SON DAKİKA
SON DEPREMLER

'Tıpta Özlü Sözler' Yayınlandı

A- A+ PAYLAŞ

İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyelerinden Prof.Dr. Cengiz Yakıncı ve Stajyer Dr. Erol Toy'un birlikte hazırladıkları "Tıpta Özlü Sözler" adlı kitap yayınlandı.

Tıp terimlerinin Türkçeleştirilmesi çalışmalarına önderliğiyle bilinen Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanı Prof.Dr. Yakıncı'nın, Dr. Toy'la birlikte hazırladıkları "Tıpta Özlü Sözler" kitabının, 2003 yılında yayınlanan "Tıpta Duvar Yazıları" kitabının devamı niteliğinde olduğu ifade ediliyor.

Prof.Dr. Yakıncı, yayınlanan kitapla ilgili olarak "İçeriğin, Tıp eğitimi başta olmak üzere, eğitime başka bir bakış açısı getireceğini umuyorum. Bu konuda Türkiye'de başka çalışma yok" dedi.

Prof.Dr. Yakıncı, kitabın 'gereklilik' açıklamasında da "Hekimler, mesleki eğitimleri sırasında çok yoğun bir bilgi akışıyla karşı karşıya kalmaktadır. Ancak bu eğitim sürecinde alınan birçok bilgi kısa sürede unutulmaktadır.

Bu problemin temel nedenlerinden biri de eğitim sürecinde kalıcılığı sağlayacak tıbbi özdeyişlerden yeterli düzeyde yararlanılmamasıdır.

Bu konuda engin deneyimi olan eğiticilerin yani üstatların kullandıkları özlü sözlerin yıllar geçtikten sonra hatırlanabilmesi konunun değerini vurgulayan önemli bir kanıttır.

Akut eklem romatizmasının klinik gidişini anlatan 'Eklemleri yalar, kalbi ısırır' özdeyişinin yıllar sonra unutulmaması buna güzel bir örnektir.

Yılların gözlemlerinin billurlaşmış bu pırlantalarını, sadece tıp öğrencilerinin defterlerinin bir kenarında yazılmış kalmasından kurtarmak, onları diğer hekimlerle paylaşmak istedik...

..'Tıp öğrencileri sindirim sistemine benzer, yedi yıl boyunca her ne bulursa içine atar, ama onu doktor yapan içine atılanlar değil sindirdikleridir.' Bu özdeyişte belirtildiği gibi; hekimler, mesleki eğitimleri sırasında çok yoğun bir bilgi akışıyla karşı karşıya kalmaktadırlar. Ancak sindirdikleri diğer bir deyişle kendilerine mal olanları onları bilge doktor yapar. İşte bu noktada, üstat hekimlerin söyledikleri özlü tıbbi sözler işlenen sonunun felsefesini hiç unutulmayacak şekilde anlamamıza yarayacaktır.." diyor.

Kitabın içindeki bazı sözler şöyle:

"1. Zeki bir anne sıklıkla kötü bir doktordan daha iyi teşhis koyar.
2. Bizler hiç kimsenin hiçbir zaman üstat olamayacağı bir sanatın çıraklarıyız.
3. Tıp öğrencileri sistem uzmanı olmamalıdır.
4. Hekim daima öğrencidir.
5. Hastalık yok, hasta vardır.
6. Bir üniversite öğretim üyesinin en büyük görevi kendisini geçecek yardımcılar yetiştirmektir.
7. Hekimlerin yaptığı en büyük hata ruhu düşünmeden yalnız bedeni tedaviye teşebbüs etmeleridir.
8. Acıkmadan yemeyin, doymadan sofradan kalkın
9. Bilmediğini göremezsin.
10. İlk yardım son yardım olmamalıdır."

UYARI: Sitemizde çoğunlukla muhabir arkadaşlarımızın imzalarıyla ya da mensubu oldukları basın kuruluşları kaynak belirtilerek yayınlanan üstteki haber benzeri araştırmalar, haberler, röportajlar, maalesef “emek hırsızı” –özellikle de biri sürekli olmak üzere- sözde bazı internet yayıncıları tarafından, ya aynen ya da küçük bazı değişiklikler yapılarak, kendi özel araştırmaları ya da haberleriymiş gibi kendi yayın organlarında yayınlanabilmektedir. Haber kaynağıyla ya da araştırmasıyla, istihbaratıyla uzaktan yakından ilgisi olmayan, sadece gerçek gazetecilerin ‘kamuoyunun bilgisine sunulmuş’ emeğinin üzerine ‘çöküp’, gazetecilik- habercilik yaptıklarını zanneden ve böylece kamuoyunu da aldatanların bulunduğuna bir kez daha dikkat çekerken, söz konusu unsurları da ‘gerçek gazetecilerin emeğini çalmamaları’ konusunda uyarıyoruz.
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmayacaktır.

Yorum yazın

İsim yazmalısınız
Doğru bir email yazmalısınız
Yorum yazmalısınız