SON DAKİKA
SON DEPREMLER

"Terörün Bölgesi, Dini Yok"

0
Güncellendi - 2015-12-28 05:22:18
A- A+ PAYLAŞ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Mültecilere yardım için daha fazla gayret edeceğimizi açıkladık. Mülteci olayı ile terörü birbirine karıştırmamak gerekir. G-20 olarak bu konuda dünyaya örnek teşkil etmemiz gerektiğine inanıyorum. Suriye'de insani güvenlik bağlamında atılması gereken adımlar çok fazla beklenilmeden hayata geçirilmelidir” dedi. 

Türkiye’nin dönem başkanlığında gerçekleştirilen G-20 Liderler Zirvesi kapsamında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası Basın Merkezi’ndeki 1 numaralı salonda basın toplantısı düzenledi. Toplantı için salonun kapıları saat 14.30’da açıldı. Gazeteciler kontrollü olarak salona alındı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması, İngilizce, Arapça, Almanca, Fransızca, Rusça, İspanyolca olarak çevrildi. Toplantıyı yerli ve yabancı 300’e yakın basın mensubu izledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan G-20 Antalya Liderler Zirvesi’nin sonuçlarını paylaşmak için bir araya geldiklerini söyledi. 1 Aralık 2014 tarihinde Avustralya’dan devralınan G-20 dönem başkanlığını dün ve bugün gerçekleştirilen liderler zirvesi ile birlikte başarı ile tamamladıklarını aktaran Erdoğan, Antalya zirvesi sonuç bildirgesinin G-20’nin önümüzdeki dönem çalışmalarını şekillendirecek önemli bir belge olduğunu kaydetti.

2016 yılı için G-20 dönem başkanlığını Çin Halk Cumhuriyeti’ne devredeceklerini dile getiren Erdoğan, “Zirve öncesinde Cuma gecesi Paris’te yaşanan terör saldırıları liderler olarak hepimizi derinden üzdü. Paris’teki terör saldırılarını şiddetle kınıyor ve Fransız dostlarımızın acılarını paylaşıyoruz. Dünkü ilk oturumda Beyrut’tan Bağdat’a, Ankara’dan Paris’e kadar terör saldırılarında hayatlarını kaybeden herkes için G-20 liderleri olarak 1 dakikalık saygı duruşunda bulunduk. 2015 Antalya Zirvesi’nin en önemli sonuçlarından biri dünya ekonomisin ve nüfusunun çok büyük bölümünü temsil eden G-20 ülkelerinin terörizmle mücadele konusunda güçlü bir duruş ortaya koymuş olmalarıdır” diye konuştu.

“TERÖRÜN BÖLGESİ, DİNİ YOKTUR”

2008 yılından bu yana G-20 Liderler Zirvesi'ne katılan bir lider olduğunu dile getiren Erdoğan, “Küresel barış ve istikrar sağlanmadan, güçlü bir küresel ekonomiden bahsetmemiz mümkün değildir. G-20’nin küresel istikrarı doğrudan etkileyen meseleleri görmezden gelmek gibi bir lüksü olamaz. Bu anlayışla zirvede finansal konuların yanı sıra terörizm ve mülteci krizini de ele aldık. Türkiye olarak terörizmin ne olduğunu iyi bilen, bunun ağır sonuçlarıyla 1970 yılından beri yüzleşen bir ülkeyiz. Terörle mücadele konusunda uluslararası işbirliği noktasında üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız. Bu mücadele samimi bir işbirliği ve dayanışmayı gerektirir. Terörizmle mücadelesi konusunda G-20 liderleri şunu kabul etmişlerdir ki, burada ortak bir bildiri kararlı duruşumuzu ortaya koyması bakımından önem ifade etmektedir. Terörün dini, milliyeti, ırkı, bölgesi yoktur. Terörizmi herhangi bir dinle ilişkili hale getirmek son derece yanlış. Böyle bir tavır o dinin mensuplarına yapılacak en büyük saygısızlıktır. Bütün dinler için hayat hakkı kutsaldır” şeklinde konuştu.

Terör örgütleri arasında ayrım yapılmaksızın bu tehditle kararlı şekilde mücadele edilmesi gerektiğini ifade eden Erdoğan, “Bu örgütler arasında ayrım yapan herkes, her ülke bizim gözümüzde terörizmle mücadele konusunda büyük bir hata yapar. Biz DAEŞ, El Kaide, YPG, PKK, DHKP-C terör örgütleriyle de aynı kararlılıkla mücadeleye devam edeceğiz. Kararlı ve somut adımlar atılması gerekiyor. G-20 liderleri olarak terör örgütleri ile ayrım gözetmeksizin görüş birliği içinde olduk. G-20'de temsil edilen ve içinde bizim de bulunduğumuz Müslüman liderler olarak, İslam’la hiçbir ilgisi olmayan DAEŞ terörüne ve vahşetine karşı ortak sorumluluğumuz üzerinde durduk. Bölgemizde ve dünyanın farklı köşelerinde meydana gelen çatışma ve istikrarsızlıklar hepimizi yakından etkiliyor. Çevremizde yönetilemeyen ülkeler ortaya çıktı. Suriye bu konuda öne çıkan ülkedir. Suriye’de yaşanan dramın etkilerini ilk günden beri yakından hissediyoruz. 2.5 milyon mülteciyi topraklarımızda barındırıyoruz. Bu mağdur insanların tamamını inanç ve köken farkı gözetmeksizin kapılarımızı açtık. Bizim için insanlık vazifesidir.Vatanlarından uzaklaşan insanların her geçen gün geriye dönüş umutları kayboluyor” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle devam ettirdi:

“Suriye'de bir çözümde ulaşılmadan göçmen ve terör sorunlarının üstesinden gelinemez. Uluslararası toplumun bu anlamda samimi bir dayanışma içerisinde hareket etmesi gerekiyor. Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunması, terörden arınması, çoğulcu demokratik bir yönetime kavuşması bu sürecin amacıdır. Kendi halkını katleden Esed'in Suriye'nin geleceğinde yeri yoktur, olamaz. Esed bu şansı çoktan kaybetmiştir. Mültecilere yardım için daha fazla gayret edeceğimizi açıkladık. Mülteci olayı ile terörü birbirine karıştırmamak gerekir. G-20 olarak bu konuda dünyaya örnek teşkil etmemiz gerektiğine inanıyorum. Suriye'de insani güvenlik bağlamında atılması gereken adımlar çok fazla beklenilmeden hayata geçirilmelidir.”

“G20 ZENGİNLER KULÜBÜ DEĞİLDİR”

G-20’de dönem başkanı olarak, kapsayıcılık, uygulama, yatırım kavramlarının temel oluşturduğunu ifade eden Erdoğan, “Bankacılık ve sigortacılık sektörlerinden krizlerden etkilenmemesi için gerekli önlemleri aldık. G-20 bir zenginler kulübü değildir. Bizler kalkınma çabaları devam eden ülkeleri de temsil ediyoruz. Gıda kayıpları ve israfın azalması konusunu ilk kez G-20 gündemine taşıdık. Paris'teki iklim değişikliği zirvesine ben de katılacağım” dedi.

ETKİN İŞBİRLİĞİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hali hazırda verilen taahhütlerin yarsını tamamladık. Bu mesafenin G-20‘nin toplam hasılasına binde 8 katkı sağlayacak. Antalya eylem planında güncellenmiş eylem planını bulabilirsiniz. Son yıllarda yaşanan önemli sıkıntılardan birisi de yatırımların durgunluğudur. Yatırımların canlanması için görüş birliğinde olduğumuzu gördüm. Yatırım ortamının iyileşmesi kaliteli alt yapı olması için KOBİ’lerde olması hususunda destekleniyor. 2018 yılına kadar 4.4 trilyon dolar arttıracak. Alt yapı ihtiyaçlarının sadece kamu ile karşılanması mümkün değildir. Kamu ve özel sektör etkin bir iş birliğinde dönüştürmeliyiz. Kamu iş birliği özel modellerinin daha etkin olması için iş birliğimizi sürdürdük” ifadelerini kullandı.

"KAPSAYICILIĞI ISRARLA SAVUNACAĞIZ”

Mevcut durumda kobilerin büyük şirketlere kıyasla dezavantajlı durumda olduğunu anlatan Erdoğan, “Finansal sistemlerinin en önemli aktörleri olan banka ve sigortaların krize sebep olmaması için ciddi adımlar atacağız. G-20 zenginler kulübü değildir. Bizler sadece belirli bir refah seviyesi yakalamış toplumları değil, kalkınmaya çalışan ülkeleri de temsil ediyoruz. Düşük gelirli ülkelerin halinden anlıyoruz. Bu anlayışlar kalkınma gündeminin 2030 gündemini destekleyecek şekilde mutabık kaldık. Kapsayıcılık ilkesini ısrarla savunacağız. Küresel bir sorun olan gıda kayıpları ve israfın azaltılması konularını G-20’ye taşıdık. Bir çağrıda bulunarak, bu yıl ilk kez enerji bakanları toplantısı gündemine Afrika da enerji verimini arttırmasını da konuştuk. Bu konuda bir sinerji oluşturmayı da hedefledik. İklim değişikliği konusunu da ele aldık. Bende dostum Hollande’nin daveti nedeniyle Fransa’ya gideceğim. Bu konu ivedilikle adım atmamız gereken konudur. İklim değişikliğiyle ilgili gelişmekte olan ülkelere yardım etmeliyiz” şeklinde konuştu.

Konuşmasında küresel barış ve istikrar sağlanmadan güçlü ekonomik istikrardan bahsedilemeyeceğini söyleyen Erdoğan, bu bağlamda G-20'de mülteci ve terörizm krizini de ele aldıklarını söyledi. Türkiye olarak terörizmi iyi bilen, bunun ağır sonuçlarıyla uzun zamandır yüzleşen bir ülke olduklarını hatırlatan Erdoğan, "Uluslararası işbirliği noktasında üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazır olduğumuzu bütün dostlara ifade ettik. Bu mücadele işbirliği gerektirir. G-20 liderleri şunu kabul etmiştir ki buradan çıkacak ortak bir bildiri, bu konudaki kararlı duruşumuzu ortaya koyması bakımından önemlidir. Terörün dini, milliyeti, ırkı, bölgesi yoktur. Terörizmi herhangi bir dinle ilişkilendirmek son derece yanlış olduğu gibi böyle bir tavır o dinin mensuplarına yapılacak en büyük hakarettir. Her din için hayat hakkı kutsaldır. Terör örgütleri arasında ayrım yapılmaksızın mücadele gerekir. Ayrım yapan herkes bizim gözümüzde terörle mücadelede hata içindedir" dedi.

"ÇEVREMİZDE YÖNETİLEMEZ HALE GELMİŞ ÜLKELER ORTAYA ÇIKIYOR"

Türkiye olarak DAEŞ, PKK, DHKP-C başta olmak üzere çok sayıda terör örgütüyle mücadeleye devam edeceklerinin altını çizen Erdoğan, "G-20 liderleri olarak terörle mücadele konusunda görüş birliği içinde olduğumuzu gördük. Müslüman liderler olarak İslamla hiçbir ilgisi olmayan DAEŞ terör ve vahşetine karşı ortak sorumluluklarımız üzerinde durduk. Bölgemizde ve dünyanın farklı köşelerinde meydana gelen çatışmalar hepimizi yakından etkiliyor" diye konuştu.

"Çevremizde yönetilemez hale gelmiş ülkeler ortaya çıkıyor" diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'nin bunun başında geldiğine dikkat çekti. Sınır komşusu olarak Suriye'de yaşanan dramın etkilerini ilk günden beri yakinen hissettiklerini kaydeden Erdoğan, "2 milyon Suriyeli, 300 bin Iraklı olmak üzere 2,5 milyon mülteciyi topraklarımızda barındırıyoruz. Bu tavır her şeyden önce bizim için insanlık vazifesidir. Bu bir ülkenin tek başına üstesinden gelebileceği boyutu aşmıştır. Bu durum evlerinden uzaklaşan insanların geriye dönüş ümitlerinin zayıflamasından kaynaklanıyor. Uluslararası toplumun etkin bir işbirliği ve samimi bir dayanışma içinde hareket etmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.

"ESED'İN SURİYE'NİN GELECEĞİNDE YERİ YOKTUR"

"Kendi halkını katleden Esed'in Suriye'nin geleceğinde yeri yoktur, olamaz. Bu şansı kaybetmiştir" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriyeliler DAEŞ ve devlet teröründen kaçıyor. Bu mültecilere yardım için daha fazla gayret edeceğimiz açıkladık. Bunun dışında kalmak sorumluluktan kaçmaktır. Mülteci olayıyla terör olayını birbirine karıştırmamak gerekiyor. İnsani krizle mücadelede samimi bir dayanışma ortaya koymalıyız. G-20 olarak dünyaya örnek teşkil etmeliyiz" diye konuştu.

Suriye'de atılması gereken adımlar için daha fazla gecikilmemesi gerektiğine de dikkat çeken Erdoğan, "Bu bizim için güçlü sürdürülebilir ve dengeli büyüme kadar önemli bir hedeftir. Bunu birlikte yapabiliriz. 2015 yılında yoğun bir küresel gündem vardı. Sorunların çoğu küresel ölçekte işbirliği gerektiriyordu. Bu bakımdan G-20 platformu tüm dünya için önemli bir imkandır. Dönem başkanlığımızda G-20'nin bu yönünü öne çıkarmanı güçlendirmenin çabası içinde olduk. Dönem başkanı olarak önceliklerimizi üç temel kavram da tanımladık. Bunlar kapsayıcılık, uygulama ve yatırımlardır. Ortak hedefimiz güçlü sürdürülebilir ve dengeli kapsayıcı bir küresel büyümeyi temin etmektir. Kapsayıcılık daha fazla kaliteli istihdam oluşturulması, eşitsizliklerin giderilmesi, refahın yaygınlaştırılması bakımından önemlidir" dedi.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız