizin ve ülkemizin bir özeti olan İstanbul’da bir araya gelerek milyonlarca yüreği toplu olarak gösterdiniz. Bu milletin birlik ve beraberliğini tek ses olarak haykırdınız. Dosta güven, düşmana kaygı verdiniz. Allah yüzlerinizi ak eylesin. Hep birlikte inanıyor ve diyoruz ki en son ocak sönmeden, en son nefer şehit olmadan bu bayrak inmez bu vatan bölünmez. Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal” dedi.

Terör olaylarında yaşamını yitiren şehitlere Allah’tan rahmet dileyen Yılmaz, “Bu toprakları vatan yapan, bu ay yıldızlı bayrağa rengini veren onu özgürce semalarımızda dalgalandıran şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Onlar bu ülke için bu ülkenin değerleri için bir insan tarafından yapılabilecek en büyük fedakarlığı yaptılar. Bizlerin bu ülkede özgürce yaşamasını sağladılar. Bir hilal uğruna batan güneşlerin tarihe sığmayan şehitlerin anısına ne söylesek az, ne yapsak yetmez. Bu vatanın sahibi bir gül bahçesine girercesine bu vatan için şehit olanlardır. Bu vatan bize onlardan emanettir. Emanete sahip çıkacağız, emanete sahip çıkmak şehitlerimizin uğrunda can verdiği değerleri korumakla ve yüceltmekle olur. Bu değerleri korudukça ve yücelttikçe şehitlerimizin ruhu şad olacaktır” diye konuştu.

Yılmaz, “Vatanımızı, milletimizi, değerlerimizi koruyacak ve yücelteceğiz. Bunun için güçlü olmak gerekir, güçlü olmakta birlikte ve beraberlik ile mümkündür. Devletimiz ülkemize yönelik her türlü tehdit bertaraf edebilecek güce ve iradeye sahiptir. En zor dönemlerde yedi düvele karşı koymasını bilen bu millet yaşadığımız bu zor dönemleri de mutlaka aşacaktır. Kardeşliğin ve barışın temin edildiği bir toplumsal iklime mutlaka kavuşacaktır. Bunun en büyük güvencesi bu ülkenin dört bir yanında yaşayan her türlü inanç, kimlik, anlayış ve siyasal görüş sahibi 78 milyon insanımızın ortak bir arada yaşama iradesi ve kardeşlik arzusudur. Bugün burada milyonlarca nefes teröre karşı tek ses mitingine katılan kardeşlerim bunun en canlı şahididir” dedi.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN KONUŞMASI.. 

Yenikapı’da düzenlenen ‘Milyonlarca Nefes Teröre Karşı Tek Ses’ mitinginde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bugün burada milyonlarca nefesiyle teröre karşı tek ses olarak bir araya gelen İstanbul, sizleri tüm kalbimle selamlıyorum. 81 ilimizdeki 78 milyon insanımızı buradan selamlıyorum. İstiklalimiz ve istikbalimiz uğruna gül bahçesine girercesine toprağa düşen şehitlerimizi rahmetle, minnetle yad ediyorum. Şehitlerimizin yakınlarına, gazilerimize şükranlarımı sunuyorum. Terörle mücadelede görev alan tüm güvenlik güçlerimize, bölgede zor şartlar altında görevlerini sürdüren tüm kamu görevlilerimize milletim adına buradan şükranlarımızı özelikle sunuyorum. Terör örgütlerinin baskılarına, tehditlerine ve saldırılarına rağmen vatanımızın bütünlüğü, milletimizin birliği, devletimizin bekası için sabreden bu yönde irade ortaya koyan tüm kardeşlerime Allah sizlerden razı olsun diyorum. Şu andaki birliğiniz, beraberliğiniz daim olsun diyorum. İnanıyorum ki bu birliğinizi bozmayacaksınız ve bu yolda kararlı bir şekilde inşallah geleceğe yürüyeceğiz. Teröre karşı tepkisini elinde bayrağı ile çakmak çakmak gözleriyle, gümbür gümbür atan yüreği ile dudaklarından eksik etmediği duasıyla, aklıyla, metanetiyle ortaya koyan tüm vatandaşlarıma buradan şükranlarımı iletiyorum. Ebedi vatanımızı, bin yılık kardeşliğimizi, kimi zaman tüm fesat odaklarına rağmen o etnik fitneyle, mezhep fitnesiyle, sapkın akımlarla bölmek isteyenlere en güzeli cevabı işte burada Yenikapı’da bugün sizler veriyorsunuz” dedi.

‘Türkiye seninle gurur duyuyoruz’ tezahüratlarıyla zaman zaman konuşması kesilen Erdoğan, “Sizin bu azminiz, bu kararlılığınız, bu samimiyetiniz sürdüğü müddetçe evelallah bu milleti bin yıllık yürüyüşünden kimse alıkoyamaz. Rabbim yolumuzu açık etsin. Milletlerin hayatında imtihan dönemleri vardır. Biz de millet olarak bin yıl önce bu coğrafyaya bastığımızda kesintisiz devam eden bir imtihan sürecinin adeta yeni bir safhasını yaşıyoruz. Bizim bu imtihandaki asıl gayemiz nedir; halka hizmet Hakka hizmettir ölçüsü. Bu ölçüyü yakalamak, onun adını yükseltmek için bu yolda yürüyoruz. İnsanların en hayırlısı insanlara en çok hayırlısı olandır diyoruz. İlkemiz budur. Bu davanın en büyük sembolü ve en büyük şahidi de dört bir yanımızda dalgalanan şu al yıldızlı bayrağımızdır” diye konuştu.

HDP Lideri Selahattin Demirtaş’a yüklenen Erdoğan, “Çıkmış birisi ne diyor; bayrağa diyor saldırı mı var diyor. Daha ne olacaktı. Yalan üzerine inşa ettiğiniz bir dünyanız var. Cesetleri kendilerine ait paçavralara saranlar ve ondan sonra da bayrağa saldırı mı var (diyor). Zorla kongrelerinizde bayrağımızı astınız. Zaman geldi bayrağımızı indirmeye kalktınız. Ama şimdi bazı 'beyaz Türklerin' de desteği ile ayakta kalmaya çalışıyorsunuz. Sazla cazla bu iş yürümez. Ama ben gerçek saz sahiplerini bir kenara koyuyorum. Bayrağımız, yolumuz karlı dağlara düştüğünde kızıllığında ısındığımız, çöllere düştüğünde gölgesine sığındığımız, doğumumuzdan düğünümüze ve ölümümüze kadar hayatımızın en önemli anına kadar gözümüzün önünden ayırmadığımız bayrağımız. Bu bayrağın yere düşmemesi için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadık ve kaçınmayacağız. İhtiyaç ortaya çıktığı zaman sağımıza solumuza bakmadan onun uğrunda can vermeyi cana minnet sayarak her birimiz vazifemize koştuk, koşarız” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Açık söylüyorum; bugün milletimizin karşısında kim varsa dün Malazgirt’te bunlar vardı. Bugün milletimizin karşısında kim varsa dün Kılıç Arslan'ın, Selahattin-i Eyyubi'nin karşısında da onlar vardı. Bugün milletimizin karşısında kim varsa dün Çanakkale’de de, Kurtuluş Savaşı'nda da onlar vardı. Zaman değişti, isimler ve yöntemler değişti ama amaç hiçbir zaman değişmedi. Amaç her zaman bize bu coğrafyayı yar etmemek, birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi bozmak, bu kutlu yoldaki mücadelemizi başarısızlığa uğratmaktır. Hamdolsun gayelerine ulaşamadılar. Bizi yaktıklarını, yıktıklarını, yok ettiklerini sandıkları her dönemde adeta küllerimizden yeniden doğarak emanetçisi olduğumuz o kutlu sancağı hep yükseltmeyi, zirveye dikmeyi başardık. Bugün de bu ülkenin havasını soluyan, suyunu içen, ekmeğini yiyen, kendisini bu ülkenin ferdi olarak gören herkes oynanan oyunun farkındadır."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yenikapı’da düzenlenen mitingde isim vermeden bir siyasi parti liderini ‘cici çocuk’ olarak nitelendirdi. Erdoğan, “Cici çocuk siz kimi aldatıyorsunuz ya? Televizyon ekranlarında kimi aldatıyorsunuz. Şimdi 1 Kasım’a gidiyoruz aynı oyunu yine oynayacaklar. Ama biz diyoruz ki bu millet inşallah tehditlere kulak asmadan gereğini yapacaktır” dedi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmet Yılmaz ve bazı bakanlar, Sivil Dayanışma Platformu’nun Yenikapı Miting Alanı'nda düzenlediği "Milyonlarca Nefes, Teröre Karşı Tek Ses" mitingine katıldı. Miting öncesinde sahneye çıkan sanatçı Uğur Işılak katılımcılara hitaben mini bir konser verdi. Türkçe, Kürtçe ve Arapça şarkıların da zaman zaman seslendirildiği miting, İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Kur’an-ı Kerim tilaveti ile süren miting de sırasıyla Başbakan Ahmet Davutoğlu, TBMM Başkanı İsmet Yılmaz ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşma yaptı. 

Mitinge katılan vatandaşlar ‘Mecliste PKK istemiyoruz’ sloganı atarken, Cumhurbaşkanı Erdoğan da, “Bu ülkede etnik kökeninden dolayı hiç kimseyi dışlamadık dışlamayız. Biz yaradılanı Yaradan'dan ötürü severiz. Şimdi soruyorum sizlere; benim Türk kardeşlerim, Türkmen kardeşlerim burada mı? Benim Kürt kardeşlerim burada mı? Benim Zaza kardeşlerimiz burada mı? Benim Arap kardeşlerim burada mı? Benim Çerkez kardeşlerim burada mı? Boşnak kardeşlerim burada mı? Roman kardeşlerim burada mı? 78 milyon tüm vatandaşım hepimiz burada mıyız? Öyle ise biz biriz, beraberiz, kardeşiz. Öyleyse benim ülkemde etnik sorun değil terör sorunu vardır” dedi.

“BİZİM MÜCADELEMİZ HERHANGİ BİR ETKİN GRUBA DEĞİL, TERÖRE KARŞIDIR”

Erdoğan yaptığı konuşmada, “Bizim mücadelemiz de herhangi bir etkin gruba değil, teröre karşıdır. Gerek terör örgütünün içinde, gerek onların güdümündeki diğer kuruluşlarda her etnik kökenden kişiye rastlamak mümkündür. 2005’de Diyarbakır’daki konuşmamda ne demiştim; Kürt sorunu bu milletin bir parçasının değil hepsinin sorunudur. Benim de sorunumdur. Sorunların parça parça adresi olmaz. Bütün sorunların Türk olsun, Kürt, olsun, Arap olsun, Çerkez olsun, Laz olsun bütün Türkiye’nin ortak sorunudur. Çünkü güneş herkesi ısıtır. Çünkü yağmur herkes için rahmettir. Çünkü herkes aynı toprağın insanıdır. Millet olmak işte budur. Orada söyledim bunları. Verilen mücadeleler sonucunda artık Türkiye’nin Kürt sorunu yoktur, terör sorunu vardır diyecek bir noktaya geldik. Elbette tüm etnik unsurlar gibi Kürt kardeşlerimin de sıkıntıları, beklentileri vardır. Peki Türk’ün, Laz’ın, Arap’ın, Çerkez’in Roman’ın yok mu? Velhasıl 78 milyon içindeki tüm etnik unsurların kendilerine has sorunları vardır. Bunların konuşulması, tartışılması ve çözülmesi için bugüne kadar nasıl samimiyetle mücadele ettiysek bundan sonra da aynı şekilde mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Seçimlerin yaklaştığını ifade eden Erdoğan, “1 Kasım geliyor. 1 Kasım için sizlerden tarihi bir karar bekliyoruz. Hani diyorlar ya ‘biz herhangi bir şey yapmıyoruz’ Bakın ben söyleyeyim; 7 Haziran’da muhtarları tehdit ettiler. Ve her ay içerisinde en az bir kez muhtarlarla toplantı yapıyorum. Geçenlerde Güneydoğu ve Doğu’dan da Ankara’ya davet ettim ve 90 tanesi de gelemedi. İnceledik, geleceklerini bildirmişlerdi. Neden (gelemediler) ‘Tehdit altındayız onun için gelemiyoruz’ dediler” dedi.

“CİCİ ÇOCUK SİZ KİMİ ALDATIYORSUNUZ YA?”

İsim vermeden bir siyasi parti liderini ‘cici çocuk’ olarak nitelendiren Erdoğan, “Cici çocuk siz kimi aldatıyorsunuz ya? Televizyon ekranlarında kimi aldatıyorsunuz. Şimdi 1 Kasım’a gidiyoruz aynı oyunu yine oynayacaklar. Ama biz diyoruz ki bu millet inşallah tehditlere kulak asmadan gereğini yapacaktır. Millet olarak biz bu sıkıntı ile ilk defa karşılaşmıyoruz. Her dönemde içimize atılan fitne tohumlarından bu şekilde boy atanlar olmuştur. Hepsi gelip geçmiştir. Ama milletimiz vatanı ile devleti ile dimdik ayakta kalmayı başarmıştır” şeklinde konuştu.

“MİLLİ İRADE DIŞINDA BİR ÇÖZÜM ASLA YOKTUR”

‘Milli irade dışında bir çözüm asla yoktur’ diyerek sözlerini sürdüren Erdoğan, “1 Kasım seçimlerinde TBMM’ye hangi partiden olursa olsun fark etmez 550 tane yerli, milli ve bedeni ve kalbiyle bu ülke için çalışacak milletvekili göndermenizi istiyorum. Şu anda Türkiye’nin tek ihtiyacı budur. Milli irade dışında bir çözüm asla yoktur. Siz sandıkta iradenize sahip çıkar, meclise yerli ve milli milletvekili gönderirseniz gerisi çok kolay. Bu konuda milletime inanıyorum. Sizlere güveniyorum. Gün bölücülük değil, fitne değil, kavga değil, birleşme, kenetlenme, hedeflerimize odaklanma günüdür. Biz işte bunun için ne diyoruz; Rabia diyoruz. Tek millet diyoruz, tek bayrak diyoruz, tek vatan diyoruz, tek devlet diyoruz. Eğer millet olarak birliğimizi kaybedersek inanın bana asla belimizi doğrultamayız. Biz bin yıl önce ahdettik bu coğrafya bizim ebedi vatanımız olacak dedik. 23 Nisan 1920’de başlattığımız mücadeleyi 29 Ekim 1923’te yeni devletimizin ilanıyla sonuçlandırdığımız yani bir ahit verdik. Elimizde kalan bu toprakları, kurduğumuz bu devleti ilelebet muhafaza ve müdafaa edeceğiz dedik. Bugün ahdimize sahip çıktığımızı yedi düvele göstermek için buradayız Yenikapı’dayız” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sözlerini merhum Arif Nihat Asya’nın ‘Dua’ isimli şiirini okuyarak noktaladı. Erdoğan’ın şiiri okuması sırasında mitinge katılanlar da hep birlikte 'amin' dedi.

Erdoğan’ın yaptığı konuşmanın ardından sahneye davet edilen Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Erdoğan katılımcıları selamladı.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız