SON DAKİKA
SON DEPREMLER

The Times: 'Türk Gururu' Eleştirisi...

A- A+ PAYLAŞ
Türkiye'nin bazı ülkelerin yaptığı yardım tekliflerini reddetmesi tartışmalara yol açtı. İngiliz The Times gazetesi Türkiye'nin tavrını eleştirerek, 'Türk gururu, başka türlü durumda yaşayacak olanların kanı ve kırık kemikleri üzerine inşa edilmemeli' dedi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise Türkiye'nin yardımları geri çevirdiği ifadelerinin yanlış olduğunu savunarak, 'dost ülkelerden yardım alma gibi bir çekincemiz yok' diye konuştu.
İNGİLİZ The Times gazetesi, Van’ı vuran 7.2 büyüklüğündeki deprem nedeniyle komşularından yardım alması gerektiğini yazdı.
 
Gazetenin bugünkü sayısında yer alan ’Sallantıdaki Mantık" başlıklı başyazıda her depremden sonrasının zamana karşı yarış olduğu vurgulanırken Türk hükümetinin dış yardımları reddetme kararı eleştirildi. Yazıda, 1999’daki deprem ardından Türkiye’nin Yunanistan’dan gelen yardım teklifini kabul ettiğini, bu sayede iki ülkenin komşuluk ilişkisi kurduğunu vurgularken aynı desteği bir ay sonra Türkiye’nin Atina’daki depremzedelere verdiğini hatırlattı. Yorumda, "Türkiye bugün sadece Yunanistan’dan değil, İsrail ve Ermenistan’dan da gelen yardımları reddetmiştir" denilirken. Türkiye’nin Ermenistan’la travmatik bir tarihi; İsrail’le ise halihazırda bir travma yaşadığı ifade edildi. Yorumda, "Kuşkusuz Türkiye, 10 yıl öncesine kıyasla daha modern, daha güvenli ve daha refah bir yer ama hiçbir ülke, bir depremle tek başına rahatlıkla başedecek kadar modern ve kalkınmış değil" görüşü aktarıldı.
 
The Times, Hem Yunanistan hem de İsrail’in, hayat kurtarabilecek deneyime ya da teknik ekipmana sahip olduğunu, Türk hükümetinin bu ülkelerden yardım almama gerekçelerini yeterli bulmadığını yazdı. Gazete Van ve Erciş İlçesi’nin İran ve Irak sınırına yakın ’hassas bir bölgede’ bulunduğunu buradaki nüfusun ağırlıklı olarak, Kürt olduğuna dikkat çekti. Geçen Çarşamba günü 24 askerin şehit edildiği PKK saldırılarına Türkiye’nin sınırın her iki tarafında da karşılık verdiğini anımsatan Times, normal koşullarda Türkiye’nin yabancı kurumların akınına izin vermeyeceğini, ancak şu anki koşulların normal olmadığını savundu. Yorumda, şöyle denildi:
 
"Erdoğan’ın 2003’te iktidara gelmesinden bu yana, Türkiye, Avrupa’yı daha az evi gibi görmeye, daha çok Ortadoğu’ya bakmaya, zaman zaman İran’la işbirliği yapmaya, sallantıdaki dev Mısır’a karşı ataerkil bir poz takınmaya başladı. İsrail’le ilişkilerindeki kötüleşme dikkat çekici. On yıldır süren refahın ardından Türkiye’nin bölgesel bir baskınlık kurma arzusu, açık ve anlaşılır. Dış yardımın reddi, Türkiye’nin üstü kapalı şekilde artık böyle bir ülke olmadığı mesajını taşıyor. Ama hala ihtiyacı var. Böyle bir afetin ardından her ülkenin olur. Türk gururu, başka türlü durumda yaşayacak olanların kanı ve kırık kemikleri üzerine inşa edilmemeli. Bölgesel istikrar, arkadaşlık üzerine şekillenir ve Türkiye kendisine bunu teklif eden ülkelerle çevrili. Bu nedenle bu yardımları kabul etmeli."
 
 DAVUTOĞLU: KİMSEYE 'YARDIMI REDDEDİYORUZ' DEMEDİK 
 
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Van’daki depremin ardından "Türkiye’nin kapılarının uluslararası yardıma kapandığı yönündeki" iddialara ilişkin, "Bu doğru bir ifade değil ve şaşırdım. Şu ana kadar biz kimseye ’yardımınızı reddediyoruz’ demedik. Hiç kimseye de kapımızı kapatmadık" dedi.
 
Bakan Davutoğlu, çalışma ziyaretinde bulunduğu Sırbistan’da resmi temaslarını tamamlamasının ardından Türkiye’nin Belgrad Büyükelçiliği’nde AA ve TRT’ye açıklama yaptı.
 
"Uluslararası basında, deprem felaketin ardından Türkiye’nin kapılarının uluslararası yardıma kapadığı" yönünde çeşitli haberlerin ter aldığının hatırlatılması üzerine Bakan Davutoğlu, şunları kaydetti: "Doğrusu, bu doğru bir ifade değil ve şaşırdım. Çünkü bütün bu talepler Bakanlığımıza geldi ve bazı liderler Cumhurbaşkanı ve Başbakanımızı aradı, bazı liderler ise beni aradılar ve şu ana kadar biz kimseye ’yardımınızı reddediyoruz’ demedik. Hiç kimseye de kapımızı kapatmadık. Aksine bütün bu yardımlar için dün gece Sayın Başbakanımız, Van’dan bütün bu ülkelere teşekkür etti. 20’yi aşkın ülkeden yardım teklifi geldi ve hepsine biz teşekkür ettik, kapıyı kapatmamız da söz konusu değil.
 
İhtiyaç olan hususlarda tabi ki dost ülkelerden, bize bu anlamda açık olan bütün ülkelerden de yardım alma konusunda herhangi bir çekincemiz yok. Ancak bu yardımın değişik aşamaları var. Birinci aşama, ’arama kurtarma ekibi yardımı’, ikinci aşama bir anlamda ’rehabilitasyon’, daha sonraki dönemde ’acil durum sonrası faaliyetler’ diyebileceğimiz alan. Arama kurtarma ekipleri bağlamında zaten Türkiye’den tüm illerden giden çok sayıda bin 500’e yaklaşan arama kurtarma ekiplerinin mensubu alandaydı. Zaten yürüyen yoğun bir çalışma vardı. Dolayısıyla o aşamada, iç organizasyon ve koordinasyon bağlamında çalışma yürütüldüğü için özel bir talep olmadı.
 
Azerbaycan ve İran komşu oldukları, bölgeye ve Van’a yakın oldukları için fiilen gönderdikleri yardım oldu, bizim talebimiz üzerine değil. Onun dışında, bütün ülkelere biz ihtiyaç olması halinde yardımlarını memnuniyetle alacağımızı söyledik. Birçok dışişleri bakanıyla bizzat ben konuştum. Başta Sayın ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Mısır, Kosova Dışişleri Bakanı... Alandan bize bu anlamda ihtiyaçlar tespit edilip, gelen yardım teklifleri ile bunlar değerlendiriliyor." Bakan Davutoğlu, daha sonra Uluslararası Nikola Tesla Havalimanı’ndan özel uçakla Ankara’ya gitmek üzere Belgrad’dan ayrıldı.

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız